Konfederasyonumuz HAK-İŞ 11 Ocak 2019 tarihinde İstanbul’da Mekke’nin 1389. Fetih yıldönümü münasebetiyle “Mekke’nin Kurtuluşundan Kudüs’ün Kurtuluşu – İşgale Karşı Haklar İçin Sendikal Dayanışma ve Mücadele” temasıyla bir program düzenledi.
İstanbul Cemal Reşit Rey Salonu’nda gerçekleştirilen programa, Konfederasyonumuz HAK-İŞ, Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanı Mahmut Arslan, TAIM Başkanı Bashar Mustafa Said Shalabi, Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız ve HAK-İŞ Filistin ve Kudüs Sendikal Dayanışma Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı ve İstahbul 5 No’lu Şube Başkanımız Mustafa Şişman, HAK-İŞ/HİZMET-İŞ İstanbul İl Teşkilatı ve basın mensupları katıldı.
Program şehitlerimizin anısına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İstiklal Marşının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu.
Programda HAK-İŞ 7. Uluslararası Kısa Film Yarışmasında 1. olan Filistin konulu Roof Knocking filmi izlendi.
“BU GECE DİĞER GECELERDEN ÇOK FARKLI”
Programda konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan Mekke’nin fetih yıllarına değinerek, “Mekke’nin Kurtuluşundan Kudüs’ün Kurtuluşu” temasıyla düzenlenen programımızda, bu gecenin diğer gecelerden farklı olduğunu burada hatırlatmak istiyorum. Filistin ve Kudüs’e Destek Sendikalar Birliği Başkanlığı’na seçildikten sonra Kudüs’ün manevi gücünün ve bereketinin olduğuna inanıyorum. Burada zaman geçirdiğimiz süre içerisinde bu bereketten hepimiz bol bol nasibimizi alacağız” diye konuştu.
“KUDÜS İÇİN ÇOK ŞEY SÖYLEMEK GEREKİYOR”
Her zaman mazlumdan, mağdurdan yana duruşlarını sergilediklerini belirten Arslan, “Kudüs için çok şey söylememiz gerekiyor. Bu programda tarihi sorumluluğumuz ve ilk kıblemiz olan, mazlum ve gasp edilmiş, topraklarından atılmış Filistinlilerin davası olan Mescid-i Aksa’dan bahsediyoruz. Mescid-i Aksa derken, hepimizin sorumluluğu olan, yapması gerekenlerin olduğu bir şehirden bahsediyoruz. Ağıt yakmak, gözyaşı dökmekle yetinemeyiz. Bir şeyler yapmamız gerekiyor” dedi.
“GAZZE’YE YARDIM ETMEK İMKAN DEĞİL, TERCİH MESELESİDİR”
Arslan, HAK-İŞ olarak Gazze’de bir yetimhanenin yapılmasına vesile olduklarını belirterek, “Yüzünü görmediğimiz, elini tutamadığımız ama o topraklarda yaşayan Gazzeli çocuklara yardım kampanyası düzenledik. Onlara yardım etmek imkan değil tercih meselesidir. Biz yapılanları tekrar etmek değil, bir şeyler yapmak için Kudüs ve Filistine Destek Sendikalar Birliği olarak yola çıktık. Dünden bugüne yeni şeyler yapamıyorsak, sadece konuşuyor oluruz. HAK-İŞ olarak biz bir şeyler yapmanın derdindeyiz.” şeklinde konuştu.
“KUDÜS’ÜN BİZİM İÇİN KONYA’DAN, İSTANBUL’DAN FARKI YOK”
Kudüs’ü ve Filistin’i, Konya’dan, İstanbul’dan ayrı görmediklerini vurgulayan Arslan, “Filistinli ve Kudüslü kardeşlerimiz bizim Kudüs’e gelmemizi istiyorlar. Kudüs ve Filistin meselesini uluslararası arenada anlatmaya devam edeceğiz. Kudüs ve Filistin’e karşı duyarlılığı arttırmak için inşallah daha büyük organizasyonlar, eylemler yapacağız. 2018’de Beyrut’a gittik. Orada Filistililerin kaldığı mülteci kampları var. O kamplardaki insanlara temel insani haklardan hiçbiri verilmiyor. O kamplardaki insanlar alışveriş dahi yapamıyorlar. Filistin konusunda çok hassas olduklarını belirten Lübnan’da adı konulmamış çifte standardı gördük” şeklinde konuştu.
