Emek kelimesi ilk olarak Türk tarihinde Orhun yazıtlarında “emgek” olarak karşımıza çıkmaktadır. “Emge” yani acı çekmek fiilinden türeyen ‘emek ‘ günümüzde sendikaların oluşturmaya çalıştığı ‘emek bilinci’ sayesinde kendi önemi insanlara tayin etmeye çalışmaktadır. Günümüzde sendikalar, ‘emek bilinci’ oluşturmaya çalışarak işçi sınıfının hak ettiği ücretlere, sosyal haklara ve toplum saygınlığına ulaştırma çabasındadır.
Sendikamız HİZMET-İŞ, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 31 Temmuz 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan verilere göre Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olma konumunu devam ettiriyor. Peki HİZMET-İŞ bunu nasıl başardı? İşte tüm cevap bu yukarıda bahsettiğimiz ‘emek bilinci’ne Sendika olarak verdiğimiz önemdedir.
41 yıldır en önemli amacı, ‘Türk İşçi Sınıfı’nın verdiği emeği ve mücadeleleri Türk halkının tüm kurumlarına göstermeye, anlatmaya ve destek olmaya davet eden HİZMET-İŞ, bugün işçilerimizin en büyük savunucusu ve işçi sınıfının en büyük destekçisidir. Bu emek mücadelesini verirken kırmadan, dökmeden, çatışama yolunu izleyen değil uzlaşma yolunu izleyen Sendikamız, bu yönüyle Türk ve Dünya sendikal tarihe geçmiş ve geçecektir.
31 Mart 2019 mahalli idareler seçimini arkamızda bıraktık. Türkiye genelinde %84.67 gibi bir katılım oranıyla gerçekleştirilen seçimler sonrası Türkiye’de pek çok belediyede yönetim değişikliği oldu. Sonrasında özellikle CHP’li ve HDP’li belediyelerde sendikamıza karşı hemen operasyonlar başlatıldı. Türkiye genelinde şimdiye kadar, 109 iş yerinden 17 bin 549 kişi Sendikamızdan zorla istifa ettirildi. Bunun yanında binlerce üyemiz işlerinden edilip, yüzlerce üyemiz sürgün edildi. Sendikamız HİZMET-İŞ bu yapılan düşmanlığa karşı hemen Türkiye’nin her yerinde mücadele gücünü ortaya koydu. Bolu’da, Antalya’da, İstanbul Küçükçekmece’de, Çanakkale Bayramiç’te, Zonguldak Ereğli’de, Eskişehir Bozüyük’te, Şırnak İdil’de, Van İpekyolu’nda ve daha pek çok belediyede yapılan adaletsizliklere ve zulümlere karşı geldik. Milletimizden oy isterken tek kusuru (ki sayılırsa tabii) bir önceki belediye başkanı zamanında çalışmak olan tüm emekçilere sözler verilerek Türkiye geneli ‘işçi dostu parti‘ algısı yapılarak seçimlerde avantaj elde ediliyor sonra bu millet seni belediyenin başına getirince verilen sözler hatta ve hatta noter onaylı belgeler unutuluyor. Bu kabul edilemez! Bu adaletsizlik hukuksuzluk değil de nedir? Bunu adalet için yürüyüş yapan bir partinin yapması fazlaca ironik değil mi? Hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin karşısında 41 yıldır sapasağlam duran HİZMET-İŞ dün olduğu gibi bugün ve yarında bunların karşısında olacaktır.
Yıllardır emekçiler üzerinden siyasal çıkar sağlayan ancak sağlamıyormuş gibi söylemlerde bulunan ve Sendikamızı yanlı olmak ile suçlayan bir takım sözde işçi sendikalarının da bu dönemde maskeleri düşmüştür. Yapılan zulümlere ses değil, çıt çıkaramayan bu sözde işçi dostlarının gerçek yüzünü tüm işçi sınıfı görmüştür. Lafa gelince mangalda kül bırakmayan ancak icraate gelince emekçilerin yanında olamayanları tarih yazacaktır. HİZMET-İŞ’in uzlaşmacı tavrını mücadeleden korkmak zannedenler, 31 mart sonrası yapılan eylemlerimiz sonrası cevaplarını almışlardır değil mi?
Bankamatik Memuru Yaftalaması
31 mart yerel seçimleri sonrası en popüler ifadelerden biri ‘Bankamatik Memuru’ oldu. Emekçilere karşı zulümde bulunan tüm belediyelerde yetkililer işten çıkarılanların hep bankamatik memurları olduğunu iddia etti. Peki bu yaftalamanın doğruluk payı var mı?
Bankamatik memurluğu kısaca, hiçbir iş yapmayan sadece maaş olan memurluk şeklinde tanımlanabilir. Yani bir numaralı emek ve emekçi düşmanı. Son dönemlerde bu ifadenin popüler olmasının nedeni, bir takım siyasilerin ‘bizler sizleri kandırdık’ diyemediklerindendir.
Milletimizden ‘hiçbir işçi işinden olmayacak’ diye oy isteyenler gün gelip seçilip daha mazbatasını almadan işçi kıyımlarına başlamıştır. Kılıf gerekli olduğunda çıkarılanlar ‘bankamatik memurudur’ denilmiştir. Hiçbir kanıt ve olay göstermeden emekçilere bu yaftalamada bulunmak gerçekten utanç vericidir. Belediyelerin temizlik, kanalizasyon vb. işlerde çalışanlarına bunu yakıştıranları samimiyete davet ediyoruz. Ayıbınızı örtmek için emekçileri bankamatik memuru olarak nitelemek hiçbir siyasi görüşe yakışmamaktadır.
Son olarak, ne derseniz ne yaparsanız yapın, haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın HİZMET-İŞ !