Ana Sayfa » Haberler » GENEL BAŞKANIMIZ ARSLAN, ÖZ ORMAN-İŞ GENEL KURULUNA KATILDI

GENEL BAŞKANIMIZ ARSLAN, ÖZ ORMAN-İŞ GENEL KURULUNA KATILDI

Genel Başkanımız Mahmut Arslan,  HAK-İŞ Konfederasyonumuza bağlı Öz Orman-İş Sendikası’nın 4. Olağan Genel kuruluna katıldı.

Öz Orman-İş Sendikası 4. Olağan Genel Kurulu, 25 Nisan 2019 tarihinde Genel Başkanımız Mahmut Arslan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Şahin, Mustafa Toruntay, HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, HAK-İŞ Onursal Başkanı Salim Uslu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, milletvekilleri ve HAK-İŞ Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın başkan ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Genel Kurulu sevk ve idare etmek üzere HAK-İŞ Onursal Başkanı Salim Uslu başkanlığında Divan heyeti oluşturuldu.

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, yaptığı konuşmada Öz Orman-İş Sendikası’nın 4. Olağan Genel kurulunun hayırlara vesile olması dileğinde bulundu. Arslan, kıdem tazminatı ve 1 Mayıs başta olmak üzere çalışma hayatı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Öz Orman-İş HAK-İŞ’in Kurduğu Sendikamızdır”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Bazı sendikalarımız HAK-İŞ’in kurucusudur, bazı sendikalarımız da HAK-İŞ’in kurduğu sendikalardır. Öz Orman-İş Sendikamız HAK-İŞ’in kurduğu, HAK-İŞ’in oluşturduğu, HAK-İŞ ile mayalanmış bir sendikamızdır. O nedenle Öz Orman-İş Sendikamızın 2004’ten bu yana yürüyüşünde o günkü Genel Başkanımız, şimdiki Onursal Başkanımız Sayın Salim Uslu ve HAK-İŞ yönetiminde bulunan arkadaşlarımız başta olmak üzere bütün sendikalarımıza Öz Orman-İş Sendikamızın mücadelesine verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

 “Sendikamızın Çalışmalarını Destekliyoruz”

Orman, ÇAYKUR ve şeker fabrikaları başta olmak üzere çeşitli sektörlerde çalışan işçilerin 12 aylık, 1 yıllık süre ile çalışmaları konusunda Öz Orman-İş Sendikasının yaptığı çalışmaları, HAK-İŞ olarak desteklediklerini ve bu çalışmaları daha ileri taşımak için büyük bir mücadele gösterdiklerini anlatan Arslan, “696 sayılı KHK’da Sayın Bakan ve Sayın Cumhurbaşkanımızla daha önceki bakanlarımız da dahil olmak üzere, özellikle Orman Genel Müdürlüğü’ndeki yangın işçilerinin 12 aylık çalışabilecek alanların olduğunu, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle artık Türkiye’nin her bölgesinde, her mevsim yangınlarla karşılaşıldığını anlatarak Orman Genel Müdürlüğü bünyesindeki arkadaşlarımızın 12 aylık çalışabilecekleri alanların olduğunu söyledik ve bu arkadaşlarımıza kadro verilmesi talebimizi ifade ettik. ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’nde de benzer şekilde, ÇAYKUR’un ve şeker fabrikalarının 12 aylık çalışma dilimini oluşturabilecek bir alt yapı ile güçlendirilmesi ve kampanya işçilerinin 12 ay çalışabileceği alanların oluşturulması, bu çerçevede arkadaşlarımızın mevsimlik statüden kurtarılması konusundaki çabalarımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürmeye devam edecek” diye konuştu.

