Ana Sayfa » Medya » Kitaplarımız » SENDİKAMIZDAN YENİ BİR KİTAP DAHA

SENDİKAMIZDAN YENİ BİR KİTAP DAHA

Bu eser, 27-30 Mayıs 2004 tarihlerinde Kayseri’de yapılan Şube Başkanları Eğitim Semineri’nde sunulan tebliğlerden oluşuyor
Sendikamız adeta bir yayınevi gibi çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Son yayınlanan “Yoksulluk, İşsizlik, Sendikal Dünya” kitabımızdan sonra bu ay içerisinde “Büyük Ortadoğu Projesi, Avrupa Birliği, Kıbrıs- Temel Ekonomik Göstergeler Nasıl Yorumlanmalı? – Yönetici ve Yönetici Davranışları” isimli-konulu kitabımız da sendikamız eğitim yayınları arasında yerini aldı.

Eğitim yayınlarımızın 34 ncüsü olarak yayın serimize katılan kitabımız 27-30 Mayıs 2004 tarihlerinde Kayseri’de yapılan Şube Başkanları Eğitim Seminerimizde sunulan tebliğlerden oluşuyor.

Kitabın sunuşunda Genel Başkanımızın eğitim felsefemizi ilişkin: “Hizmet-İş olarak; eğitimin insanın doğuşuyla başlayıp dünyadaki son nefesiyle bitecek bir süreç olduğuna inanıyoruz. Zira insan doğuşuyla birlikte dünyayı tanımlayabilecek, ona intibak edebilecek ve onu değiştirebilecek bir hilkatle yaratılmıştır. Bu yaratılış, onun sürekli eğitimde olduğuna da işaret ediyor. Yaratıcı, bir anlamda insanı yaratılış gayesi doğrultusunda eğitilmek üzere dünyaya gönderiyor. İnsan, bu eğitimden başarı ile çıkıp çıkmadığı oranda insan olmanın hakikatine doğru yol alıyor.

Biz, HİZMET-İŞ mensupları olarak tüm eylem, davranış ve etkinliklerimizi bu bilinçle gerçekleştirmeye çalışıyoruz. ‘Önce İnsan Önce Emek’ ilkemizin temelinde bu felsefe vardır.

1990’lı yıllardan beri en sık duyduğumuz kavramlardan biri Bilgi Çağı ve Bilgi Toplumu’dur. Dünya hızlı bir şekilde Sanayi Çağı’nı kapatıp Bilgi Çağı’nda yol almaktadır. Tüm ülkeler bu yola girmeye mecbur hatta mahkumdur. Aksi halde, dünyanın kenarında, adeta şarampole atılmış bir biçimde kalacaklardır. Böyle bir atılmışlığa uğramamak veya Bilgi Çağı’na pasif bir aktör olarak eklemlenmemek için mutlaka kendi yerli beyinlerimizi üretmek, dünya ile yarışır hale getirmek zorundayız. Bunun da yolu her alanda eğitimdir.” düşünceleri aynı zamanda sendikamızın eğitime paralel yayın felsefesini de özetliyor.

Kitap üç tebliğ-bölüm’den oluşuyor. Birinci bölümde; “Büyük Ortadoğu Projesi, Avrupa Birliği, Kıbrıs” konulu ülkemizi doğrudan ilgilendiren, taraf olduğumuz dış dünya konjonktürünü ele alıyor. Yrd. Doç. Dr. Muhittin ATAMAN’ın sunduğu tebliğden bir bölüm: “Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne tepkisi, projeyi desteklemek ve büyük güçlere teslim olmak veya projeye karşı çıkmak ve büyük güçlere direnmek şeklinde olmamalıdır. Bugün itibariyle, Türkiye bu seçeneklerden herhangi birinin altından kalkacak güçte değildir. Bunun yerine, Türkiye öncelikle, hem fırsatları ve faydaları hem de riskleri ve tehlikeleri doğru değerlendirerek, gelişmeleri doğru okuyarak ve mümkün olduğu kadar AB ile ortak stratejiler geliştirerek tavır belirlemelidir. Bölge ülkeleri ile ortak hareket etmek günümüz şartlarında mümkün, dolayısıyla çok rasyonel görünmemektedir.

