Hatay Şubemizin 1. Olağan Genel Kurulu, 6 Temmuz 2021 tarihinde gerçekleştirildi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın video konferansla katıldığı genel kurula, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekilimiz Av. Hüseyin Öz, Antakya Belediye Başkan Yardımcısı Orhan Namık Mursaloğlu, Hatay Şube Başkanımız Ercan Salcan, Adana Şube Başkanımız Abdurrahman Yücel, Kahramanmaraş Şube Başkanımız Ömer Çınar, Gaziantep Şube Başkanımız Halil İbrahim Tanrıöver, İskenderun Şube Başkanımız Mehmet Yetim, Gaziantep 2 No’lu Şube Başkanımız Ahmet Hoşaf, Osmaniye Şube Başkanımız Kadir Çenet, Memur-Sen Hatay İl Başkanı İsmail Bayraktar, Kilis HAK-İŞ İl Başkanı Ekrem Çetin, AK Parti Hatay Kadın Kolları İl Başkanı Zehra Eren, Sendikamız Genel Merkez Kadın Komite Başkanı Hatice Ayhan, Hatay Şube delegelerimiz ve basın mensupları katıldı.
Genel Kurul, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekilimiz Av. Hüseyin Öz’ün divan başkanlığında gerçekleştirildi.
“Hatay, Ülkemizin En Önemli Şehirlerinden Birisidir”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Hatay, sahip olduğu konum ve tarihi nedeniyle ülkemizin en önemli şehirlerinden bir tanesidir. Hatay, farklı kültürlerin, inanışların, anlayışların ve yaşam biçimlerinin bir arada barış içerisinde yaşadığı bir şehirdir. Hatay’ın bu anlamdaki tecrübesi aslında Türkiye için de çok güzel bir örnektir. Bütün bu başarılarının içerisinde HAK-İŞ’in de bu şehirde şubelerimizin yer alması bizi ayrıca mutlu ediyor. Şube Genel Kurulumuzu Hatay’da birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştiriyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.
“Yeni Bir Hamle Yapmamız Gerekiyor”
Arslan, “HİZMET-İŞ Sendikası olarak İskenderun şubemizle ve Hatay şubemizle bu şehirde daha fazla varlık göstereceğiz ve daha güçlü bir şekilde yer alacağız. Bu şehrin potansiyeli, önümüze koyduğu imkanlar bugünkü sayılarımızın çok daha ilerisinde bir sendikal yapıyı güçlendirmemiz gerektiğini, çok daha güçlü bir sendikal yapıyı inşa etmemiz gerektiğini bize işaret ediyor” diye konuştu.
“Pandeminin Ateşini Düşürmeye Başladık”
1 Temmuz’dan itibaren Koronavirüs salgınıyla mücadelede yeni bir dönemin başladığını dile getiren Arslan, “Ülkemiz aşılama konusunda dünyada önemli bir ivme yakaladı. Ciddi bir aşılama ile Pandeminin ateşini düşürmeye başladık. İnşallah yeni bir varyantla karşılaşmadan Türkiye’nin bir an evvel normalleşmesini sağlamamız gerekiyor. Cumhuriyet tarihimizin ve son yüzyılın en büyük felaketi olan Koronavirüs salgını, toplumun bütün kesimlerini, devletimizin işleyişini, milletimizin yaşamını, iş hayatını, işçi-işveren ilişkilerini bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli oranda etkilemiştir. Bu dönemde yaşadığımız yüksek fiyat artışları, enflasyon artışı ve işsizlik bunun getirdiği bir kısım sorunlardır. Bu konuda devletimizin elinden gelen çabayı gösterdiğini biliyoruz” dedi.
“Pandemiyle Mücadelede Liderlik Yaptık”
HAK-İŞ’in hem sorunların çözümü konusunda katkı veren, hem de sorunlarla mücadele etme konusunda birlikte çalışmayı her zaman prensip edinen bir Konfederasyon olduğunu söyleyen Arslan, “Kısa çalışmadan ücretsiz izne, işten çıkarma yasağına kadar pek çok düzenlemede HAK-İŞ’in desteği ve katkısı olmuştur. Pandemi ile mücadele konusunda önderlik ve liderlik yaptık. Konfederasyonumuzda ve sendikalarımızda Pandemi ile mücadele etme konusunda neler yapılması gerektiği konusunda öncülük ettik. Bu konuda toplumumuza da örnek olmaya çalıştık. Bütün bu çabalarımızla beraber inşallah yeni dönemi başarılı bir şekilde devam ettireceğiz ve Türkiye’yi kısa zamanda normalleştirmeye çalışacağız” sözlerine yer verdi.
