Sendikamızın 23-24 Temmuz 2011 tarihlerinde Ankara’da yapılan 11. Olağan Genel Kurulunda alınan kararlar
HİZMET-İŞ SENDİKASI
11. OLAĞAN GENEL KURUL KARARLARI
23-24 Temmuz 2011, Ankara
HİZMET-İŞ Sendikası 11. Olağan Genel Kurulu, genel başlıklar halinde;
Ülkemizin demokratikleştirilmesi, çalışma hayatının uluslararası normlara kavuşturulması, yerel yönetimlerin yetki ve gelir yönünden güçlendirilmesi, yerel kamu hizmetlerinde özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarının terk edilmesi, yoksulluğun ortadan kaldırılması, adil gelir dağılımı, işsizliğin azaltılması, kayıtdışının giderilmesi için sosyal diyaloğa dayalı, etkin ve sürdürülebilir politikalar oluşturulması, ülke gerçekleriyle örtüşen sosyal ve ekonomik politikalar uygulanması taleplerini yineleyerek ortaya koyar.
HİZMET-İŞ Sendikası, bu çerçevede Genel Sendikal anlayış, Türkiye Politikaları, Sosyal Politikalar ve Sendikal Komitelerin güçlendirilmesine ilişkin 24 ayrı başlık altında kararlar almıştır. Bu kararları teyid eden bir de eylem planı geliştirmiştir.
KARARLAR GENEL ÇERÇEVESİ
1. “ÖNCE İNSAN ÖNCE EMEK” ANLAYIŞI GÜÇLENDİRİLMELİDİR.
2. ULUSLARARASI SENDİKAL İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA, SENDİKAL HAREKETİN ÖNCELİĞİDİR.
TÜRKİYE POLİTİKALARI:
3. SİVİL, DEMOKRATİK VE KATILIMCI ANAYASA TÜRKİYE’NİN ERTELENEMEZ İHTİYACIDIR.
4. SENDİKALAR YASASI İLE TOPLU SÖZLEŞME, GREV VE LOKAVT YASALARI ÇAĞDAŞ, DEMOKRATİK VE ÖZGÜR SENDİKACILIĞI GÜÇLENDİRECEK ŞEKİLDE DEĞİŞTİRİLMELİDİR.
5. 4857 SAYILI İŞ KANUNU YENİLENMELİDİR.
6. TÜRKİYE, DIŞ POLİTİKADA AKTİF VE GÜVENİLİR TAVRINI SÜRDÜRMELİDİR.
7. AVRUPA BİRLİĞİ TAM ÜYELİĞİ’NİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇABALAR HIZLANDIRILMALIDIR.
8. ÜLKE HUZURUNA YÖNELİK HER TÜRLÜ TEHDİT VE TERÖRÜN KAYNAĞI KURUTULMALIDIR.
9. KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI VE ÇEVRENİN KORUNMASI İÇİN POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİDİR.
SOSYAL POLİTİKALAR:
10. KAMU YÖNETİMİ DÜZENLEMELERİ, ÇAĞDAŞ BELEDİYECİLİĞİ GÜÇLENDİRMELİDİR.
11. SOSYAL KORUMA VE SOSYAL REFAH POLİTİKALARI GELİŞTİRİLMELİDİR.
12.ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ OLUŞTURULMALIDIR.
13. TAŞERONLAŞMA, SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYE KARŞI TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR.
14. KIDEM TAZMİNATI YENİ GÜVENCELERLE GÜÇLENDİRİLMELİDİR.
15. SOSYAL ORTAKLAR VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ KAPSAMLI OLARAK GELİŞTİRİLMELİDİR.
16. GENEL İŞLER İŞKOLUNDA DAİMİ DİYALOG KOMİTESİ KURULMALIDIR
17. EĞİTİM, MESLEKİ EĞİTİM VE HAYAT BOYU ÖĞRENME GÜÇLENDİRİLMELİDİR.
18. ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SORUNU ORTADAN KALDIRILMALIDIR.
19. GÜÇLÜ TOPLUM İNŞASI İÇİN AİLE YAPIMIZ GÜÇLENDİRİLMELİDİR.
20. İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TAZİC (MOBİNG)’E KARŞI GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR.
SENDİKAL KOMİTELERİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
21. KADINLARIN İŞGÜCÜ PİYASASINA GİRİŞLERİNİ, KARAR ALMA MEKANİZMALARINA KATILIMLARINI ARTIRACAK ÇALIŞMALAR YAPILMALIDIR.
22.GENÇLİĞİN İSTİHDAMI ARTIRILMALI VE SENDİKAL BİLİNÇLENMESİ GELİŞTİRİLMELİDİR.
23. ENGELLİLERİN İSTİHDAMI VE SOSYAL HAYATA ENTEGRASYONLARI ARTIRILMALIDIR.
24.KÜLTÜR-SANAT’IN SENDİKAL HAREKETTEKİ YERİ YAYGINLAŞTIRILMALIDIR.
KARARLAR GENEL ÇERÇEVESİ
1. “ÖNCE İNSAN ÖNCE EMEK” ANLAYIŞI GÜÇLENDİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası; “Önce İnsan Önce Emek” prensibinin, aynı zamanda bütün bir çağdaş sendikacılığın da ulusal ve küresel temeli olması yolunda faaliyet gösterir.
Hizmet-İş Sendikası, gerek Türkiye ölçeğindeki, gerekse küresel ölçekteki insanî, ekonomik, sosyal ve toplumsal bütün sorunları ilgi alanında görür. Sendikamız hem kendi yerli-milli-tarihî kök-değerlerinden, hem de insanlığın evrensel bilgi, hikmet ve uygarlık kazanımlarından beslenmekte, düşünme biçimi olarak çatışma değil dayanışmayı, hareket tarzı olarak reaksiyonerliği değil aksiyonerliği esas alır.
HİZMET-İŞ Sendikası, bu varlık bilincinin doğal açılımlarını vizyonu olarak ortaya koyar.
HİZMET-İŞ Sendikası, emeği, insanî-toplumsal hayatı mümkün kılan temel kaynak ve değer olarak görür. Emek ve hizmet odaklı hizmet anlayışı ise sendikal felsefesinin temelini oluşturur.
Sendikamız, “Önce İnsan Önce Emek” prensibinin; yüzyılımızın saygın işi, sosyal adaleti önceleyen dayanışmacı sendikal hareketinin küresel öznesi olacak felsefi-kültürel bir kod olduğuna inanır.
HİZMET-İŞ; bütün dinler, doktrinler ve gelenekler açısından saygın olan insanın emeğini de saygın ve değer yaratıcı olarak görür. Küresel sendikal hareket için hem ayrımcı olmayan, hem de reel şartları iyileştirmeye yarayacak kuvvetli bir düşünsel muharrik güce duyulan gereksinim açıktır.
