Ana Sayfa » Faaliyetlerimiz » Eğitim Seminerleri » GENEL BAŞKANIMIZ MAHMUT ARSLAN, EĞİTİM SEMİNERİMİZE KATILDI

GENEL BAŞKANIMIZ MAHMUT ARSLAN, EĞİTİM SEMİNERİMİZE KATILDI

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Eğitim seminerimize katılarak çalışma hayatı ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Sendikamızın Şube, İl ve Bölge yöneticileri, işyeri sendika temsilcileri ve komite başkanlarını kapsayan bölgesel eğitim seminerlerimiz devam ediyor.

Şube ve İl Başkanlıklarımızı kapsayan Eğitim Seminerimizin Ankara 3 Nolu Şube, Ankara 5 Nolu Şube, Ankara 6 Nolu Şube ve Aksaray Şube Başkanlıklarımızı kapsayan Eğitim Seminerimiz, 17-20 Ekim 2017 tarihleri arasında Nevşehir’e bağlı Kozaklı’da devam ediyor.

Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin’in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Eğitim Seminerimiz 3 gün sürüyor.

Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin’in açılış konuşmasıyla başlayan seminerde, Genel Başkanımız Mahmut Arslan bir konuşma yaptı. Arslan, HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası mensuplarının kamunun bütün alanlarında görev yaptığını belirterek, “Kamu hizmeti bizim için çok kıymetlidir. Bizim kültürümüzde insanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir. Biz, bulunduğumuz şehre güzel hizmetler yapmak için çabalıyoruz” dedi.

“STATÜ DEĞİL YAPILAN İŞ ÖNEMLİ”

Statünün değil yapılan işin önemli olduğuna dikkati çeken Arslan, “2014 yılında taşeron şirketlerde çalışan arkadaşlarımızla birlikte büyük bir kampanya başlattık. Onların haksızlıklarını gidermek için sorumluluk aldık. Bu mücadelede önemli bir aşamayı geride bıraktık. Tabi bu aşamada sadece haklı olmanız yetmiyor, mücadelede hattında doğru işler yapmanız da gerekiyor. Mücadelelerimiz sonucunda çok şükür belli bir aşamaya geldik. Parlamentoda ilk defa bir kanun düzenlemesiyle taşeron çalışanlarına önemli yasal hak ve güvenceler içeren bir modeli hayata geçirdik” diye konuştu.

“MÜCADELEDE İKİNCİ AŞAMAYA GELDİK”

Mücadele sonunda taşeron işçilik sorununda ikinci aşamaya gelindiğini vurgulayan Arslan sözlerine şu şekilde açıklık getirdi: “Var olan mevcut hakları nasıl ileriye taşıyacağız, şimdi bunun için çaba gösteriyoruz. 750 bin şirket çalışanının arzu ettiği bir düzenlemenin yapılması için bundan sonra da çaba sarf edeceğiz. Hem kamu için hem çalışanlar için mevcut taşeron sistemi artık geçerliliğini yitirmiştir. Şimdi yeni bir sistem ve modelin hayata geçirilmesi gerekmektedir.”

Kamuda yapılan işlerin büyük çoğunluğunun taşeron işçiler aracılığıyla yapıldığını anlatan Arslan, “Taşeron işçiler bütünüyle kamu işi yapıyorsa, niçin taşeron aracılığa ihtiyaç hissediliyor? Burada bir problem ortaya çıkıyor. Belediyenin temel görevlerinin tamamını taşeron firmalar eliyle yaparsanız kamu sistemini sarsarsınız” dedi.

“KAMUNUN TEMEL HİZMETLERİNİ KAMU ÇALIŞANLARIYLA YAPMAK GEREKİYOR”

Küreselleşmenin, neo liberal dalgaların, özelleştirme uygulamalarının, yeni dünya düzeninin her şeyi talan eden anlayışı yerine yeni bir anlayış getirilmesi gerekliliğini savunan Arslan, “Kamunun temel hizmetlerini kamu çalışanlarıyla yapmak gerekiyor. Yeni modeller bulmak ve geliştirmek gerekiyor. Ama temel mantık; kamu çalışanlarını esas almak olmalıdır” açıklamasında bulundu.

