HAK-İŞ Uluslararası 10. Kadın Emeği Buluşması programının öğleden sonraki bölümünde moderatörlüğünü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Merve Özaydın’ın yaptığı “Çalışan Kadının Emek Hareketindeki Yeri, Yeni Dünya Düzeninde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu panel ve Kadınların HAK-İŞ’teki Temsil Gücü konusunda sunumlar gerçekleştirildi.
HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Güner de Kadın Çalışanların Örgütlülüğü konusunda bir konuşma yaptı. Güner, HAK-İŞ’in kadın konusundaki tüm söylemlerini eyleme dönüştürdüğünü belirterek, “HAK-İŞ’in hayata geçirdiği birçok faaliyet ile sözde değil özde bir ‘sendikalı kadın lider’ perspektifi ortaya koyduğunu gururla ve onurla ifade etmek istiyorum” dedi.
“HAK-İŞ, ÖNCÜ BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLMUŞTUR”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın liderliğinde ve HAK-İŞ Yönetim Kurulunun destekleriyle HAK-İŞ olarak kadınların sendikalarda temsili, gelişmesi ve güçlendirilmesi hususlarında çok büyük ivme kaydettiklerini söyleyen Güner, “Bizleri cesaretlendiren ve kadınların emek hareketinde daha çok yer almasını sağlayan Sayın Genel Başkanımıza ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Tam da bu yüzden HAK-İŞ, kadın çalışanların örgütlülüğü denildiğinde kurduğu model ile hem duruş, hem söylem, hem de eylem olarak öncü bir sivil toplum kuruluşu olmuştur” dedi.
“HAK-İŞ OLARAK SÖYLEDİĞİMİZİ YAPIYORUZ”
Konfederasyonumuz kadın üye sayısının 23 bin arttığı bilgisini veren Güner, “Bu bizim gücümüzdür. Bu, inancımızın, verdiğimiz mücadelenin ve kadına verdiğimiz değerin bir sonucudur. Çünkü HAK-İŞ olarak biz söylediğimizi yapıyoruz. İcraata geçirdiğimizi söylüyoruz. Bizim iddialarımız, hedeflerimiz ve hayallerimiz var. Bizim birinci önceliğimiz sendikal mücadeledir. Bu mücadelede ortaya koyduğumuz kararlık ve şeffaflık da HAK-İŞ’i farklı kılan unsurlardır” şeklinde konuştu.
“KADIN SENDİKACI LİDERLER YETİŞTİRİYORUZ”
Sendikacılığı yalnızca ücret ya da sosyal imkânlar temelinde görmediklerinin altını çizen Güner, “Sendikal mücadeleye yılmadan ve değerlerimizden vazgeçmeden devam edeceğiz diyen bir Genel Başkanımız var. Buna inanan bir yönetim kurulumuz var. HAK-İŞ’in tılsımı ve ışığı da işte bu mücadeleden ve inançtan geliyor. Sendikal mücadelemizi yürütürken problemlere, sorunlara ya da olmamışlara takılmadık ve takılmayacağız. HAK-İŞ vizyonunu ve duruşunu içselleştiren, bu sorumluluğu taşıyan, HAK-İŞ’e değer katan ve üreten, HAK-İŞ’i anlayan ve anlatabilen, sorun çözen, politika üreten kadın sendikacı liderler yetiştiriyoruz. Kadınların yeterlilik, bilgi ve becerileriyle ön planda olması gerektiğine inanıyoruz. Kadın liderlerimizle daha da güçleniyor ve büyüyoruz” sözlerine yer verdi.
“KULLANDIĞIMIZ KAVRAMLARLA ÇALIŞMA HAYATINA DAMGA VURUYORUZ”
Kadın sendikacılardan üretmelerini, öneride bulunmalarını, HAK-İŞ’in duruşuna, söylemine ve bakışına uygun bir yöntem geliştirerek sahada mücadele etmelerini beklediklerini söyleyen Güner, “Biz sadece yerelde, ulusal arenada değil uluslararası sendikal harekette de çok etkin yer alıyoruz. Sadece faaliyetlere katılmak ya da HAK-İŞ’i temsil etmek noktasında değil, kullandığımız kavramlarla da çalışma hayatına damga vuruyoruz. HAK-İŞ’e özgü olan “Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik” kavramımız uluslararası sendikal harekette yer alan konfederasyonlar tarafından örnek alınmış bir kavramdır” ifadelerini kullandı.