Küresel işçi dayanışmasını, engellenmemesi için, insan ve emek odaklı ideal durumu işaret eden ve bu eksene doğru değişimin motivasyon kaynağı olabilecek bir hareket hattına ihtiyaç vardır. HİZMET-İŞ; bu ihtiyaçtan yola çıkarak “Önce İnsan Önce Emek” prensibine küresel ilgi ve onay kazandırmak için çalışma kararlılığını ortaya koyar.
2. ULUSLARARASI SENDİKAL İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA, SENDİKAL HAREKETİN ÖNCELİĞİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, uluslararası sendikal işbirliğini ve dayanışmayı artırma ihtiyacının, küreselleşme süreci ile daha da derinleştiğinin bilincindedir.
Sendikamız, üyesi olduğu Uluslararası Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (PSI) ve Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (EPSU) ile yakın işbirliği içerisinde, küresel ve bölgesel temelde var olan ilişkilerini çeşitlendirerek geliştirme kararlılığı içerisindedir.
HİZMET-İŞ Sendikası, bu çerçevede, genelde dünya, özelde Avrasya ve Ortadoğu’yu içine alan bölge ülkelerinin sendikaları ile sendikal ve sosyal politikaların belirleyici aktörü olmayı ve savaşlara, teröre, yoksulluğa, ayrımcılığa, fırsat eşitsizliğine ve çevre tahribatına karşı ayrıca bağımsız demokratik sendikacılığın gelişmesine ve ülkelerimizdeki demokrasinin ve katılımcılığın güçlenmesine yönelik artan işbirliği ve dayanışma faaliyetlerinde bulunmayı görev bilmektedir.
TÜRKİYE POLİTİKALARI:
3. SİVİL, DEMOKRATİK VE KATILIMCI ANAYASA TÜRKİYE’NİN ERTELENEMEZ İHTİYACIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, ülkemizin temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, çalışma yaşamının çağdışı yasalarla düzenlendiği, sendikal hak ve özgürlüklerin daraltıldığı 12 Eylül ihtilal rejiminin ürünü mevcut Anayasa yerine, sivil, demokratik, katılımcı, yeni bir Anayasa ihtiyacına dikkat çeker.
Sendikamız; ülkemizin, tüm toplumsal kesimlerin üzerinde uzlaştığı yeni bir anayasa hazırlama ihtiyacı içinde bulunduğunu düşünmektedir. Türkiye’nin önünün açılması yolundaki adımları taçlandıracak temel eksiklik; demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasanın olmayışıdır.
HİZMET-İŞ Sendikası, toplum kesimlerinin katkı ve katılımı ile hazırlanmış millî ve evrensel değerlerin uyumlaştığı, güçlü ve kapsayıcı bir zemin üzerinde yükselen bir anayasanın toplumun ihtiyaç ve beklentilerini karşılayabileceğini düşünmektedir.
Yeni Anayasa Türkiye’nin yeni ve kalıcı bir toplumsal sözleşmesi olmalıdır.
Yeni Anayasa, ülkemizin tarihi birikimini, kültürel derinliği ve coğrafi konumunu zemin kabul ederek, evrensel hukuka ve insan haklarına dayalı katılımcı, adil bir toplumsal yapı inşası için toplumsal mutabakat metni olmalıdır.
Türkiye’yi vesayetten, müdahalelerden arındıracak, ufkunu açacak; ekonomiyi, dış politikayı, demokrasi ve özgürlükleri yeni bir eksende uyumlaştıracak, ekonomik ve sosyal politikalar arasında dengeli bir ilişki kuracak, sosyal devlet ilkesini hem tanımlayacak hem de tamamlayacak bir ulusal-sosyal model öngören bir anayasa Türkiye’nin temel ve öncelikli ihtiyacıdır.
Yeni Anayasa, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan, örgütlü toplumun rolünü etkinleştiren, bireyi koruyan, insan odaklı bir anlayışı esas almalıdır. Yeni anayasa bu temel duyarlılığı öne çıkarmalıdır. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler, yeni anayasamızda açık ve üzerinde tartışma olmayacak bir şekilde düzenlenmelidir.
HİZMET-İŞ Sendikası, Anayasa hazırlık sürecinin tüm toplum kesimlerinin katılımını garanti edecek bir mekanizma içerisinde hazırlanmasını önemser. “Ortak Akıl”la hazırlanmış, “öteki”si olmayan, hiçbir kesimi dışlamayan bir Anayasa Türkiye’nin önünü açacaktır.
4. SENDİKALAR YASASI İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ, GREV VE LOKAVT YASALARI ÇAĞDAŞ, DEMOKRATİK VE ÖZGÜR SENDİKACILIĞI GÜÇLENDİRECEK ŞEKİLDE DEĞİŞTİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ, Sendikalar Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt yasalarının demokratik bir anlayışla sendikal örgütlenmeyi, faaliyetleri ve imkânları genişletip geliştirecek şekilde hayata geçirilmesini ertelenemez bir ihtiyaç olarak görmektedir.
Sendikamız Sendikal Mevzuatın AB Direktifleri ve ILO norm ve standartlarına göre yeni bir vizyonla katılımcı ve bütünsel bir anlayışla değiştirilmesini talep etmektedir.
Sendikaların örgütlenme alanlarını daraltan üyelik prosedürleri, baraj ve noter gibi şartlar, yetki süreçlerine ilişkin bürokratik sorunlar, sendika üyeliğine giriş-çıkışı zorlaştıran (örneğin noter şartı gibi) mevcut düzenlemeler, çalışanlar lehine değiştirilmelidir.
HİZMET-İŞ Sendikası, 2821-2822 sayılı Sendikal Yasaların değiştirilmesi sürecine katkı ve katılım sağlamayı bir sorumluluk olarak görür.
Günümüz ileri teknolojik ortamında hala bir sendikaya üye olmak için noter şartının aranması, hem işçilerin bürokrasi hem de noter ücretleri nedeniyle sendika üyeliğine uzak kalmalarına neden olmaktadır.
Toplu iş sözleşmesi mevzuatımızdaki bir işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli olan, o işyerinde çalışanların yarısından fazlasının üyeliğinin gerekli olduğu işyeri barajının başka sendika üyeleri olmadığında işçi sayısının 1/3’ü gibi oranlara, işyerinde başka sendika varsa en fazla üyeye sahip sendika şekline dönüştürülmesi gerekmektedir. İşletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma düzenlemesi ile her ne kadar işçiler korunmak istenmişse de bugün bu hüküm örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biri olmuştur. Bu hükmün revize edilmesi gerekmektedir.
Yine toplu iş mevzuatındaki karmaşık yetki alma ve toplu iş sözleşmesi prosedürünün sadeleştirilmesi ve sendikanın yetkisini düşüren hükümlerin çıkarılması ve tarafları müzakerelerin sonunda bir sözleşme çıkarmaya zorlayacak hükümlere yer verilmesi gerekmektedir.
