Ana Sayfa » Haberler » ARSLAN, ITUC KONGRESİNDE GÖÇMEN SORUNLARINA DEĞİNDİ

ARSLAN, ITUC KONGRESİNDE GÖÇMEN SORUNLARINA DEĞİNDİ

Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 6 Aralık 2018 tarihinde Danimarka’nın Başkenti Kopenhag’ta 4. ITUC Kongresi kapsamında gerçekleştirilen “Göç, Mülteciler ve İşler” konulu panelde konuştu.

“GERİ KABUL ANLAŞMASINI KABUL ETMİYORUZ”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolar civarında olduğunu belirterek, “Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan Geri Kabul Anlaşması var. Geri Kabul Anlaşmasına göre göçmenlerin Türkiye’den Batı ülkelerine gittikleri zaman tekrar geri gönderilmesi ve Batıya kabul edilmemesi durumu söz konusu oluyor. Bunu bir sendikal yapı olarak özellikle 4. ITUC Kongresine katılan sendikacılar olarak insanların seyahat etme hakkını, insanların bir ülkede kalmama, başka bir ülkeye gitme hakkının sınırlandırılmasını kabul etmiyoruz ve buna rıza gösteremeyiz” dedi.

“SENDİKAL HAREKETİN CİDDİ BİR TEPKİ KOYMASINI İSTİYORUZ”

Türkiye’den daha ilerde ve daha güçlü ekonomiye sahip olan Avrupa Birliği ülkelerinin, göçmenlerin kendi topraklarına gelmesine razı olmadıklarını ve bunun için anlaşmalar yapıp Türkiye’ye baskı yapılmasını kabul etmediklerini kaydeden Arslan, “Sendikal hareketin buna ciddi bir tepki koymasını istiyoruz. ETUC’un özellikle geri kabul anlaşmasının insan haklarına aykırı olduğu konusunda açıklamaları var. Ama bunlar gerçekten yetersiz. Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli eğer başka bir ülkeye gitmek istiyorsa bunun önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Bu konuda yapılan anlaşma uluslararası bir anlaşma gibi takdim ediliyor. Biz bunu asla kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz. İnsanların istedikleri ülkeye gitme haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz” diye konuştu.

“POPÜLİZM DEĞİL IRKÇILIK, FAŞİZM VE AYRIMCILIK VAR”

Avrupa’da değişik ülkelerinde yaklaşık 5 milyon göçmen Türk işçi olduğunu anımsatan Arslan şunları kaydetti: “Değişik ülkelerde yaşayan göçmen Türk işçilerle yaptığımız görüşmelerde son yıllarda açıkça ırkçılık, islamafobi, ayrımcılık, ‘ülkenize dönün, sizi istemiyoruz’ kampanyaları ile karşı karşıya kaldıklarını gördük. Bu insanlar 50 yıl önce Avrupa’ya geldiler. Almanya, Avusturya, Fransa’ya geldiler ve bu ülkelerin kalkınması konusunda büyük emek verdiler. Ama bugün onlara ‘geri dönün, sizi istemiyoruz’ deniliyor. Bu konuda sendikal hareketin daha güçlü ve daha etkin bir şekilde mücadele etmesini istiyoruz. Çünkü burada ayrımcılık, ırkçılık ve islamafobi var. Göçmen işçiler bunun gibi insan haklarıyla uyuşmayan pek çok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Bu insanların sesi de duyulmuyor. Kongrede zaman zaman konuşmalarda bu kavramların yerine ‘popülizm’ kavramı konuyor. Popülizm yapılıyor, Batı’da ‘popülizm’ gelişiyor deniliyor. Bunun adını açıkça koyalım bu ‘popülizm’ falan değil, burada bir ırkçılık, bir faşizm, bir ayrımcılık var. Burada insan haklarına aykırılık var. İnsanların derisinin renginden, inançlarından dolayı ayrımcılığa, inançlarından dolayı istenmemesine ve onlara karşı pek çok baskıların yapıldığı bir tablodan bahsediyoruz. Bunun ismini açıkça koymak gerekiyor. Bunu lütfen açıkça konuşalım. Ama maalesef bunlar konuşulmak istenmiyor. Üstü kapatılıyor, perdeleniyor. Popülizm yapılıyor deniliyor. Nedir bu popülizm? Batıda Avrupa’daki partilerin iktidara gelenlerine baktığımız zaman açıkça ortada sizi istemiyoruz diyorlar. Bu konuda ırkçı ve faşizan bir tutum var.”