Ana Sayfa » Hakkımızda » Genel Kurullar » 11. OLAĞAN GENEL KURULUMUZ YAPILDI

11. OLAĞAN GENEL KURULUMUZ YAPILDI

Görsel, eğitici ve öğretici niteliği öne çıkan Genel Kurulumuz, Sendikal tarihe gene “ilk”lerden birisi olarak geçti.

Sendikamızın 11. Olağan Genel Kurulu 23-24 Temmuz 2011 tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Başta Başbakan Yardımcısı Bekir BOZDAĞ olmak üzere, Eski HAK-İŞ Başkanı ve TBMM İdare Amiri Salim USLU, siyasi parti temsilcileri, Milletvekilleri, Bürokratlar, HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın Genel Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Memur-Sen ve Bağlı Sendikaların Genel Başkan ve Yöneticileri, Kadın, Gençlik, Kültür-Sanat ve Engelliler Komite Başkanlarımız, olmak üzere, çok sayıda sivil toplum örgütü yöneticisi, bürokratlar, Yurtdışından gelen Sendikacı konuklarımız, medya mensupları ve delegelerimizin katılımıyla muhteşem bir genel kurul gerçekleştirdik.

Sıradan, rutin bir Genel Kurulun çok ötesinde görsel, eğitici ve öğretici niteliği öne çıkan Genel Kurulumuz, Sendikal tarihe gene “ilk”lerden birisi olarak geçti.

Divanın oluşmasıyla başlayan Genel Kurulumuzda, Divan Başkanlığına HAK-İŞ Genel Sekreteri ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Hikmet Ferudun TANKUT, Başkan Yardımcılıklarına Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İNANÇ, Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Muharrem ÖZKAYA, divan kâtipliklerine ise Nefise ŞAHİN ve Birsel İPEKTEN seçildi.

Divan Başkanı’nın teşekkürü, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra, Sinema ve Tiyatro Sanatçısı Ahmet YENİLMEZ’in temizlik işçisi kıyafetiyle sunduğu gösteriyle salonu dolduran tüm misafir ve delegeler duygu dolu anlar yaşadı. Sendikamızın misyonu, İşkolumuzun sorunları, taşeronlaşma ve sendikamızın etkinliklerini üye bir “işçi”nin bakışıyla anlatan Ahmet YENİLMEZ, daha sonra “babam” şiiriyle izleyenleri hislendirdi.

Daha sonra açılış konuşması için kürsüye gelen HAK-İŞ ve Sendikamız Genel Başkanı Mahmut ARSLAN (iç sayfalarımızda tam metnini verdiğimiz) dünya, Türkiye, Çalışma Hayatı ve işkolumuzun sorunlarını ve çözüm önerilerini kapsayan, sendikal harekette yeni bir vizyon ve ufuk çizen konuşmasını yaptı.

ARSLAN: “Erdemli bir sendikal inşa için yola çıktık”

Konuşmasına, “Bugün, HAK-İŞ’in temsil ettiği misyonla, “Önce İnsan Önce Emek” diyerek, “erdemli bir sendikal inşa” için yola çıkılan 33 senelik büyük yürüyüşün tarihî bir ânına daha şahitlik ediyoruz. Şahitlikten de öte, yen idünya, yeni Türkiye ve yeni Sendikal hareketin yol haritasında önemli kavşak noktalarının oluşturulacağı anlamlı bir gündeyiz” diyerek başlayan Genel Başkanımız,

“Sendikalar ve sendikacılık; bütünüyle kurumsal bir yenilenmeye kilitlenip, iç dinamikleriyle bugünün ve yarının değişen, gelişen, büyüyen, ilerleyen sendikacılığına yani bilgi, emek, üretim ve sosyal sorumlulukların öne çıktığı misyon sendikacılığına dönüşmek zorundadır. Bizim mücadelemiz; halâ soğuk savaş döneminin kavram, yöntem ve araçlarına bağımlı, ne olursa olsun çatışma hedefine kilitlenmiş sendikal anlayışlardan ayrılmış ve ayrışmış bir mücadeledir“ diyerek sendikal hareketin yeni vizyonuna ilişkin geniş bir çerçeve çizdi.

Daha sonra Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlarına değinen Genel Başkanımız; “Yeni Bir Türkiye’ye doğru yürüyoruz. Bu Türkiye artık eski Türkiye olmayacaktır. Her alanda kendini gösteren, sorunlarını çözebilen, bölge ülkelerinin umudu olabilen bir Türkiye görüyoruz. Sivil toplum örgütleri ve sendikaların da böyle bir Türkiye’ye paralel ve katkı verebilecek tarzda yeniden yapılanmaları gerekmektedir. Sendikalar da kendilerini sorgulayarak çağın gerektirdiği araçlarla donanmaya ve değişen, gelişen endüstriyel ilişkiler ağı içerisinde etkin ve aktif rol almalıdırlar” dedi.

HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in referanslarına da vurgu yapan Genel Başkanımız; “Referanslarını kendi dinamiklerinden ve yerli değerlerinden alan, tarihsel birikim ve tecrübesini sendikal mücadeleye taşıyabilecek kadroların eseri olan “Büyük HİZMET-İŞ Ailesi”; aynı zamanda Dünya Sendikal hareketinin bize bıraktığı tarihî miras ve evrensel sendikal ilkelerle bütünleşerek, doğru insanlarla, doğru zamanda, doğru yerde, doğru hedefe kilitlenerek bugünlere gelmiştir.

Biz, sendikal tarih algımızı, temellerimizi, köklerimizi bu topraklarda gören, bulan ve yeniden ihya etmeye çalışan bir sendikal anlayışın sahibiyiz. Yerlilikten bahsetmemizin sebebi budur. Ahi Evran-ı Velî’de, Hacı Bayram-ı Velî’de bulunan muhtevanın bizim sendikal mücadelemizi beslediğini düşünüyorum. Büyük tarihçi Prof. Halil İNALCIK’ın ifadesiyle; “Hacı Bayram Veli, emek sahiplerinin ilk velisidir. Emeği ile çalışmayanı gönüldaşları arasına almazdı.”

Biz inanıyoruz ki; insanlar gibi sendikalar da “geçmişten konuştuğu kadar yaşlı, gelecekten konuştuğu kadar genç”tir. Onun için büyük hedeflere büyük hayallerle gidileceğini biliyor, “Geleceğimiz hayallerimiz kadardır!” diyerek önümüze bakıyor, bugünden başlayarak geleceğin erdemli sendikal inşası için çaba gösteriyoruz.

“Emek mücadelemizi Hz. Mevlâna’nın “Biz bir pergel gibiyiz, bir ayağımız değerlerimizde sabit durur, diğer ayağımızla bütün dünyayı dolaşırız!” sözüne uygun, “insan ve emek mücadelesi”ni kayıt koymadan, coğrafyalarla sınırlamadan sürdürüyoruz. “ şeklinde konuşmasını sürdürdü.

HİZMET-İŞ’in yarım asra yaklaşan mücadelesinin altını çizen Genel Başkanımız; “33 yıllık mücadelemizde hiç kimsenin yandaşı, işbirlikçisi ve sözcüsü olmadık, olmayacağız da. Sadece gerçeklerin, sadece hakikatin yanında olduk ve olacağız da. Emeği temsilde gösterdiğimiz liyâkat ve yetkinliğe teşekkür edenlere şükran duyduğumuz gibi; örgütlenmemizin önünü tıkamaya çalışan dost zannettiğimiz kimi dost görünenlere serzenişlerimizi iletmeyi de görev biliyoruz.