5. 4857 SAYILI İŞ KANUNU YENİLENMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, örgütlü işçi sayısının her geçen gün azaldığına dikkat çeker. Sendikamız, örgütlenme imkanlarını kısıtlayan ve zorlaştıran 4857 sayılı İş Kanunundaki güvencesiz esnek çalışma şekillerini ve iş güvencesi düzenlemelerinin yetersizliğini bu durumun en önemli nedenleri arasında görmektedir.
Öncelikle işçilerin hak aramalarının önündeki en büyük engel olan işten çıkarmanın zorlaştırılması gerekmektedir. 4857 sayılı Kanundaki işe iade hükümleri başta olmak üzere iş güvencesinin kapsamını ve uygulamasını arttırıcı, kanuni süreleri aşan fazla çalışmayı önleyici, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını etkinleştirici, esneklik güvence dengesi kuran, taşeron uygulamalarını kısıtlayan yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır.
HİZMET-İŞ Sendikası, esnekliği esas alarak çıkartılan 4857 sayılı İş Kanunu’nun uygulamalardaki eksiklikleri de dikkate alınarak sosyal diyalog yoluyla yenilenmesini bir ihtiyaç olarak görmektedir.
6. TÜRKİYE, DIŞ POLİTİKADA AKTİF VE GÜVENİLİR TAVRINI SÜRDÜRMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, Türkiye’nin giderek artan bir ivme ile sürdürdüğü bölgesel ve küresel dış politikasını güven kaybına uğramayacak şekilde devam ettirmesine önem verir.
Türkiye barışçı ve güvenilir bir ülke olarak bölgesel ve küresel sorunlarla yakından ilgilenmek, katkı ve katılım vermek durumundadır. Bölgesel sorunların çözümünde sağduyulu, kilit ve denge ülke konumunu muhafaza etmeli ve bu konudaki çabalarını artırmalıdır. HİZMET-İŞ; dünyanın ve Türkiye’nin bu öncülüğüne ihtiyacı olduğuna inanır.
HİZMET-İŞ Sendikası, Türkiye’nin Kıbrıs sorununa ilişkin sürekli olarak kapsamlı politika geliştirmesini düşünür. Sendikamız, Kıbrıs’ta iki devlete dayalı bir çözümden yanadır. Kıbrıs’ta çözüme önem ve öncelik vermekle birlikte mevcut durumu geriye götürecek bağlayıcı söylem ve girişimlerden kaçınılmalıdır.
Türkiye’nin aktif dış politikasına denk düşecek şekilde gerek ayrı olarak gerek Kıbrıs’ta muhtemel bir çözümden sonra KKTC’nin güçlendirilmesi konusunda destek ve girişimlerin sürmesine inanır.
Sendikamız, KKTC’ye yönelik uluslararası izolasyonların bir an önce kaldırılması için Türkiye’nin aldığı aktif rolün devam etmesi gerektiğini yineler.
7. AVRUPA BİRLİĞİ TAM ÜYELİĞİ’NİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇABALAR HIZLANDIRILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğini desteklemekte ve bu hedefin gerçekleştirilmesi için gerekli bütün adımların atılmasını istemektedir.
Avrupa Birliği üyeliği sürecinde hem Türkiye hem de AB tarafına sorumluluklar düşmektedir. Müzakere süreci, amacına uygun olarak sorunları öteleyen değil çözen bir anlayışla sürdürülmelidir. Türkiye; AB sürecinde siyasî alandaki reformlarına paralel olarak sosyal reformlarına da ağırlık vermelidir.
Sendikamız, Türkiye’nin sosyal alanlarda gerekli reformları yaparak, AB norm ve standartlarını yakalaması ve toplumsal dönüşümü gerçekleştirmesini temel bir ihtiyaç olarak değerlendirir. Hizmet-İş, bu dönüşümün Türkiye’nin dünyada yükselen küresel aktör olma konumuna denk düşeceğine inanır.
Türkiye, ivedilikle sendikal hak ve özgürlüklerden kayıtdışı ile mücadeleye, çalışma koşullarının iyileştirilmesinden sosyal diyaloğa kadar bütün sosyal alanlarda dönüşümlerini gerçekleştirmelidir.
Sosyal Politika ve İstihdam konulu 19. faslın bir an önce müzakereye açılması için Türkiye “kayıtdışı ile mücadele stratejisini geliştirmek ve sendikal yasaları değiştirmek” şeklindeki açılış kriterlerini yerine getirmelidir. Avrupa Birliği de siyaseten rezerv koyduğu bütün başlıkları müzakereye açmalıdır.
8. ÜLKE HUZURUNA YÖNELİK HER TÜRLÜ TEHDİT VE TERÖRÜN KAYNAĞI KURUTULMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, çağımızın ve ülkemizin en önemli sorunlarımızın birisi olan ülke huzuruna yönelik her türlü tehdit ve terönün kaynağının kurutulmasının önemine dikkat çeker.
Sendikamız, ülke huzuruna yönelik her türlü tehdit ve terörün siyasi, ekonomik, sosyal ve dış odaklı nedenlerinin ele alınmasını ve bunlara yönelik gerekli önlemlerin alınmasını talep eder.
Bu adımların atılmasında sürdürülebilir kalıcı politikaların oluşturulması ihtiyacına vurgu yapar.
Sendikamız, bu politikaların oluşturulması sürecine mutlaka sivil toplum örgütlerinin de dahil edilmesinin sorunun çözümünde önemli bir etken olduğunu belirtir.
9. KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI VE ÇEVRENİN KORUNMASI İÇİN POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası; küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yaşadığımız dünyanın ve geleceğimizin küresel sorunu olduğuna dikkat çeker. Dünyada yaşanan çevresel gelişmeler, çevre, su, hava, toprak kirliliği, doğal kaynakların azalması, küresel ısınma ve iklim değişikliliği gibi sorunlar dünyamızı gitgide yaşanmaz hale getirmektedir. Sendikamız, çevrenin korunmasını en büyük ve ertelenemez insani sorumlulukları arasında görür. Bu konudaki duyarlılığı, çevre bilinciyle birlikte, bir insanlık ölçütü olarak sayar. Çevrenin korunması için tüm insanların, canlı-cansız bütün evren adına tepki koyması gerektiğini vurgular.
Çevrenin korunması insanlık için en önemli ve acil sorunlardan birisi haline gelmiştir. Evreni yaşanılmaz kılmakta olan ülkeler çevreyi de ticari bir araç olarak görmektedirler. Çevreyi koruma maliyetlerinden kaçınarak iklimi ve doğal dengeyi bozan ülkeler ve kuruluşlar, tüm insanlık için vahim sonuçlar doğurmaktadırlar. Çevre maliyetlerinin bütün insanlara, canlılara ve doğaya yüklenmesi insan türünün işleyebileceği en ağır suçlardan birisidir. Bu suçun önlenmesi, insanlığın ortak sorumluluğundadır.
HİZMET-İŞ Sendikası, faydaları yanında insanlığı tehdit eden yanları da bulunan nükleer enerji hususunun dikkatle ele alınması gerektiğini düşünür. Çağımızda yaşanan nükleer felaketler ürkütücü boyutlardadır. Nükleer enerjiden yararlanma konusunda hem ülkelerin hem de uluslararası kuruluşların azamî sorumlulukla hareket etmesini insanlığın geleceği açısından zorunlu görüyoruz.
