HAK-İŞ Konfederasyonu ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 22 Mart 2024 tarihinde HAK-İŞ tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Su Temalı 22 Mart Dünya Su Günü Etkinlik Programı’na katıldı.
Programa Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu Çevre ve İklim Değişikliği Komitesi Başkanı ve Genel Sekreteri Eda Akbulut, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Fatma Zengin, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Mahir Özcan, Genel Sekreterimiz Av. Oğuz Aksoy, Genel Sekreter Yardımcımız Av. Mehmet Yeşilyurt, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların genel başkanları, yöneticileri ve genel merkez çalışanlarımız katıldı.
“Su Sorunumuza Çözüm Bulmalıyız”
Programın açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, suyun öneminin her geçen gün giderek arttığına vurgu yaparak, giderek azalan su kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğine dikkat çekti. Arslan, “HAK-İŞ olarak bu programımızda sadece su sorununu tespit etmeyeceğiz, çözümünü de burada ifade edeceğiz. Ortaya koyduğumuz her soruna çözüm de bulacağız. Sorunun çözümü için ne yapılması gerektiğini, üzerimize düşen sorumluluğun gereği olarak yapmamız gerekiyor” dedi.
“Suyun Özelleştirilmesine Karşıyız”
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile birlikte neler yapılabilir konusunda ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Arslan, özellikle suyun özelleştirilmesi konusunda ciddi bir mücadele içerisinde olduklarını belirtti. Arslan, “Belediyelerimiz su konusunda alt yapı yapmak istiyorlar ve buna kaynak bulabilmek için Dünya Bankası’ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Dünya Bankası da şart olarak ‘Evet, krediyi veririz ama suyu özelleştirirseniz’ diyorlar. Belediyelerimiz kredi alarak altyapı yapacaklarına sevinirken bunun arka planında yaşanacakları düşünemiyorlar” diye konuştu.
“Firmaların Tek Amacı Kâr Etmek”
Belediyelerin Dünya Bankası’ndan aldıkları şartlı kredi ile alt yapı hizmetlerini yaptıklarını ve özelleştirme firmasının sadece su paralarını tahsil ettiğine dikkat çeken Arslan, “Firmalara imtiyazlar verildi, haklar verildi. Firmaların amacı topluma sağlıklı ve kaliteli su götürmek değil. Özel şirket buradan sadece ve sadece para kazanmak istiyor. Özelleştirmenin arkasındaki temel yaklaşım, para kazanmaktır” uyarısında bulundu.
“Bıraksanız Size Bir Damla Su Vermezler”
Doğal kaynakların sırf kâr etmek için kurutulduğuna vurgu yapan Arslan, “Ellerine bıraksanız size bir damla su vermeyecekler. Bunları ülkemiz yaşadı. Allah razı olsun hükümetimiz bu konuda çok duyarlı. Şehir içme sularına hiçbir özel şirketi sokmadılar. Ülkemizdeki su firmalarının kimlere ait olduğuna bakın uluslararası dev şu şirketlerini göreceksiniz” dedi.
“Konya Ovası Yok Ediliyor”
Tarım sektöründe kullanılan bilinçsiz su kullanımına da dikkat çeken Arslan, “Konya Ovası’nda pancar ve mısır üretimi için teşvik verilmeye başlandı. Bildiğiniz gibi pancar ve mısır en çok suya ihtiyaç duyan bitkiler. Şu anda bölgede mevcut ruhsatlı su kuyularının yanında ruhsatsız kaçak su kuyuları açıldı. Yer altı sularımız hızla azaldı. Konya Ovası’nda sulu tarımı kaldırmalıyız. Türkiye’nin hububat ambarı bitirilmeye çalışılıyor. Konya Ovası yok ediliyor. Obruklar çoğalıyor deniliyor işte bunun sebebi bu” dedi.
