Ana Sayfa » Faaliyetlerimiz » Eğitim Seminerleri » AKSARAY, İSKENDERUN, KIRŞEHİR VE NİĞDE ŞUBELERİMİZE YÖNELİK EĞİTİM SEMİNERİMİZ TAMAMLANDI

AKSARAY, İSKENDERUN, KIRŞEHİR VE NİĞDE ŞUBELERİMİZE YÖNELİK EĞİTİM SEMİNERİMİZ TAMAMLANDI

Aksaray, İskenderun, Kırşehir ve Niğde Şubelerimize yönelik olarak, 18-21 Aralık 2023 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen bölgesel eğitim seminerimiz tamamlandı.

Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin’in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Eğitim Seminerine, HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız İdris Ersoy, Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, Aksaray Şube Başkanımız Yasin Emekli, İskenderun Şube Başkanımız Mehmet Yetim, Kırşehir Şube Başkanımız Hızır Güler, Niğde Şube Başkanımız Kadir Yenel, Afyonkarahisar Şube Başkanımız Kemal Erkuş, şubelerimizin başkan yardımcıları, komite başkanları, işyeri sendika temsilcilerimiz ile genel merkez uzmanlarımız katıldı. 

“Davamızı daha ileriye taşımak için büyük fedakârlıklar yaptık” 

Eğitim Seminerinde konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, sendikamızın zorlukları aşarak bugünlere geldiğini belirterek, “Kuruluşumuzdan bugüne kadar görev almış bütün yöneticilerimizin olağanüstü mücadele azmi, kararlılığı, samimiyeti ve Rabbimizin lütfuyla bugünlere ulaştık. Bu süreç içerisinde inancımızı, azmimizi, kararlılığımızı, davamızı yere düşürmeden daha ileriye taşımak için büyük fedakârlıklar yaptık” dedi.

“Ev işçilerinin mücadelesini yürütmek bize düşüyor”

Taşeron sistemin ortadan kalkması için tek başına mücadele eden HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in, ev işçilerinin hakları için de yeni bir mücadele başlattığını kaydeden Arslan, “Ev işçileri, şu an sosyal güvenlik sistemi içerisinde yer almıyor. Sendikaların üyesi olamıyorlar, toplu sözleşme haklarına sahip değiller. Ücretli köleymiş gibi her işi yapmaya zorlanıyorlar. Hiçbir güvenceleri olmayan on binlerce, yüz binlerce ev işçisinin bizden beklentileri var. Ev işçilerinin temel haklarının verilmesi için mücadele etmek bize düşüyor. Çünkü HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ olarak bizim, ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mağdur ve mazlumlarına borcumuz var” şeklinde konuştu.

“Sendikal literatüre girecek başarılara imza attık” 

HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in adaletten ve zulme karşı mazlumdan yana taraf olduğunu söyleyen Arslan, “Sendikamız yaptıklarıyla, başarı hikâyeleriyle Türkiye sendikal hareketine çok şeyler kazandırmıştır. 12 Eylül askeri darbesinden sonra Türkiye’nin en büyük, en uzun ve en başarılı grevlerini sadece Sendikamız ve HAK-İŞ’e bağlı sendikalar yapmıştır. 6 bin işçiyle 22 gün süren Ankara Büyükşehir Belediyesi grevimizde, Bursa da, Konya da, Çankırı’da yaptığımız grevlerimizde büyük başarılara imza attık. 2019 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi tarafından bir kısa mesajla işlerinden edilen işçiler için inançla ve azimle mücadele ettik. İşten çıkarılan işçilere sadece sendikamız çıktı. İstanbul’da bir yandan eylem yaptık, bir yandan da örgütlü olduğumuz şirketlerde çalışan üyelerimiz için toplu iş sözleşmesi görüşmelerini yürüttük. İstanbul’da sendikal literatüre girecek bir başarıya imza attık.  7 ayın sonunda eylemimize katılan tüm işçileri işe geri aldırdık. Bolu’dan Ankara’ya 200 kilometre işlerinden edilen işçiler için adım adım yürüdük. Bu mücadeleleri üyemiz olsun ya da olmasın haksızlığa uğrayan tüm emekçiler adına ortaya koyduk ve hep birlikte büyük başarılara imza attık” dedi.

“Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde de uygulanmasını istiyoruz”

696 sayılı KHK ile kadro kapsamına alınan işçileri zorunlu emekliliğe sevk eden uygulamanın HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in mücadelesiyle ortadan kaldırıldığını hatırlatan Arslan, şunları kaydetti:  “En son imzaladığımız Kamu çerçeve Protokolü’nde ek olarak, KİT’lerde çalışan işçilerin kadrolarının verilmesi için yasal düzenlemesi yapılması konusunda ve 6772 sayılı kanunla kamu işçilerine ve belediyelerde 696 sayılı KHK öncesi kadrolu işçi statüsünde çalışan işçilere verilen ancak Yargıtay kararıyla belediye şirket işçilerine verilmeyen 52 günlük ilave tediye konusunda protokol imzaladık. Bu iki konunun başarıyla sonuçlanması için mücadelemiz devam ediyor. Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde uygulanması konusundaki kararlı mücadelemize de devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

696 sayılı KHK kapsamı dışında bırakılan işçilere de değinen Arslan; “EBYS çalışanları, kiralık araç şoförleri, yemekhane işçileri, KİT’lerde çalışan arkadaşlarımız, bunların hepsiyle ilgili kadro alma konusunda bakanla yaptığımız bir protokol var. Protokolün içinde hepsi mevcut fakat arkadaşlarımız için yeni bir kanun düzenlenmesine ihtiyaç var” diye konuştu.

“Vergi konusundaki raporumuzu ilgili makamlara sunacağız”

Vergi konusundaki fikir ve önerilerini HAK-İŞ Akademi’de yürütülen çalışmalarla bir rapor haline getirip sunacaklarının bilgisini veren Arslan, “HAK-İŞ’te, ‘HAK-İŞ Akademi’ adında bilimsel bir oluşum kurduk. Yaklaşık 100 civarında akademisyenle beraber çalışıyoruz ve ilk çalışma da vergi üzerine yapılıyor. ‘Türkiye’de nasıl bir vergi sistemi olursa adil ve hakkaniyetli olur?’ konusu üzerine yapılan çalışmalarımız bittiğinde Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili makam ve kuruluşlara raporumuzu sunacağız” dedi. 

“Herkesin tazminatını alabileceği bir model ortaya koyalım”

Kıdem tazminatıyla ilgili bir değişikliğin söz konusu olmadığını ancak mevcut durumda da bazı problemler olduğunu belirten Arslan, “Bugünkü mevzuata göre özel sektörde çalışanların yüzde 80’i kıdem tazminatı alamadıklarını söylüyor. HAK-İŞ olarak, herkesin tazminatını alabileceği bir model ortaya koyalım ve tartışmalar sona ersin. Böyle bir düzenleme şu an olmasa da HAK-İŞ olarak bunu tartışmaya devam edeceğiz” dedi.

“ILO C-190’ın Türkiye tarafından imzalanması gerekiyor”

Arslan, ILO’nun 2019 yılında çıkarttığı C-190 sayılı işyerinde taciz ve şiddetin önlenmesi sözleşmesinin Türkiye tarafından da imzalanması için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ olarak Şiddete Sıfır Tolerans belgesini imzalayıp tüm çalışanlarının güvencesini sağladıklarını aktaran Arslan, “Tüm işyerlerinde bu güvencenin sağlanması için ILO C-190’ın Türkiye tarafından imzalanması gerekiyor. Bu konuda çabalarımız var. C-190 Türkiye ve Dünya için büyük bir reformdur. Bütün çalışanların işyerinde şiddet ve tacize uğramasını önlemek için dünya çapındaki ilk ve en büyük sözleşme budur” dedi.