HİZMET-İŞ Sendikası bu sorumluluğunu yerine getirmek için eksiksiz bir duyarlık içerisinde olacaktır. Bu konuda her türlü etkinliğe destek verecektir.
Sendikamız, çevre tehdidi ve nükleer riskleri dikkate alarak; bütün alternatif enerji kaynaklarının en etkin bir şekilde değerlendirilmesinin gereğine vurgu yapar.
HİZMET-İŞ Sendikası, enerjinin sadece ekonomik boyutuna değil, insanlığın yaşam ve güvenliğini tehdit etmeyecek boyutlarının da hassasiyetle ele alınmasına dikkat çeker.
Sendikamız; Türkiye’nin ve dünyanın ciddi bir enerji ihtiyacı içinde olduğuna vurgu yapar. Bu ihtiyacın biyolojik soykırıma, ihtiraslara dönüşmeden, çevre dostu enerji kaynaklarıyla giderilmesinin önemini hayatî öncelik olarak görür.
SOSYAL POLİTİKALAR:
10. KAMU YÖNETİMİ DÜZENLEMELERİ, ÇAĞDAŞ BELEDİYECİLİĞİ GÜÇLENDİRMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, ülke yönetim sisteminin, merkez ve taşra teşkilatları ile başta her kademe belediyeler olmak üzere yerel yönetim birimleri arasındaki ilişkiler, idari, malî ve hizmet sunumu açısından, “vesayet” zihniyetini geride bırakacak biçimde yeniden yapılandırılarak geliştirilmesi gerektiğine inanmaktadır.
Sendikamız, çağdaş belediyeciliğin her yönüyle güçlendirilmesi gerektiğine inanır.
HİZMET-İŞ Sendikası, çağdaş belediyeciliğin birçok özelliğinin olduğuna vurgu yapar;
– Çağdaş Belediyecilik; politikaların temelinde sosyal partnerliği esas alır.
– Çağdaş Belediyecilik; hizmet sunumunda, belediyelerin kendi personeliyle hizmet üretmesini esas alır.
– Çağdaş Belediyecilik; modern yönetişim ve iletişim ilkelerini uygular.
– Çağdaş Belediyecilik; çalışanların hak ve ücretlerini, örgütlendikleri sendikalar aracılığıyla yaptıkları toplu sözleşmelerle hizmette kalite ve verimliliğe göre tam, zamanında ve tatmin edici olarak hakkaniyete uygun biçimde yerine getirir.
HİZMET-İŞ Sendikası, medeniyet idrakinden kaynaklanan şehir algısıyla, kent kültürü ve aidiyetinin paylaşılmasında yerel yönetimler ve şehirciliğin rolünün önemine dikkat çeker.
11. SOSYAL KORUMA VE SOSYAL REFAH POLİTİKALARI GELİŞTİRİLMELİDİR
İşgücü piyasalarının esnekleştirilmesi, insan onuruna yakışmayan güvencesiz işlerin ve taşeronluğun yaygınlaştırılması, kamu hizmetlerinin ve suyun ticarileştirilmesi gibi anlayış ve uygulamalar, sosyal devlet ve sosyal adalet ilkesini zayıflatmakta, sosyal politikaları baskı altına almakta, sendikal hareketin alanını daraltmakta ve kamu hizmetlerinin önünü kesmektedir. Oysa HİZMET-İŞ; ulaştırma, finansal hizmetler, telekomünikasyon, su, elektrik, gaz dağıtımı, toplu ulaşım, çevre, eğitim, sağlık ve bazı mesleki faaliyetleri sosyal bütünleşme, sosyal adalet ve sosyal refah gereği olarak, kamunun hizmet ürettiği temel alanlar olarak görür.
HİZMET-İŞ SENDİKASI, bu sorunların büyüklüğünden ve emek aleyhine haksız ve adaletsiz gelişiminden hareketle, politikaların, emek ve çalışanlar lehine değiştirilmesi, sosyal içerme politikalarının etkinleştirilmesi, fırsat eşitliğinin ve sosyal adaletin sağlanması için mücadele etmeyi öncelikli hedef olarak görür.
Sendikamız, bu sorunlara karşı sadece tepki vermeyi değil, alternatif öneri ve çözümler üretmeyi, politika ve model geliştirmeyi bir sorumluluk olarak görür.
Sendikamız, toplumdaki yoksulluk ve yoksunluğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliği, bölgesel gelişmişlik farklarını dikkate alarak, hükümetlerin bütün bireyler için kapsayıcı sosyal koruma ve sosyal refah politikaları geliştirmesini talep eder. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bütün bireyler için insan onuruna yaraşır asgarî yaşam ve çalışma standardının sağlanmasını temel bir hedef olarak görür.
12. ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ OLUŞTURULMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası; Türkiye’nin bir an önce üçlü diyalog ve işbirliği yöntemiyle AB İstihdam Stratejisi ile uyumlu “Ulusal İstihdam Stratejisi”ni oluşturma çalışmalarını tamamlamasını ve uygulamaya koymasını istemektedir.
Dünyada yaşanan gelişmeler ve deneyimler ışığında ülkemizin etkin ve verimli işleyen bir işgücü piyasasına sahip olması için ülkemiz şartlarına uygun yeni öncelikler belirlememiz gerekmektedir. Avrupa İstihdam Stratejisi temelinde oluşturulacak ulusal istihdam stratejisi ve eylem planı hem gerekli kaynakların sağlanması, hem de çok yüksek düzeylere ulaşmış olan işsizlik sorunuyla mücadele için hedef odaklı somut bir model sunması bakımından önemlidir.
HİZMET-İŞ Sendikası; Ulusal İstihdam Stratejisi’nin temel unsurlarını; tam istihdamın hedeflenmesi, kalkınma hedefli yatırım planlaması yapılması, sektörel gelişmeler ve ihtiyaçlara uygun politikaların ve işbirliklerinin geliştirilmesi, meslek standartları ve yeterliliklerle uyumlu bir mesleki eğitim sisteminin oluşturulması, pasif istihdam politikalarının güçlendirilmesi, kadınların ve gençlerin işgücü piyasasına girişlerinin desteklenmesi, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve işgücünün niteliğinin arttırılması, işte kalite ve verimliliğin artırılması, girişimciliğin ve ekonominin rekabet gücünün geliştirilmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, kayıtdışı ekonominin küçültülmesi ve “düzgün iş”lerin çoğaltılması, başta özürlüler olmak üzere dezavantajlı grupların aktif istihdam politikaları ile desteklenmesi şeklinde ifade etmektedir.
13. TAŞERONLAŞMA, SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYE KARŞI TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, taşeronlaşmanın çalışma hayatının ve işkolumuzun en temel sorunu haline geldiği gerçeğinin altını çizer.
