Hizmet-İş Sendikası İmzamız, İşçinin Kararıdır
Genel Başkan Yardımcımız İdris Ersoy, 29 Ağustos 2024 tarihinde, Sendikamız ile İstanbul’un 23 ilçe Belediyesi arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerine dair son gelişmeleri paylaştığı açıklamada; “Ekonomik açıdan zorluklar yaşadığımız bu dönemde yürüttüğümüz toplu iş sözleşmeleri, varoluş sözleşmelerimizdir. Buradan bir kez daha işveren sendikalarına sesleniyoruz: Sakın bize komik ücret teklifleriyle gelmeyin. Kazanılmış haklarımıza saldırmayın. Daha fazla çalıştırıp tasarruf edeceğiz diye çalışma saatini kırk beş saat olarak dayatmayın. Bizim duruşumuz net” dedi.
Toplantı sonrası yapılan açıklamaya Genel Başkan Yardımcımız Ersoy’un yanı sıra; HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı ve İstanbul 3 No’lu İETT Şube Başkanımız Mustafa İluk, İstanbul 1 No’lu Şube Başkanımız Mustafa Canpolat, İstanbul 4 No’lu Şube Başkanımız Yücel Fırat, İstanbul 5 No’lu Şube Başkanımız Mustafa Şişman, İstanbul 7 No’lu Şube Başkanımız Nizamettin Yurul, İstanbul 13 No’lu Şube Başkanımız Kenan Erüklü, İstanbul 14 No’lu Şube Başkanımız Kürşad Çakmak ve Şubelerimizin Başkan Yardımcıları katıldı.
“Sözleşmelerimizi Masada Bitirmek İstiyoruz”
İstanbul 23 İlçe Belediyesi adına MİKSEN ve SODEMSEN’e ile yürütülen görüşmelerde sona gelindiğini belirten Ersoy, “Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini aldıktan sonra birçok belediyemizin ilk oturumunu yaptık. Altmış günlük yasal görüşme süresi içerisinde işveren sendikaları ve onların üyeleriyle yaptığımız müzakereler boyunca masada bir sonuç alamadık. Ağustos’un ikinci haftası resmi arabulucu müracaatımızı yaparak tüm iş yerlerimiz için resmi arabulucular İŞKUR İl Müdürlüğü tarafından atandı. Arabulucu nezdinde görüşmelerimize başladık. On beş günlük yasal görüşme süresi içerisinde anlaşma sağlanmazsa yasal olarak grev kararı alarak iş yerlerimizde grev oylanması sürecine gireceğiz. Nihai olarak işçilerimizin grev oylamaları sonucunda verecekleri kararla, toplu sözleşmesini ya yüksek hakem yada yasal grev uygulaması şeklinde devam edeceğiz. Ancak biz tüm bu süreçlerin sonuna gelmeden işçilerimizi mutlu edecek sözleşmeleri masada imzalamak istiyoruz” dedi.
“Yapıcı, Uzlaşıcı ve Kuşatıcı Anlayışla Müzakere Masasında Olduk”
Üyelerimizin İstanbullulara hizmet etmek için gece gündüz çalıştığını belirten Genel Başkan Yardımcımız İdris Ersoy, “Sendikal mücadeleye katıldığımız günden bugüne, üyelerimizle aramızda kurduğumuz sarsılmaz bağ yıllar boyunca sendikal mücadelemize ışık oldu. Başta Genel Başkanımız ve bizler, bugünlere nereden geldiğimizi asla unutmadık. Üyelerimizin her sıkıntısını kendi sıkıntımız, her kazanımını kendi kazanımız olarak telakki ettik. Toplu sözleşme görüşmelerimize başladığımız günden beri yapıcı, uzlaşıcı ve kuşatıcı bir anlayışla işveren sendikalarıyla müzakereleri yürüttük ve taleplerimizi ilettik” şeklinde konuştu.
“Yaşadığımız Ekonomik Sıkıntılar Zor ve Derin”
Emekçiler olarak yoğun bir geçim sıkıntısı yaşıyoruz diyen Ersoy, “Biz ülkemizin de belediyelerimizin de içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları iyi biliyoruz. Ancak bu ekonomik sıkıntılar müsebbibi biz değiliz. Sabit gelirli bizlerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar çok daha zor ve derin. Artışına yetişemediğimiz neredeyse ücretimizin tamamını yutacak kiralarımız, çocuklarımızın eğitim giderleri, mutfak harcamaları ve çarşı pazarın yükü bizler için sözün bittiği, bıçağın kemiğe dayandığı yerler. İçinde bulunduğumuz bu zorlu durumu birlikte yürüttüğümüz toplu sözleşmeleri bizler için varoluş sözleşmesi olduğunu biliyor ve bu anlayışla hareket ediyoruz. Buradan bir kez daha işveren sendikalarına sesleniyoruz: Sakın bize komik ücret teklifleriyle gelmeyin. Kazanılmış haklarımıza saldırmayın. Emekçileri fazla çalıştırıp tasarruf edeceğiz diye çalışma saatini kırk beş saat olarak dayatmayın. Bizim duruşumuz net” dedi.
“Alın Terini Kutsal Gördüğümüz Müddetçe Aşamayacağımız Hiçbir Engel Yoktur”
Muhteris zihniyetli işveren sendikalarının üyelerimizin hayallerinin çalmasına, heyecanlarının kırmalarına, geleceğini karartmasına asla müsaade etmeyeceğiz diyen Genel Başkan Yardımcımız Ersoy, “Aklımızla, inancımızla, vicdanımızla, karakter ve kabiliyetimizle emek mücadelesini sürdürdüğümüz sürece, alın terini kutsal gördüğümüz müddetçe, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Bir üyemizin mutluluğu, çocuğunun gülümsemesi, bir emekçinin mutluluğu bizler için en büyük bahtiyarlıktır. Eli nasırlı kardeşimizin, çoluk çocuğunun rızkını kazanmak için çalışan bir hanım kardeşimizin, işine gitmek için zorluk çeken bir engelli kardeşimizin alın terini toprağa katan tüm üyelerimizin, yaptığımız mücadeleye karşılık ‘Allah onlardan razı olsun’ denmesi bizler için en büyük onur ve şereftir” ifadelerini kullandı.
