HAK-İŞ/HİZMET-İŞ SENDİKASI
GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU
SONUÇ BİLDİRİSİ
24 Ocak 2019 / Ankara
Sendikamız HİZMET-İŞ’in 41. Kuruluş Yıldönümünü vesilesiyle Ankara’da toplanan HİZMET-İŞ Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, teşkilatlanma çalışmaları, taşeron işçilerin kadroya geçiş sürecinde yaşadığı sıkıntılar, kadro kapsamı dışında kalan taşeron işçilerin durumu gibi önemli konuları değerlendirmek üzere, 24 Ocak 2019 tarihinde Ankara’da toplanarak aşağıdaki kararları almıştır:
HİZMET-İŞ GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, 41. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLAMANIN GURURUNU YAŞADIĞINI BELİRTEREK ŞU HUSUSLARIN ALTINI ÇİZER:
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikamızın 41. kuruluş yıldönümünde Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olma gururunu ve aynı zamanda sorumluluğunu taşıyoruz. Sendikamız 41 yılın bilgi, birikim, deneyim ve mücadelesini 27 Temmuz 2017 itibariyle Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olarak taçlandırmıştır. Bu başarı, tüm teşkilatımızın bir bütün halinde verdiği örgütlü mücadele, hedefe kilitlenme, özveri, birlik ve beraberlik ruhuyla gerçekleştirilmiştir.
41 yıl önceki inşa sürecinin heyecanını yaşamaktayız ve bugün her zamankinden daha umutluyuz. Bundan 41 yıl önce kurulan HİZMET-İŞ, dünden daha güçlü, kendinden daha çok emin, kendine daha çok güvenen, geleceğine umutla bakan önemli bir tarihi noktada bulunmaktadır.
Sendikamız, 300 bine yaklaşan üyesi ve yarım yüzyıla yaklaşan tarihiyle, genel işler işkolunda ve sendikal harekette model olma özelliği ve çabasını sürdürmektedir.
Büyük sendika olmak, büyük bir onur olduğu gibi büyük sorumlulukları yüklenmek demektir. Bunun idrakinde olarak, tüm teşkilatımızla birlikte yeni ve daha ileri hedeflere doğru birlik, bütünlük ve kararlılık içerisinde yürümeye hız kesmeden devam edeceğiz.
HİZMET-İŞ SENDİKAMIZIN HAK-İŞ İLE BİRLİKTE VERDİĞİ TAŞERON EMEKÇİLERE KADRO MÜCADELESİ HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR.
Ülkemizde ilk olarak 1936 yılında hayatımıza giren ve 80 yıldır giderek büyüyen, insan onuru ve sürdürülebilir iş tanımını yok eden ve modern köleliğe dönüşen Taşeron işçilik uygulamalarında, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’le birlikte verdiğimiz mücadele büyük ölçüde hedefine ulaşmıştır. Bu başarı, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kararlı duruşu ve tüm teşkilatımızın taşeron işçilere sahip çıkarak, onları örgütlemesiyle başlamış ve sonuçlandırılmış bir başarıdır.
1 milyon civarında taşeron işçisinin geleceğini teminat altına alan bu gelişme; emek tarihine geçecek önemli bir mücadele ve kazanımdır. Çalışma hayatının en büyük reformudur.
Sendikamız ve HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Hükümetimizin almış olduğu bu kararın, Emek Hareketinde büyük bir heyecan uyandırdığını ve küresel güçlerin “Kamunun Özelleştirilmesi, Devletin Küçülmesi” anlayışına büyük bir meydan okuma olduğunu belirtmek isteriz.
Bu vesile ile sürekli işçi kadrosuna geçilmesinde emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere, tüm hükümet üyelerine teşekkür ve minnetlerimizi sunuyoruz.
KAPSAM DIŞINDA KALAN TAŞERON EMEKÇİLERİN DE KADROYA ALINMASI İÇİN DE ETKİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ.
70 bin civarında taşeron işçinin kapsam dışında bırakılması, başarıya gölge düşürmüştür.
Kapsam dışında kalan taşeron emekçilerin de kadroya alınmasını işitiyoruz. HİZMET-İŞ olarak sorumluluk ve dayanışma içerisinde bu sürecin tamamlanması için çaba sarfediyoruz.
Kadro sürecinde yaşanan ciddi sorunların da bir an önce çözülmesi istiyoruz.
