Cumhuriyetimizin bir asrı geride bırakması, tarihsel, toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda önemli bir dönüm noktasıdır. Türkiye’nin bu önemli eşiği aşmasında ve bugünlerin inşasında emekçilerin rolü, kritik bir öneme sahiptir.
Cumhuriyetimizin bugünlere gelmesinde belediye işçilerinin rolü, toplumsal altyapının inşası ve sürdürülebilir kent yaşamının sağlanmasında anahtar bir öneme sahiptir. Belediyeler, özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yerel yönetimler aracılığıyla modernleşme projelerini hayata geçirirken, bu projelerin ana aktörleri belediye işçileri olmuştur. Şehirleşme, alt ve üstyapı hizmetleri, kamu sağlığı ve çevre düzenlemeleri gibi alanlarda belediye işçilerinin emeği, Cumhuriyet’in modern kent vizyonunu gerçeğe dönüştürmede merkezi bir rol oynamıştır.
Belediye işçilerinin rolü yalnızca altyapı ve hizmetlerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda toplumsal değişimin ve yerel demokrasinin gelişiminde de önemli olmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlayan şehir planlaması ve yerel yönetim projeleri, vatandaşların belediye hizmetlerine doğrudan erişimini sağlamış, bu da işçi sınıfının hem ekonomik hem de siyasal haklarının genişlemesine zemin hazırlamıştır. Belediyelerde çalışan işçilerin örgütlenme çabaları, 1960’lı yıllarda güçlenen sendikal hareketlerle birleşmiş ve işçi hakları açısından dönüm noktaları oluşturmuştur.
Belediye işçilerinin emek mücadelesi, hem yerel hizmetlerin kalitesinin artırılmasına hem de işçi sınıfının sosyal haklarının korunmasına katkı sağlamıştır. Özellikle belediye hizmetlerinin özelleştirilmesi ve taşeronlaşma süreçlerinde gösterdikleri direniş, iş güvencesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönünde önemli kazanımlar elde etmelerine yol açmıştır.
1979 yılında kurulan Sendikamız HİZMET-İŞ henüz daha bir yılını doldurmadan 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en zorlu sınavlarından biri olan, 1980 askeri darbesiyle mücadele etmiştir. İşçilerin iradeleriyle kurulan HİZMET-İŞ, milletimizin iradesine sahip çıkarak sendikacılıkta kendine diğer sendikalardan ayrı bir yer edinmiştir.
Sendikamız sonuçları ne olursa olsun asla, adalet ve doğruluk ilkelerinden ödün vermemiştir. HİZMET-İŞ, işçilerin taleplerini dikkate alarak, toplu iş sözleşmelerinde elde edilen kazanımlarla işçilerin yaşam standartlarını yükseltmiş ve sosyal haklarını genişletmiştir. Böylece, belediye işçileri nezdinde sendikamıza duyulan güven, yıllar içinde artmış HİZMET-İŞ, lâyatezelzel bir vizyona kavuşmuştur.
Sendikamız ile üyelerimiz arasında oluşan bu güçlü birliktelik, sadece bir hak savunma sürecini değil, aynı zamanda karşılıklı dayanışmaya dayalı bir ortaklık modelini temsil etmektedir. Sendikamızın üyelerimizle kurduğu bu güven bağı, işçi hareketinin sürdürülebilirliği açısından stratejik bir öneme sahiptir ve geleceğe yönelik sarsılmaz bir dayanışmanın teminatıdır.
Ancak biliyoruz ki, yolumuzun başındayız ve daha yapacak çok işimiz var.
Üyelerimizle dayanışma ruhumuzu sürekli olarak güçlendirme kararlılığını taşıyoruz. Üyelerimizin haklarını ve çıkarlarını koruma yönündeki kararlı tutumumuz, sendikamızın etkinliğini ve gücünü daha da pekiştirecek, toplumsal ve ekonomik mücadelelerde daha etkili bir ortaklık modelinin sürdürülmesini sağlayacaktır.