YALAN ÜRETİM MERKEZİNE DÖNEN SÖZDE SENDİKANIN YÜZSÜZLÜĞÜ PES DEDİRTTİ
HEM YETKİYE İTİRAZ ETTİ HEM BAŞKASINI SUÇLADI
2019 yerel seçimlerinden sonra üyelerimizi baskı, mobbing ve sürgünlerle sendikamızdan istifa ettiren sözde sendika Belediye-İş, sebebi olduğu sendikal baskıyı, ilkeli sendikal anlayışın teminatı HİZMET-İŞ Sendikamızı hedef göstererek örtbas etmeye çalışmaktadır.
Geçmişi darbelere, vesayet rejimlerine ve bir kısım güçlere çanak tutmalarla dolu olan malum sendika, paylaşımlarında demokrasi, özgürlük ve özgür iradeden bahsederek tam bir tutarsızlık örneği sergilemektedir. Zira bu kavramlar, sözde sendikanın eylemlerinde ve tarihinde hiçbir zaman yer bulmayan değerlerdir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri ile İSPARK A.Ş, İSTON A.Ş, İSFALT A.Ş, İSBAK A.Ş. ve KÜLTÜR A.Ş. iştiraklerinde işletme toplu iş sözleşmesi yapmak üzere Sendikamıza çoğunluk tespiti verilmiştir.
Sendikamıza verilen yetki tespitine, Belediye-İş Sendikası tarafından haksız şekilde itiraz edilmiştir.
Bu yersiz ve haksız itiraz nedeniyle, maalesef toplu iş sözleşmesi imzalanamamıştır.
Malum sendikanın itirazından dolayı mağduriyete uğrayan Büyükşehir emekçilerinin tepkisini üzerine çeken malum sendika, çareyi yalan ve iftirada aramıştır.
En büyük sermayesi yalan ve iftirayı gelenek haline getiren sözde sendika, yetki tespitine sendikamızın itiraz ettiği yalanıyla kamuoyu nezdinde algı oluşturmaya çalışmaktadır.
Oysa yetkiye itiraz eden tarafın sözde sendika olduğu mahkeme kayıtlarıyla sabittir.
Bu kadar net bir durumda dahi yalana başvurmaları, malum sendikanın geleneği ve genetiğinin bir sonucudur.
Sözde sendikanın yalan ve iftirası bizleri şaşırtmamıştır. Kamuoyu ve çalışanlar da sözde sendikanın yalan ve iftiralarına alışmıştır ve şaşırmamaktadır.
Çünkü çalışma hayatının tüm aktörleri biliyor ki, haksız ve hukuksuz olarak yetki itirazında bulunarak emekçiyi mağdur etmek malum sendikanın rutin geleneğidir.
Sözde sendika sendikal ve hukuki mücadele sonucu tarafımıza verilen yetki tespitini alışkanlık haline getirdiği yalanlarıyla gasp etmeye çalışmaktadır.
Bu malum yapı, hiçbir üyesinin olmadığı işyerlerinde dahi sendikamıza verilen toplu iş sözleşmesi yetkilerine haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle, Yargıtay tarafından para cezasına çarptırılmıştır.
Haksız ve kötü niyetli itirazları sendikal gelenek haline getiren, bundan dolayı Yargıtay tarafından para cezasıyla cezalandırılan sözde sendikanın, her fırsatta yalan ve iftiralarla sendikamızı hedef alması, nasıl bir hezeyan hali içerisinde olduğunu göstermektedir.
Sözde sendika Belediye-İş’in İstanbul Büyükşehir emekçilerine ve kamuoyuna söyleyeceği bir şey olamaz.
Haktan, adaletten, işçinin özgür iradesinden bahsetmeye hakkı yoktur. Hele ki, “Önce emek önce insan” ilkesiyle çalışanların hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için en büyük mücadeleyi veren, ilkeli ve kararlı sendikal mücadeleyle Türkiye’nin en büyük sendikası olan HİZMET-İŞ Sendikasına söz söylemek, emek düşmanı, darbe şakşakçısı sözde sendika Belediye-İş’in hakkı da haddi de değildir.
Emekçilerin haklarını gasp etmek ve Sendikamızın sözleşme yapma yetkisinin içini boşaltmak için üyelerimizi baskı, tehdit ve en acısı da sürgünlerle istifa ettirmeye çalışan bu sözde sendika büyük bir vebal altındadır.
Olmayan sendikacılıklarını geçtik; emekçinin hakkını gasp etmek nasıl bir vicdansızlıktır.
HİZMET-İŞ olarak haddini aşan sözde sendika Belediye-İş’i tekrar uyarıyoruz:
ARTIK YETER. EMEKÇİNİN YAKASINDAN DÜŞÜN.
HAKSIZ VE HUKUKSUZ İTİRAZLARLA EMEKÇİNİN HAKKINA GÖZ DİKMEYİN.
YALAN VE İFTİRALARLA ALGI OLUŞTURMAKTAN VAZGEÇİN.
BASİRETİNİ VE FERASETİNİ KÜÇÜMSEYEREK YALANLARLA KANDIRMAYA ÇALIŞTIĞINIZ EMEKÇİLERİN NEFESLERİ ENSENİZDEDİR.
Kamuoyuna Saygıyla.