HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanımız Mahmut Arslan, kamu çerçeve protokolü görüşmeleri kapsamında TÜHİS tarafından verilen teklifin çalışma hayatı ve işçilerin beklentilerini karşılamadığını belirterek, hükümetimizden ve TÜHİS’ten yeni teklifler beklediklerini söyledi. Arslan, kamuda çalışan işçilerin son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılardan büyük oranda etkilendiğine dikkat çekerek, sürecin biran evvel sonuçlandırılmasını istediklerini söyledi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 13 Nisan 2023 tarihinde TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Yunus Değirmenci ve Osman Yıldız ile TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergun Atalay, beraberindeki heyet ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Birlikteliğin Önemine Dikkat Çekti
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 2021-2022 yıllarını kapsayan “Kamu Çerçeve Protokol Sözleşmesi” sürecinde HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ konfederasyonlarının beraber hareket etmesinin, hem çalışma hayatı, hem Türkiye’nin endüstriyel ilişkiler sistemi, hem de emek hareketi açısından çok başarılı sonuçlar verdiğini anımsatarak, “O dönem gerçekleştirdiğimiz toplu iş sözleşmesi sürecinde, iş birliğimiz, birlikte ortaya koyduğumuz çözüm önerileri ve taleplerimizin önemli bir bölümünün karşılanarak sürecin tamamlanmış olması 2023-2024 içinde bizi cesaretlendirdi” dedi.
“Süreci Biran Evvel Sonuçlandırmak İstiyoruz”
Arslan, 2023-2024 Kamu Çerçeve Protokol Sözleşmesi sürecinde, asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen deprem nedeniyle bir gecikme yaşandığına ve süre uzatımına gidildiğine dikkat çekerek, “HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ olarak, bütün bu olumsuzluklara rağmen inşallah nisan ayı en geç mayıs ayına kalmadan, bu toplu iş sözleşmelerini sonuçlandırma konusunda bir irade ortaya koyduk. Koordinasyon kurullarımız yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiler. 10 Nisan’da Sayın Bakanla yaptığımız toplantıda bu irademizi kendilerine ifade ettik. Sayın Bakan da bu konudaki hassasiyetlerimizin farkında olduğunu ifade etti. Bu süreci bir an evvel sonuçlandırmak istiyoruz” dedi.
Arslan, geçtiğimiz dönem gerçekleştirilen sözleşmede talep edilen ancak sonuçlandırılamayan 3 madde olduğunu anımsatarak, geçici mevsimlik işçilere ilişkin bir aşamanın geçildiğini, ancak eksiklerinin olduğunu söyledi. Arslan, kadro alamayan taşeron şirketlerde ve KİT’lerde çalışan arkadaşlarımızın kadrolarının verilmesi, 696 ile kadroya geçen işçilerimizin, özlük haklarının iyileştirilmesi konusundaki taleplerimizin bu dönemdeki sözleşmede çözülmesinin planlandığını ifade etti.
“Teklif Beklentileri Karşılamıyor”
Arslan, TÜHİS tarafından verilen son teklifin çalışma hayatı ve işçilerin beklentilerini karşılamadığını belirterek, hükümetimizden ve TÜHİS’ten yeni teklifler beklendiğini söyledi. Arslan, çalışanların enflasyona karşı korunabilecekleri tek yöntemin sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi olduğunu belirterek, toplu sözleşmelerde işçilerin bu sıkıntılarının çözülmesinin önemine dikkat çekti.
Son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ile taleplerin arttığını belirten Arslan, “Biz, hem Türkiye sendikal hareketinin gücünü korumak, hem Türkiye emek hareketinin milli gelirden ve bütçeden daha fazla pay almasını sağlamak için elimizdeki en güçlü imkanın toplu sözleşmeler olduğunu biliyoruz” dedi. Son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve ocak ayından bu yana yaşanan sıkıntılar nedeniyle beklentiler ve taleplerin daha da yükseldiğini ifade eden Arslan, sözleşmelerin yaşanan bu sıkıntılar da dikkate alınarak çözülmesi gerektiğini söyledi.
Ortak bir noktada buluşmamın sorunların çözümünde etkili olacağını ifade eden Arslan, “Türkiye’nin yeni sorunlar yaşamasını istemiyoruz. Çalışma hayatında yeni bir krizin yaşanmasını istemiyoruz ama bu krizleri önlemek de taraflara kalıyor. Hem hükümet, hem TÜHİS, hem de sendikal hareket olarak biz ortak bir noktada buluşmak durumundayız. Bunu çaba olarak ortaya koyuyoruz. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa, bir uzlaşma yakalayamazsak da bunun yasal süreçlerini hep beraber göreceğiz. Umarım o noktaya gitmeden çözeriz” dedi.
Kamuda çalışan işçilerin son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılardan büyük oranda etkilendiğini ifade eden Arslan, “Bunların giderilmesi için üyelerimizin beklentileri çok yüksek. Biz bunun farkındayız. Buna göre bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. İki konfederasyonun ortak hareket etmesi, hem işçi hareketinin gücünün bir yere yoğunlaştırılması açısından çok önemli, hem de hükümetlere karşı ortak bir yerde durmak açısından bence elimizi güçlendiriyor. Aynı zamanda taleplerimizin de karşılanmasının önünü açıyor, çok yararlı buluyorum” dedi.
“1 Mayıs’ta Kahramanmaraş’tayız”
HAK-İŞ’in 1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında asrın felaketinin vurduğu Kahramanmaraş’ta sembolik bir 1 Mayıs etkinliği gerçekleştireceğini belirten Arslan, “Sadece Kahramanmaraş ve deprem bölgesindeki illerde çevre illerden de arkadaşlarımızın katılımıyla 1 Mayıs etkinliğimizi gerçekleştireceğiz. Bu 1 Mayıs’ta hem depremle ilgili yaptıklarımızı hem bundan sonra yapacaklarımızı hem de dayanışmamızı ifade etmek için depremzede kardeşlerimizle beraber olacağız” dedi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, toplu sözleşme görüşmelerinin hem HAK-İŞ hem TÜRK-İŞ’in taleplerinin karşılayacak şekilde bir an önce bağıtlanmasını ve mayıs ayına yetişmesini istediklerini belirterek, teklif edilen rakamların talepleri karşılamadığını söyledi. Atalay, “Kamu işçileri bu ay başında zamlı maaşını almak istiyor” diye konuştu.