Ülkemizde son yıllarda Özelleştirme ve Taşeronlaşma uygulamaları hızla yaygınlaşmıştır. Şehirlerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz giderek daha büyük sorunlara, çözümü imkânsız daha büyük problemlere mahkûm edilmektedir. Özellikle Yerel Yönetimlerin tamamına sirayet eden taşeronlaşma; yerel kamu hizmetlerinin kalitesizliğini, mafyalaşmasını, sosyal güvencesizliği, örgütsüzlüğü, kayıtdışılığı tetiklemektedir.
Türkiye’deki kayıtdışılığın boyutlarının büyüklüğü, yerel yönetimlerdeki taşeronlaşmaya da zemin hazırlamaktadır.
Yerel kamu hizmetlerinin verimliliğini ve etkinliğini artırmada, aslolan yerel kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinin yerel yönetimlerin kendi personeliyle yapılmasıdır. Yerel Kamu hizmetlerinin zamanında, etkin ve kaliteli bir şekilde yerine getirilmesinin tek yolu: Yerel yönetimlerde taşeron uygulamasına gidilmemesidir.
Ülkemizdeki taşeronlaşma uygulamalarının temel felsefesi; işçilik maliyetlerinin aşağıya çekilmesidir. Ancak zannedilenin aksine taşeronlaşma sonucu yerel yönetim hizmetlerinde verimsizlik, hizmet kalitesinin düşüklüğü, kayıtdışılık ve KDV gibi nedenlerle daha pahalıya mal olmaktadır. Taşeron şirketlerde çalışanların örgütlenmesinin önündeki en büyük engeller yine yeterli iş güvencesinin olmaması ve ülkemizde işletme düzeyinde toplu sözleşme düzeninin olmamasıdır. Taşeronlaşma, maliyetler yanında, iş sağlığı ve güvenliği açısından da, insan hayatını tehdit eden bir trajedi haline gelmektedir.
HİZMET-İŞ Sendikası, taşeronlaşmayı teşvik eden politikaların terk edilmesi ve mevcut durumun ıslah edilmesi gerektiğine inanmaktadır.
Mevcut durumun ıslah edilmesi için; işçileri korumaya ve taşeron şirketlerde çalışanların sendikal örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
14. KIDEM TAZMİNATI YENİ GÜVENCELERLE GÜÇLENDİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, Kıdem tazminatında mevcut kazanılmış hakların çalışmakta olanlar ve çalışmaya başlayacaklar için geriye gidişinin hiçbir şekilde söz konusu olamayacağını belirtir; mevcut kazanılmış haklarda geriye gidişe neden olacak herhangi bir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğini, bunu tartışma konusu dahi yapmayacağını vurgular.
Sendikamız, özel sektörde çalışan işçiler açısından kıdem tazminatı sorununun yaşanan mağduriyetlerin çok net bir şekilde ortada olduğunu belirtir. Özel sektörde çalışan işçilerin çok büyük bölümünün kıdem tazminatlarını alamadıkları ülkemiz çalışma hayatının haksız bir gerçeğidir.
HİZMET-İŞ Sendikası, özel sektörde yaşanan sorunun başka bir boyutu olarak yerel yönetimlerde kıdem tazminatlarının alınması konusunda büyük sıkıntıların yaşandığına, kıdem tazminatlarının dava konusu olduğu, kimi belediyelerde kıdem tazminatının uzun yıllara yayılarak taksitler şeklinde ödenmek istendiği gerçeğine dikkat çeker.
HİZMET-İŞ Sendikası olarak, kıdem tazminatı konusunda mevcut çalışanlar ve çalışma hayatına yeni girecekler için kazanılmış haklardan geriye gidiş olmayacak şekilde iş yaşamında çalışanların mağduriyetlere neden olan Kıdem Tazminatı sorununun çalışanlar lehine çözüme kavuşturulması gerektiğine inanır.
HİZMET-İŞ Sendikası; kıdem tazminatını, tüm çalışanlar için istisnasız güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin olmadığı bir sistemin kurulmasından yanadır.
HİZMET-İŞ Sendikası olarak, kıdem tazminatı haklarımızın garanti altına alınmasını istiyoruz. Kıdem tazminatının alınması konusunda yaşanan sorunların ortadan kaldırılması, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir noktaya taşınmasını garanti edecek güçlü bir sistem talep ediyoruz
15. SOSYAL ORTAKLAR VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ İLE DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ KAPSAMLI OLARAK GELİŞTİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ; öncelikle işkolumuzda olmak üzere, ulusal ve uluslararası, bölgesel ve yerel düzeyde bütün sendikalar ve sosyal ortaklarla işbirliği yapmayı, dayanışmayı ve örgütlenme yarışını birlikte kazanma anlayışı içerisinde gerçekleştirmeyi esas alır. Sendikamız, sosyal ortaklarımızla olduğu kadar, diğer sivil toplum örgütleri ile de birlikte çalışmaya büyük önem atfeder. Demokratik refleksleri ve ilkeleri esas alan, ön yargılı davranmayan tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, birlikte kazanma anlayışı çerçevesinde bilgi ve deneyim paylaşımını ekonomik ve sosyal sorunların çözümü, toplumsal barış ve gelişme için gerekli görür.
Toplumsal ve küresel sorunlara karşı sendikalara büyük görevler düşmekle birlikte, toplumun diğer kesimleriyle işbirliği yapmak, sosyal ortaklığın ve güç birliğinin bir gereğidir.
Küresel sermayenin bütünleşmesi, teknolojik gelişmenin yol açtığı yeni düzensiz istihdam biçimleri ve işgücü piyasalarına egemen olmaya başlayan emek-karşıtı ideoloji ve düzenlemeler karşısında, sendikaların, üyelerinin çalışma ve hayat şartlarını iyileştirme amaçlarını salt kendi güçleri ile başarması güçtür. Sendikaların, meşruiyet ve toplumsal-memnuniyetlerini güçlendirmek için, toplumun sivil taleplerine daha fazla duyarlılık göstermeleri ve küresel işbirliği imkanlarını geliştirmeleri gerekmektedir.
16. GENEL İŞLER İŞKOLUNDA DAİMİ DİYALOG KOMİTESİ KURULMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, işkolunda yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunlara karşı ve gelişmelere yönelik olarak, taraflar arasında diyalog ve çözüm imkânlarını ortaya koyacak daimi diyalog komitesi kurulmasının gereğine vurgu yapar.
İşkolu düzeyinde işçi ve işveren temsilcilerinden oluşacak, işkolumuza yönelik ekonomik ve sosyal analizlerin yapılacağı, mevcut ve gelecekte meydana gelebilecek sorunlara çözüm önerilerinin geliştirileceği, beceri ihtiyaçlarının belirleneceği ve beceri açığının giderilmesi için eğitim programlarının oluşturulacağı işkolu Sosyal Diyalog Komitelerinin kurulması çalışma hayatına ilişkin sorunların çözümünde ve çalışma barışının oluşmasında daha hızlı mesafe alınmasına katkı sağlayacaktır.
