Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 4 Ekim 2021 tarihinde Konfederasyonumuzun HAK-İŞ’in koordinatörlüğünde, Avrupa Birliği’nin Erasmus+ programı kapsamında, yürütülmekte olan “Genç Kadın Emekçilerin Yaygın Öğrenme Yoluyla Güçlendirilmesi” projemizin eğitim programına katıldı.
Programa Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Proje Koordinatörü ve HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Güner, Bulgaristan Taşıma İşçileri Federasyonu (FTTUB), Fransa COJEB International, Arnavutluk Emek Hakları Merkezi (CLR-AL) temsilcileri, projenin yerel ortağı Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi temsilcileri, akademisyenler, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların temsilcisi genç ve kadınlar ile HAK-İŞ uzmanları ve basın mensupları katıldı.
“Proje Yapmak Konusunda İddialı Bir Örgütüz”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, düzenlenen programının açılışında yaptığı konuşmada, genç kadın emekçilere yönelik yürütülen projeler ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arslan, “HAK-İŞ olarak proje yapmak konusunda iddialı bir örgütüz. HAK-İŞ, gerek AB fonlarından, gerek ülkemizde Ulusal Ajans başta olmak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve çeşitli kurumlardan proje karşılığı destek alan ve bugüne kadar yaptığı faaliyetlerle Türkiye’de ve uluslararası arenada en önde yer alan bir konfederasyondur. 100’ün üzerinde projeyi başarılı bir şekilde sonuçlandırmış bir konfederasyon olarak, her projemizin sürdürülebilir olması bizim açımızdan çok kıymetli” diye konuştu.
“Gençlerimizle İlgili Önemli Kararlar Aldık”
Arslan, bugünü ve geleceği planlamak üzere HAK-İŞ Genel Kurullarında gençlikle ilgili çok önemli kararlar alındığını belirterek, “Bu kararlar aslında bizim 2019-2023 yılı faaliyet planlarımızı ve hedeflerimizi ortaya koymuştur. HAK-İŞ olarak, gençlerimizin sendikal mücadeleye dahil edilmesini amaçlıyoruz. Ayrıca HAK-İŞ olarak, gençlerimizin kendilerini daha güçlü hissedecekleri alanlarda onlara yeni ufuklar açmak, yeni bilgilerle güçlendirmek ve bu bilgileri kullanabilecek olgunluğa eriştirebilmeyi sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
“Klasik Sendikal Anlayış Son Buldu”
Türkiye’de olduğu gibi bütün dünyada sendikal hareketin 19 ve 20. Yüzyıl klasik anlayışını büyük ölçüde terk ettiğini belirten Arslan, “21. Yüzyılı anlamamız, var olmamız ve bu yüzyılda kendimizi etkin, güçlü bir hale getirmemiz gerekiyor. Bütün ezberlerimizi, tarihsel olarak bize öğretilen sendikal yaklaşımları, yeniden gözden geçirmek zorundayız. İşte HAK-İŞ tam da bunu yapıyor” şeklinde konuştu.
“Geleceğimizi Birlikte İnşa Etmek Gibi Bir Mecburiyetimiz Var”
Sendikal mücadeleyi işçilerle birlikte yapılan mücadelenin ötesine taşıyan bir anlayışla hareket ettiklerini belirten Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Sendikal mücadele yapan sendikacıların eğitilmesinden, yeni bilgilerle güçlendirilmesinden başlayarak, sendikacıların geleceği doğru okuyarak, doğru hedefler etrafında toplanıp, geleceğimizi birlikte inşa etmek gibi bir mecburiyetimiz var. Genç kadın ve erkek sendikacıların, çalışanların bu konuda yeni bir kısım yaklaşımlara, bilgilere ihtiyacımız var” dedi.
“Sendikal Mücadele Kollektif Bir Aklı ve Dayanışmayı Gerektiriyor”
Genç sendikacıların yeni hedefleri ve beklentileri olduğuna dikkat çeken Arslan, “Onların bizim baktığımız pencereden bakmadıklarının farkındayız ama aynı zamanda bizler birlikte bir mücadeleyi başarmak zorundayız. Sendikal mücadele kollektif bir aklı ve dayanışmayı gerektiriyor. Bize düşen konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızda genç kardeşlerimizin sendikal mücadeleye dahil edilmesi ve özellikle kadın çalışanların sendikal mücadelede daha etkin yer almasını sağlamaktır” diye konuştu.
