11 Haziran 2019 tarihinde Bolu’dan başlattığımız “Emek ve Adalet Yürüyüşümüz”ün 8. Günü, İncik Köyü Mevkii’nden Genel Başkan Yardımcımız Halil Özdemir’in basın açıklamasının ardından başladı.
Yürüyüşe Genel Başkan Yardımcılarımız Celal Yıldız, Halil Özdemir, Mehmet Keskin, Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın, Yozgat Şube Başkanımız Ferman Zararsız, Kırıkkale Şube Başkanımız Celal Yünlü, Ankara 2 No’lu Şube Başkanımız Recep Dere, Ankara 4 No’lu Şube Başkanımız Yusuf Güler, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert ve 300’ü aşkın üyemiz katıldı. Yürüyüşe Öz Gıda-İş Ankara Şubesi de destek verdi.
Genel Başkan Yardımcımız Halil Özdemir, yürüyüş öncesi basına açıklamada bulunarak Emek ve Adalet Yürüyüşümüzün kararlılıkla devam edeceğini söyledi.
Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Hüseyin Tanrıverdi, yürüyüş öncesi yaptığı konuşmada, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın 31 Mart’tan önce çalışanları işten çıkartmayacağına dair taahhütlerde bulunduğunu anımsatarak, “Verilen sözlere rağmen Bolu Belediye Başkanı 97 çalışanı işten çıkarttı yapılan haksızlık ve zulümdür” dedi.
“DİYALOG ÇABASI VE TEPKİLER KARŞILIKSIZ KALDI”
Tüm uyarı, diyalog çabaları ve tepkilerin karşılıksız kaldığını belirten Tanrıverdi, “Bolu’dan başlattığımız yürüyüşümüz 22 Haziran Cumartesi günü CHP Genel Merkezi önünde son bulacak. Biz inanıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu, sözünde durur ve sesimize kulak verir. Bu gerçekleştiği zaman adalet tecelli etmiş olur, işte o zaman hak teslim edilmiş olur. Eğer hak teslim edilmez, adalet gerçekleşmezse şimdiden ilan ediyoruz, CHP haksızlık partisidir, ekmeğe saygısız bir partidir, ekmeğe düşman bir partidir. CHP, ‘Emek en yüce değerdir’ diye her fırsatta bağırıyor ama emeğin en yüce değer olmadığını bugünkü icraatlarıyla gösterdiler. Umarım bundan sonrası için akıllarını başlarına alırlar. Eğer bu haklı direnişimize karşılık verilmeyecek olursa emekçi kardeşlerimiz, tüm çalışanlarımız, CHP’ye Türkiye’yi dar getirir. CHP’li belediyeler bundan sonraki dönemde işçi çıkarmaya devam ederler ve baskı ve zulümle sendika değişimine zorlarlarsa Sendikamız HİZMET-İŞ 1979’dan bu yana haksızlık karşısında susmamıştır, susmayacaktır. 1998 Ankara Grevi, Konya Grevi, Çankırı Grevi bunun açık örneğidir” diye konuştu.
Tanrıverdi’nin konuşmasının ardından yürüyüşümüz Kahramankazan’a doğru yürüyüşe başladı.