Dostluklar ZOR ZAMANDA belli olur. Dostlar, ZOR ZAMANLARIN kutup yıldızlarıdır. Gün batarken, herkes gecenin karanlığında kaybolurken sadece onlar ORTAYA ÇIKARLAR !

Etkimizin, tepkimizin tek ölçüsü: DOĞRULUK ve HAKİKAT’dir. Evet… Sendikal mücadele bir varlık, emek ve hak mücadelesidir. Aynı zamanda ısrarlı ve uzun soluklu bir uğraştır.

Uluslararası platformlarda her katmanı, örgütlenmiş bir Türkiye profiline, katkı olacak anlayışla; tüm yerel yönetim emekçilerini örgütlü toplumun önemli bir kesiti olarak kucaklamaya devam ediyoruz. Devam edeceğiz de.” Şeklinde devam etti.

Daha sonra “ülkemizin en önemli ihtiyacı Anayasa”dır diyen ARSLAN, “Türkiye, yeni anayasasını acilen yapmalı. Bu anayasa, demokratik, sivil, katılımcı ve özgürlüklerin önünü açan bir anayasa olmalıdır. Hiçbir kesimi dışlamayan, ötekisi olmayan bir anayasa olmalıdır. Türkiye Yeni Anayasasıyla yeni yüzyılda yürüyüşünü sürdürmelidir.” Dedi. Çalışma Hayatının ve içerisinde bulundukları genel işler işkolunun sorunlarına değinen ARSLAN; “Ülkemiz halâ12 Eylül ürünü Anayasanın ve bütünüyle onun izlerini taşıyan çalışma mevzuatının karabasanı altındadır. 2821 ve 2822 sayılı yasalar acilen, sendikaların görüş ve önerileri doğrultusunda değiştirilmeli ve sendikal hareketin, sivil toplumun önü açılmalıdır.” Dedi.

“Genel İşler işkolunun en önemli sorunu Özelleştirme ve Taşeronlaştırmadır. Yerel Kamu hizmetlerinde taşeronlaşma hızla yaygınlaşmakta, bu da örgütlenmenin önünü tıkamaktadır. Ayrıca kalitesizliği, sosyal güvencesizliği, mafyalaşmayı beraberinde taşımaktadır. Aslolan; yerel hizmetlerin belediyelerin kendi personeliyle yerine getirilmesidir. Kentini, ilçesini, beldesini yaşanılar bir çevreye kavuşturmak isteyen yerel yöneticilerin taşeronlaşmanın getireceği tehlikelere karşı tedbirli olmaları gerekmektedir.” diyerek sözlerini sürdüren ARSLAN;

“Şu anda çalışanların önünde duran iki önemli sorun daha vardır. Bunlar; kamuoyunda Torba yasa olarak adlandırılan yasa’yla belediyelerden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilecek işçilerin durumlarıdır. 1 Ağustosa kadar ertelenen bu geçişler, önümüzdeki aydan itibaren başlayacaktır. Bu konuda endişelerimiz vardır. Önerilerimiz vardır. Bir diğer konu Kıdem Tazminatı’dır. Kurulması düşünülen Kıdem Tazminatı fonuna karşı değiliz. Ancak, kazanılmış haklarımız ve kıdem tazminatının garanti altına alınması gerekir. Sosyal taraflarla ortak bir fonun nasıl oluşturulabileceği tartışılmalıdır. Bu çok önemli konu oldu bittiye getirilmemelidir. Bu konuda tarafız. Hak’tan, adaletten, haklarımızdan yanayız. İşçilerimizin aleyhine olacak tüm düzenlemelerin karşısında olacağız.” şeklinde konuştu.

ARSLAN, sözlerinin sonunda “Hak-İş ve Hizmet-İş erdemli bir sendikal için üzerine düşeni yapmış ve yapmaya da devam edecektir. Ülkemize, bölgemize ve küremize sorumluluklarımızı ertelemeden sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bekir BOZDAĞ:
“Kıdem tazminatını garantili hale getireceğiz”

Genel Kurulumuza katılan Başbakan Yardımcısı Bekir BOZDAĞ, kıdem tazminatı tartışmalarına açıklık getirdi. BOZDAĞ, hükümetin çalışanların kıdem tazminatında bir kayba uğramasına izin vermeyeceğini söyledi.

BOZDAĞ, işçiyi mağdur edecek bir adım atmayacakları taahhüdünde bulunurken, “İsçimizin tazminatını mahkeme kapısına gitmeden almasını temin etmeye çalışıyoruz. Bunun neresi yanlış?” ifadelerini kullandı.

BOZDAĞ, “Kıdem tazminatı kaldırılmayacak. Kazanılmış haklara en ufak bir zede gelmeyecek. Bizim yaptığımız işçilerimizin kıdem tazminatı almaları mahkeme kapısından, işverenin insafından çıkarılıp garantili hale gelecek bir sistem kurma arayışıdır” dedi.

İşçinin, alın terinin karşılığını alın teri kurumadan almasını sağlamayı hedeflediklerini söyleyen BOZDAĞ, dünyadaki uygulamalara bakarak işçilerin memnun olabileceği mekanizmayı ortaya koymaya çalıştıklarını kaydederek, “Hak kayıplarına müsaade etmeyeceğiz. Kazanılmış hakların hiçbirisi ortadan kalkmayacak. Kıdem tazminatı kesinlikle kaldırılmayacak ama kıdem tazminatını bütün işçilerin rahatlıkla alabileceği mekanizmayı kurmaya ihtiyaç var” dedi. Yeni sistemle işverenlerin, tazminatı ödememek için gayri ahlaki yollara başvurmalarının önüne geçeceklerini ifade eden BOZDAĞ, bunun işsizliği azaltacağını söyledi.

Konfederasyonumuz HAK-İŞ eski Genel Başkanı, Ak Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim USLU:

“HAK-İŞ toplumun refleksidir”

Konfederasyonumuz HAK-İŞ eski Genel Başkanı, Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim USLU, Hak-İş’in sadece klasik bir sendikal bir hareketi temsil etmekle kalmamakta, aynı zamanda toplumun aklını ve vicdanını da temsil etmekte olduğunu söyledi. USLU, “Hak-İş toplumun refleksidir, Hak-İş toplumun sinir sistemini temsil etmektedir. Toplumun doğrusu, toplumun sağ duyusu, toplumun tepkileri, toplumun aklı, toplumun vicdanı Hak-İş’le temsil edilmektedir. O açıdan Hak iş sadece görev alanını işçi haklarıyla sınırlandıran bir örgüt olmanın ötesinde hem kendi alanında bulunan sektörlerde hem de yaşadığımız coğrafya da toplumun çalışanların sesi ve vicdanı olamaya özen göstermektedir” dedi.

USLU, şöyle konuştu: “Bu genel kurulun sloganı sloganı; Örgütlenme… zirve… yapabiliriz… Biliyorsunuz Obama’da ABD seçimlerinde demişti; biz çok önce yapabiliriz dedik; 33 yıllık mücadelemiz boyunca sisteme rağmen, yasalara rağmen, darbelere rağmen, anlayışlardaki sakatlıklara ve alışkanlıklara rağmen yapabiliriz dedik. Bugün çok şükür Hak-İş ve Hizmet-İş sendikamızı zirvelere taşıdık, bize durmak yok yola devam diyoruz ve bu sendikayı bu konfederasyonu, sahip olunan anlayışı hem Türkiye’de daha ilerlere taşımak hem de sahip olduğumuz bu felsefedeki gerçekliği aklı, bilgiyi, vicdanı kardeş ülkelerdeki sendikal hareketle paylaşmak bizim boynumuzun borcudur diye düşünüyorum.”