“HEP ÜSTÜNE KATTIK, YENİSİNİ ÜRETTİK”
Kadın sendikacılardan kadın örgütlülüğünün daha da artması için HAK-İŞ’i sahada anlatacak yeni ve özgün kavramlar geliştirmelerini beklediklerini vurgulayan Güner, “Kavram üretmek dediğimiz şey de tam olarak bu aslında. Biz hiçbir zaman halihazırda var olan bir söylemi kullanan bir kuruluş olmadık. Hep üstüne kattık, hep yenisini ürettik, hep kendimizle yarıştık ve bir üste çıktık. Örgütlenme dedik, büyüme dedik ama üstüne ekledik ki ‘sendikal değerler ekseninde’, sendikal mücadele dedik; üstüne ekledik ‘İlkeli kararlı ve erdemli sendikacılık anlayışı ile mücadele’ dedik” sözlerine yer verdi.
“HAK-İŞ’İN GÜÇLÜ SENDİKACI KADINLARI İLE BİRLİKTEYİZ”
Kadınları sadece ulusal alanda değil, uluslararası arenada yer almaları için de cesaretlendirdiklerini söyleyen Güner, “Hem Konfederasyonumuzda hem de sendikalarımızda görev yapan birçok uzmanımız uluslararası sendikal harekette icra kurulu, yönetim kurulu ve komite başkanlığı gibi önemli yerlerde HAK-İŞ’i temsil ediyor. Bugün yine bu salonda hem fiziken hem de online bağlantımız üzerinden bizi izleyen HAK-İŞ’in güçlü sendikacı kadınları ile birlikteyiz. Bu HAK-İŞ’in kadın örgütlülüğüne inancıdır, kadın üyelerimizin de HAK-İŞ’in gücüne olan inancıdır” şeklinde konuştu.
“14 MİLYON ÜYESİ OLAN BİR HAK-İŞ HAYAL EDİYORUZ”
Güner, “Kendimizi elde ettiğimiz küçük başarılarla değil, hedef olarak koyduğumuz büyük hedeflere yürümek için sorumlu hissetmemiz lazım. Hayalimiz şudur; ülkenin 14 milyon işçisinin hepsinin HAK-İŞ’li olduğu bir Türkiye hayal ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“HAK-İŞ, NE YAPABİLİRİM DERDİYLE DERTLENEN BİR KONFEDERASYON”
“Çalışan Kadının Emek Hareketindeki Yeri, Yeni Dünya Düzeninde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” panelinin moderatörlüğünü yürüten Hacı Bayram Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Merve Özaydın, tarihten günümüze kadar kadınların çalışma hayatında yaşadığı zorluklara değinerek, “Bugün düzenlediğimiz panel, değerli akademisyenlerimizin sunumuyla meselenin bilgi, akademik boyundaki tartışmayı da gerçekleştirmiş olacağız. Modern toplumlarda insanlara en çok şu uyarıda bulunuluyor; Sorunun çözümü için sadece çözüm tespiti yapmak yeterli değil. ‘Evet sorun var ben buna katılıyorum’ demek yeterli değil. Ne demek gerekiyor? Sorunun çözümü için nasıl bir katkı sağlamanız gerekiyor. Demokratik toplumlarda erişim ve katılım noktasında size verilen haklar büyük öneme sahip. HAK-İŞ Konfederasyonu’nu ayrı bir özel değerlendirme ile ele almak gerekiyor. HAK-İŞ sadece sorun var, sorun yaşanıyor demiyor. HAK-İŞ, eğer bir sorun varsa çözümüne katkı sağlamak için ne yapabilirim derdiyle dertlenen konfederasyon ve sendikal bir bütünlüğü ifade ediyor” diye konuştu.
“PERC KADIN KOMİTESİ ILO C190 SÖZLEŞMESİ ONAYI İÇİN LOBİ YAPIYOR”
“Çalışma Hayatında Şiddetle Mücadelede” konusunda online olarak programa bağlanan Pan Avrupa Bölgesel Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Olga Nicolae, “PERC Kadın Komitesi, bu yılki 8 Mart kutlamalarını ILO C190 Sözleşmesi’nin onaylanması için lobi yapmaya ve işyerinde şiddet ve tacize karşı kampanya yapmaya ithaf etmiştir. Bu kapsamda PERC kuruluşlarının yüzde 50’si işyerlerinde şiddet ve tacize karşı mücadeleyi bir öncelik olarak görmektedir” dedi.