“Pandemi Sürecinde Birçok Projemizi Hayata Geçirdik”
Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu’nda sadece gençlik projelerinin gerçekleştirmediğini, pandemi döneminde uluslararası alanda birçok projeyi gerçekleştiren ender kuruluşlardan biri olduğuna dikkat çekti. Arslan, pandeminin bütün dünyayı etkisi altına alarak çalışanlar üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını hatırlatarak, “Bu salgının en büyük mağdurları da ne yazık ki çalışanlarımız oldu. HAK-İŞ olarak, ITUC’un yapmış olduğu bir araştırmada dünyada yaklaşık 200 milyon işçinin işini ve aşını kaybedeceği açıklamaları karşısında, bizim de bir takım korkularımız ve endişelerimiz vardı. Ne yazık ki pek çok ülkede bu başımıza geldi” şeklinde konuştu.
“Ortak Hedefler Ortaya Koyduk”
Arslan, Türkiye’de pandeminin en sıcak dönemlerinde, hükümet, konfederasyonlar ve işverenlerin birlikte ortak bir dizi hedefler ortaya koyduklarına dikkat çekerek, “Pandemi süresi içerisinde işten çıkarılmanın yasaklanması, kısa çalışmadan yararlanamayanlar için ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneğinin geniş kitlelerin yararlanabilmesi gibi konularda çalışmalar yürüttük. Bunlar sorunların çözümüne yetmedi ama çalışma hayatına ciddi şekilde nefes aldırdı. Türkiye’de pandeminin en ağır hissedildiği dönemlerde mümkün olduğu kadar çalışanların en az zararla bu süreci atlatmalarına önemli katkı sağladık ve bunu büyük bir ölçüde başardık. Binlerce yurttaşımızı ve çalışanlarımızı kaybettik, halen pandeminin ateşini söndüremedik ama bir taraftan da bu ateşin sönmesi için çabalarımızı da eksik etmiyoruz” dedi.
“Toplumsal Bir Sorunla Karşı Karşıyayız”
Salgınla mücadelede en etkin yol olan aşılamanın önemine dikkat çeken Arslan, “Toplumdan izole edilmiş ve toplumsal hayata ve çalışma hayatına dahil olmayan bir kişinin aşı olup olmama konusundaki tercihine saygı gösteriyoruz. Ama çalışma hayatının içinde ve bizlerle birlikte olan birisinin aşı karşıtlığı görüşü kişisel bir yaklaşımın çok ötesindedir. Burada toplumsal bir sorunla karşı karşıyayız demektir. HAK-İŞ olarak bu hassas dengeyi iyi biliyor ve gözetiyoruz” diye konuştu.
“Sağlık Çalışanlarımıza Teşekkür Ediyoruz”
Salgın döneminin en başından bugüne kadar sağlık çalışanlarının büyük bir özveri ile çalıştığını ve verilen emeğin boşa çıkmaması için toplumdaki her bireye ayrı ayrı görevler düştüğünü belirten Arslan, “Bütün sağlık çalışanları ve bütün kamu kurumlarındaki çalışanlarımıza haksızlık yapamayız. Bunların hakları da bizim üzerimizde ve onların da haklarını korumak zorundayız. Onlar yeni destanlar yazmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Aşıya Ulaşımda Büyük Adaletsizlik Yaşanıyor”
Aşıya ulaşım konusunda yoksul ülkelerin büyük bir adaletsizlik yaşadığını ve halen 100’ün üstünde ülkenin aşıya ulaşamadığını ifade eden Arslan, yoksul ülkelerin aşıya erişiminde karşılaştığı durumun insanlığın yüz karası olduğunu belirtti. Arslan, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir hedefi var. Türkiye’nin iki aşısı 3. Faz aşamalarını tamamlamak üzere. Yıl sonuna kadar bu aşıların seri üretime geçmesini bekliyoruz. Bütün insanlığa bu aşıyı ulaştırmak konusunda Cumhurbaşkanımızın taahhüdü var. Zengin ülkelerin bu konuda daha çok hassasiyet geliştirmelerini istiyoruz” dedi.
