
Genel Başkan Vekilimiz Halil Özdemir, Konfederasyonumuz HAK-İŞ Kadın Komitesi ve MEMUR-SEN Kadınlar Komisyonu iş birliğinde “Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Paneli/Çalıştay Raporu”, tanıtım toplantısına katıldı.
HAK-İŞ Genel Merkezi’nde 12 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilen rapor tanıtım toplantısına. Genel Başkan Vekilimiz Halil Özdemir, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı ve Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Abdullah Koçoğlu, Genel Merkez Kadın Komite Başkanımız Hatice Ayhan, MEMUR-SEN Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’e bağlı sendikaların Genel Başkan ve yöneticileri, HAK-İŞ Kadın Komite Başkan Yardımcıları, Akademisyenler, üyelerimiz ile basın mensupları katıldı.
HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı ve Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin, geçtiğimiz yıl HAK-İŞ ve MEMUR-SEN olarak ortaklaşa düzenlenen çalıştayın ardından, çalıştay çıktılarını içinde barındıran raporun yayınlandığını ve tanıtım toplantısı için bir araya gelindiğini ifade etti. Zengin, raporun ve düzenlenen çalıştayın Türkiye’nin en güçlü iki konfederasyonu tarafından yapılmasının da örnek bir model olduğunu belirtti.
Raporu hazırlamaktaki temel amacın, işçi ve memur ayrımı yapılmaksızın öncelikle olarak kadın hakları sonrasında da aileye ilişkin, ebeveynlere ilişkin hakların eşitlenmesi olduğunu dile getiren Zengin, 2025 yılının Aile Yılı olarak belirlenmesinin de çalışmaları kuvvetlendirdiğinin altını çizdi. Zengin, “Bizler de aile yılı kapsamında ailenin güçlendirilmesi adına çalışma hayatının da güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede çalışma hayatını güçlendirmek, çalışma hayatıyla ev eksenli, aile eksenli sorunların da çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunların başında da ebeveynlik hakları geliyor. Kadınlara tanınan hakların işçi ve memur ayrımı gözetmeksizin eşit olarak sağlanması gereklidir” şeklinde konuştu.
Zengin, ebeveynlik haklarının önemine değinerek, bir çocuğun anne ve babaya olan ihtiyacının işçi veya memur olmasına bakılmaksınız aynı şekilde olduğunu bu kapsamda hakların eşitlenmesinin en önemli ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Zengin, HAK-İŞ olarak “Aile Yılı” kapsamında çalışma hayatında aileyi önceleyen birçok talebimiz olduğunu dile getirerek taleplerimizi sıraladı. Zengin, aileyi önceleyen bir vergi sistemi, çocuk başına yüzde 2.5 vergi indirimi, izinlerde ebeveyn haklarında yeniden düzenleme, hem anne hem babaya 36 aya kadar ücretli izin hakkı, her çocuk başına kadınlar için 2 yıl erken emeklilik ve yaş indirimi, çalışma hayatında doğum hızının engellenmemesi taleplerimizi yeniden gündeme getirdi.
Kadınların üzerindeki sorumlulukların paylaşılması gerektiğini ifade eden Zengin, “Biz çalışmak isteyen kadınların çalışmasını istiyoruz. Ama kadınların ailevi yükümlülüklerini de bir kenara bırakmadan eşiyle ve tüm aileyle birlikte bu sorumlulukların üstlenilmesini istiyoruz. Bu yükümlülüklerin sadece kadının üzerine kalmamasını istiyoruz. Kalmaması için de mevcuttaki hakların daha da genişletilmesini istiyoruz” dedi.
HAK-İŞ olarak bir ilke imza atarak, ev işçileri ve ev eksenli çalışanları örgütlenme çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini ifade eden Zengin, ülkemizde bir milyonun üzerinde ev eksenli ve ev işçisi olarak çalışan kadın bulunduğunu şu anda 64 binin üzerindeki çalışanı örgütlediğimizi belirtti. Ev işçilerinin büyük çoğunluğunun kayıt dışı istihdamda yer aldığını vurgulayan Zengin, MYK ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışma sonunda tüm ev işçilerinin kayıtlı istihdam ve sosyal olanaklara kavuşabileceğinin altını çizdi. Zengin, Ev işçileri ile alakalı olarak ILO’nun C189 sayılı sözleşmesi ve c190 sayılı sözleşmelerinin de Türkiye tarafından onaylanmasını beklediğimizi ifade etti.
Zengin, Ülkemizde daha çok özel sektörde aynı işi yapan kadın ve erkek arasında ücret açığı oranlarının yüzde 15.60 seviyelerinde olduğunu ve uçurumun ortadan kaldırılması için sendikalaşmanın önemine vurgu yaptı. Zengin, “Sendikalaşma oranını ne kadar arttırırsak, toplumun çalışanlar refahını da o kadar arttırırız. Örgütlenmenin önündeki engellerin de kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
MEMUR-SEN Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, Türkiye Yüzyılı vizyonunda kadın emeğinin dile getirildiği çok önemli bir çalışmanın finalinin gerçekleştirildiğini belirterek, “Alın terimizi görünür kılmak, haklı taleplerimizi yeniden ve ortak bir sesle ifade etmek için hepimiz buradayız. Bu anlamda buluşmanın ev sahipliğini yapan HAK-İŞ Konfederasyonumuza, kadın komitemizin çok değerli başkanına ve emeği geçen tüm yol arkadaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum” dedi.
Çalışma hayatında insanı ve değerleri merkeze alan bir bakış açısıyla çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydın, “Kadın emeğini korumayı, aileyi ayakta tutmanın, nesli geleceğe hazırlamanın ve toplumu güçlü kılmanın olmazsa olmazı sayıyoruz. Bu anlayış sadece sendikal söylemimizde değil, sahada yaptığımız çalışmalarda, akademik araştırmalarımızda, mevzuat önerilerinde ve toplu sözleşme masasında ortaya koyduğumuz taleplerde de kendini göstermektedir. İşte bu bağlamda geçtiğimiz dönemde HAK-İŞ Kadın Komitesi ile birlikte Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği başlığı altında bir panel ve bir dizi çalıştaylar gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz aylarda kamu görevlileri adına yürütülen 8. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde de temel çalışma alanlarının yine aile olduğunu ifade eden Aydın, doğum izninden, süt iznine, çalışma sürelerinden, kreş hizmetlerine birçok alanda aileyi güçlendirmek adına çalışma gerçekleştirdiklerini ifade etti.
MEMUR-SEN Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, annenin işçisi ve memuru olmadığını alın terinin ve emeğimiz ortak olduğunu belirterek, “Sorunlarımız farklı görünse de özünde benzerdir. Çözüm ise birliktelik ve dayanışmadır. İşte biz bu çalışmada bu birlikteliği ve bu dayanışmayı gösterdik. Kıymetli dostlar, MEMUR-SEN ve HAK-İŞ olarak farklı örgütlenme alanlarındaki tecrübelerimizi ortak bir potada buluşturduğumuz bu süreç bizlere hem sorunları derinlemesine ele almamıza hem de çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirme imkânı sundu. Hazırladığımız bu raporun toplumsal yapının temeli olan aile kurumunun güçlendirilmesine, iş-aile-sosyal yaşam dengesinin sağlanmasına, kadın emeğinin korunup desteklenmesine ve gelecek nesillerin daha güçlü bir zeminde yetişmesine katkı sunacağına yürekten inanıyoruz” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Doç. Dr. Hatice Altunok, Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Paneli/Çalıştay Raporunun tanıtımını içeren bir sunum gerileştirdi.