2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 12 Eylül darbesi ürünü olduğunu belirten USLU, “Bunlar, uluslararası normların uzağındadır. Bunları düzenlemek parlamentonun boynunun borcudur” dedi.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ:
“İşçiyle patrondan aynı verginin alınması adil değil”

BBP Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ, belediyelerde yaklaşık 125 bin kadrolu, 250 bin de taşeron işçi bulunduğunu, taşeron işçi sayısının artmaması gerektiğini söyledi.

“Asgari ücretli ile, taşeron firmada hiçbir sosyal hakkı olmayan işçimle TÜSİAD patronları arabalarını benzinliğe yanaştırdığı zaman aynı vergiyi ödemiyorlar” diyen DESTİCİ, “Böyle bir vicdansızlık olur mu? Böyle adaletsizlik olur mu? Yani buna kim dur diyecek? Yani sen işçiyle memurla patrondan aynı vergiyi nasıl alırsın, bunun neresi anayasaya uygun, bunun neresi hukuka uygun, bunun neresi adalete uygun?” diye konuştu.

“Başta Sivas Belediyesi olmak üzere ilçe belediyemiz ve belde belediyemizde Allah’a şükürler olsun ki Hizmet-İş’le hiçbir sorun yaşamıyoruz” diyen DESTİCİ, “Sivas Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesini Hizmet-İş Sendikasıyla birlikte imzaladık. Bizim için gerçekten Hizmet-İş, HAK-İŞ, Memur-Sen çok önemli sivil toplum örgütleridir” dedi.

Terörün bitirilmesi gerektiğine işaret eden DESTİCİ, bölge insanının yoksulluğuna ve işsizliğine acil çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Ülkeyi yönetenlerin ve sivil-asker tüm bürokratların terörle mücadelede kararlılık gösteremediğini savunan DESTİCİ, eylemlere bir süre ara verildiği zamanlarda “terör bitti” diye düşünüldüğünü ifade etti. DESTİCİ, yapılacak yeni anayasa için de her türlü desteği vereceklerini kaydetti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa KAMALAK:
“Taşeronlaşma çağdaş köleliktir”

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa KAMALAK, taşeronlaşmayı’ çağdaş kölelik olarak tanımlayarak, Türkiye’ye bu çalışma modelinin yakışmadığını söyledi.

Çalışanların emeklerinin belirli firmalar tarafından istismar edildiğini, hükümetin de bu uygulamaya zemin hazırladığına işaret eden KAMALAK, acilen bu taşeronlaşmaya son verilmesini istedi.

KAMALAK, asgari ücretlilerin maaşlarından kesilen vergi ve prim kesintilerini de eleştirdi. Bu insanların zaten aldıkları ücretlerle geçinemediklerini anlatan KAMALAK, “Vergi ve prim adı altında kesintilerle bu çalışanların ücretlerinin belirli bir kısmı devlet tarafından gasp ediliyor” tepkisinde bulundu. Öte yandan çalışma hakkının anayasal bir hak olmasına rağmen bu hakkın da işverenlerin inisiyatifine terk edildiğini bildiren KAMALAK, şöyle konuştu:

“Böyle hukuk devleti olmaz. Ülkedeki işsizlik sorunu giderek kronik bir hal almaktadır. 2000 yılında Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 6 seviyesinde iken 2011 yılında bu oran yüzde 12’ler seviyesine çıkmıştır. Başta terör olmak üzere ülkedeki her sorunun temelinde işsizlik olgusu yatmaktadır. Bugünkü uygulanan ekonomik model ile de işsizlik kesinlikle önlenemeyecektir.”

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet ERDÖL:
“Hak-İş ve Hizmet-İş komisyon çalışmalarımızda destek verdi”

Kongremizin hayırlara vesile olmasını dileyerek söylerine başlayan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet ERDÖL, yaklaşık 9 yıldır Türkiye’deki sağlık hayatı, sosyal güvenlik, genel sağlık sigortası ve sosyal politikalar ile ilgili kanunların görüşüldüğü TBMM’nin Sağlık Aile Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu başkanı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bu dönemlerde 22., 23. ve 24. Yasama dönemlerinde bu konulardaki yapmış olduğum çalışmalardan büyük haz duyuyorum. Pek çok konuda işçilerimizle ilgili, sosyal hayatlarımızla ilgili birçok konuda HAK-İŞ adına hem Salim USLU, hem de Mahmut ARSLAN bütün toplantılarda bize katkı vermiştir. Hizmet-İş’in ve Hak-İş’in Mahmut Bey’in başkanlığında bayrağını daha ileriye taşıyacağını biliyorum. Salim Beyden devralmış olduğu bayrağı çok daha yükseğe, zirveye taşıyacaktır. Sloganlarını çok beğendim; örgütlenme… zirve… yapabiliriz… Yolunuz açık olsun, sizlere başarılar diliyorum. İnşallah önümüzdeki süreç içerisinde çalışma hayatıyla ilgili yapılacak olan düzenlemelerde bir kardeşiniz olarak, ilgili komisyonun başkanı olarak hep sizlerin yanında, sizlerden bir fert olarak çalışmalara devam edeceğimizi burada açıklıkla ifade ediyorum.”

Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref MALKOÇ:
“Taşeronlaşma karşı itirazımızı yükseltmemiz gerek”

Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şeref MALKOÇ, “Kıdem tazminatında yeni düzenleme olabilir ama Türkiye’de bir gerçek var; görünmeyen ama hissedilen ekonomiyi, çalışma hayatını alt-üst eden, Türkiye’nin dış politikasını alt-üst eden etkin 2 güç vardır. Bunlar görünmeler ruh gibidirler. Birincisi yabancı devletlerin Türkiye üzerindeki etkileri. İkincisi de dışa bağımlı olan sermayenin gücüdür. Bu, kıdem tazminatı özelde veya kamuda çalışan arkadaşlarımızın kıdem tazminatını alamamalarından kaynaklanmıyor. Buna dikkat edin lütfen. Veyahut ta belediyede çalışan arkadaşların norm kadrosu fazlası, istihdam kadrosu fazlası başka yerlere aktarılmaları kendiliğinden plan bir iş değildir. Eğer gerekli tedbirleri almazsak bunların acısını önümüzdeki yıllarda hissederiz” dedi.

Türkiye’de büyük sorunlardan birinin taşeronlaşma olduğunu belirten MALKOÇ, “Türkiye’nin en büyük dertlerinden biri taşeronlaşmadır. Başbakanlığın temizliğini yapan temizlik işçileri bile taşeronlaştırıldı. ‘İstersen çalışma senin gibi sırada bekleyen çok var’ deniliyor. Bunları düzeltmenin yolu sadece bunları eleştirmek değil, önümüzdeki dönem Türkiye yeniden yapılanacak. Eğer bu ekonomik sistemin yenilenmesi talebi sendikacılar, emekliler, işçiler, köylüler, memurlar dile getirmezlerse, bu sistem devam ederse 10 yıl sonra başbakanın 2023 dediği Türkiye’ye sahip olan 10 ya da 15 tane holding olacak. Diğer geri kalanlar da o holdingin asgari ücretle çalışan işçisi, yani taşeron işçisi olacak. İşte bizim itirazımız bu ve bu itirazı Türkiye genelinde yükseltmemiz gerekir” diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet GÜNDOĞDU:
“Memur-Sen olarak Hak-İş ve Hizmet-İş’in tecrübesinden yararlandık”

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet GÜNDOĞDU, “1976’da Hak-İş kuruluyor, 1979’da Hizmet-İş kuruluyor, 1992 yılında Memur-Sen’in temellerini atıyoruz. Biz 16, 13 yıllık tecrübeyi yanımızda bularak kuruluyoruz. Allah sizlerden razı olsun” dedi. Bugün Memur-Sen Türkiye’nin 515 bin 378 üyesiyle en büyük memur konfederasyonudur. Batı’nın temel insan hakları içerisinde sendikal hakkın üç boyutu var. Birisi örgütlenme, diğeri toplu pazarlık, bir diğeri sivil toplum boyutudur. Örgütlenmelerimiz, toplu pazarlık hakkımız farklı, işçi-memur sendikacılık boyutuyla ileri ve geri olduğumuz alanlar, var ama sivil toplum boyutumuz %100’dür. Biz sizlerle aynı değerleri taşıyoruz. Bunun için hep beraber ortak akıl mitingleri yaptık, darbecilere ev sahipliği yapanlara inat, Silivri’ye, İmralı’ya selam çakanlara inat darbe savarlığımızı ortaya koyarak ortak çalışmalar yaptık. Biz değerler sendikacılığı yapıyoruz, Hak-İş, Hizmet-İş ve Memur-Sen’in safı bellidir; bu millettin safıdır.”