BELEDİYELER VE İL ÖZEL İDARELERİNDE ÇALIŞAN GEÇİCİ İŞÇİLERİN ÇALIŞMA SÜRELERİ UZATILMALIDIR.
Belediyeler ve İl Özel İdarelerinde 5620 sayılı kanun kapsamında geçici iş pozisyonunda çalışan işçiler yılda en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılmaktadırlar. 696 sayılı KHK ile kamu kurumlarında çalışan geçici işçilerin yıl içerisinde 9 ay 29 gün çalıştırılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, Yerel Yönetimlerde çalışan geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılması yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Bu işçilerin de çalışma sürelerinin uzatılmasını talep ediyoruz.
BELEDİYELERİN VE İL ÖZEL İDARELERİN ŞİRKETLERİNDE / İŞTİRAKLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERE 52 GÜNLÜK İLAVE TEDİYELERİN ÖDENMESİ YÖNÜNDE YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR.
6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan kadrolu işçilere ödenen ilave tediyeler, Maliye Bakanlığı’ nın mahalli idarelerin şirketlerinin / iştiraklerinin bu kanun kapsamında olmadığı yönündeki görüşü ve son yargı kararları gerekçe gösterilerek Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışan işçilere ödenememektedir.
Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışmakta olan işçilere, 6772 sayılı kanun gereğince yılda 52 günlük ilave tediye ödemesi yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz.
EMEKÇİLER ENFLASYONA EZDİRİLMEMELİ
696 sayılı KHK ile kamuda taşeron şirketler bünyesinde çalışmakta olan işçilerin, sürekli kamu işçisi kadrolarına ve işçi statüsüne geçiş işlemleri 02.04.2018 tarihi itibariyle tamamlanmıştır.
Kadroya ve işçi statüsüne geçişi yapılan işçilerin ücret ve sosyal hakları, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 2016 yılındaki enflasyon verilerine göre belirlenmiştir.
TUİK tarafından 2018 yılı enflasyonu (TÜFE oranı) %20,30 olarak açıklanmıştır. Bu nedenle çalışanların satın alma gücü azalmıştır. Hükümetimizin, el emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerimizi enflasyon karşısında ezdirmeyeceği kararlılığına dayanarak, taşeron şirketlerde çalışmakta iken sürekli işçi kadrosuna geçen çalışanlar ile halen KİT’lerde çalışıp da kadro alamayan çalışanların enflasyon karşısında korunmasını talep ediyoruz.
Bu kapsamdaki çalışanların çok büyük talep ve beklentileri bulunmaktadır. Üyelerimiz bu taleplerini dilekçe göndermek şeklinde demokratik yöntemlerle ortaya koymaktadırlar. Mahalli seçimler sürecinde olduğumuzun altını çizerek, emekçi kardeşlerimizin, bu haklı ve yerinde taleplerine olumlu bir karşılık verilmesinin önemine vurgu yapmak istiyoruz.
Bu nedenle, artan enflasyon karşısında eriyen ücretlerimizde ve sosyal haklarımızda en az enflasyon oranında (%20,30) artış / zam yapılmasını talep ediyoruz.
ASGARİ ÜCRET YENİ BİR YAKLAŞIMLA BELİRLENMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, asgari ücretin gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesinde önemli bir unsur olduğuna vurgu yapar. Asgari ücret, günümüzün sosyo-ekonomik koşulları dikkate alınarak belirlenmelidir.
Asgari ücretin belirlenmesine, çalışanların ve ailelerinin asgari yaşam standartlarının sağlanması amacıyla yaklaşılmalıdır.
Ayrıca, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının demokratik katılım ve temsile uygun bir hale getirilmelidir.
KIDEM TAZMİNATINDA KAZANILMIŞ HAKLAR KORUNMALI, YENİ GÜVENCELERLE GELİŞTİRİLMELİDİR.
Kıdem tazminatı konusunda kazanılmış hakların korunmasını ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesini istiyoruz. Varolan sorunları ortadan kaldıracak, istisnasız olarak her bir çalışanı güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin yaşanmayacağı, uygulanabilir ve sürdürülebilir kıdem tazminatı bir sistemi hayata geçirilmelidir. Çalışanları sürekli tedirgin eden bu temel sorun çözümlenerek, kamuoyunun gündeminden bir an önce çıkarılmalıdır.