Sendikamız, daimi diyalog komitesiyle çalışma yaşamının yeni ve çağdaş bir enstrümana kavuşmuş olacağına inanmaktadır.
17. EĞİTİM, MESLEKİ EĞİTİM VE HAYAT BOYU ÖĞRENME GÜÇLENDİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası ilkeli, kararlı, onurlu ve sorumlu sendikacılığın gereği ve önemli bir ihtiyacı olarak eğitime dikkat çeker.
HİZMET-İŞ Sendikası, “eğitilmeyen öğütülür” anlayışından hareketle, çağımızda eğitimin önemine vurgu yaparak Bilgi Sendikacılığı anlayışını sendikal ilke olarak görür. Hizmet-İş, bilginin belirleyici bir uygarlık unsuru ve güç kaynağı olduğunun bilincindedir. Elektronik iletişim ve bilgi kaynağı konularında her türlü network altyapısını kuran sendikamız, geniş bir ağ ile tüm yöneticilerini, temsilcilerini, Kadın, Engelliler, Gençlik, Kültür-Sanat komitelerini enformasyon sistemi içerisinde etkin ve güçlü hale getirmektedir.
Sendikamız, teşkilatlanma ağını güçlendirerek sürdürmesi için, üyelerimizin aidiyet bilincini kuvvetlendirme kararlılığındadır. Aidiyet, küresel dünyada, insanın ve kurumların yabancılaşmadan kendisi kalarak gelişmelerinin temel dayanağıdır. Sendikamız, bu çerçevede eğitim faaliyetlerimizi de çeşitlendirip yoğunlaştırma gayretindedir.
HİZMET-İŞ Sendikası eğitimlerinde, katılımcılara sistematik ve doğru bilgi, mesleki gelişim, niteliklilik, yetkinlik ve güçlü temsil kapasitesi kazandırmak için her türlü çaba ve çalışmayı yapmayı bir görev saymaktadır. Sendikamız üyelerinin çocuklarının eğitimlerine katkı sağlamayı görev kabul etmektedir.
Sendikamız, çağımızın en öne çıkan kavramı olan “hayat boyu eğitim” anlayışını sendikal politikalarının merkezine yerleştirir.
Sendikaların mücadele reflekslerini yükseltme ihtiyacı bütün dünyada gözlemlenmektedir. Çalışanlar, işlerini kaybetme riskinden kaçınmakta, yatırım göçleri ile işgücü piyasalarındaki esneklikler ve yeni istihdam biçimleri örgütlenmeyi zorlaştırmaktadır. Çalışanların kazanılmış haklarının sermayenin tehditlerine maruz kaldığı bir dönemde, nitelikli iş, iyi ücret ve iş güvencesi için daha yoğun bir mücadele gerekmektedir.
HİZMET-İŞ Sendikası mesleki eğitim ve meslek edinmeyi, mesleki yeterlilik ve mesleki yetkinliği, değişen ve gelişen şartlar karşısında hayat boyu öğrenmeyi düzgün ve güvenceli işin sağlanması için en önemli araçlar olarak görür. Bu sayede temel felsefesini oluşturan “önce insan” anlayışının hayata geçirilmesinde ve güçlü bireyin oluşturulmasında başarılı olunacağına inanır.
Sendikamız; mesleki eğitim sistemimizin, uluslararası rekabet, kaliteli üretim felsefesiyle işlevselliğinin artırılması, iş gücü piyasası ile bağının kurulması, mesleki eğitim görenlerin iş dünyası ile yakın olmaları gerektiğine inanır.
HİZMET-İŞ Sendikası, eğitimin bütün kademelerinde açık ve katılımcı olunmasını, dikey ve yatay hareketliliğe imkan tanıyan ilkelerin hayata geçirilmesi gerekliliğine işaret eder. Üretim, hizmet, istihdam ve ekonomik gelişme için örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitime önem verilmesi gerektiğini savunur.
HİZMET-İŞ Sendikası, mesleki eğitim ve hayat boyu öğrenmenin bu bakımdan güçlü bir mücadele enstrümanı olduğuna inanır.
18. ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SORUNU ORTADAN KALDIRILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, çocuk işçiliğinin, çok boyutlu ve evrensel bir sorun olduğu gerçeğine dikkat çeker.
Çocuk işçiliği ulusal yasalara ve uluslararası standartlara rağmen, tüm dünyanın ortak bir sorunu olma özelliğini halen sürdürmektedir. Bugün dünyamızda çocuk sömürüsünün en kötü biçimleri sergilenmektedir. Bu sorun azgelişmiş-gelişmekte olan ülkelerde başlıca insani sorunlar arasındadır. Özellikle “emek yoğun” üretim biçimlerinde çocuk emeği veya çocuk işçiliği bir sömürü sektörü haline gelmiştir. Çocukların, medya ortamlarında, bilhassa televizyonlarda bir “reklâm metası” olarak kullanılmaları da dahil olmak üzere bütün bir çalışma hayatının zorluklarından korunması ve eğitime yönlendirilmesi insani bir ödevdir. Bu konuda, resmi-sivil, tüm kesimlerin ortak sorumluluğu vardır. Şefkate muhtaç çağlarında geçim mücadelesi veren çocukları çalışmaya iten sosyo-ekonomik şartların ortadan kaldırılması temel amaç olmalıdır.
HİZMET-İŞ Sendikası, çocuğu, “insan” olarak, duygu, düşünce ve moral dünyasıyla bir bütün kabul eder. Özellikle ve öncelikle duyarlı olduğumuz konuların başında çocuk işçiliği gelmektedir. Erken yaşta çalışma hayatına atılan çocukların, yarınımızdan çalınan en önemli beşeri ve ulusal değerimiz olduğu bilincini kaybetmememiz gerekiyor. Aksi halde “yaşama alanı” olan dünyamızdan “insanî öz”ü dışlamış oluruz. Genel ve özel çocuk politikaları oluşturmayı ve bunları fiili olarak uygulamayı ulusal görevlerimiz arasında kabul ederiz.
HİZMET-İŞ, bu konuda ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü faaliyeti ve işbirliğini desteklemeyi bir yükümlülük olarak görür ve çocuk işçiliğini önleyici ve rehabilite edici tüm yasal-yönetsel düzenlemelerin yapılması için çaba göstermeyi öncelikli bir görev bilir.
19. GÜÇLÜ TOPLUM İNŞASI İÇİN AİLE YAPIMIZ GÜÇLENDİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, “güçlü toplum”un oluşturulmasının temelinde güçlü ailenin bulunduğu inancıyla, ailenin güçlendirilmesi için her türlü sosyal ve ekonomik önlemlerin alınmasının önemine dikkat çeker.
Aile kurumuna yönelik negatif etki doğuran ve çözülmesine neden olan her türlü enformasyon, propaganda, iletişim unsurları ile görsel ve işitsel medya araçlarına karşı önlem alınmasının büyük bir toplumsal ihtiyaç olduğuna inanır.