“HAK-İŞ, Türkiye’nin Her Köşesindeki Üyelerini Kuşatan Bir Konfederasyon”
Ocak ayı istatistiklerine bakıldığında HAK-İŞ’in üye sayısını 700 binin üzerine çıkaran Türkiye’nin en büyük konfederasyonlarından birisi olduğunu dile getiren Arslan, “Konfederasyonumuz, Türkiye’nin her iş kolunda sendikası olan, her iş kolunda hemen hemen toplu sözleşme yapma yetkisini elinde bulunduran, aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de bir sendikası ile 21 Sendikası ve 81 ildeki İl Başkanlıkları ile Türkiye’nin her köşesindeki üyeleri ile Türkiye’yi kuşatan, Türkiye’nin bütün alanlarında varlığını devam ettiren büyük bir Konfederasyondur” dedi.
“HAK-İŞ’in Gücü, Türkiye’nin Gücüdür”
HAK-İŞ’in gücünü Türkiye’nin gücü olarak gördüğünü söyleyen Arslan, “HAK-İŞ bu ülkenin ta kendisidir. Türkiye’nin gücünün HAK-İŞ’in gücü olduğuna gönülden inanıyoruz. Aynı zamanda HAK-İŞ’in büyümesinin Türkiye’nin büyümesi olduğuna inanıyoruz. Buna inanıyoruz ve bunun gereğini yapıyoruz. O nedenle bu ülkenin bu zor döneminde içerden ve dışarıdan kuşatıldığı bu zor ve tarihi dönemde HAK-İŞ olarak büyük bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Sadece üyelerimizin haklarını ve hukuklarını değil bu ülkenin geleceği açısından da sorumluluklarımızın farkındayız. Bu ülkenin dayanışmasını, birliğini, kardeşliğini, barışını ve birlikte çalışma anlayışını güçlendirmek, bu ülkenin bütünlüğüne içerden ve dışarıdan gelen her türlü saldırıya karşı dimdik durmak gibi bir sorumluluğumuz ve görevimiz var” diye konuştu.
“Kadın Konusunda Büyük Bir Açılım Gerçekleştirdik”
HAK-İŞ’in kadın üyeler açısından büyük bir açılım gerçekleştirdiklerini vurgulayan Arslan, “Kadın konusunda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Bu konuda ilk adım atan Hizmet-İş Sendikamızdır. Hizmet-İş Sendikamızın 2019 yılındaki kongresinde işyerlerindeki kadın üyelerimizin sayısı oranında şube kongrelerinde temsil edilmesi değişiklik kararını tüzüğümüzde hayata geçirdik. Bu nedenle kadın konusunda sadece konuşan değil, kadının emeğini, bedenini, değerlerini kutsayan ve bunun için mücadele eden bir noktadayız. Kadın üyelerimizin Konfederasyonumuzda ve sendikalarımızda daha görünür hale gelmeleri ve bu mücadelede daha fazla yer almaları konusundaki mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Koşacağız, Mücadele Edeceğiz”
Sendikacılıkta yavaşlamayı, koşmaktan vazgeçmeyi çöküşün başlangıcı olarak nitelendiren Arslan, “Yürümekten bahsetmiyorum, koşmaktan bahsediyorum. Koşacağız, mücadele edeceğiz, yeni hedeflere ulaşacağız. Bizi bekleyen bütün üyeleri kucaklayacağız. Türkiye’nin, dünyanın ve bölgenin en güçlü sendikalarından birisi olacağız. Bu imkansız mı? Elbette değil. Bu hayal mi? Elbette değil. Hayal kuracağız, rüya göreceğiz. Biz sendikal mücadelede yürürken bunları yaptık. Önce başarabiliriz, zirve yapabiliriz dedik. Türkiye’nin işkolunun en büyük işçi sendikasından, Türkiye’nin en büyük sendikasına dedik. 2015 yılındaki kongremizde bunu başardık. Dolayısıyla önce hedef koyacaksınız, önce hayal kuracaksınız, rüyalarını göreceksiniz. Sonra bu hayallerinizi somut hale getireceksiniz. Sonra da bunu hayata geçireceksiniz. Bizim hayallerimiz var, gelecekle ilgili tasavvurlarımız var. Yeni bir dünyayı, yeni bir sendikal inşaayı tasavvurumuzdan vazgeçmeden gerçekleştirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Vekilimiz Öz’den belediye ve sağlık çalışanlarına teşekkür
Genel Kurula hitaben bir konuşma gerçekleştiren HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekilimiz Av. Hüseyin Öz, hala devam etmekte olan pandemi sürecindeki yoğun ve özverili çalışmalarından dolayı belediye çalışanları başta olmak üzere sağlık çalışanları ve tüm emekçilere teşekkür etti.
Öz, “Belediye ve sağlık çalışanları olmasaydı bugünleri asla atlatamazdık. Belediye çalışanlarımız sokağa çıkabilmemiz için her türlü imkanı sağladı. Sağlık çalışanlarımız da bizleri canları pahasına hastanelerde yalnız bırakmadılar” dedi.
