Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında bir basın açıklaması yaptı.
Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında Kadın Komitesi üyeleri ile birlikte HAK-İŞ Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Kadın Komite Başkanı Fatma Yavuz ve Kadın Komite üyeleri ile birlikte 24 Kasım 2017 tarihinde HAK-İŞ Genel Merkezi önünde “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” sebebiyle bir basın açıklaması yaptı.
Gerek ülkemizde, gerek bütün dünyada kadına yönelik şiddetin bütün çabalara ve gayretlere rağmen azalmadan devam ettiğini belirten Arslan, “Dünyanın her köşesinde gelişmiş ülke olup olmadığına bakılmaksızın, eğitimli olup olmadığına bakılmaksızın maalesef her toplumda şiddet artarak devam ediyor” dedi.
Arslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Birliği ülkelerinde kadınların yüzde 27’si aile içi ve iş hayatından dolayı şiddet görüyor. ABD’de 30 milyona kadın aile içi şiddetin mağduru ve büyük bir bölümü de çaresizlik içerisindedir. Ülkemizde bütün çabalara rağmen ortalama her gün 4 kadın şiddet görüyor veya öldürülüyor. Tüm bu sonuçlar, kadına yönelik şiddete karşı ortak hareket etmeyi gerektiriyor.
HAK-İŞ olarak bizler de bu şiddetin nedenlerini, şiddete neden olan unsurları tespit ederek, buna yönelik tedbirler almaya çalışıyoruz.
Bizim medeniyetimiz kadına şiddeti bütünüyle reddeder, şiddeti uygulayanların acziyetini, çaresizliklerini ve zavallılıklarını ifade eder. Onun için bizler kadına şiddet gösteren değil, kadını baş tacı eden bir medeniyetin çocuklarıyız.
Bütün bu ölümler, baskılar, insanlık dışı uygulamalar, kendi kültürümüzden, kendi medeniyetimizden, kendi değerlerimizden, kendi inançlarımızdan koptuğumuz ölçüde kadınlarımız şiddete maruz kalmaktadır. O nedenle bugün ülkemizde olup bitenler aslında bizim değerlerimizden kaynaklanmıyor. Kadına şiddet, bu değerlere uymayan, bu değerlerden uzaklaşan, bu değerlere karşı olan bir anlayışın ürünüdür.
Onun için HAK-İŞ olarak kadınların çalışma hayatında yer alan kadın üyelerimizin her alanda olduğu gibi şiddet konusunda da daha duyarlı hale getirmek, bu alanda yaptığımız araştırmalarla şiddetin önüne geçmek için tedbirler almaya çalışıyoruz.
Biz çalışma hayatında yer alan kadınların sendikalaşmasını isterken, onların sorunlarını çözme konusunda mücadele etmelerini isterken, sendikal harekete katılımlarını isterken, sendikalarda etkin olmalarını isterken aslında kendilerine yönelik her türlü şiddete karşı da korunmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Kendine güvenen, sendikacılık konusunda kararlı olan ve mücadelede kararlı olan kadınların hem aile için hem de iş hayatında şiddete karşı daha dirençli ve daha mücadeleci olacakları kesindir.
Her alanda ve her konuda olduğu gibi kadınların yaşadıkları sorunların çözümü hususunda HAK-İŞ’in söyleyecek sözü var. Kadınların şiddete karşı korunması, kadınlara yönelik uygulanan şiddetin önlenmesi, bu şiddeti uygulayanların en ağır şekilde cezalandırılması konusunda HAK-İŞ hep öncülük ve liderlik yapmıştır.
Savaşlar, afetler, göçler, işgaller gibi sorunların ana mağdurları her zaman kadınlar olmuştur. Onun için biz HAK-İŞ olarak hem ülkemizde hem de yeryüzünde kadınlara gerçek anlamda değerini verecek, onların hakkını kendilerine iade edecek bir anlayışı inşa etmek zorundayız.
Kadın ve erkek arasındaki fıtrat farklılığını hak ve özgürlüklerdeki eşitlikle dengeleyen bir anlayışı bizim dünyada ve ülkemizde hakim kılmamız gerekiyor.
Her yıl 24 Kasımda kadınlara yönelik şiddete karşı uluslararası dayanışma gününde yerimizi alacağız. Gereken açıklamalarımızı yapacağız. Ama 365 gün kadınlara olması gereken değerini, haklarını, toplumdaki yerlerini vererek bu mücadeleyi sonuçlandırabiliriz.