15 TEMMUZ’U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ, TERÖRÜ KINIYORUZ.
Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi TSK içinde yuvalanan üniformalı bir gurup FETÖ’cü hainin darbe ve işgal girişimine maruz kalmıştır. Bu darbe ve işgal girişimi milletimizin büyük bir basiret ve kararlılığıyla püskürtülmüş ve bertaraf edilmiştir.
Sendikamız da tüm mensuplarıyla ülkemizin her tarafında meydanlara inmiş, darbe ve işgal girişimine bütün gücüyle direnmiştir. HİZMET-İŞ, bu uğurda şehid ve gaziler vermiştir. Bir kez daha şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, gazilerimize şifalar ve hayırlı ömürler diliyoruz.
15 Temmuz’da demokrasinin korunması uğruna tek yürek olan halkımızı ve tüm teşkilat mensuplarımızı bir kez daha tebrik ediyoruz.
FETÖ terör örgütüyle etkin mücadelenin aksatılmadan kararlılıkla sürdürülmesini, ülkemizin demokrasisi ve geleceği adına önemli görüyoruz.
BARIŞ, HUZUR VE İSTİKRARIMIZA YÖNELİK TERÖRÜN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI İSTİYORUZ.
Ülkemiz büyüyüp yeniden güç kazandıkça artan uluslararası komplolara karşı birlik ve bütünlüğümüz en büyük teminatımızdır. Ülkemizin üzerinde oynanan siyasi oyunlara, kaos oluşturma çabalarına, demokrasi dışı yöntemlere ve her türlü darbe girişimlerine karşı olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan her türlü terör saldırılarını kınıyor, nefretle lanetliyoruz. Barış, huzur ve istikrarımıza yönelik terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Terörle mücadelede daha etkin ve güçlü tedbirlerin uygulamaya konulduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin güney sınırımızı güvenli hale getirecek operasyonları doğru ve yerinde buluyor, destekliyoruz.
Türkiye bölgesinde ve dünyada güven verici aktif bir güç olarak tavır geliştirmektedir. Milletimizin istikrar içerisinde, huzur, barış ve güven ortamında, birlik ve dayanışma içerisinde yaşadığı bir Türkiye talebimizi tekrar ediyoruz.
SAVAŞ VE MÜLTECİLER
Ülkemizin sınır komşularıyla olan ilişiklerini yakından ve ilgi ile takip ediyoruz. Özellikle Suriye-Irak hattında yaşanan gelişmeler ve Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle Türkiye’nin kayıtsız kalamayacağı bir süreç devam etmektedir. Bu bağlamda gerek diplomatik ve gerekse Silahlı Kuvvetlerimizin girişim ve harekâtları yerinde ve gereklidir. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunarak, bir an önce istikrara kavuşması için uluslararası güçler bölgeyi terk etmelidir. Suriye halkı kendi geleceğini kendi vereceği kararla belirlemelidir.
Suriye başta olmak üzere Irak, Filistin, Doğu Türkistan ve dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan çatışma ve zulümlerin da bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz.
Türkiye, Suriyeli sığınmacı kardeşlerimize sahip çıkarak dünyaya örnek olmuş ve bu konuda vicdan dersi vermeye devam etmektedir.
KUDÜS VE FİLİSTİN’E DESTEK
Kudüs ve Filistin’e destek için çalışmalarımızı daha kurumsal olarak artırarak sürdürüyoruz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın başkanlığını yaptığı “Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği” tarafından yürütülen çalışmalara duyarlılığa da doğrudan destek veriyoruz.
Kudüs ve Filistin’e destek konusunda ülkemizin de üzerine düşenleri fazlasıyla yaptığına inanıyoruz.
Her zaman olduğu gibi ülkemizde, bölgemizde ve küremizde bize ihtiyaç duyan mazlumların, mağdurların, ezilenlerin, haksızlığa uğramışların, hakkı elinden alınanların sesi olmaya, onların feryatlarını duymaya, duyurmaya ve onlara çare olmaya devam edeceğiz.
Diğer taraftan, ülkemizin her alanda kalkınma, ilerleme ve yeniden yapılanma hamleleriyle bölgesel ve küresel bir güç olmaya doğru ilerlediği bir dönemde, üzerimize düşen sorumlulukları almaya devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.