Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Erzincan Şube Başkanlığımızın 2. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan 18 Kasım 2017 tarihinde Erzincan Şube Başkanlığımızın 2. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Genel Kurula Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın yanı sıra, Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Halil Özdemir, Erzurum Şube Başkanımız Erol Aksakal, Sivas Şube Başkanımız Nihat Şimşek, Malatya Şube Başkanımız Bünyamin Geleri, Erzincan Belediye Başkan Yardımcıları Halit Mutlu ve Karabey Atıcı, İŞKUR İl Müdürü Ömer Faruk Çelik, KYK Şube Müdürü Hüseyin Dündar, İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün, Memur-Sen İl Başkanı Nebi Gül, AK Parti Merkez İlçe Başkan Vekili Hamit İbiş, şubelerimizin kadın komite başkanları, delegeler ve basın mensupları katıldı.
Genel Kurulun Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcımız Halil Özdemir yaptı.
Genel Kurulda konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, taşeron işçilerin sorununun emekçileri memnun edecek şekilde çözülmesi gerektiğini belirterek tüm siyasilere çağrıda bulundu.
“İŞÇİLERİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYACAK DÜZENLEMEYİ HEP BİRLİKTE YAPALIM”
Arslan, “Taşeron işçilerinin büyük çoğunluğu sözleşmeli personel yahut kamu çalışanı şeklindeki bir statüyü kabul etmemektedir. Talep edilen çözüm; işçi statüsünde kadro verilmesidir. Bunun dışındaki bir durum, geçmişte verilen sendikalı olma ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı gibi temel hakları geri almaktır. HAK-İŞ’in ve taşeron işçilerin beklentilerini karşılayacak düzenlemeyi gelin hep birlikte yapalım” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun taşeron sorununun çözümüne yönelik samimi yaklaşımlarını takdirle karşıladıklarını ifade eden Arslan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın taşeron emekçilerin sorununu çözme konusundaki kararlılığını biliyorum. Sayın Başbakanımızın bu konudaki samimiyetinden şüphem yok. Kendisinin taşeron emekçilerin işçi statüsünde kalmasını istediğinden eminim. Kendisine bu konuyu öncelikli çözülmesi gereken sorunlar arasında gördüğü için teşekkür ediyorum. Bizi umutlandırıcı açıklamalar yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Arzu ettiğimiz çözümün gerçekleşmesi için umutlarımızı ve çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.
ARSLAN, BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM’A MEMLEKETİ ERZİNCAN’DAN SESLENDİ:
“HÜKÜMETİN İŞÇİDEN YANA TUTUMUNU ÖNEMSİYORUZ”
Başbakan Binali Yıldırım’ın ILO toplantısındaki konuşmasında, sendikalara destek olunmasını istediğini ve sendikalarla birlikte çalışılması gerektiği yönündeki sözlerini hatırlatan Arslan, “Biz Erzincan’ın yiğit evladı, yiğit Başbakanımızdan taşeron konusundaki düzenlemede sendikaların ve emekçilerin sesini dinleyeceğine inanıyoruz. Sayın Başbakanımıza yakışan da budur. Sendikaların ve emekçilerin talebi, kadrolu işçi olmaktır. Sayın Başbakanımıza bu isteğimizi memleketi Erzincan’dan bir kez daha ulaştırıyoruz. HAK-İŞ olarak, bunun nasıl olacağını konuşmaya ve katkı vermeye hazırız. Çözümün gerçekleşmesi için umutlarımızı ve çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” diye konuştu.