Ulusal ve uluslararası alanda kadınları daha çok sendikalı yaparak, daha çok HAK-İŞ’li yaparak, HAK-İŞ’li kadınlarla şiddete karşı mücadele ederek çalışma hayatındaki sorunları çözme konusunda daha güçlü bir ses ve daha güçlü bir nefes olacağımıza inanıyoruz.
Umuyorum şiddetin olmadığı, insanların ayrımcılığa maruz kalmadığı bir dünyayı hep birlikte inşa edeceğiz.
HAK-İŞ yeni dünyanın emekçilerle ve kadın emekçilerle inşa edileceğine inanarak bu mücadelesini sürdürüyor. Umarım kuracağımız yeni dünyada kadınlar ve erkeklerin eşit imkanlara kavuştuğu kadın-erkek ayrımcılığının yapılmadığı bir dünyayı birlikte yaşama ve inşa etme imkanımız olur.”
“24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ”
24 Kasım’ın aynı zamanda Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatan Arslan, “Bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor, 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyoruz. Öğretmenlerimiz geleceğimiz için, çocuklarımız için, ülkemizin ve dünyanın geleceği için çok önemli ve kutsal bir görevi yerine getiriyorlar. Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz” açıklamasında bulundu.
HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Yavuz ise Kadın Komitesi tarafından hazırlanan bildiriyi okudu. Bildiride şu görüşlere yer verildi:
“KADINLAR İÇİN ŞİDDETTEN ARINMIŞ BİR DÜNYA UMUT EDİYORUZ”
“HAK-İŞ Konfederasyonu ve HAK-İŞ Kadın Komitesi olarak 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”sebebiyle toplanmış bulunuyoruz.
Kadına Yönelik şiddete Hayır demek için bir aradayız.
Dünyanın hemen her bölgesinde, sınır, milliyet, din ve sınıf farkı gözetmeksizin yaşanan ve son bulması için çaba sarf edilen kadına yönelik şiddet her yaştan, her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyinden, bekâr, boşanmış, evli kadınların maalesef acı bir gerçeğidir.
Dünyada maalesef her üç kadından biri hayatının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır.
HAK-İŞ olarak ülkemizde de önemli bir toplumsal sorun niteliğinde olan, son dönemlerde artarak, daha görünür bir hal alan, vicdanları kanatan kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyor, kabul edilemez buluyoruz.
Bu çerçevede son dönemde daha da yoğunlaşan çalışmalardan, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı-görsel-işitsel ve sosyal medyanın bu konuyu kamuoyunun gündeminde tutma konusunda gösterdikleri çabalardan memnuniyet duyuyoruz.
Bu çalışmalar sonucu geçmişte uğradıkları şiddeti konuşamayan, paylaşamayan, gizli tutan kadınların artık konuştuklarını, resmi makamlara ve sivil toplum kuruluşlarına daha yoğun şekilde başvurduklarını, şikâyette bulunduklarını görüyoruz.
Atılan küçük adımlar, kadınlara cesaret ve güven vermiştir.
“Doğal” ya da “Kaçınılmaz”, “Kader” ya da “Yazgı” olmayan kadına yönelik şiddetin son bulması için zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç vardır.
Kadına yönelik şiddette karşı “şiddete sıfır tolerans” yaklaşımı bir devlet politikası haline gelmelidir. Çalışmaların daha caydırıcı, daha kapsayıcı ve daha etkili araç ve politikalarla sürdürülmesi gerekmektedir.
HAK-İŞ olarak kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi gerektiğine ve bu süreçte tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz.
İnsan onuruna yakışır hayat için özgürlük arayışına sahip çıkmak, en temel yaşam hakkını tahrip eden tüm odaklara karşı dik durmak insan olarak da kurumlar olarak da sorumluluğumuzdur. HAK-İŞ bu sorumluluğun gereğini yerine getirebilmek için çaba vermektedir.
HAK-İŞ Konfederasyonu tüm kadın emekçilerin sorunlarına çözüm üretmekte ve kadın emeğinin verimliliği ve saygınlığına örnek olmaktadır.
Onların kadın ve emek odaklı etkinlikleri, çalışma hayatımızın yüz akı niteliğindedir.
HAK-İŞ olarak kadınlar için şiddetten arınmış bir dünya umut ediyoruz. Bunun için çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Tüm kamuoyuna “Şiddete Sessiz Kalmayın! Şiddete Ortak Olmayın!” diyoruz. HAK-İŞ olarak şiddete maruz kalan tüm kadınların yanındayız.
Bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde, bizim inancımızda kadınlar baş tacıdır, eli öpülesidir.
Bizim topraklarımızda, bizim medeniyetimizde kadın hem toplumun hem de ailenin temelidir.”