Ana Sayfa » Haberler » HAK-İŞ AKADEMİ KURULDU ARSLAN, HAK-İŞ AKADEMİK KURUL TOPLANTISI’NA KATILDI

HAK-İŞ AKADEMİ KURULDU ARSLAN, HAK-İŞ AKADEMİK KURUL TOPLANTISI’NA KATILDI

HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 10 Şubat 2024 tarihinde, Konfederasyonumuz HAK-İŞ bünyesinde kurulan HAK-İŞ Akademisi “Akademik Kurul Tanışma ve İstişare Toplantısı”na katıldı.

Genel Başkanımız Arslan’ın Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Devlet Sert ve Mehmet Ali Kayabaşı, HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Akbulut, Genel Sekreter Yardımcıları Fatma Zengin, Hamdi Abdullah Koçoğlu, HAK-İŞ Akademisi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikalar Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe başta olmak üzere HAK-İŞ Akademik Kurulu’nda yer alan rektörler, akademisyenler ve uzmanlar katıldı.

HAK-İŞ Akademisi Çalışma Hayatı Adına Önemli Çalışmalar Gerçekleştirecek

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, gerçekleştirilen toplantının HAK-İŞ Akademisi’nin geleceği açısından hedefler ve çalışma politikaları oluşturulması noktasında önemli olduğunu, HAK-İŞ Akademi’nin çalışma hayatına dair birçok alanda önemli çalışmaları gerçekleştirerek raporları kamuoyu ile paylaşacağını ifade etti.

“HAK-İŞ Akademisi’ni Kurarak Bir İrade Ortaya Koyduk”

HAK-İŞ Konfederasyonu’nun HAK-İŞ Akademisi’ni kurarak bir irade ortaya koyduğunun altını çizen Genel Başkanımız Arslan, “Çalışma hayatı ile ilgili birçok alanda bizim aynı zamanda bir think tank kuruluşu gibi, bir araştırma kuruluşu gibi de çalışmaya ihtiyacımız var. Belirlediğimiz temel alanlarda bu konuda hocalarımızın tecrübelerinden, onların bu konudaki birikimlerinden yararlanmak istiyoruz. Bunun için de birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu alanda tabii ki zorluklar var, biliyoruz. Ancak bütün zorluklara rağmen eksiklerimizi, yapmamız gerekenleri ve yapamadıklarımızı belirleyerek, açık ve net bir şekilde akademisyenlerimizle fikir alışverişinde bulunarak çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor” dedi.

“HAK-İŞ Akademisinin Başarılı Çalışmalar Yapacağına İnanıyorum”

HAK-İŞ Akademisi ile gerek dünyaya, gerek ülkemize ait sorunların çözümlerinin kamuoyu başta olmak üzere yöneticiler, işverenler ve ülkemizle paylaşılması yönünde bir irade ortaya koyulacağını ifade eden Arslan, “Bunu yapabildiğimiz ölçüde bir yolun başındayız. Umarım sürdürülebilir bir çalışmada birlikte olmayı başarmış oluruz. Ben, Konfederasyonumuzun bu iyi niyetini, Kongre kararımızla bize verilen sorumluluğun, ete kemiğe büründürülmesi olarak gördüğümüz HAK-İŞ Akademi Kurulu’nun başarılı çalışmalar yapacağına inanıyorum” dedi. 

“HAK-İŞ Akademisi, Vergi Konusunda Önemli Bir Çalışma Gerçekleştiriyor”

HAK-İŞ Akademisi’nin vergi konusunda bir çalışma gerçekleştirdiğinin ve yakında kamuoyu ile paylaşılacağının müjdesini veren Genel Başkanımız Arslan, “Akademik çalışmalarımızın ilk ürünlerinden birisini inşallah vergi konusunda gerçekleştireceğiz. Hocalarımız çalışıyor, teşekkür ediyorum. Aylardır yürütülen Türk vergi sistemi konusunda kapsamlı bir çalışmayı, bir raporu önümüzdeki günlerde kamuoyuyla da paylaşacağız” dedi.

“Türkiye’de Sendikalaşma Konusunda Bir Temsil Krizi Yaşanıyor”

Genel Başkanımız Arslan, Türkiye’de sendikalaşma konusunda bir temsil krizi yaşandığını; 16 milyondan fazla sigortalı olduğunu, sendikalaşma oranlarının yüzde 15’lerde, toplu iş sözleşmelerinden yararlanma oranlarının ise yüzde 10 seviyelerinde olduğunu ifade etti. 

Arslan, temsil sorunun sebeplerinin başında mevzuat ve güven sorunu olduğuna dikkat çekti.  Arslan, “İşçiler özgür iradeleriyle sendikalaşamıyorlar. Mevzuatımız mutlak bir iş güvencesi sağlamadığı için işçilerin örgütlenme mücadelesi her seferinde başarısızlıkla ve işçilerin işten atılmasıyla sonuçlanıyor” dedi.  İkincisinin de güven sorunu olduğunu ifade eden Arslan, bunun bir kısmının işçilerden, bir kısmının da işverenlerden kaynaklandığını belirtti. Arslan, işverenlerin aradan 45 yıl geçmesine rağmen, 12 Eylül öncesi sendikacılığı, kaos, grevler ve eylemleri düşünen, o korkularla hareket eden veya o korkuları kendilerine maske yapıp sendikal hareketi engellemeye çalışan bir işveren kesimi olduğunu söyledi. 