“Kıdem Tazminatı”

Kıdem tazminatı konusunun HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana gündemde tuttuğu bir konu olduğunu, mevcut sistemde mevzuattan kaynaklanan bazı sorunlar bulunduğunu belirterek, “Bu sorunların giderilmesini istiyoruz. Bazı konfederasyonlar mevcut sistemin devam etmesini istiyor. Biz mevcut sistemin kamuda, toplu sözleşme ve özel sektörde toplu sözleşme yapılan işyerlerinde bir sorun olmadığını biliyoruz. Ancak özel sektörde sendikasız ve toplu sözleşmesiz işyerlerinde çalışanların büyük bir bölümü kıdem tazminatı alamıyor. Bu nedenle mevzuatın ıslah edilmesi, yeni, sürdürülebilir, var olan hakları koruyarak yeni bir modeli konuşmaya ve tartışmaya her zaman hazırız” dedi.

“Kazanılmış Hakları Koruyup İleriye Taşıyacak Modeli İnşa Etmeliyiz”

Milyonlarca insanın kıdem tazminatı alamadığı bir mevzuata evet diyemeyeceklerini, var olan sistemi kamuda korumak adına görmezden gelemeyeceklerini dile getiren Arslan, “Kazanılmış hakları koruyacak ve daha ileriye taşıyacak bir modeli, bütün işçilerimizin kıdem tazminatı alabileceği bir modeli birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Hükümetimize de çağrımız bu yöndedir. Biz çalışmaya, konuşmaya ve bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu bugüne kadar olduğu gibi bugün de gündeme getirmeye devam edeceğiz. Umarım bu konuda bir mutabakat sağlanır. Bütün tarafların uzlaşacağı ve makul bir noktada bir yerde anlaşabileceği bir sistemi birlikte inşa etmiş oluruz” şeklinde konuştu.

“1 Mayıslara Farklı Bir Renk ve Farklı Bir Boyut Kazandırdık”

HAK-İŞ’in 1990’lı yıllardan itibaren yoğun bir şekilde meydanlarda ve alanlarda kutladığı 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü bu yıl MEMUR-SEN Konfederasyonu ile birlikte Şanlıurfa’da kutlayacağını belirten Arslan, “HAK-İŞ Türkiye’nin normalleşmesi konusunda hep sorumlu davranmış, inisiyatif almış ve her zaman sorumluluğundan taviz vermeden yürümüştür. 1 Mayıs’ta emekçiler taleplerini, eleştirilerini varsa yeni tekliflerini kamuoyu gündemine getirme imkanı bulmuştur. Taksimi kutsallaştıran, Taksim dışındaki alanları meşru görmeyen ve Taksim’e 1 Mayıs’ı sıkıştıran zihniyet artık tasfiye edilmiştir. Türkiye’nin bütün alanları 1 Mayıs alanıdır, bütün alanları Taksim alanı gibi kıymetli ve değerlidir. O yüzden 1 Mayıs’ı, TOMA’ların, gazların, jopların, gerginliklerin, çatışmaların günü olmaktan HAK-İŞ’in büyük çalışmaları ile geride bıraktık. Her yıl 1 Mayısları Anadolu’nun güzel şehirlerinden birisinde kutlayarak, emek hareketinin sorunlarını, kavga etmeden, çatışmadan, herhangi bir gerginliğe fırsat vermeden, şarkılarla, türkülerle, halaylarla, Kur’an-ı Kerimler’le, Mehterlerle velhasıl bize ait bütün değerleriyle 1 Mayıslara farklı bir renk ve farklı bir boyut kazandırdık. Bu yıl 1 Mayıs’ı Şanlıurfa’da HAK-İŞ’e yakışan bir şekilde gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

HAK-İŞ Logosu Hay Market Anıtında

1 Mayıs’a adını veren olayların başladığı Chicago’nun, işçi hareketi ve 1 Mayıs için tarihi bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Arslan, “Chicago’da İşçi Tarihi Enstitüsü dünyanın 10 büyük konfederasyonuna, işçi konfederasyonlarını ölümsüzleştirmek ve yaptıkları başarılı çalışmaları onurlandırmak üzere plakalarını takma hakkı vermiştir. HAK-İŞ’in logosu da geçen yıl Hay Market anıtına takılmıştır. Dolayısıyla 1 Mayıs mücadelesini sadece ideolojik bir mücadelenin ötesinde gören, emek hareketinin insani bir talebi için meydanlara çıkıp, itiraz ettiği noktada oluşturulan anıtta artık HAK-İŞ logosu ve HAK-İŞ plakası yerini almıştır. Dünyanın 10 büyük işçi konfederasyonlarından bir tanesi de HAK-İŞ olarak orada yerini almıştır. Bu bizim için büyük bir onurdur, bu bizim için büyük bir gelişmedir” sözlerine yer verdi.