Genel kurulumuzun birinci gün öğleden sonraki bölümünde Yurtdışından gelen Sendika Başkanları ve diğer konukların konuşmalarına geçildi.

Telman HACIYEV (Azerbaycan Cumhuriyeti Komünal ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı):
“Hizmet-İş örnek bir sendikadır”

“Bugün hepimiz için tarihi bir gündür. Hizmet-İş Sendikası inanılmaz yükseliş göstermiş, sendelenişleri def ederek Türkiye’nin en nüfuslu, hepimize örnek olabilen bir sendika olmuştur. Şüphesiz bunların kazanılmasında başta çok değerli Mahmut Bey olmak üzere her birinizin büyük emeği vardır. Azerbaycan’da Mahmut Beyi tanıyanların adına ve şahsım adıma büyük sevgi ve muhabbet ile yeniden başkan seçilmesi adına Mahmut Beyi yürekten tebrik ediyor, çetin ve şerefli işinde başarılar diliyorum.

Türkiye ve Azerbaycan sendikaları arasında dostluk ve kardeşlik, emektaşlık münasebetleri bundan sonra da güçlenecek, daimi yaşayacak, halkımızın refahına hizmet edecektir. Bu aziz günde sizlerle beraber olmaktan gurur ve ferah hissi duyuyorum, gösterdiğiniz sevgiye ve hizmete yürekten minnettarlığımızı bildiriyorum. Hizmet-İş Sendikası’nın bundan sonraki işlerinde size uğurlar arzuluyorum. Yaşasın Türkiye Azerbaycan dostluğu. Yaşasın dostluk ve kardeşlik. Var olsun Türkiye, Allah korusun Türkiye’yi.”

Filippova NINA (Tüm Rusya Genel İşçileri Çalışanları Sendikası Başkan Yardımcısı):

“Su insanlığın ortak malıdır, özelleştirilmemelidir”

“Rusya Federasyonu Umum İş Sendikası’nın içinde yer alan Belediye İşleri Ulaştırma ve Toplu Hizmetler Sendikası adına bir buçuk milyonluk üyemizin sevgi ve selamlarını, dayanışma duygularını sizlere iletiyorum. Özellikle dünyada görülen küresel kriz ortamında Hizmet-İş’in lâiki ile yürüttüğü bu hak mücadelesinden dolayı takdirlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Bizim temsil ettiğimiz sektörler neticede halkımıza belediye hizmetleri sunan sektörlerdir. Her şeyden önce hizmet ettiğimiz bu sektörde insanlara hizmetin yanında toplumda adaletin, kalkınmanın gelişmesine de büyük ölçüde katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.

Burada dile getirilen temel ilke ve hedefleri paylaştığımızı ifade etmek istiyorum. Mahmut Beyin gibi istihdamın korunması, özelleştirmenin, taşeronluğun engellenmesi gibi temel hedefler bizim için de öncelikli hedefler arasında yer almaktadır. Esasında tırnak içinde belirtmek istiyorum ki; Avrupa’dan benzer iş kollarında çalışan enternasyonal dediğimiz sendikalar bizi eleştiriyorlar. Diyorlar ki bu hizmet sektöründe hizmetler verimsiz, maliyetler sürekli artıyor ve sizlerin bu işi bir şekilde özelleştirmeniz gerekiyor. IMF de zaten aynı şeyleri söylüyor, yani bu yönde bizim Hizmet-İş ile paylaştığımız bu ortak düşüncenin karşısında birileri propaganda yapıyor. Son yıllarda bizim temel mücadele konularımızdan birisi su tedarik sektörünün özelleştirilmesinin önüne geçilmesidir; çünkü bizim ülkemizde de özellikle belediyelere, yerel yönetimlere ait bu hizmetin özel kişiler eline verilip onlar üzerinden hizmetin sunulması öngörülmektedir. Biz Sayın Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza yüksek sesle haykırıyoruz: su bir mal değildir. Su hayattır, su herkese aittir.

Dünya Ticaret Örgütüne üyeliğimiz konusunda görüşmeler devam ediyor, biz bu konuda ısrarla yönetime telkinler de bulunuyoruz ki, su kaynaklarının özelleştirilmesi mutlaka istisna edilsin; çünkü bu kaynaklar hepimizin ortak değeri. Gördüğünüz gibi Hizmet-İş ile aynı hedefleri, aynı idealleri paylaşıyoruz ve bu fırsattan istifade ederek bu 11. Genel kurulda Hizmet-İş’e çalışmalarında başarılar temenni ediyorum. Refah bir dünya için yaşasın emekçilerin dostluğu, dayanışması. Yaşasın Türkiye ve Rusya sendikalarının kardeşliği.”

Entela HYSENLLARI (Arnavutluk Kamu Yönetimi ve Sivil Servis Çalışanları Federasyonu Başkanı):
“Tüm çalışanların savunucusu ve avukatları olmalıyız”

“Arnavutluk Kamu ve Genel Hizmetler Çalışanları Sendikası olarak biz, iş kolunuzda çalışan işçilerin haklarını korumak için yaptıklarınızdan ötürü sizi kutlamak istiyoruz. Biz sizi her alanda izliyoruz, takip ediyoruz, her ne kadar fiziki olarak yanınızda olmasak da gönüllerimiz her zaman sizinledir, çünkü sizlerden örnek alıyoruz. Bir sendika için üç temel vardır: Geçmişi bir değerdir. Gençler sendikanın geleceğidir ve kadın gücü de bir sendikanın devamı için ve onu daha güçlü kılması için önemli bir yere sahiptir.

Tüm çalışanların savunucusu ve avukatları olmalıyız. Biz onların güçlü sesleriyiz, onların tüm çabaları ve tüm yürüyüşlerinde yanlarında bulunmalıyız; çünkü çalışanlar şunları bilmeli ki onları savunan, onları kollayan, onların haklarının savunucusu olan büyük bir sendikacı ailesi onların yanında yer almaktadır.”

Gebaly Mohamed GEBALY (Mısır Genel Kara Taşımacılığı İşçileri Sendikası Genel Başkanı ):

“Türkiye’yi parlayan bir ışık olarak görüyoruz”

“Mısır’ın geçirmekte olduğu zorlu anlara rağmen aramızda olan sevgi bağlarına dayanarak, burada hazır bulunup Mısır’daki sendikaların sizlere selamlarını, iyi niyetlerini ve duygularını iletmek istiyorum.

Biliyorsunuz ki Mısır 25 Ocak’a başlayan olaylardan dolayı zor günler geçirdi, ancak yolsuzluklara bulaşan rejimi ortadan kaldırmayı başardı Mısır halkı. Bu devrim ki sadece 18 gün sürdü. 18 gün sonunda yolsuzluğun başı olan Muhammed Hüsnü Mübarek’i devirmeyi başardı. Mısır’daki işçiler de bu devrime destek verdiler, katıldılar.