Ailenin ebeveyn ve çocuklarla birlikte bir bütün olarak asgarî yaşam standartlarını sağlayacak ekonomik ve sosyal politikaların geliştirmesine ve yararına dikkat çeker.
HİZMET-İŞ Sendikası, bu amaçla sendikal anlayışı sadece üyeleriyle sınırlı değil, üyelerin aileleriyle birlikte düşünerek, ailelere yönelik kapsamlı faaliyetler yapmayı görev bilir.
20. İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TAZİC (MOBBİNG)’E KARŞI GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, mobbing olarak adlandırılan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi” sorununun insan hayatı, çalışanların onuru ve iş barışı açısından önemli bir sorun olduğunu ifade eder. Mobbing, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemeye, verimliliğini azaltmaya, işyerindeki iş barışını ve düzenini olumsuz etkilemeye neden olmaktadır.
Sendikamız, Başbakanlık tarafından yayınlanan “İşyerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi” (Mobbing) genelgesinin işyerlerinde ilgili bütün taraflarca hassasiyetle uygulanmasını ister.
Sendikamız imzaladığı Toplu iş sözleşmelerine işyerinde, psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen göstereceğini ifade eder. Sendikamız başta eğitim faaliyetleriyle gerçekleştireceği ‘farkındalık’ artırma çalışmaları olmak üzere, mobbing ile mücadele çalışmalarını artıracaktır.
SENDİKAL KOMİTELERİN GÜÇLENDİRİLMESİ:
21. KADINLARIN İŞGÜCÜ PİYASASINA GİRİŞLERİNİ, KARAR ALMA MEKANİZMALARINA KATILIMLARINI ARTIRACAK ÇALIŞMALAR YAPILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, ülkemiz çalışma hayatının uluslararası norm ve düzenlemeler paralelinde değişen koşullarında kadın haklarına yönelik ihlaller, kadınların işgücü piyasasına girişte ve çalışma hayatında yaşadıkları sorunların çözümüne katkıda bulunmak, kadınların sendikal hayata temsil ve katılımını etkin şekilde artırmak konusunda duyarlı ve kararlıdır.
Sendikamız bu duyarlılık ve kararlılığını 17 Ocak 2007 tarihinde Genel Merkez bünyesinde oluşturduğu Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi (HİS-KADIN) ile somutlaştırmıştır.
Çalışan kadınların sorunlarının birikmesinin ve kronikleşmesinin başta sendikal harekette kadın temsilinin artırılması olmak üzere kadınların tüm toplumsal alanlarda başat bir rol üstlenmeleriyle önlenebileceğine inanan sendikamız bünyesinde 42 şube, 6 il başkanlığı ve 1 irtibat bürosunda örgütlenen Komitelerinin hedefleri şunlardır:
• Kadınların fırsat eşitliği çerçevesinde kamusal yaşama katılımlarının sağlanması için çalışmalar yapmak,
• İşkolumuzda çalışan kadınların sendikamıza üye olmaları ve sendikal hayatta aktif rol almalarını özendirici faaliyetler yapmak,
• Ülkemizde ve işkolumuzda cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mücadele yöntemleri geliştirmek,
• Kadınların sendikal faaliyetlere katılımını ve sendikal karar alma mekanizmalarında temsilini sağlamaya yönelik teşvik edici çalışmaları hayata geçirmek,
• Toplu iş sözleşmesi çalışmalarına kadın katılımını sağlayarak, kadın üyelerimizin hak ve menfaatlerini geliştirmeye yönelik adımlar atmak ve takibini yapmak,
• Kadınların mesleki bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik mesleki eğitim çalışmaları, kurslar ve projeler yapmak,
• Yerel yönetimlerin kadın sorunlarının aşılmasına yönelik çalışmalar yapmasını teşvik etmek,
• Kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın, mobbingin önlenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirmek şeklinde belirlenmiştir.
HİZMET-İŞ Sendikası kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanmaktadır.
Kadının insan haklarının fırsat eşitliği çerçevesinde tam olarak gerçekleştirilmesini sağlayacak, siyasi, sosyal, ekonomik yaşama, eğitim-öğretim hayatına katılımlarını artıracak, işgücü piyasasına girişte ve çalışma hayatında yaşanan kadınların erdemi, onuru ve değeri ile bağdaşmayan sorunların çözümünü hızlandıracak, kadına yönelik şiddeti sonlandıracak yeni politikaların geliştirilerek uygulanması, izleme mekanizmalarının kurulmasına ihtiyaç vardır.
Sendikamız kadınların ekonominin talep ettiği işgücü nitelikleriyle donatılması, örgün eğitim yanında bilgi ve beceri geliştirmeye yönelik yaygın eğitim imkânlarının arttırılması, kadınların işgücü piyasasına girişini teşvik eden düzenlemelerin aksayan yanlarının değerlendirilerek ve yeni politikalarla güçlendirilerek devam ettirilmesi, kadınların iş ve aile yaşamını uyumlaştırmasına katkı sağlayacak sosyal destek mekanizmalarının oluşturulması, ülkemizdeki kreş gündüz bakımevi sayısının artırılması gerektiğini savunmaktadır.
HİZMET-İŞ Sendikası başta üyeleri olmak üzere çalışma hayatındaki kadınların terfi ve yükselme, çalışma saatleri, iş ve aile yaşamını uyumlaştırma, çocuk, yaşlı, engelli bakımı, doğum ve emzirme izni, terfi ve yükselme, sendikal üyelik ve karar alma mekanizmalarına katılım, güvencesiz esnek çalışma, düşük ücret, ulaşım, sağlıksız işyeri koşulları gibi temel sorunlarının çözümü için çalışmalarını artırarak sürdürecektir.
22. GENÇLİĞİN İSTİHDAMI ARTIRILMALI VE SENDİKAL BİLİNÇLENMESİ GELİŞTİRİLMELİDİR
HİZMET-İŞ Sendikası, oluşturduğu Gençlik Komitesiyle gençlerin istihdamlarının artırılması ve gençlerin sendikal bilinçlerinin geliştirilmesi ve sendikal geleceğe hazırlanmaları konusunda duyarlı ve kararlıdır.
Sendikal hareketin geleceğini şekillendirecek irade ve muhtevayı ortaya koyacak bilinç sahibi genç emekçilerin, sendikamız kimliği ve misyonu altında doğrudan faaliyet gösterebilmeleri bir gerekliliktir.
HİZMET-İŞ Sendikası; gençlere yönelik mevcut ve potansiyel tehditlerin en ürkütücü olanı madde bağımlılığından gençleri kurtarmak için her türlü önlem ve önleyici adımların atılmasını önemi vurgu yapar.
HİZMET-İŞ Sendikası, sendikal harekette gençlerimizin yeterince yer alamayışının, gençlere hak ettikleri konumun verilmeyişinin, bugüne kadar fark edilemeyen bir gerçek olarak karşımızda durduğuna vurgu yapar.
