Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “İnsanların istediği işe başvurmasından, sosyal hayatına, evliliğinden seyahat özgürlüğüne, çalışma hayatından anayasal haklarına kadar geniş kapsamda insan hak ve özgürlüklerinin daha da geliştiği bir Türkiye ve dünya talebimizi bir kez daha yineliyor, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 70. Yılını kutluyoruz” dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 70. Yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İnsanların istediği işe başvurmasından, sosyal hayatına, evliliğinden seyahat özgürlüğüne, çalışma hayatından anayasal haklarına kadar geniş kapsamda insan hak ve özgürlüklerinin daha da geliştiği bir Türkiye ve dünya talebimizi bir kez daha yineliyor, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 70. Yılını kutluyoruz.
HAK-İŞ olarak; güçlü sosyal güvenlik sistemi, sosyal koruma, sosyal içerme, katılımcı sosyal diyalog, insan onuruna yaraşır düzgün işlerin artması, istihdamın artması, işsizliğin azalması, güçlü birey, güçlü toplum, daha fazla sendikal hak, özgürlük ve örgütlülük için mücadele vermekteyiz.
‘İnsan haklarının anayasası’ olarak tanımlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ortaya koyan ve teminat altına alınan en temel haklara karşı bölgemizde ve tüm dünyada insan hakları ihlallerinin yaşanıyor olmasını büyük bir üzüntüyle karşılıyoruz. Temel insan haklarından olan asgari yaşama standardı, sosyal koruma, düşünceyi ifade ve örgütlenme gibi sosyal haklar, insan haklarının teminatı konumundadır. Ancak günümüzde bu temel insan hakların temin edilmesinde hala büyük eksiklikler yaşanmaktadır.
Yaşadığımız coğrafyada bulunan ülkelerdeki savaş ortamı, milyonlarca insanı yerinden yurdundan ederek mülteci durumuna düşürmüştür.
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası kuruluşlar mültecilerin yaşadığı insanlık dramı karşısında bir an önce harekete geçmeli ve bu insanlık dramına bir an önce son vermelidir.
HAK-İŞ olarak, insan haklarını; ekonomik, sosyal ve siyasal olmak üzere geniş anlamı ile algılamakta ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürmekteyiz. Daha fazla demokrasi, daha fazla düşünceyi ifade etme özgürlüğü, daha fazla ekonomik ve sosyal hak talebimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz. En önemlisi insanların yaşam hakkının garanti edilmesini istiyoruz.”