“Ülke olarak onaylamasak da biz, HAK-İŞ olarak toplu sözleşmelerde bu konuda önemli bir kısım düzenlemeleri yaptık, sözleşmelerimizin taslaklarına koyduk. Türkiye’de en fazla kadın üyesi olan konfederasyon HAK-İŞ. Sendikamızın 40 bin, HAK-İŞ’in ise 200 bin kadın üyesi var” diyen Arslan, şiddetsiz bir çalışma hayatı için temennilerini şu cümlelerle dile getirdi: “Hem kadınların iş hayatında kalmalarını sağlamak, hem onların en temel hakları olan çalışma haklarının bu şekilde ellerinden alınmasını önlemek, hem de onlara sendika olarak sahip çıkmak bizim boynumuzun borcu. Umarım şiddetsiz, tacizsiz bir çalışma hayatını hep birlikte gerçekleştirmiş oluruz. Mobbing konusunda düzenleme var  ama bu sözleşme de imzalanırsa hepsini kapsayacak.”

“Filistin’de 7 Ekim’den beri yaşananlar, aslında 75 yıldır yaşanıyor”

“Filistin’de 7 Ekim’den beri yaşananlar, aslında 75 yıldır yaşanıyor. 1948 yılında İsrail devleti kurulduğunda toprakların yüzde 50’den fazlası, Kudüs’ü de dahil edersek yüzde 70’ten fazlası Filistinlilerindi. Filistinliler bugün geldiğimiz noktada sadece yüzde 13’lük bir kesime sıkıştırıldılar. Filistin diye bir şey bırakmadı bu hainler” diye konuşan Arslan, HAK-İŞ tarafından başlatılan yardım kampanyasına destek istedi.

Arslan, “Gazze ve Batı Şeria, kuruluşumuzdan bu yana HAK-İŞ için millî bir mesele. Türkiye’de ilk kez HAK-İŞ’te Kudüs ve Filistin’e Dayanışma Komitesi’ni kurduk ve başına da Kurucu Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi’yi getirdik. Bizim, hem Filistin’in 402 yıl boyunca Osmanlı eyaleti olması, hem de Mescid-i Aksa’nın ilk kıblemiz olması sebebiyle orayla bağımız var. Orada 75 yıldır işgal, katliam, sürgün devam ediyor. Onun için biz, insan olarak da Filistinli kardeşlerimizin yanında olmalıyız” diye konuştu.

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına itirazımız var” 

Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tarihçesinden bahsederek; “1970’li yıllarda oluşturulan bir komisyondur. Bu komisyonun 5 üyesi en büyük işçi konfederasyonundan, 5 tanesi en büyük işveren konfederasyonundan, 5’i de hükümetten oluşuyor” dedi ve HAK-İŞ olarak komisyonunun şu anki yapısının değişmesini neden istediklerini gerekçeleriyle şu şekilde açıkladı: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı değişmeli. En büyük konfederasyon değil, bütün konfederasyonlar üye sayısı oranında orada bulunmalı ve daha geniş bir kapsayıcılık olmalı. Sadece konfederasyonlarla değil, işsizler, dernekler gibi daha geniş bir katılımla komisyon oluşturulmalı. Türkiye’de asgari ücreti belirlerken aslında geçim ücretini belirliyorsunuz. Ama mevzuatta da en az asgari ücret belirleniyor. Burada bir çelişki var. Evli ve 2 çocuklu bir ailenin asgari biçimde geçimini esas almalıyız. Şu anki mevzuatta asgari ücret en düşük ücret. Ama en düşük ücretle çalışan 6 milyon insan var. O zaman geçim ücreti niye değil bu asgari ücret? Her yıl Aralık ayında asgari ücret bizim istediğimiz gibi değil, işverenlerin istediği gibi oluyor.” 

Keskin: “Sendika olarak eğitimlerde hep öndeyiz” 

Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin, sendikamızın her alanda olduğu gibi eğitim alanında da diğer sendikalarla mukayese edilemeyecek bir önceliği ve duyarlılığı olduğunu belirterek, “Sendika olarak eğitim konusunda “Eğitilmeyen Öğütülür” ilkemizi her zaman rehber edindik. Bu ilkemiz ışığında eğitim seminerlerimizde orijinal bir metod izliyoruz. Bizim eğitim sisteminde sunum yapan arkadaşlarımızın tamamı sendikamızda çalışan arkadaşlarımızdır” dedi.

