Hizmet-İş Sendikası İmzamız, İşçinin Kararıdır
HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 3 Mayıs 2024 tarihinde, “Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılı ve İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği’nin Ellinci Yılında Türk İş Hukuku” konulu toplantıya katıldı.
Toplantıya, Genel Başkanımız Arslan’ın yanı sıra, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı, Genel Sekreterimiz Av. Oğuz Aksoy, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Abdullah Koçoğlu, işçi ve işveren kesimi temsilcileri, akademisyenler, Sendikamız ve HAK-İŞ’e bağlı sendikaların hukuk müşavirleri katıldı.
Genel Başkanımız Arslan, gerçekleştirilen toplantının çalışma hayatı açısından önemli bir değer olduğunu belirterek, sorunların çözümü için istişarelerin önemli olduğunu ifade etti.
Arslan, çalışma hayatının tüm taraflarının bir araya gelerek istişarelerde bulunması adına oluşturulan Ekonomik Sosyal Konsey, Üçlü Danışma Kurulu gibi pek çok kurul ve konseyin uzun yıllardır işlevini kaybetmiş olduğunu, bunlardan en önemlisi olan Ekonomik Sosyal Konsey’in anayasal bir kurum olmasına rağmen 2009 yılından bugüne toplanamadığının altını çizdi. Arslan, geçtiğimiz günlerde 5 yıl aranın ardından yeniden toplanan ve 13. Gerçekleştirilen Çalışma Meclisi’nin toplanmasının memnuniyet verici olduğunun altını çizdi.
Sosyal diyaloğun sihirli bir sözcük olduğunu ifade eden Arslan, sosyal diyalog mekanizmalarının çalışma hayatı sisteminin ana gövdesini oluşturduğunu belirtti. Masada müzakere ile çözülemeyecek sorun olmadığını belirten Arslan, Türk iş hukukunda mevzuatın mükemmel olabileceğine ancak bunu işletebilecek iradenin sosyal taraflar olduğunu söyledi.
Asgari ücret ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Arslan, ülkemizde asgari ücretle çalışanların oranının çok yüksek olduğunu, asgari ücretin artık genel ücrete dönüştüğünü belirtti.
Arslan, asgari ücret tespit komisyonunun da çoğulcu ve kapsayıcı olmadığını, çağdaş, ihtiyaçlara karşılık veren ve daha sağlıklı hale getirmek için üzerinde çalışılması gerektiğini vurguladı.
ILO işçi delegeliğinde de benzer bir durumla karşı karşıya olunduğunu belirten Arslan, bu konuda da dönüşümlü bir sistemin uygulanması ile sorunun çözüme kavuşacağını ifade etti.
Kıdem Tazminatı konusundaki sorunlara değinen Genel Başkanımız Arslan, Kıdem Tazminatının 12 Eylül Darbesinden en büyük yarayı aldığını ve tavan şartı konulduğunu belirtti. Arslan, arabuluculuk sistemin de getirilmesi ile işçilerin hakkı olan kıdem tazminatının pazarlık konusu olduğunu ifade etti. Arslan, kıdem tazminatında geçmişteki hakların geriye götürüldüğünü ivedilikle bu sorunlar ile ilgili çözüm bulunması gerektiğini kaydetti.
İş güvencesi konusundaki sorunların, çalışma hayatını derinden etkilediğini ifade eden Arslan, mevcuttaki sistemin sembolik olduğunu belirterek, işçinin mutlak bir iş güvencesi ile çalışmasının sendikal örgütlenmenin de önünü açacağını ifade etti.
ILO C190 Sayılı “İş Yerlerinde Taciz ve Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun” bir reform olduğunu ve Türkiye’nin de imzalayarak uygulamasının çalışma hayatı açısından önemli olduğunu vurgulayan Arslan, ülkemizde işyerlerinde taciz ve şiddetin kurbanı yüzbinlerce işçinin olduğunu, işçilerin sorunlarını kimseyle paylaşamadığını ifade etti.
İş kazalarında ülkemizin en büyük beşeri sermayesi işçilerin her geçen gün iş kazalarında hayatını kaybetmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Arslan, iş kazaları ile ilgili önemli bir mevzuat olmasına karşın, gerçekleşen kazaların %99’unun kayıtsız işyerlerinde ve sendikasız iş yerlerinde gerçekleştiğini hatırlattı. Arslan, sendikalaşmanın olduğu iş yerlerinde ölümlü iş kazalarının %1 oranında olduğunu dile getirerek, örgütlenmenin öneminin çalışma hayatının her alanındaki sorunların çözümünde anahtar rol üstlendiğini ifade etti.