2014 YILINDA ÇIKARILAN MEVZUAT DİKKAT ALINMALI
HAK-İŞ’in taşeron sorununun mutlak çözümüne yönelik ısrarının, sendikal kimliğinden kaynaklandığını ifade eden Arslan, şöyle konuştu: “HAK-İŞ isminden de anlaşılacağı üzere, bizim sendikal anlayışımız hakka dayanmaktadır. HAK adalet demektir, adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Bu anlayıştan dolayıdır ki, taşeron konusunda henüz ortada hiçbir çalışma ve girişim yokken, konuyu ilk biz gündemimize aldık. 2014 yılı Ocak ayında “Hakkın Bize Emanet” temasıyla bir kampanya başlattık. Elbette bundan çok daha önce de çalışmalar yaptık. Ama bu büyük kampanyamız bütün sendikalarımızda karşılık buldu. 7 ay içerisinde Türkiye’nin en çok taşeron üye yapan sendikası haline geldik. O dönemde Başbakanımız olan Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleri ve bizim de çabamızla bir yasa çıktı. Yasayla taşeron işçisinin kıdem, izin ve diğer sosyal sosyal hakları asıl işveren, yani devletin sorumluluğuna verildi. Bu tarihi bir adımdı. Çünkü sendikalara üye olmanın önü açıldı, toplu iş sözleşmesinin yolu açıldı, ücret farklarını asıl işverenin ödemesi sağlandı. Ancak kanunda ikinci aşamayı gerçekleştiremedik. Amacımız, statülerinin belirlenip kadro almasıydı. Sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu, Özel Sözleşmeli Personel statüsü önerdi. Getirilmek istenen düzenleme sendikaları tasfiye etmeye yönelik, işçileri toplu iş sözleşmesi haklarından mahrum etmeye yönelikti. Buna itiraz ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız bu olaya müdahale etti. Fakat bu mevzuat şimdi dikkate alınmıyor. Bu konuda yani yeniden kadro isteğimize dair raporlarımızı ilgili yerlere verdik. Sendikalara üye olan taşeron işçilerin toplam sayısı 390 bin. Dolayısıyla bu konuda en çok çabayı bizim göstermemiz gerekiyor. Yani sorunun muhatabı biziz.”
ÖSP sisteminin getirilmesinin sendikaların yaptığı çalışmaları çöpe atmış olma anlamına geleceğini savunan Arslan, “İşçilerin büyük çoğunluğu ÖSP ve benzeri çözümü kabul etmiyorlar. Onlar işçi statüsünde kadro istiyorlar.
Taşeron işçilerin bir maliyet unsuru olarak görmemek lazım. Kamuda 900 bin taşeron işçi var. Belediyelerde 250 bin. Bunlar en kritik yerlerde en kritik görevleri üstlenmektedirler. Ama biz onların sendikaları güçlendirecek, işçi statüsünde kalacak bir çözümü istiyoruz. Bu güne kadar işçi statüsünde çalıştılar. Şimdi kalkıp başka bir statü getirilirse bu bütün taşeron emekçilere haksızlık olur” sözlerini kullandı.
Arslan, taşeron konusunda umutlu olacaklarını ifade ederek, “Biz bugünlere birçok sıkıntıları aşarak, birçok sorunları çözerek geldik. Dünden daha güçlü, dünden daha örgütlüyüz ve bu sorunları da aşacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
TANRIVERDİ: HİZMET-İŞ’İ SORUMLU SENDİKACILIĞI ORTAYA KOYMAK İÇİN KURDUK
Genel Başkanımızdan sonra konuşan Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, bir insan ülke için bir de insan için “can” kelimesinin kullanıldığını ve ülke olarak Azerbaycan şehir olarak da Erzincan için can sözcüğünün kullanılmakta olduğunu kaydederek, Erzincan’a her gelişinde şehri daha gelişmiş, insanlarını daha mutlu gördüğünü söyledi.
Sendikalar ve siyasi partilerin toplumda etkili yapılar olduğunu ifade eden Tanrıverdi, “Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarıdır. Eğer demokrasiyi geliştirmek istiyorsak STK’ları geliştirmeliyiz. Ki, demokrasiyi yakalayalım, yerleşmesini sağlayalım, kurumsallaşmasını sağlayalım. Onun için sendikalı olmak önemlidir, sendikacı olmak önemlidir. Sendikalı ve sendikacı olmak bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Sendikacı olduğunuz zaman sorumluluğunuz bir kat daha artmaktadır. Çünkü temsil ettiğiniz kitlelerin sorumluluğunu da üstlenmiş olursunuz. Bu sorumluluğu yüklendiğiniz zaman topluma katkı ağlarsınız. Sorunsuz bir dünyanın gelişimine katkı vermiş olursunuz. İşte biz HİZMET-İŞ olarak, bu anlamda 1979 yılında yola çıkmıştık. Sorumlu sendikacılığı ortaya koymak için samimiyetle yola çıktık” diye konuştu.
ŞUBE BAŞKANLIĞINA HARUN MUTLU YENİDEN SEÇİLDİ
Yapılan seçim sonucunda Şube Başkanlığına Harun Mutlu, yönetim kurulu asil üyeliklerine ise Metin Yüksel, Şaban Bingöl seçildiler.