Genel Kurulda bazı emekçilerin ilk defa delege olarak yer aldığını, ilk defa sendikalı olduğunu ve ilk defa toplu iş sözleşmesinden yararlandığını kaydeden Genel Başkan Vekilimiz Öz, taşeron sorunun çözümüyle ilgili şöyle konuştu: “Evveliyatı olmakla birlikte, taşeron işçilikle mücadelenin ete kemiğe büründüğü tarih 2014’tür. Bu tarih, Ankara’da 7 bini aşkın taşeron emekçisiyle bir araya geldiğimiz büyük buluşmanın ve örgütlenme kampanyamızın tarihidir. Bu tarih önce taşeron emekçilere bir kısım hakların tanınmasının, sonrasında ise kadronun kapısını açtığımız tarihtir” dedi.
“850 bin emekçiyi kadroya kavuşturduk”
Taşerona kadro sürecinin HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikamız tarafından adım adım fakat kararlılıkla yürütüldüğünü belirten Öz, “Taşeron emekçisi arkadaşlarımızı önce sendikalı yaptık, ardından, 2015 Haziran ayından itibaren toplu iş sözleşmesi için bakanlıktan tespit almaya başladık. 2017 yılı 5 Aralıkta Sayın Cumhurbaşkanımız taşerondan kadroya geçiş ile ilgili o meşhur konuşmasını yaptı. 2 Nisan 2018’de de 696 sayılı KHK ile bu süreci tamamlandı. 450 bini yerel yönetimlerde, 400 bini ise kamuda olmak üzere 850 bin arkadaşımız kadroya geçti” diye konuştu.
Kapsam dışında kalan emekçilerin mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz”
KİT’lerde, hastane bilgi yönetim sistemlerinde ve bir kısım malzemeli işçilik teminine yönelik ihalelerde çalışan 70 bin emekçinin kadro kapsamı dışında kaldığını belirten Öz, “Bugün bazı konularda beraber mücadele ettiğimiz konfederasyonlar, kadro verileceğine bizimle beraber inansalardı, hafife almasalardı, taşeron çalışanlarını hor görmeselerdi, bugün üye alalım üye kazanalım diye sahaya çıktıkları gibi o gün bizimle beraber olsalardı, 70 bin arkadaşımız da kadrolarını almış olacaktı” ifadelerini kullandı.
Mücadeleyi yarım bırakmak istemediklerini söyleyen Öz, kapsam dışında kalan emekçilerin için de mücadelemizin kararlılıkla sürdürüldüğünü kaydetti.
“İlave tediye konusunda adalet istiyoruz, eşitlik istiyoruz”
Kadro almakla bütün sorunların çözülmediğine işaret eden Öz, “1 milyon arkadaşımızın hepsinin kadroya geçince sorunları çözüldü diyebilir miyiz, asla çözülmedi; yolculuğumuz devam ediyor. Biz kadroyu eşit işe, eşit ücreti biz de alalım diye istedik. Merdivenleri basamak basamak çıkacağız. O gün ilk yola çıktığımızda kıdemimiz yoktu, bugün kıdemimizi alabiliyoruz. Artık ihale alan, ihale veren şirketler kalmadı, ücretlerimiz garanti altında. Özel bir durum yoksa herkes iznini kullanabiliyor. Bunları çözdük. Şimdi mesele ücret ve sosyal haklarımızın, ikramiyelerimizin ve yerel yönetimlerde çalışan arkadaşlarımızın ilave tediye sorununun çözülmesine geldi. İlave tediye konusunda adalet istiyoruz, eşitlik istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Daha çok işyerinde örgütlenmek için el ele vermemiz lazım”
Sendikamızın Hatay’da ger geçen gün örgütlülüğünü artırdığını kaydeden Öz, “Hatay’da örgütlenmemiz gereken işyerleri var. Hatay Büyükşehir belediyesi var, Büyükşehir belediyesinin şirketleri var. Defne Belediyesi var, Reyhanlı Belediyesi var, diğer belediyeler var. Buralarda örgütlenmek için el ele vermemiz lazım. Biz bu davaya gerçekten inanıyoruz ve samimiyetle bu yolculuğu sürdürüyoruz” dedi.
Hatay Şubemizin Genel Kurulunda Antakya Belediye Başkan Yardımcısı Orhan Namık Mursaloğlu, Memur-Sen Hatay İl Başkanı İsmail Bayraktar ve Sendikamız Genel Merkez Kadın Komite Başkanı Hatice Ayhan da bir selamla konuşması yaptı.
Hatay Şube Başkanımız Ercan Salcan da genel kurula katılım sağlayan tüm emekçilere ve Genel Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür etti.
Hatay Şube Başkanlığımıza Ercan Salcan Seçildi
Genel Kurulda yapılan seçim sonucu Hatay Şube Başkanlığımıza Ercan Salcan seçilirken, Şube Yönetim Kurulu Üyelikleri ise Mehmet Tolga Şener ve Tuncay Hasanoğlu seçildi.