Sendikal hareketin geleceği; dünün ve bugünün şablonlarıyla değil, yarının dünyasının argümanlarıyla kurulacaktır. Bunu kuracak olan “genç emekçi beyinler”dir. Sendikal hareketin yarını genç beyinlerin çizeceği yol haritalarıyla şekillenecektir.
Ülkemizin nüfus yapısı içerisinde önemli bir kesimi teşkil eden gençlerimiz, çalışma hayatında da yoğun ve etkin bir konuma sahiptir. Geleceği emanet edeceğimiz gençlerin örgütlülük bilinçlerini yükseltmek, onları genç misyon sendikacıları olarak hazırlamak Hizmet-İş’in ‘olmazsa olmaz’ları arasındadır.
HİZMET-İŞ Sendikası, Gençlik Komitemizin temel politikaları olarak aşağıdaki hususları belirler:
• Gençlerin sağlam nitelikte istihdamını sağlayacak, onların örgütlülük bilincini geliştirecek geniş kapsamlı bir örgütlenme ağının kurulması,
• Gençlerin Sendikamıza katılımının ve yönetim organlarımızda daha fazla temsil edilmelerinin sağlanması,
• Gençler için insan onuruna yakışır iş imkanlarının oluşturulması,
• İnsan onuruna yakışır yaşam şartlarını karşılayabilecek bir ücret politikasının geliştirilmesi,
• Sendika güvencesi ve kurumsal destek sağlanarak toplu iş sözleşmelerimizin gençleri kapsayacak şekilde genişletilmesi,
• Genç işçilerimizin iş yerlerinde karşılaştıkları sorunların belirlenmesi ve çözüm stratejilerinin geliştirilmesi,
• Öğrenci ve iş gücü piyasalarına yeni girenler için işçi hakları ve sendikaların temel rolleri konusunda bilgilendirilmeleri amacıyla eğitim programlarının düzenlenmesi,
• Gençlik etkinlikleri ve faaliyetlerini artırmak, liderlik vasıflarını artıracak seminerler düzenlemek, staj imkanlarını geliştirmek ve gençlere daha fazla sorumluluk vererek, onları sendikamızın doğal üyesi yapmaktır.
23. ENGELLERİN İSTİHDAMI VE SOSYAL HAYATA ENTEGRASYONLARI ARTIRILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası, oluşturduğu Engelliler Komitesiyle, engellilerin topluma entegrasyonları ve çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunların ortadan kaldırılmasında duyarlı ve kararlıdır.
HİZMET-İŞ, İnsanın bu dünyaya “insan onuruna yaraşır” bir hayat sürmek ve “kendini gerçekleştirmek” için geldiği inancından hareketle, “engelli” olarak sürdürülen yaşamın da “insanca” bir yaşam olduğu gerçeğinin altını çizer.
Her insanın potansiyel bir “engelli adayı” olduğu gerçeğiyle, engelliler sosyal içerme politikalarının en etkin uygulanması gereken toplum kesimi olmalıdır.
Bizim medeniyet ve kültürümüzde engelliler, tarihi süreçte toplumumuzun tabii bireyleridir. Hiçbir ayırıma tabi tutulmamışlardır. Tam aksine avantajlı ve imtiyazlı uygulamalara konu edilmişlerdir. Çünkü bizim inancımızda aslolan “insan”dır. Engelli veya sağlıklı her insan Allah’ın “en seçkin yaratığı” olarak varlıkların en üstünüdür.
6,8 milyarı bulan dünya nüfusunun yaklaşık 500 milyonunun engellidir. Yâni, dünya nüfusunun yüzde 7.4’ü engelli insanlardan oluşuyor. Diğer bir ifadeyle dünyadaki engelli sayısı Türkiye nüfusunun yedi katı kadardır.
Ülkemizde ise nüfusumuzun yüzde 12.29’u, yâni 8,5 milyon insanımız engellidir. Bunlar ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerle sürekli hastalığı olanlardır. Engelli oranımız erkeklerde % 11,1, kadınlarda ise % 13,5’tir.
HİZMET-İŞ Sendikası, engellilerin, “pozitif ayrımcılık” yapmamız gereken önemli bir parçamız olduğu inancıyla, bünyesinde Engelliler Komitesini geliştirmeye önem vermektedir.
HİZMET-İŞ Sendikası, diğer faaliyetlerinin yanında özellikle “3 Aralık Dünya Engelliler Günü”nde olmak üzere sürekli olarak engellilerin yaşamın her alanda yaşadıkları sorunların çözümüne katkıda sunmak için çalışmalar yapmaya, engelli sorunlarına yönelik farkındalık artırıcı eğitim, toplantı, kampanya, yayın gibi çalışmalar gerçekleştirmeye devam edecektir.
24.KÜLTÜR-SANAT’IN SENDİKAL HAREKETTEKİ YERİ YAYGINLAŞTIRILMALIDIR
HİZMET-İŞ Sendikası; Kültür ve Sanat’ın insan ve kurumların hayatını şekillendiren, muhtevalarını farklılaştıran, sahip oldukları “değer”leri tahkim ettiğine, kültür ve sanatın olmadığı yerin hayatın olmadığı yer olduğuna inanır.
Sendikamız, oluşturduğu Kültür-Sanat Komitesiyle, bilginin sınırları ortadan kaldırdığı, kültür ve sanatın insanlığın ortak değeri olduğu bir çağda, kültür ve sanat ile sendikal hareketin içselleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını hedeflemektedir. Hizmet-İş, “Kültür-Sanat Komiteleri” aracılığıyla kültüre, sanata sendikal bakış açısını katmayı amaçlamıştır.
Sendikamız, bu konuda yapılanmasını güçlendirmekte, yayınlar, eğitim faaliyetleri, sergiler, tiyatrolar, sesli ve görüntülü etkinliklerle üyelerinin emek bilincini geliştirmeyi sürdürmektedir.
Sendikamız, sendikal kimlik ve misyonunun yaygınlaştırılması ve benimsenmesine yönelik çalışmalarında;
• “Önce İnsan Önce Emek” temel ilkemizden kaynaklanan “hizmeti sanat, sanatı hizmet” bilen bir estetik anlayışla, sendikal mücadeleyi de özenilir-imrenilir bir sanat biçimi haline getirmeye,
• Pratik hareketliliği artırmaya, kurumsal kimliğimizin özümsenmesi ve pekişmesini sağlamaya,
• Sendikal kültürün sendikal faaliyetlerde aydınlar, sanatçılar, sivil toplum örgütleri ve diğer toplumsal kesimlerce de öne çıkması ve önemsenmesini sağlamaya büyük öncelik ve önem verir.
Sendikamız; Kültür ve Sanat’ın sendikal mücadelede, örgütlülük bilincinin içselleştirilmesi, sendikal eylemlerin çekim merkezi olabilmesi için önemli bir motivasyon unsuru olduğunun idraki içerisinde ülkemizin kültür-sanat zenginliğine katkıda bulunmaya devam edecektir.