“Biz Bir Yerden Başladık”
Su konusunda yaşanan sorunlara rağmen çokta karamsar olmamak gerektiğini hatırlatan Arslan, “Biz bir yerden başladık ve bunu devam ettireceğiz. Ulusal ve uluslararası her alanda su konusunu gündemde tutacağız. Dünyada ve ülkemizde su otoritelerinden birisi de HAK-İŞ Konfederasyonumuz olacak. Bununla ilgili neler yapabiliriz konusunda yeni projeler oluşturacağız. Bununla ilgili filmler, videolar oluşturulabilir, broşürler, sosyal medya paylaşımları, kampanya filmleri yapılabilir. Sivil toplum örgütleri olarak bunları birlikte gerçekleştirirsek, su konusundaki duyarlılığımızın daha da artacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Barış İçin Sudan Faydalanmak”
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Mahir Özcan, Dünya Su Günü’nün her sene Birleşmiş Milletler tarafından 30 sene önce alınan bir karar gereği tüm dünyanın gündemine sunulmuş bir etkinlik olduğunu hatırlatarak, “Burada önemli olan asıl amaç, farkındalık, temiz suya erişimi yeterli bir seviyeye getirmek, suyun verimli kullanılması konusunda tüm tarafları bilgilendirmektir. Dünya Su Günü noktasında BM, her sene bir tema belirliyor. Bu sene belirlenen tema ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ olarak belirlendi” diye konuştu.
“Belediyelerimizle Kardeşlik Programı Gerçekleştirdik”
Özcan, tema içerisinde yer alan barış kelimesinin işbirliği ve koordinasyon olarak düşünülebileceğine dikkat çekerek, “Ulusal bazda bu temayı bizler nasıl etkinleştiririz noktasında en son su verimi seferberliği başlattık. Burada konunun muhataplarını bir araya getirerek, bir çalışma yürütüyoruz. Özellikle kentsel su verimliliği noktasında belediyelerle kardeşlik programı gerçekleştirdik. Sanayicilerimizin özellikle kullandıkları suyu geri kazanma imkanları var. Bölgesel bazda ise ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili. Aynı zamanda sınır aşan sularımız var. Özellikle Fırat ve Dicle havzasından Irak ve Suriye’ye giden sularımız var. Küresel bazda bu temaya bakanlık ve genel müdürlük olarak su konusunda ikili işbirliği çalışmaları yürütüyoruz” şeklinde bakanlık bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalardan örnekler verdi.
“HAK-İŞ Konfederasyonumuzun Desteği Çok Önemli”
HAK-İŞ Konfederasyonumuzun yürüttüğü çalışmaların takdire şayan olduğunu belirten Özcan, “Bakanlık ve Genel Müdürlük olarak, Türkiye’de ki su sorunun farkındayız ve fotoğrafı görüyoruz. Buna bir şekilde müdahale edilmesi gerektiğini, sivil toplum örgütlerimizi ve kamuoyunu buna dahil etmedikçe, sürece katmadıkça başarılı olamayacağımızı biliyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonumuzun bu konudaki desteği çok önemli” dedi.
“Su Bir İnsan Hakkıdır”
Çevre ve İklim Değişikliği Komitesi Başkanı ve Genel Sekreterimiz Eda Akbulut konuşmasında “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak “Geleceğimiz Suyumuz Kadardır” anlayışından yola çıkarak, her sene su hakkındaki görüşlerimizi dile getirmek ve su ile ilgili farkındalık oluşturabilmek için düzenli etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yaşamın kaynağı olan suyun bir insan hakkı olduğu inancıyla hareket ediyor, suyun piyasalaştırılmasına ve ticarileştirilmesine karşı mücadele veriyoruz. Su hakkını savunmanın insanlığı ve medeniyeti korumak olduğuna inanıyoruz” vurgusu yaptı.
“Su ve Çevreye İlişkin Kararlar Alan Tek Konfederasyonumuz”
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak 15 yıldır su konusunda farklı faaliyetler yürütüldüğüne dikkat çeken Akbulut, “Çölleşme tehlikesi, gıda hakkı, sürdürülebilir enerji gibi birçok konuda Genel Kurul kararları aldık. Bir emek örgütü olarak su ve çevreye ilişkin genel kurul kararları alan ilk ve tek konfederasyon HAK-İŞ’tir. Konfederasyonumuz bünyesinde İklim Değişikliği ve Çevre Komitemizi kurduk. Ayrıca Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Daimi Komitelerinden Adil Geçiş Komitesi’nin de etkin ve aktif bir üyesi olarak görev yapıyoruz“ dedi.
Konuşmaların ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Karataş’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Şube Müdürü Asiye Düşünceli tarafından “Değişen İklime Uyum Sürecinde Su Verimliliği”, Hizmet-İş Sendikamız Kültür ve Sanat Komitesi Başkanı Proje Uzmanı Gülce Özyurt tarafından “Çağın Kronik Sorunu: Su Kirliliği”, Hizmet-İş Sendikamız Eğitim Uzmanı Tansu Göksu tarafından “Doğal Nimet Suyun Metalaşması” konularında sunumlar gerçekleştirildi.
Program toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.