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, genel kurulun hayırlı olması dileğinde bulundu.

“Sendikalar Vatandaş İle Devlet Arasındaki Mesafeyi Azaltıyor”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’deki çalışma şartlarının, çalışanların haklarının, çalışma hayatının barışının bugünkü noktalara gelebilmesinin uzun ve meşakkatli bir süreç sonucunda olduğunu vurgulayan Soylu, sendikaların, vatandaşlar ile devlet arasındaki mesafenin azaltılması konusunda önemli katkılarının olduğunu söyledi.

Türkiye’nin, 2002 yılından bu yana her alanda olduğu gibi sendikal hayatta da önemli adımlar attığına dikkati çeken Soylu, “E-üyelik Sistemi’nden noter şartına, yüzde on barajından memura toplu sözleşme hakkına kadar, sendikal hayattaki birçok meseleyi çözüme kavuşturduk. Darbe döneminden kalma 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun yerine 2012 yılında daha demokratik ve özgürlükçü bir kanun olan 6356 sayılı ‘Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nu çıkardık. Bu kanunla, sendikalarla ilgili mevzuatı daha sade ve uluslararası normlara uygun hale getirdik. Yüzde 10 olan iş kolu barajını yüzde 1’e, işletme barajını yüzde 50’den yüzde 40’a indirdik. Üyelik ve üyelikten çekilmede noter koşulunu kaldırdık. Sendika üyeliğinde “e-Devlet” sistemine geçerek işçilerin sendikalaşmasını kolaylaştırdık. İşyeri sendika temsilcilerinin ve yöneticilerinin güvencelerini arttırdık” dedi.

“HAK-İŞ Emek Mücadelesini Belli İlkeler Üzerinden Yürütmektedir”

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, “Mensubu olmakla onur duyduğumuz HAK-İŞ Konfederasyonu ve bağlı sendikalar, emek mücadelesini belli ilkeler üzerinden yürütmektedir. Şubelerimiz ve temsilciliklerimizle, ülkemizin her köşesinde, üyelerimizin yanındayız. Temsil ettiğimiz emeğin hakkını, ülkemiz boyutunda ararken; bu toprakların sorunlarına da kafa yoruyoruz. Bu yönümüzle yereliz. Uluslararası emek kuruluşları nezdinde faaliyet gösteriyoruz. Farklı ülkelerdeki, dengimiz olan sendikalarla işbirliğini geliştiriyoruz. Bu yönümüz ise evrensel niteliğimizi göstermektedir. Biz, emek mücadelemizi bilgi üzerine inşa ediyoruz. Üyelerimizin hakkını diyalog ve müzakereyle arıyoruz. Biz, sendikacılığı ücret pazarlığından ibaret görmüyoruz. Bizim için esas olan, hizmet sendikacılığıdır” dedi.

Öz Orman-İş Sendikasının işkolunun en büyük sendikası olduğunu söyleyen Aslan, “İşkolundaki sendikalı işçilerimizin yüzde 69’u bizim üyemizdir. Bu gerçeklik bize, ilave sorumluluklar yüklemektedir. Geçmişte, orman emekçilerimiz, yıllarca kadrosuz çalıştılar. Yılda 4 ay çalışamadıkları için, sağlık sigortasından bile yararlanamadılar. Orman emekçilerimiz, 2004’ten itibaren sendikamız bünyesinde örgütlendikten sonra, bu olumsuz tablo hızla değişti” ifadelerini kullandı.

Genel Kurulda, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan da birer selamlama konuşması yaptılar.