“SENDİKALAŞMA ARTTIRILMALI”
“Pandeminin Çalışan Kadınlara Etkisi, Yaşanan Zorluklar ve Çözüm Önerileri” konusunda konuşmalarını gerçekleştiren Ankara Beyazıt Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Nergis Dama ise, “İstihdamı korumak için öncelikle işgücünün ekonomik ve sosyal haklarının korunması şarttır. Dolayısıyla, koruma ve güçlendirme sürecindeki en önemli araçlardan birisi olan sendikalaşma arttırılmalı ve sendika tarafından sağlanan bilgilendirici, eğitici ve koruyucu programlar değişen şartlar ve koşullara göre güncellenmelidir” şeklinde konuştu.
“KADINLARI ÖNEMLİ VE ÖZEL KILAN HAK VE ADALET MÜCADELESİDİR”
“Tarihten Günümüze Emek Hareketinin Öncüsü Kadınlar” konusunda Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Meryem Ayşegül Kozak Çakır ise yaptığı konuşmada, “Tarihte andığımız bu kadınları önemli kılan, özel yapan, anılmaya hatırlamaya layık kılan şey yaşadıkları dönemler, coğrafyalar, dinler, kültürler, yaşam tarzları ne kadar farklı olursa olsun hepsinin karşılaştıkları zorluklar karşısında hem kendileri hem de hem cinsleri için değil, tüm insanlık için verdikleri hak ve adalet mücadelesidir” dedi.
“KADINLAR OLARAK ADALETİ İSTİYORUZ”
“İdealleri Doğrultusunda Bedel Ödeyen Siyasette ve Sendikacılıkta Lider Kadın” konusunda panele misafir konuşmacı olarak katılan Sudan Eski Milletvekili ve SWTUF Kadın Komitesi Eski Başkanı İman Ahmed ise konuşmasında, “Yıllar boyunca toplumsal eşitlik ve cinsiyet eşitliğini tartıştık. Biz kadınlar olarak adaleti istiyoruz. Kadınlarımıza karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi için tartışmalar yaptık ama bir sonuca varamadık. Sudan’da Kadınlar Günü ile ilgili olarak her yıl siyasi, ekonomik, sosyal alanda başarıların kutlamasını yapardık. Bu sayede toplumda çok önemli kazanımlara ulaştık. Fakat askeri darbenin gelmesiyle birlikte elde ettiğimiz bütün başarıları elimizden aldılar, mal varlıklarımıza el koydular” diye konuştu.
HAK-İŞ’TEKİ KADINLARIN TEMSİL GÜCÜ
Panelin ardından Kadınların HAK-İŞ’teki Temsil Gücü konusunda Sendikamız Denetleme Kurulu Üyesi Ayşe Usta, Öz Gıda-İş Sendikası’ndan Ülkü Tula Yılmaz, Özçelik İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Nazlı Kaya, Öz İplik-İş Sendikası Akyazı Şube Teşkilatlanma Sekreteri Saime Elma, HAK-İŞ Sinop İl Başkanı Esra Gelişli, Öz Toprak-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Nihal Kahraman Vural, OLEYİS Genel Sekreteri Serpil Açıkgöz, Öz Finans-İş Sendikası Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ayşe Özkan, Öz İletişim-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Zinet Özlem Akgüç, Öz İnşaat-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Tuğba Koruç, Medya İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Leyla Dilek Atçeken, Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Tuba Gülpembelioğlu HAK-İŞ ve bağlı sendikalarında yürüttükleri temsil çalışmalarına ilişkin kısa sunumlar yaptılar.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Panelistlere ve HAK-İŞ’te temsil gücü konusunda sunum yapan isimlere HAK-İŞ tarafından Hatay Ormanları Ağaçlandırma Arazisine, adlarına yapılan fidan bağışı sertifikasını takdim etti.
Program, HAK-İŞ 10. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması Sonuç Bildirisinin okunmasıyla sona erdi.