İkinci olarak, Türkiye, Ortadoğu’ya yönelik dış politikasını Amerika-İsrail eksenli olmaktan çıkarmak zorundadır. Bölge ülkeleriyle daha yakın ilişkiler geliştirmenin ön koşullarından biri bu eksenden uzak kalmaktır. Türkiye’nin 2004 yılında sergilediği tavır bu yönde bir gidişin olduğunu göstermektedir. Türkiye, bu noktada AB ile işbirliğine de önem vermelidir, çünkü AB-Türkiye ilişkileri Türkiye’nin Ortadoğu’daki politikalarını doğrudan etkileyecektir. ABD’nin ve İsrail’in stratejik ortağı bir Türkiye’yi ne AB ne de Müslüman bölge ülkeleri istemektedir. ABD’nin hukukdışı ve İsrail yanlısı politikaları göz önünde bulundurulduğunda AB’nin bölgeye yönelik daha hakkaniyetli bir bakış açısına sahip olduğu görülür. Bundan dolayı, ünlü müsteşrik ve Ortadoğu uzmanı Yahudi Bernard LEWIS’in de ifadesiyle, “daha önce Türkiye’nin önünde iki seçenek vardı: Avrupa ve İslam. Türkiye, Avrupa’yı seçti. Şimdi ise Avrupa ve ABD arasında seçim yapmak zorundadır. Bu kez de tercihini AB’den yana kullanmak durumundadır.”

İkinci tebliğ-bölüm ise “Temel Ekonomik Göstergeler Nasıl Yorumlanmalı?” başlığını taşıyor. Genel Başkan Ekonomi Danışmanı Dr. Ahmet ATILGAN’ın sunduğu tebliğ; işsizlik, enflasyon, iç borçlar, cari işlemler dengesi, faiz dışı fazla, gelir dağılımı gibi ülkemizin temel ekonomik meseleleri üzerinde soru-cevaplı sunumdan oluşuyor. ATILGAN, tebliğinin son bölümünde; “Türkiye, hakikaten, gelir dağılımı dünyanın en bozuk ülkelerinden birisi. CLINTON’ın çok sevdiğim bir lafı vardı. Diyor ki: ‘Eğer bir yerde bazı insanlar uyurken bile para kazanıyorlarsa, orada sistem bozuktur ve adaletsizlik vardır.’ Hakikaten Türkiye’de de insanların bir kısmı uyurken bile para kazanıyor. Bir kısmı da beli bükük çalışırken de para kazanamıyor. Bu da Türkiye’nin temel problemlerinden birisi. Sadece gelir dağılımını iyileştirerek ekonomik yapıyı kısmen düzeltmek mümkün. Fakat ‘su başını devler tutmuş’ derler. Türkiye’deki siyasal gerilimlerin arka planında da genellikle bu var. Su başlarını ele geçirenler bunu bir türlü bırakmak istemiyorlar.”

Kitaptaki üçüncü tebliğ-bölüm “Yönetici ve Yönetici Davranışları” başlığını taşıyor. Dünyadaki yönetim sistemlerinden örnekler sunan Dr. Ahmet DİKEN, sendikacılık ile yönetici davranışları arasında bağlantılar ve ilgiler kurduğu tebliğinde yönetici ve lider üzerinde durduğu bölümde şunları söylüyor: “Lider ve yöneticilik ile ilgili de birkaç söz söyleyelim: Yönetici kendisine yasal olarak verilen yetkiyi kullanan kişidir, yani bir belediye başkanı getirdiler, koydular, seçildi, o vatandaş nedir yasal bir yetkiye sahiptir. Emir veya iş yaptırma yetkisine sahip midir? Evet, sahiptir. Bir sendika temsilcisi veya başkanı, seçimle de gelse, böyle bir yetkisi var mı? Var, emredecek, yaptıracak. Ama liderlik farklı bir şey, liderlik biraz isteğe bağlıdır. Siz Ankara’dasınız, Hakkari’deki bir vatandaş, ‘onun için canımı veririm’ diyor. Bu, işte bir karizmadır, bu liderliktir arkadaşlar. Lider başkalarının belirli bir amaç doğrultusunda davranmaya sevk eden kişidir. Yönetici başkasına iş yaptırabilen kişidir, Yöneticide bir erk var, bir yasal güç var, ama liderde isteğe bağlılık var. Lider emrettiği zaman insanlar mutlaka yapar; ama yönetici emrettiği zaman, “acaba nasıl kaçabilirim?” veya ‘yapmazsam ne olur?’ arayışı içerisine girer. Halbuki, öbüründe isteğe bağlıdır, istekle yapıyor, bu işi arzuyla yapıyor.”

Bu esere ilişkin bilgiler:
Adı: Büyük Ortadoğu Projesi, Avrupa Birliği, Kıbrıs.
Temel Ekonomik Göstergeler Nasıl Yorumlanmalı?
Yönetici ve Yönetici Davranışları
Hizmet-İş Sendikası Eğitim Yayınları Yayın No:34
Yayına hazırlayan: Yahya DÜZENLİ
Kapak: Mustafa AK
Temmuz-2004 / Ankara
ISBN: 975-98757-0-5
Baskı: İsmat Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti.

Kitaptaki konulara duyarlı olanların okuması dileğiyle…