“Temsilcilerimiz Konfederasyonumuz ve Sendikamızı temsil ediyor” 

İş yeri sendika temsilciliğinin zor ve meşakkatli bir görev olduğunu ifade eden Keskin, “Sizler sendikamızın en değerli uç beylerisiniz. Sendikamızın Genel Başkanını, sendikamızın Kurumsal yapısını, Konfederasyonumuzu temsil ediyorsunuz, dolayısıyla sizler yaşantınız ve bilgi birikiminizle örnek olmanız gerekiyor” dedi.

Ersoy: “HİZMET-İŞ, Güçlü Türkiye yolunda mücadele eden yerli ve milli bir işçi örgütüdür” 

Eğitim seminerlerinin bilgilerin öğrenildiği ve tazelendiği toplantılar olduğunu söyleyen Genel Başkan Yardımcımız İdris Ersoy, “Sendikamız sıradan bir işçi örgütü değildir. Kurulduğu günden bugüne temsil ettiği işçilerin hak ve menfaatlerini koruyup kolladığı gibi ülkemizin demokratikleşmesi, özgürleşmesi için güçlü ve büyük Türkiye yolunda mücadele eden yerli, milli bir işçi örgütüdür” dedi.

“Örgütlü, bilinçli ve birlikte mücadele etmeliyiz” 

Türkiye Yüzyılının işçilerin hakları için bir fırsat olduğunu söyleyen Ersoy, “İşçiler olarak, uğruna can verdiğimiz bu topraklarda, mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşamak istiyorsak örgütlü, bilinçli ve birlikte mücadele etmeliyiz. Son iki yıldır işçilerimizin yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Genel Başkanımızın ve Sendikamızın ortaya koyduğu yüksek mücadeleyle sırt sırta omuz omuza vererek; belediyelerin de kamu çerçeve protokolüne dahil edilmesi, belediye şirket işçilerine verilmeyen 52 günlük ilave tediyenin verilmesi ve hakkaniyete uygun bir vergi sisteminin inşa edilmesi için birlikte mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Tanrıverdi: “HİZMET-İŞ bir okuldur, bir ekoldür” 

Eğitim seminerimizde konuşma yaparak Sendikamızın tarihsel yürüyüşünü anlatan Kurucu ve Onursal Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, “HİZMET-İŞ ‘Önce İnsan Önce Emek’ diyerek yola çıktı.  HAK-İŞ’i ve HİZMET-İŞ’i diğerlerinden farklı kılan şey, milli değerlere sahip çıkmasıdır. HİZMET-İŞ sendikacılık yapmayı kökten değiştirmiştir. HİZMET-İŞ bir okuldur, bir ekoldür. HİZMET-İŞ, Türk sendikacılığının hem yüz akı hem de değişiminin öncüsüdür” ifadelerini kullandı.

“Filistin meselesi dünyanın meselesidir”

Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Tanrıverdi, “Gazze düşerse Filistin toptan düşer. Dolayısıyla Mescid-i Aksa’mız ilk kıblemiz gider. Dünyada artık hiç kimse insanlık adına bir cümle kuramaz. Özgürlük adına bir cümle kuramaz. Demokrasi adına bir cümle kuramaz. Bu mesele sadece Filistin’in, bölgenin meselesi değil dünyanın meselesidir” dedi.

Eğitim Seminerimizde Aksaray Şube Başkanımız Yasin Emekli, İskenderun Şube Başkanımız Mehmet Yetim, Kırşehir Şube Başkanımız Hızır Güler, Niğde Şube Başkanımız Kadir Yenel de birer konuşma gerçekleştirdi.

Uzmanlarımız sunum yaptı 

Eğitim Seminerimizde Eğitim Daire Başkanlığı personellerimiz Tansu Göksu, Şeymanur Türkoğlu, Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı Sosyal Medya Birimi personelimiz Özlem Akgümüş ve Eğitimci-Yazar Vural Çakır sunumlar gerçekleştirdi. 

Eğitim Seminerimiz katılım belgesi dağıtımı ve sertifika töreni ile son buldu.