Elli yıldan beridir Mısır halkının gönlünde her zaman lider Cemal Abdülnasır iyi hatırlanıyor. Çünkü liderimiz Cemal Abdülnasır Mısır işçi ve çiftçilerinin her zaman yanlarında ve destekçileri olmuştur. Şimdi yeni anayasanın oluşturulması aşamasında işçiler, hepsi bir araya gelerek, yeni anayasa yazıldığında işçilerin parlamentoda oranının yüzde elliden az olmaması gerektiği üzerine fikir bildirdiler. Sayın Mahmut Arslan konuşmasında ‘Türkiye geliyor’ diye bir cümle duydum. Mısır’da Arap ülkeleri ve bütün İslam alemi Türkiye’yi parlayan bir ışık olarak görüyor ve Allah’ın izni ile Türk halkı ve Türkiye bütün İslam aleminin ve Arap aleminin destekçisi ve yandaşı olacaktır, onların kurtarıcısı olacaktır. Yaşasın Türkiye sonsuza kadar.”

Skender HARUKU (Arnavutluk Yerel Yönetimler, Savunma ve Emniyet Bağımsız Sendikası):

“Hizmet-İş’le ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz”

“Nazik davetiniz ve göstermiş olduğunuz saygılardan ötürü sizlere kendim ve Arnavutluk sendikacılık hareketinin sembolü olan konfederasyonumuzun genel başkanı adına teşekkür etmek isterim. Aynı zamanda sayın başkan sizin de çok iyi bir dostunuz olan Trina Federasyonu başkanının da özel selam ve sevgilerini iletmek isterim. Son zamanlarda sendikalarımızda; hem benim hem diğer sendikalarda başkanlık düzeyinde düzenlemeler yapılmıştır. Bu anlamda biz yeni gelen yöneticiler olarak ilişkilerimizi samimi dostluk ve karşılıklı tecrübe paylaşımı temeli üzerinde güçlendirmek istiyoruz. Size olan güvenimiz sonsuzdur; sizi bu bölgesel iş birliği ve hareketinin başında büyük bir abi olarak görmekten mutluluk duyacağız. İkili ilişkilerimizi inşallah yarın imzalayacağımız iş birliği anlaşmasıyla daha da fazla güçlendireceğiz.

Halil BERİSHA (Kosova İskân ve Kamu Hizmetleri Bağımsız Sendikası Genel Başkanı):

“Kosova halkının kurtuluş mücadelesine desteğinizden dolayı teşekkür ediyoruz”

“Bu kongreye katılmaktan büyük gurur duymaktayız. Sendikamız bağımsız bir sendika olarak Kosova Bağımsız Sendikası Konfederasyonu içindeki diğer sendikalarla ve diğer ülkelerde sendikacılık hareketinin gelişimi için çalışıyoruz ve işçilerimizin haklarının korunması için işbirliği ve entegrasyonu güçlü bir şekilde desteklemekteyiz.

Yeni kurulan bir ülkenin sendikası olarak bölgesel, özellikle eski Yugoslavya Cumhuriyetleri Sırbistan dahil olmak üzere ve diğer uluslararası işbirliğine ihtiyacı vardır ve bu konu da karşılıklı saygı çerçevesinde yapmamız gereken neyse yapmaya hazırız. Bu konuşmayı fırsat bilerek, son olarak Kosova halkının kurtuluş yolundaki mücadelelerine verdikleri tüm destek ve dayanışma için Türk halkına ve hükümetine teşekkür etmek istiyorum.”

Peco GRUJOVSKI (Makedonya Yerel Yönetimler ve Kamu İşletmeleri Çalışanları Sendikası Genel Başkanı):

“Makedonya’nın bağımsızlığını ilk tebrik eden Türkiye’ydi”

“Makedonya ve Türkiye arasındaki saygı ve bağlılığı söylemeden yapamıyorum, çünkü Makedonya’nın bağımsızlığını ilk tebrik eden ve taraf tutan Türkiye cumhuriyetiydi. O dostluk devam ediyor ve biz de sendikacı olarak bu dostluğa saygı duyuyoruz. Saygıdeğer Atatürk resmine bakarak mecburum söylemeye; Atatürk en güzel gençlik yıllarını Makedonya’da geçirmiştir ve hatta manastır şehrinde de eğitimini tamamlamıştır. Aynı zamanda Hayri DEMİROVSKİ, elli altı senesinde Türkiye’ye göç etti, kendisi de manastır doğumludur ve manastır için çok güzel bir şarkı yazmıştır; fakat ne yazık ki üç ay önce Hayri DEMİROVSKİ vefat etti ve kendisi istedi ki, Makedonya da kalsın mezarı. Kendisi manastırda saygın bir kişiydi. Makedonya ve Türkiye arasındaki samimilik geçmişten, Osmanlılar’dan kalma bir saygıdır, elektriktir ve bugüne devam ediyor. Aynı kültür, aynı adetler ve geleneklerimiz var, birbirimize çok benziyoruz.”

Rıfat MAHMUTOVIC (Bosna-Hersek Bağımsız Kamu İşletmeleri İşçileri Sendikası Genel Başkanı):

“İşçinin on bir aylık işçi olmasına karşıyım”

“Bizim Hizmet-İş’le dostluğumuz çok eskilere dayanıyor, bizim sizin de bunu bilmenizi arz ediyorum. Birkaç sene önce sizin genel başkanınız Mahmut ARSLAN Bosna’ya geldi, bizimle güzel bir anlaşma imzaladı. Ben de sizin gibi taşerona karşıyım, işçinin on bir aylık işçi olmasına karşıyım. Hiç kimse işsiz kalmasın, herkes işine sahip çıksın. Hizmet-İş Sendikası inşallah uzun yıllar yaşar kongrenizde başarılar diliyorum.”

Salih KURSCİCA (Bosna Hersek Federasyonu Kamu Görevlileri ve İşçileri Sendikası Genel Başkanı):

“Sendikal dostluğumuz daim olmalıdır”

“Bizi buraya davet ettiğiniz için çok mutluyum, teşekkür ederim. Bosna sendikalarından size selam getirdim. İnşallah bu sendikal dostluğumuz daim olur ve uzun yıllara uzanır. Sizinle büyük bir kardeşlik içerisinde Bosna’da olmayı temenni ediyorum. Kongrenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Anna SELINA (Moldova Sosyal Hizmetler ve Üretim İşçileri Sendikası Genel Başkanı):

“İşbirliğimizi yeni merhalelere ulaştırmalıyız”

“Biz ülkemizde Türkiye’yi önemli ölçüde tanıyoruz, çünkü benim ülkemde özerk Gagavuz bulunmakta ve özerk Gagavuz sadece manevi değil, Türkiye’nin maddi olarak da desteğini hissetmektedir. Türkiye’nin destekleriyle su temin sistemleri, sulama tesisleri kuruldu ve bu nedenle size Gagavuz yerinden canı gönülden selamlar getirdim, sağ olun, var olun.

Sendikal faaliyetinizde sizlere başarılar diliyorum, Gökoğuzlar’dan aynı şekilde Türkler gibi çalışkan olan bu halktan selamları iletiyorum. Burada yapılan konuşmaları büyük bir dikkatle dinledik, hepsi bizim için faydalı. Bizim ülkemizde sendikamız 65 yıldır faaliyette bulunmakla birlikte tabi hacim olarak Türkiye’deki gibi büyük bir sendika değil, çünkü ülkemiz ufak bir ülke ama çapımıza rağmen biz mücadelemizi sürdürmek zorundayız.

