Ana Sayfa » Makaleler » Mahmut ARSLAN » YENİ GELİŞMELER, YENİ STRATEJİLER VE HEDEFLER

YENİ GELİŞMELER, YENİ STRATEJİLER VE HEDEFLER

Küresel dünyada hızla değişen top­lumsal, siyasal ve ekonomik gelişme­ler, dünya genelinde dönüşümlere ve tartışmalara yol açarken, bu geliş­melerin merkezinde yer alan önemli konulardan biri de Siyonist İsrail’in Fi­listin ve Gazze’de uyguladığı soykırım­dır. Filistin’de bir insan hakları dramı yaşanmakta, Filistin konusu uluslara­rası toplumun vicdanında ağır bir yara olarak kanamaya devam etmektedir.

Siyonist İsrail tarafından bütün dünya­nın gözleri önünde yüz yıla yakın bir süredir yapılan zulüm, 7 Ekim’den bu yana şiddetini artırarak devam etmek­te ve artık bir soykırıma dönüşmüştür. Siyonist İsrail, yaktığı soykırım ateşini şimdi de Lübnan ile tüm Ortadoğu’ya yaymaktadır. Ortadoğu’nun ateşler içinde yandığı, Siyonist İsrail’in Arzı Mevud (vaad edilmiş topraklar) ha­yaliyle bölgede her geçen gün yeni katliamlara giriştiği, ABD ve emperyal devletlerin yaptığı planların sahaya kanlı iç savaşlar olarak yansıdığı bir dönemde, mağdurun ve mazlumun yanında olmak, Filistin halkının özgür­lük, topraklarını kurtarma ve bağımsız bir Filistin devleti kurma mücadelesi sadece onların değil, tüm insanlığın ortak mücadelesi olmalıdır.

HAK-İŞ/HİZMET-İŞ olarak, Filistin’de olup bitenleri 7 Ekim’le sınırlı görmü­yoruz. 7 Ekim dolmuş bir bardağın taş­tığı tarihtir. Filistin davasını tarihimizin ve inancımızın bize yüklediği önemli bir sorumluluk olarak görmekle bir­likte aynı zamanda bir insan hakları örgütü olmamız dolayısıyla da Filis­tinli ve Gazzeli kardeşlerimizin onurlu mücadelesinde yanlarında olduk. 7 Ekim’den bu yana soykırıma dönüşen insanlık suçuna dikkat çekmek, Filis­tinli kardeşlerimizin seslerini dünya kamuoyuna daha fazla duyurmak ve Siyonist terör devleti İsrail’in yaptığı zulümlere karşı dayanışmayı artır­mak için 1 Mayıs başta olmak üzere, 81 ilde gerçekleştirdiğimiz eylem ve mitinglerle, uluslararası toplantılar­da yaptığımız konuşmalarla ulusal ve uluslararası her platformda mücade­le ettik, etmeye de devam edeceğiz. HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak, Başkenti Kudüs olan özgür ve bağım­sız bir Filistin devleti kurulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Ekonomide Yaşanan Gelişmeler ve Taleplerimiz

Siyonist İsrail’in Ortadoğu’da estirdiği terörün yanı sıra, Rusya-Ukrayna sa­vaşı, COVID-19 pandemisinin ardın­dan gelen tedarik zinciri sorunları ve küresel enerji krizi ülkelerin ekonomi­lerini sarstı. Küresel ekonominin bir parçası olan Türkiye de bu belirsizlik­lerden etkilendi. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yüksek enflasyon, halkın alım gücünü düşürürken, gelir ve vergi adaletsizliği toplumun itiraz ettiği temel noktalar oldu. HAK-İŞ Konfederasyonumuzla Kayseri, Koca­eli ve Gaziantep’te “Haklarımız İçin Meydanlardayız” temasıyla gerçekleş­tirdiğimiz mitinglerde vergi adaletsiz­liği, sendikal baskılar, işten çıkarmalar ve sürgünler, Kamu Çerçeve Protoko­lü’ne ek protokol zam talebi, kayıt dışı istihdam, kapsam dışında kalanlar için kadro talebi, örgütlenmenin önünde­ki engeller ve iş kazaları başta olmak üzere çalışma hayatının gündeminde­ki konulara ilişkin taleplerimizi güçlü bir şekilde dile getirdik.

Taleplerimizin Gerçekleşmesini Bek­liyoruz

HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak hem ülkemizin hem de dünyanın zor bir dönemden geçtiğinin farkındayız. Yaşadığımız coğrafyada ve içinde bu­lunduğumuz bu zor süreçte, bölge­mizde neler olduğunun büyük resmini göremezsek, ülkemizin ve sendikal hareketin geleceğini de şekillendire­meyiz. O nedenle sorumlu sendikacı­lık anlayışımızla, teklif ve önerilerimiz­le, yapıcı müzakere anlayışımızla ola­bildiğince taleplerimizi dile getiriyor ve bu taleplerimizin biran önce yerine getirilmesini bekliyoruz.

HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak, Kamu Çerçeve Protokolünün yerel yö­netimlerde de uygulanmasını istiyo­ruz. Belediye şirketlerinde ilave tedi­yenin uygulanmasını istiyoruz. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunları artık çözülsün istiyoruz. Kamu Çerçeve Protokolü kapsamındaki bütün emek­çilere enflasyon kayıplarının ortadan kaldırılması için ek zam istiyoruz. Ek protokol ile bunların toplu sözleşme dönemi gelmeden derhal uygulanma­sını istiyoruz. Başta yangın işçilerinin haklarının daha fazla ödenip daha iyi haklara kavuşmasını istiyoruz. Çaykur ve Şeker işçileri başta olmak üzere 12 ay çalışabilecekleri bir modelin uy­gulanmasını istiyoruz. Staj ve çıralık mağdurlarının mağduriyetlerinin gi­derilmesini istiyoruz. Ev işçilerinin iş kanunu kapsamına alınmasını ve SGK kapsamındaki eksikliklerinin gideril­mesini istiyoruz. Kağıt toplayıcıların sosyal güvenlik ve sendikal haklarının sağlanacağı bir düzenleme istiyoruz.

Seçimler ve Ardından Yaşanan İşçi Kıyımları

Ülkemizde her yerel seçim sonrası parti değişikliği yaşanan belediyeler­de baş gösteren işçi kıyımları, emek hareketi adına bir utanç kaynağı ola­gelmiştir. Son yerel seçimler sonrası 7 bin 412 üyemiz işten atılmış, 4 bin 267 üyemiz sürgün edilmiştir. Bu, ta­hammül edilebilecek bir durum değil­dir.

Yaptığı işin gerektirdiği hiçbir riskten çekinmeden gece-gündüz, kar-kış demeden fedakârca, onuruyla, alın teriyle Genel İşler İşkolu kapsamında çalışan emekçi kardeşlerimiz, işten çıkarılmayı, baskı ve mobinge maruz bırakılmayı hak etmiyorlar. Ülkemizin yaşadığı zor ekonomik koşullarda ai­leleriyle birlikte hayatta kalmaya çalı­şan bu insanlar, işten çıkarılmayı hak etmiyor.

İş akdinin feshedilmesini gerektiren haklı bir neden olmaksızın, sözde ge­rekçelerle arkadaşlarımızın işten çıka­rılması, ekmeğiyle oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Arkadaşları­mıza keyfi kararlarla görev yerleri de­ğiştirilmek suretiyle baskı ve mobing uygulanmasına göz yummayacağız. Buna asla ve asla müsaade etmeyece­ğiz. Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki, sendikamız üyesi emek­çiler kardeşlerimiz kimsesiz ve yalnız değildir.

HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak 2024 Temmuz ayı istatistiklerine göre sendikamız iş kolumuzun ve HAK-İŞ Konfederasyonumuzun en büyük sendikası olma konumunu devam ettiriyor. Sayımız arttıkça sorumlulu­ğumuzun arttığını, yeni gelişmelerin, yeni stratejiler ve hedefler belirlemeyi zorunlu kıldığını biliyoruz. Bu bilinçle daha fazla çalışmak, üretmek ve mü­cadele etmek gerektiğini biliyor ve bunun gereğini yerine getirmeye var gücümüzle çalışıyoruz. Taleplerimiz karşılanana kadar, arkadaşlarımız iş­yerlerine dönene kadar, hukuk galip gelene kadar ve adaletsizlikler orta­dan kalkana kadar mücadelemize de­vam edeceğiz.

Erdemli, adil ve insan onuruna ya­kışır bir sendikacılık için Genel İşler İşkolunda çalışan bütün emekçi kar­deşlerimizi HAK-İŞ/HİZMET-İŞ’e üye olmaya, birlikte daha güçlü mücadele etmeye davet ediyoruz. İş kolumuzun en büyük sendikası olmanın verdiği büyük sorumluluğu yerine getirmeye kararlılık ve samimiyetle devam ede­ceğiz.

Bu başarılara ulaşmamızda emeği ge­çen, HAK-İŞ/HİZMET-İŞ’in onurlu ve ilkeli mücadelesini omuzlayan tüm HAK-İŞ/HİZMET-İŞ teşkilatına, HAK-İŞ/HİZMET-İŞ mensuplarına gönülden teşekkür ediyoruz.

CESARET VE AZİMLE MÜCADELEYE DEVAM…