“KAMU HİZMETLERİNİN PLANLAMASINI, GELECEĞİNİ KAMU KENDİSİ YAPMALIDIR”

“Taşeron sistemine itiraz ederken, devletin kamu hizmetlerinden vazgeçmemesini de istiyoruz.” diyen Arslan, “Kamu hizmetlerinin kamu çalışanlarıyla yürütülmesinin çok değerli ve önemli olduğunu düşünüyoruz. Kamu hizmetlerinin planlamasını, geleceğini kamu yapmalıdır. Bu alanı tamamen özel sektöre veremezsiniz. Biz Taşeron uygulamalarını tartışırken, aslında Türkiye’nin kamu hizmetlerinin geleceğini tartışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Dün Şırnak’ta yaşanan maden faciasına da değinen Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Dün yaşanan elim kazada hayatlarını kaybeden 7 işçi arkadaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına, emek dünyasına sabırlar diliyorum. Kaçak, ruhsatsız bir maden ocağında ekmeği için çalışmaya mecbur bu evlatlarımız şehit oldular. Devlet, derhal en ağır bir şekilde gereğini yapmalıdır. Kazaların yüzde 95’i sendikanın olmadığı yerlerde olmaktadır. TİS düzeninin olduğu işyerlerinde kazalar ender rastlanan bir durumdur. Bu konuda her şeyden önce bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bu konuda bir seferberliğe ihtiyacımız var. Bunun gereğini yapmamız lazım. Denetimler yapılmazsa, kapatılan ocaklara göz yumulursa bu vebal hepimizin üzerindedir. O ailelerin feryatları yüreğimizi dağlıyor.”

“15 TEMMUZ TÜRKİYE’NİN İŞGAL EDİLMESİ PROJESİYDİ”

15 Temmuz’un ülkemiz için çok önemli bir kırılma noktası olduğunu vurgulayan Arslan, “Bu öyle bir ihanetti ki, Türkiye’nin işgal edilmesi projesiydi. FETO da bunun bir taşeron örgütüydü. Türkiye açık bir işgale karşı direnmiştir. Bu ikinci bir kurtuluş savaşıdır. Milletin dur dediği bir darbe girişimidir. Bu ihaneti milletimizin değerlerini sömürerek, istismar ederek, çocuklarımızı kullanarak yaptılar. Onun için 15 Temmuzu asla unutmayacağız, unutturmayacağız” sözlerini kullandı.

Eğitim programında konuşan Kozaklı Belediye Başkanı Celalettin Güven, “Sendikacılık, hak alma adına oldukça önemli bir uğraştır. Ben sendikal mücadelede görev alan arkadaşlarımıza özellikle teşekkür ediyorum” dedi.

KOZAKLI BELEDİYE BAŞKANI CELALETTİN GÜVEN, SENDİKAMIZA TEŞEKKÜR ETTİ

Eğitim programında konuşan Kozaklı Belediye Başkanı Celalettin Güven, “Sendikacılık, hak alma adına oldukça önemli bir uğraştır. Ben sendikal mücadelede görev alan arkadaşlarımıza özellikle teşekkür ediyorum” dedi.

Eğitim Programımızda bir konuşma yapan Kozaklı Belediye Başkanı Celalettin Güven’de, “Eğitim programlarınızı ilçemizde yaptığınız için teşekkür ediyorum. İlçemiz jeotermal kaynağa sahip önemli bir ilçedir. Hasta tedavilerinde önemli işlev görmektedir. Giderek de termal tedaviye talep artmakta ve her geçen gün yoğunluk artmaktadır. Elimizde bulunan kaynaklarımızı geliştirmek için gayret ediyoruz. Makamlar geçici yapacağınız hizmetler kalıcıdır. Sendikacılık, hak alma adına oldukça önemli bir uğraştır. Ben sendikal mücadelede görev alan arkadaşlarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Biz işvereni de çalışanı da sevmek durumundayız. Amaç; bulunduğumuz işyerine ne katabiliriz. İşveren, emek verenlerin hakkını nasıl verebilirim diye düşünmeli, işçi de nasıl daha iyi hizmet edebilirim diye düşünmeli. Herkes böylesine bir kamu hizmeti yapıyor. Yani kendimize hizmet ediyoruz. Onun için de çalışarak paylaşacağız. Çalıştığımız şehir güzel olursa, çocuklarımıza güzel bir şehir bırakmış oluruz. Onun için şehrimize, vatanımıza sahip çıkacağız. Bu vatan bizim, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.”

Genel Başkan Danışmanımız Yahya Düzenli ile Hukuk müşavirlerimizden Av. Hacer Türk Albayrak’ın sunumlarıyla devam eden seminer sonunda, katılımcılara sertifika verildi.