Küresel mali kriz nedeniyle devletler, hükümetler anti sosyal tedbirlere yönelebilmekte, bizler de var gücümüzle bu anti sosyal politikalara karşı direnmek zorundayız.

Hizmet-İş Sendikası’nın faaliyetini yakından takip ediyoruz, başarılarını takdirle karşılıyoruz. Bu alanda artık Hizmet-İş ile bir işbirliği tecrübemiz var; defalarca heyetlerimiz geldi, gitti bu dayanışmanın ileride de devam etmesini temenni ediyoruz. Burada bir güven tazeleme neticesinde tekrar başlattığımız işbirliğinin daha yeni merhalelere ulaştırılmasını temenni ediyoruz. Bugün sendika üyelerinin burada nasıl mükemmel bir aile olduğunu, birbirine nasıl kenetlendiğini bir kez daha gördük. Genel kurulunuz hayırlı olsun”

Tatiana DOIÇEVA (Moldova Kamu ve Toplum Hizmetleri İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi):

“Çalışanların büyük haklara kavuşması hepimizin hedefidir”

“Sendika üyelerinizin sosyal güvenlik haklarının geliştirilmesi yönünde hedeflediğiniz konulara ulaşabilmeniz için canı gönülden başarılar diliyoruz. Eminiz ki bu genel kurul birlik, beraberlik ruhu içerisinde cereyan edecektir ve başarılar ile yeni ufuklara yol alacaktır. Ve neticede hepinizin ortak hedefi olan çalışanların daha büyük haklara kavuşabilmesi için mücadele yolunda ilerlemenizi temenni ediyoruz. Moldova Kamu Ve Genel Hizmet İş Genel Sendikası Başkanı olarak saygılar sunuyorum. Ve neticede kendi adıma da iki kelime söylemek istiyorum: Sayın Mahmut ARSLAN Bey ile birlikte, tekrar görüşmekten mutluluk duyduk. Sevinçlerimizin daim olmasını temenni ediyorum.”

Akif MAMMADOV (Azerbaycan Su Tesisleri İşçileri Sendikası Genel Başkanı):

“Sevinciniz sevincimiz, üzüntünüz üzüntümüzdür”

“Azerbaycan da bir deyim vardır: arkalıya arka durma derler ki yamaktır, arkasıza arka ol ki derler dayanaktır. Elbette ezilene mazluma sahip çıkmak, hakkı yenenin dayanağı olmak her insana nasip olmuyor, buna büyük yürek, cesaret lazım. Ben Hizmet-İş Sendikası’nı tanıdığım günden bu yana yirmi yıla yakın bir zaman geçiyor. Bu cesareti Sayın Mahmut ARSLAN ve Hüseyin TANRIVERDİ Beylerde gördüm. Hz. MUHAMMED’in ümmetine şöyle bir önerisi olmuştu. “En büyük mücadele insanın kendi nefsi ile mücadelesidir.” Bu o bakımdan söylenmiştir ki insanlar o büyük güne, kıyamet gününe eli boş gitmesinler diye. Ve sanıyorum ki bugünkü kongre Hizmet-İş’in hesap günüdür, o büyük günüdür. İnşallah değerli delegeler adil düşünerek adaletli bir karar verecek ve bu karardan inşallah bütün Hizmet-İş ailesi ve aynı zamanda Türkiye cumhuriyeti kazanacak. Bir öneriye de değinmek istiyorum; bizim önderlerimiz hep söylemişler tekrar etmekte fayda var: ‘sevinciniz sevincimiz, üzüntünüz üzüntümüzdür.’ İnşallah yüce yaratan hepimize sevinçler nasip etsin. Teşekkür ederiz, sağ olun.”

Mehmet ÖZKARDAŞ (Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası Genel Başkanı):

“Hizmet-İş bilimsel ve çağdaş sendikacılık anlayışı ile zirvededir”

“Sevgili başkanımız Mahmut ARSLAN hem HAK-İŞ içerisinde hem Hizmet-İş içerisinde bilimsel ve çağdaş sendikacılık anlayışı ile sendikasını zirveye taşımıştır. Mahmut Beyin sendika içerisinde yaptığı en olumlu şeylerden birisi de kadın komitelerini çok kısa sürede hayata geçirmesi, kadınlara sendika içerisinde fırsat vermesidir. Yine toplumda engellilerin önündeki en büyük engelin içimizde, kafamızda olduğunu görerek engellilerle ilgili bir komite kurmuş ve engellilerimizin önündeki engellerin kaldırılması için bir adım atmıştır. Yine gençlerin geleceğimiz olduğunu görerek sendikanın geleceğini teslim edeceği, yetiştireceği gençlik komitelerini, kültür-sanat komitelerini oluşturmuştur. Aslında bunlar çağdaş sendikacılığın ve bir sendikayı zirveye taşımanın yollarıdır. Ben bu bakımdan sayın başkanımızı, yöneticilerini, komitelerimizin başkanlarını, şube başkanlarımızı ve yiğit işçilerimizi; sendikasını sahiplenen, sendikasını benimseyip, özümseyen sizleri kutlamak istiyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde birçok yapısal sorunlar yaşanıyor. Emek mücadelesi ile ilgili bir takım sorunlar yaşanıyor. Bu sorunlar ana vatanımızdakilerin benzeridir, yani kayıtdışı ekonomi, taşeronlaşma gibi ortak sorunlarımızdır. Ancak kaderde, üzüntüde, tasada ortak olduğumuz ana vatanımız her zaman yavru vatanının yanında olmuştur. Ve anavatanımızın artık bir bölgesel güç olma yönündeki ilerleyişi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bizlerin göğsünü kabartmaktadır, bundan büyük bir gurur duymaktayız.”

Hasan Ali HÜSEYİN (Bulgaristan İnşaat, Sanayi ve Su Arzı Federasyonu Kyrdzhali Bölge Başkanı):

“Birlik ve bütünlük içinde olmalıyız”

“Sayın başkanım, sayın sendikacı dostlarım, Bulgaristan Su Sanayi ve İş Federasyonu Başkanı ve kendi adıma selam ve sevgilerimi sunmak istiyorum. Ve Türk milletine ve Türk devletine teşekkür ediyorum. Bulgaristan’a komşu ülke olarak yanında olmuş ve destek vermiştir. NATO üyeliğinde hiçbir zaman komşuluğunu esirgememiştir, çok teşekkür ederim. Bizim sendikamızın size bir ricası var; en yakın zamanda Hizmet-İş ile bir anlaşma yapmak. Bulgaristan sendika hayatı daha zor, daha genç sendikalar sistemine sahip. Ve sizlere bu 11. Kurultayda başarı ve sağlık dilerim. Eminim ki birlik olacağız, birlik-beraberlik varsa güç vardır. Eminim ki güçlü olacağız, siz de bu gücün başında olacaksınız.”

Francisco BRAZ (Portekiz Ulusal Yerel Yönetimler Çalışanları Sendikası Genel Başkanı):

“Hizmet-İş’le ikili ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz”

Portekiz Yerel Yönetimler Sendikaları Birliği temsilcisi olarak burada Hizmet-İş Sendikası üyelerine selamlar getirdim. Bu kongrede sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duymaktayız. Aynı yönde, aynı doğrultuda sizlerle benzer çalışmalar, benzer düşünceler taşımaktayız. Ankara’da bulunduğumuz zaman zarfı içerisinde sizlerle bir ikili işbirliği anlaşması yapma arzusundayız. Bundan dolayı oldukça mutluyuz, umarım bu çalışmalar ileride bizi iyi yerlere götürecektir. Sizlerle benzer sorunlar yaşamaktayız, sendikal ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmamız bizi daha ileri götürecektir. Birlikte daha güçlü olacağımızdan şüphe yok ve birlikte, işçilerimiz için daha iyi şeyler yapacağız.”