“İşçi Kesimi Korunmasız ve Giderek Korunmasızlığı Artıyor”

Tüm bu baskılar neticesinde sendikaların temsil krizini aşamadığını hatırlatan Arslan, “Dolayısıyla sendikalar bu temsil krizini aşamıyorlar. Bu korku ve endişeleri ortadan kaldıracak şekilde kendilerini yeterli olarak ortaya koyamıyorlar. Bütün bunları yan yana getirdiğiniz zaman dünya demokratik ülkeler ortalamasının altında bir sendikalaşma oranıyla karşı karşıyayız. Bu, çözülmesi gereken bir konu. Türkiye’nin endüstri ilişkiler sistemini sağlıklı bir zemine oturtabilmesi için bunun makul bir noktada olması gerekiyor. İşverenlerimiz çok güçlü, devletimiz çok güçlü ama sacayağının öbürü işçi kesimi, maalesef bu konuda korunmasız ve giderek de korunmasızlığı artıyor” dedi.

İşçi kesiminin yüksek enflasyonlu dönemlerde en çok etkilenen kesimlerden olduğunu hatırlatan Arslan, “Yüksek enflasyonlu dönemlerde en çok kaybedenler emekçiler. Son 4-5 yıl içerisinde TÜİK’in rakamlarına baktığımız zaman emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 34’lerden yüzde 27’lere düşüyor. O dönemde sermayenin aldığı pay yüzde 48’lerden yüzde 54’lere yükseliyor. Bu, sistemin doğal bir sonucu. O nedenle böyle alt ve üst gruplar arasındaki dengesizliğin de giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.

“Kıdem Tazminatı Zayıflatılmış Durumda”

Kıdem Tazminatı ile ilgili de sorunların olduğunun altını çizen Arslan, geçmişe göre kıdem tazminatlarının zayıflatıldığını, özel sektörde kıdem tazminatının uygulanmadığını ifade etti. Arslan, “Kıdem Tazminatı, özellikle özel sektörde kâğıt üzerinde kalmıştır. Maalesef yapılan bir kısım düzenlemeler özellikle arabuluculuk sistemiyle özel sektörde kıdem tazminatları hemen hemen ortadan kalkmış durumdadır” şeklinde konuştu.

Kayıt Dışı Ekonomi ve İstihdam

Örgütlenmenin olmadığı yerlerde yaygın bir şekilde devam eden kayıt dışı ekonomi ve istihdamın OECD ülkeleri ortalamasının 2 katı olduğunu ifade eden Arslan, oranların çalışanları doğrudan etkilediğini ifade etti. Arslan, “Maalesef bu durum bizi doğrudan etkiliyor. Vergi ve dolaylı vergiler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir sosyal devlet olduğundan yola çıkarsak, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi anlayışı, yakaladığından vergi alan bir noktaya doğru hızla gidiyor” dedi.

Dünya Sendikal Hareketi

Dünyada da işçi kesimi ve çalışma hayatı açısından benzer sorunların yaşandığına vurgu yapan Arslan, HAK-İŞ’in dünyada olup bitenler hakkında da önemli çalışmalar yaptığını ifade etti. Arslan, HAK-İŞ’in dünyanın en büyük işçi örgütü olan ve 200 milyondan fazla işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü dile getirerek, “Orada da tablo bizdekinden farklı değil. Dünyanın büyük bir bölümünde maalesef, sorunlar her gün biraz daha artarak devam ediyor. Çin, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Brezilya, Meksika, Nijerya gibi büyük nüfuslu ülkeler de ne yazık ki Neoliberalizmin kötü bir kopyası olduğu için daha da fazla sorun, daha da fazla zorluk önümüze geliyor” dedi.

“Yeni Bir Sendikal Anlayış İnşa Etmek İçin Çalışıyoruz”

Türkiye’nin var olan sorunlarına çözüm ortaya koyabilecek bir sendikal anlayışın inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, HAK-İŞ’in neoliberalizmin dayattığının aksine, Türk Endüstriyel ilişkiler sistemine ve dünyaya armağan edebileceği yeni bir sistemi oluşturmak adına kurulduğu günden bu yana mücadele ettiğini, son 12 yıllık süreçte de tüm kesimleri bir araya getirerek bu konuda çözüm bulma arayışında büyük mesafe kaydettiğini ifade etti. 

HAK-İŞ, Sorunların Çözümü İçin Çalışıyor

Arslan, HAK-İŞ’in sistemdeki sorunları dile getirirken, sadece sorunlar üzerinde odaklanarak şikayetçi bir model benimsemek yerine sorunların çözümlerini de dile getirdiği bir modeli temel alarak çalışmalarını gerçekleştirdiğini belirterek, “Sorunlara çözüm bulmak kolay olmuyor, bu çözümler için akademisyenlerimizle ve hocalarımızla birlikte çalışacağız.  Burada dünyadaki bir modeli Türkiye’ye aynen taşımak yerine ülkemizin şartlarını dikkate alarak modeller geliştirebiliriz ama bunu tartışmamız gerekiyor” dedi.

Programda HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Akbulut, HAK-İŞ Akademi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık ve HAK-İŞ Akademi Kurulu üyesi akademisyenler de birer konuşma gerçekleştirdi.
Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.