“Biz Kendimizle Yarışıyoruz”
HAK-İŞ Konfederasyonunun uluslararası arenada gençlik ve kadın komitelerinde etkin bir şekilde yer aldığını hatırlatan Arslan, “HAK-İŞ bu konuda da diğer konfederasyonlardan önde ve ileri bir noktada durmaktadır. Biz kendimizle yarışıyoruz” diye konuştu.
“Bütün Mazlumlara Borcumuz Var”
Yardıma muhtaç her kişiye, her bölgeye ulaşma konusunda HAK-İŞ’in yürüttüğü çalışmalara da değinen Arslan, yardıma ihtiyacı olan bütün mazlumların HAK-İŞ’ten alacaklı olduğunu ifade etti. Arslan, “Ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mağdurları ve mazlumlarına bizim borcumuz vardır. Bütün insanlığa borcumuzu ödemek zorundayız O nedenle bizler bu mücadelemizi bu çizgide sürdürüyoruz. Nefesimiz, gücümüz yettiğince imkanlarımızı sonuna kadar kullanıp bu mücadeleyi başarı ile sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
“Bu Projemiz Bu Ortaklıklarımızın En Güzel Örneklerinden Birisi”
Proje Koordinatörü ve HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Sekreteri Eda Güner konuşmasında, bir yılı aşkın süredir başarıyla sürdürülen projenin en önemli çıktısı olan eğitim programında bir araya geldiklerini ifade ederek, “HAK-İŞ olarak her zaman uluslararası ortaklıklara çok önem veren ve başarı ile uygulayan bir kuruluş olduk. Bu projemiz de bu ortaklıklarımızın en güzel örneklerinden birisi. Bugün burada Arnavutluk, Fransa, Bulgaristan ve ülkemizden birçok katılımcımızla bir aradayız. Projemizde kıymetli akademisyenlerimiz ve HAK-İŞ uzmanlarımız ile eğitim modüllerinin uygulamasını bugün burada gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
“Modüllerimizi Gençlik Bakış Açısıyla Değerlendirdik”
Güner, Hayat Boyu Öğrenme çalışmalarına her zaman önem verdiklerini hatırlatarak, “Bu projede genç emekçilerimizin kapasitelerini artırmak, yaygın öğrenme ile hem çalışma hayatına hem sendikal hayata karşı bakış açılarını değiştirmek ve geliştirmek ve onlara yeni bir bakış açısı kazandırmak için dizayn ettik. Projelerimizin tüm faaliyetlerinde burada bulunan tüm genç arkadaşlarımızın katkılarını aldık. Önce birlikte ihtiyaç analizi yaptık. Bu ihtiyaç analizinde sonra bu başlıkları birlikte belirledik. Eğitim modüllerimizi bu belirlediğimiz başlıklara göre hazırladık. Daha sonra yine birlikte modüllerimizi gençlik bakış açısıyla değerlendirdik ve bugünde pratik uygulamasını gerçekleştireceğiz” dedi.
“Gençlik Faaliyetlerinde Öncü Olmak İçin Çabalıyoruz”
Güner, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun ortaya koyduğu tüm politikalarda çok ileri bir noktaya ulaştığını ifade ederek, “Ulusal ve uluslararası tüm platformlarda konfederasyonumuz çalışma hayatının en önemli aktörü olmuş ve olmaya da devam edecektir. Her yaptığımız faaliyette olduğu gibi gençlik çalışmalarında da öncü olmak için çabalıyoruz. HAK-İŞ olarak genç emekçilerin sendikal bilinci yüksek, araştıran, üreten, politika geliştiren ve çözüm odaklı bireyler olmasını hedefliyoruz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın liderliğinde, sendikal hareketteki öncülüğümüze de, mücadelemize de devam edeceğiz” diye konuştu.
HAK-İŞ Genel Merkezi’nde 04 – 08 Ekim 2021 tarihleri arasında 5 gün süreyle devam edecek eğitim programının ilk günü, “İşin Geleceği ve Sendikal Hareket” konusunda Prof. Dr. Ali Yazıcı tarafından katılımcılara bilgi verilmesiyle son buldu.