Abdürrahim ŞEHAP (The Islamic Society Başkanı):
“Hizmet-İş Gazze’deki yetimlere sahip çıktı”

“Dünya sırtını Gazze ve Gazze halkına dönmüşken Türkiye, her zaman Gazze halkını kucaklayan tek ülke olmuştur. Hizmet-İş Sendikası ile 2010 yılında, Gazze’de yetimlere hizmet edecek, onların acısını dindirecek, gözyaşlarına çare olacak bir protokol imzalamıştık. Protokolün finans tarafı Hizmet-İş tarafından gerçekleştirilecektir. Yetimhane, yetimlere hizmet edecek önemli bir kuruluş olacaktır. Mücadele altında annesini, babasını ve yakınlarını kaybetmiş olan bu yetim çocuklar burada ışık bulacak, nura kavuşacaktır. Yetimhane inşaatının bir bölümü tamamlanmıştır. Gazze’deki yetimler adına hepinizi saygı ile selamlıyor, şahsım ve onlar adına şükranlarımı sunuyorum.”

Gündemin Faaliyet raporlarının görüşülmesi maddesinde söz alan konuşmacılar, sendikamızın faaliyet ve etkinliklerini dile getirdiler.

İlk sözü alan Genel Merkez Kadın Komite Başkanımız Emel Ünal KILIÇ, Genel Merkez kadın komitesinin yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugün nüfusun yapı taşları olarak kadın, erkek, genç, engelli bütünüyle sendikal camia da bir arada bulunulması, bilgi birikimimizin paylaşılması ve başarılarımızı sergileme imkanı sunulması son derece anlamlıdır. Kadının sendikalarda ki varlığının küçümsenemeyecek kadar görünür olması, genel kurulumuz aracılığıyla sendikamızdaki kadın odaklı çalışmaların gözler önüne serilmesine ve sizlerle paylaşılmasına bir fırsat olmuştur.

Biz, HİZMET-İŞ Sendikası Kadın Komiteleri olarak, çalışan kadınlarımızı tarih, kültür ve medeniyetimize uygun bir tarzda temsil etmeye çalışıyoruz. Kadınlarımızın hayat ve faaliyet alanlarını genişletmek için çaba sarfediyoruz. Kadınlarımız çağdaş sorunları tartışabilmeli, çözümler üretebilmeli, çalışma hayatına verimlilik ve zerafet katabilmeli düşüncesiyle, HİZMET-İŞ Sendikası Kadın Komiteleri olarak, çalışma hayatında “kadın sorunları”na çözüm üretme mücadelemizi ulusal, bölgesel ve uluslararası her ortamda sürdürmekteyiz.

Hizmet-İş Sendikamız, kendi işkolunda kadın çalışanların oranı % 5,19 olmasına rağmen, sendikanın karar organlarında kadınların görev almalarını teşvik etmektedir. Kadın üye sayısı ile orantılı üst kurul delege sayımızın mevcudiyeti takdire şayandır. Aynı şekilde yönetimler de ve karar organlarında kadınların varlığı ve bu alanda sendikamızın öncülüğü benzersizdir, emsaldir. Hizmet iş sendikası , Çalışan kadınlar konusunda yüksek duyarlılık göstermiştir. Sendikamızın kadın odaklı çalışmalarda göstermiş olduğu destek ve gayretler ulusal ve uluslar arası platformlarda da övgüye layık görülmüş, örnek teşkil etmiştir.”

Aydın Kadın Komitesi Başkanımız Nefise ŞAHİN yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Aydın’da Hizmet-İş Sendikası İl başkanlığı olarak üyelerimizin büyük bir kısmının kadınlardan oluşmasından dolayı da ayrı bir gurur ve heyecan duyduğumu ve bu sorumlulukla hareket ettiğimi bilmenizi istiyorum. Sosyal ve kültürel her alanda birlik içinde olduğumuzu, kadınlarımızın haklarını savunma konusunda büyük bir yol kat ettiğimizi ve bu yolda Aydın il başkanımızın destekleriyle daha dik durabildiğimizin farkındayız.”

Van Kadın Komitesi Başkanımız Birsel İPEKTEN yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ Bulunduğumuz işyerlerinde, kadın olmanın zorluklarıyla çetin çalışma şartlarında sendikamızı ayakta tutmak için büyük çaba sarf etmekteyiz. Sendikamızın ayakta kalabilmesi ve daha güzel hizmetler için elimizden gelen gayreti göstermeye devam etmekteyiz. Türkiye de kadınların zor ve ağır şartlar altında çalıştıkları bilinmekte ve Hizmet-İş Sendikasının kadınlara yönelik yapmış olduğu çalışmalar örnek alınmaktadır. Van Belediyesinde kadın çalışan sayıca az olmamız beraberinde zor şartları da getirmektedir. Sendikamız sayesinde tüm yıldırma ve dışlama politikalarına karşı dimdik ayakta durmaktayız. Hiçbir komplekse kapılmadan, kadınların da yapacakları şeyler olduğunu HİZMET-İŞ sayesinde gördük ve görüyoruz. “ dedi.

Isparta delegelerimizden Kadir KODALOĞLU, Isparta/Yalvaç’ta verdikleri sendikal mücadeleyi anlattığı konuşmasında: “Bizim ağzımız daha önce sendikadan dolayı çok kötü yanmıştı. Ancak Hizmet-İş’e güvendik ve sendikamız bizi yarı yolda bırakmadı. Hatta Anadolu ’nun bir ücra köşesinde sapa bir yerde bulunan Yalvaç’a ilk kez bir sendika Genel Başkanı geldi. Sendikamız Genel Başkanı Mahmut ARSLAN bizzat bizim için Yalvaç’a gelerek bizleri onurlandırdı. Bu ziyareti ile bizlere güç verdi. “ dedi.

Kahramanmaraş Engelliler Komitesi Başkanımız Sevgi ERŞAN yaptığı konuşmada: “HİZMET-İŞ Sendikamız; işkolumuzda çalışan Engellilerimize doğrudan sahip çıkabilmek, onlarla birlikte “ortak duyarlılık oluşturmak”, toplumumuzdaki genel duyarlılığa ilaveten Yerel Yönetimlerde ve Sendikamız üyelerinde “özel duyarlılık” oluşturmak için 11 Mayıs 2010 tarihinde HİZMET-İŞ Sendikası Genel Merkez Engelliler Komitesini oluşturdu. Türkiye’de Hizmet – İş Sendikası bir ilke imza atarak bünyesinde engelliler komitesini barındıran ilk ve tek sendika olma özelliğini ve farkını taşımaktadır. Engelli işçi ve yakınları olarak sendikamızla gurur duymaktayız. Unutulmamalı ki, sendikamızın da engelliler konusunda sloganı haline gelen “Hepimiz ya engelliyiz ya da engelli adayıyız” cümlesini derinden kavradığımızda, engellilerin yaşadıkları ve yaşayacakları hayatı da kavrayabiliriz. Bu konuda HİZMET-İŞ’in gösterdiği duyarlılık ve yakınlığı tüm sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin de göstermesini umuyor ve bekliyoruz. “ dedi.

Ankara Gençlik Komitesi Başkan Yardımcımız Recep DERE yaptığı konuşmada: “Komitemiz bir yıl gibi kısa zaman içerisinde, EPSU’nun Gençlik Platformu’na üye olmuş, Sendikamızın üyesi bulunduğu PSI ile ortak gençlik çalışmaları içinde yer almış ve Moritanya Çalışanları Ulusal Konfederasyonu Gençlik Komitesiyle işbirliği anlaşması imzalamıştır. Kısa sürede başarılı çalışmalar gerçekleştiren komitemizin, sendikamızın önemli kilometre taşlarından biri olacağına inanmaktayız.” Dedi.