“ONBAŞI HASAN’IN HİKAYESİ DİNLEYİCİLERİ DUYGULANDIRDI”
Konuşmasında Mescid-i Aksa’da İlhan Bardakçı’nın hatıralarında yer alan ‘Osmanlı’nın tek nöbetçi askeri 90 yaşındaki Onbaşı Hasan’ın hikayesini anlatan Arslan, “Bizim için Kudüs işte budur. Bizim nöbet tutmamız sadece oraya gitmekle olmuyor. Filistin için bir şeyler yapabiliyorsak bu bir anlam ifade edecektir. Kendi topraklarından sürgün edilmiş ve bugün dünyanın değişik coğrafyalarında yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin mücadelesini asla unutmamalıyız. Filistinliler her Cuma topraklarına dönmek için haykırıyorlar. Hiçbir silahı olmadan şehit düşen kardeşlerimiz var. Orada bir dram yaşanıyor. Gazze de bizim için Kudüs’te bizim için. Yaşanan vahşete rağmen, bize düşen tarafımızı belli etmek” dedi.
“İKİ ÖNEMLİ BELDE, İKİ ÖNEMLİ ŞEHİR İÇİN BİR ARADAYIZ”
Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız ve HAK-İŞ Filistin ve Kudüs Sendikal Dayanışma Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi konuşmasında, Kudüs’ün tarihi geçmişi, İsrail’in yayılmacı politikaları ve hatıralarına değinerek, “Bugün Mekke için, Filistin için buradayız. İki önemli belde, iki önemli şehir için bir aradayız. İlk kıblemiz hâlâ çile çekmekte, Kudüs işgal altında. İsrail’in acımasız saldırıları devam etmekte, ambargo uygulanmakta, insanlar acı çekmekte, hayatlarını kaybetmektedir. Birleşmiş Milletler Filistin konusunda çok kararlar aldı ama İsrail bütün bunlara rağmen Filistin’i işgale devam etti. BM’nin kararlarını alması çok iyi ama uygulatamaması acizliktir. BM bu noktada kendini yoklamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız BM’yi adil olmaya, kendi kurallarına uygun çalışmaya, dünyada barışın ve güvenliğin sağlanması gibi önemli görevleri yerine getirmesine davet ediyor. Artık BM tartışılıyor ve artık dünya beşten büyüktür sözünü Sayın Cumhurbaşkanımız açık yüreklilikle sadece Türkiye’de değil, BM kürsüsünden haykırmaktadır. Bu vahşi dünyada adaleti gerçekleştiren medeniyet bizim medeniyetimizdir. Biz kendimize geldiğimiz zaman dünyada adalet tecelli edecek, zulüm yok olacaktır. Biz buna inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Her Cuma orada kıyamet kopuyor ve her gün şehitler veriliyor. Bu noktada HAK-İŞ Konfederasyonumuzu ve duyarlı sendikalarımızı içtenlikle tebrik ediyorum. Mescidi Aksa’nın gözyaşı dinene, bağımsız Filistin kurulana kadar tüm Türkiye ve bizler onların yanındayız. Eğer Filistin – İsrail çatışması sona erdirilemezse, dünyada barıştan söz edemeyiz” dedi.
“KUDÜS KADİM BİR ŞEHİRDİR”
HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı ve İstanbul 5 No’lu Şube Başkanımız Mustafa Şişman, “Bugün hem Mekke’nin Fethi’ni hem de HAK-İŞ Konfederasyonunun Mescid-i Aksa ve Kudüs politikaları ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar ve projeleri sizlerle paylaşmak için buradayız. Kudüs yaratılış kadar eski, kadim bir şehir, mukaddes bir topraktır. İslam tarihine bakıldığında bu topraklar mukaddes mekan anlamında isimlendirilmiştir. Bugün Kudüs’e sahip çıkmak bizlerin onurudur. Bu kutsal şehre hizmet etmek boynumuzun borcudur. Bugün aynı zamanda gönlümüz Arakan, Türkistan, ve Yemen’de de atıyor. Oradaki yaralara da merhem olmak, acılarını dindirmek de biz emekçilerin görevidir. Genel Başkanımızın HAK-İŞ bünyesinde kurmuş olduğu Kudüs Komitesi’nin İl Başkanlıklarında da yaygınlaştırılarak Türkiye genelinde yürütülmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.
Program HAK-İŞ Konfederasyonu Basın Müşavirliği tarafından hazırlanan sinevizyon çalışmasının izlenmesinin ardından toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.