Ana Sayfa » Makaleler » Celal YILDIZ » İKTİSADÎ BUHRANLARA ÇARE, EMEKÇİLERİN ALNINDAKİ TERDE SAKLIDIR

İKTİSADÎ BUHRANLARA ÇARE, EMEKÇİLERİN ALNINDAKİ TERDE SAKLIDIR

Ekonomideki zorlu süreç, atılan doğru adımlarla yavaş yavaş düzelme sinyalleri verse de istenen seviyeye gelmek için yöntem açısından köklü bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var.

Özellikle son yıllarda, ekonomik daralmaların yaşandığı dönemlerde belediye başkanları emek gücü giderek bir maliyet unsuru olarak görmekte; işçi çıkarımları ya da imzalanan toplu iş sözleşmelerine uymama gibi uygulamalarla, ‘tasarruf’ adı altında emek karşıtı politikalarını meşrulaştırma yoluna gitmektedir. Kısa vadede çözüm gibi görünen bu tür uygulamalar, yetişmiş iş gücü kaybına, kurumsal hafızanın zayıflamasına ve verimliliğin düşmesine neden olarak uzun vadede yıkım getirmektedir.

Belediye çalışanlarını ekonomik darboğazın nedeni değil, sorunun çözümü olarak görmek gerekmektedir. Ekonomik zorlukların üstesinden gelmenin kalıcı ve sürdürülebilir yolu, üreten emekçileri önem vermekten geçer. 

Belediyeler, toplumumuzun temel hizmet ihtiyaçlarını karşılayan ön cephedeki kurumlardır. Temizlikten ulaşıma, sosyal yardımlardan altyapıya kadar birçok alanda doğrudan halkla temas halinde olan belediyelerin asıl gücü emekçilerdir. Belediye hizmetlerinin aksamadan ve kaliteli bir şekilde sürdürülebilmesi, emekçilerin motivasyonu ve refahıyla doğrudan ilişkilidir. Maaşını zamanında alamayan, iş güvencesi olmayan veya adil çalışma koşullarından mahrum bırakılan bir çalışanın verimliliği düşer, işine olan bağlılığı azalır. Bu durum, doğrudan sunulan hizmetin kalitesine yansır ve en nihayetinde vatandaşın mağduriyetine yol açar. Unutulmamalıdır ki, belediye hizmetleri, bir lüks değil, kamusal bir haktır ve bu hakkın eksiksiz yerine getirilmesi, emekçilerin emeğiyle mümkündür.

HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak, her koşulda üyelerimizin haklarını savunmayı ilke edindik. Adaletin, eşitliğin ve insan onurunun hâkim olduğu bir çalışma hayatı için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Belediyelerden beklentimiz; yasalara ve insan onuruna uygun hareket ederek, emekçilerin haklarını koruyan adımları vakit kaybetmeden atmalarıdır.

Yaşanan tüm zorluklara rağmen bu dönemde üyemiz olsun ya da olmasın her emekçinin yanında olduk. İşten çıkarılan belediye çalışanlarının yaşadığı mağduriyeti yalnızca izlemekle kalmadık; gerçekleştirdiğimiz basın açıklamaları ve kurduğumuz direniş çadırlarıyla bu adalet haykırışını kamuoyuna ve tüm dünyaya taşıdık. Ayrıca, işe iade davalarını hiçbir ücret talep etmeden üstlenerek emekçilerin adalet mücadelesine omuz verdik. Belediye emekçilerini maliyet kalemi gibi gören, onları yük gibi lanse eden anlayışa dün nasıl karşı durduysak, yarın da aynı kararlılıkla karşı duracağız.

Son olarak şunu vurgulamak gerekir: Ekonomik darboğazlardan çıkış, emeği küçümseyerek değil, emekçiyi güçlendirerek mümkündür. Yüzümüzü alın terine, emeğin onuruna çevirdiğimizde; yalnızca ekonomik değil, toplumsal anlamda da gerçek bir iyileşme mümkün olacaktır.