Aydın Kültür-Sanat Komitesi Başkanımız Semra TAŞ yaptığı konuşmada: “ Sendikamızda her ne kadar bir yıl önce kurulsa da aslında 33 yıl önce, yani 1979 yılında sendikamızın kuruluşundan bu yana sendikacılığı bir kültür ve sanat idrakiyle yürüten yöneticilerimize teşekkür borçluyuz. Bugüne kadar gerçekleştirilen eylemler, yapılan etkinlikler, yayınlanan kitap ve diğer organlarla HİZMET-İŞ aslında bir “kültür ve sanat evi” olarak görev yapmıştır. Bugün burada icra edilen şu muhteşem genel kurulumuzun icrasından da anlıyoruz ve görüyoruz ki, gerçek bir sendikal kültür ve sanatın izleri artık sendikamızda derinlemesine var olmuştur.” dedi.

İstanbul İETT “ No.lu şubemizden Tuncay İSKENDEROĞLU yaptığı konuşmada: “HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikamızın ülkemizin her tarafında gerçekleştirdiği etkinlik ve projelerle birlikte özellikle İETT bünyesine, bizlerle birlikte yaptığı projeler ve sonuçlara için işçi arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Bizlerin Büyük bir dünya kentine hizmet ettiğimizin farkında olan Sendikamızın Avrupa Birliği projelerinde bizlere yer ayırması, şehrimize ve İETT işçilerine verdiği değeri gösteriyor. Bizler, HAK-İş’in ve HİZMET-İŞ’in misyonuna uygun, emeği öne çıkaran, bilimsel verilere dayalı bu örnek çalışmalarından dolayı da teşekkür ediyoruz. “ dedi.

Daha sonra gündem gereği Komisyonların oluşturulması ve raporların ibrasından sonra zorunlu organlara yapılan müracaatların Divan’a verilmesi ve Genel kurulun bilgisine sunulmasının ardından Genel Kurul’un birinci günkü gündemi sona erdi.

Tek liste olarak birlik ve bütünlük halinde gidilen seçimlerde, mevcut yönetim kurulumuz önümüzdeki dönem için güven tazeledi ve yeniden göreve seçildiler.

Yapılan seçimler sonucunda:

Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN yeniden Genel Başkanlığa seçildi. Yönetim Kurul Üyeliklerine ise Devlet SERT, Metin ESER, Zekeriya KOCA ve Ali Osman KART seçildiler.

Genel Yönetim Kurulu Yedek Üyeliklerine ise; Fahrettin KÜTÜKÇÜ, Halil ÖZDEMİR, Orhan İLHAN, Murat PİLEVNE, Raşit ŞAHİN seçildiler.

Genel Denetleme Kurulu’na; Mehmet SERT,
Recep ÖZCAN ve
Emel Ünal KILIÇ seçildiler.

Genel Disiplin Kurulu’na; Ali Rıza YILMAZ,
Kenan BENLİ ve
Abdulmecit AKDEMİR seçildiler.

Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra bir teşekkür konuşması yapan Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN şunları söyledi:

“Örgütlenmede zirve yapacağımız yeni dönem hayırlı olsun”

Bugün 11. Olağan genel kurulumuzu sendikamızın temel ilkeleri doğrultusunda sonuçlandırmanın onuru ve gururunu yaşıyorum. Göstermiş olduğunuz destek ve ilgiye teşekkür ediyorum.

Sayın Başbakanın literatürümüze yerleştirdiği bir tarz var: 1. dönemini çıraklık, 2. dönemini kalfalık, 3. dönemini ustalık olarak ifade ediyor. Bizde naçizane olarak 2003-2007 arasını çıraklık olarak görelim, 2007 -2011 kalfalık dönemimiz, bu dönemde inşallah ustalık dönemimiz olsun. Bu dönemde her şeyin daha ileriye, daha güzele, daha kabul edilebilir bir hizmet anlayışına dönüştürmek için mücadele edeceğiz. 2 gün boyunca burada sabırla, azimle, gayretle, heyecanla kurulumuzu takip eden, genel kurulumuzun gidişatı içerisinde olup bitenler, konuşanları değerlendirip yorum yapan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Arkadaşlarımızın görüşleri doğrultusunda yeni dönemde yeni hazırlıklar yaparak yeni bir yapılanmayı sizlerin önüne sereceğiz. Bu genel kurulumuzda bizim yaptığımız yeni bir uygulama var. Genel kurul kararlarımızın ekin eylem planları ve bunların nasıl uygulanacağına dair ayrıntılar var. Bu bizim yeni dönemdeki yol haritamızdır. 4 yıllık yol haritasının bize yüklediği yeni görevler dışında özel olarak görevlerimiz şunlardır: Birincisi, yeni belediyelerde örgütlenmemiz gerekiyor. İkincisi, belediyelerin şirketlerinde örgütlenmemiz gerekiyor. Üçüncüsü, taşeron firmalarda örgütlenmemiz gerekiyor. Dördüncüsü, Hak-İş’e bağlı olarak yeni kurulan sendikalarımızın örgütlenmesinde yardımcı olmamız gerekiyor.

Sendikamızın bugünkü noktasından daha ileriye taşıyacak, örgütlenmede zirve yapacağımız yeni yeni döneme girmiş bulunuyoruz. Genel kurulumuzun sonuçlara hepimize hayırlı olsun.

Tanrıverdi: Hizmet-İş, Türk Sendikacılığının hem yüz akı, hem de özgün bir modelidir.
Yurtdışında olduğu için Genel Kurulumuza katılamayan Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin TANRIVERDİ, Genel Başkanımıza hitaben gönderdiği mesajında şunları söyledi:

“Kurulduğu 24 Ocak 1979 yılından itibaren çalışma hayatında ve genel işler işkolunda farklı bir ses, farklı bir nefes olan Hizmet-İş Sendikası’nın bu olağan genel kuruldan bir kez daha güçlenerek çıkacağına olan inancım tamdır. Ülkemizin içinde bulunduğu birçok kriz döneminde Hizmet-İş her zaman demokrasiyi, insan haklarını ve demokratik hayatı tercih eden açılımlarıyla birçok sendikal örgüte de örnek olagelmiştir. Hizmet-İş, Türk Sendikacılığının hem yüz akı, hem de özgün bir modelidir. Çünkü Hizmet-İş değişimin ve muhafazakârlığın nasıl bir arada olabileceğini, Yozlaşmadan nasıl uzlaşma yapılabileceğini ortaya koyan sendikalarımızın başında gelmektedir. Bu Genel Kurul sonrasında oluşacak yeni yönetime şimdiden başarılar diliyor, Yeni dönemin geçmişten daha başarılı olmasını temenni ediyorum.”

Başta da belirttiğimiz gibi; sendikal tarihte Büyük Genel Kurulu’nu bir “eğitim-öğretim ve görsel mesaj forumu”na dönüştüren HAK-İŞ / HİZMET-İŞ Sendikası, 11. Genel Kurul temamız olan “ÖRGÜTLENME… ZİRVE… YAPABİLİRİZ!” le, oluşturduğu yol haritasıyla yeni ufuklara doğru yol almaya devam edecektir.

Evet… 33 yıllık sendikal bilgi, birikim, deneyim ve paylaşımın yeni bir kavşak noktasında, yenilenmiş yol haritasıyla HAK-İŞ/HİZMET-İŞ yürüyüşünü tahkim ederek, kutlu emek mücadelesini sürdürüyor.