Ana Sayfa » Haberler » ARSLAN, BASIN MENSUPLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

ARSLAN, BASIN MENSUPLARIYLA İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 18 Mayıs 2018 tarihinde Konfederasyonumuz HAK-İŞ tarafından düzenlenen Geleneksel Basın İftar Programında çok sayıda basın mensubuyla bir araya geldi.

İftar programına Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Şahin, Mustafa Toruntay, Cengiz Gül ve Genel Sekreter Dr. Osman Yıldız, Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Arslan, iftar programında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, bugün İstanbul Yenikapı Miting Alanı’nda Filistin halkına destek vermek amacıyla düzenlenen “Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitingine katıldığını belirterek, “İstanbul’daki Kudüs mitingi 500 bine yakın insanın katılımıyla çok başarılı bir şekilde gerçekleşti. AB-KİK heyeti olarak dün yaptığımız basın toplantısında bu mitinge destek verdiğimizi ve katılacağımızı söylemiştik. AB-KİK heyetimizle birlikte bugün mitinge iştirak ettik” dedi.

Arslan, “HAK-İŞ olarak birkaç yıldır Türkiye’nin farklı illerinde 1 Mayıs kutlamalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da Adana’da yoğun bir katılımla 50 bine yakın HAK-İŞ mensubunun katılımıyla kutlamalarımızı gerçekleştirdik. Derli toplu, sorunlarımızı yüksek sesle konuştuğumuz, eleştirilerimizi yaptığımız, taleplerimizi sıraladığımız, beklentilerimizi dile getirdiğimiz 1 Mayıs kutlamasını gerçekleştirdik” diye konuştu.

Erken seçim kararı hakkında değerlendirmelerde bulunan Arslan, “Seçimleri Türkiye’nin sorunlarının çözümü için önemli bir süreç olarak gördüğümüzden, seçimlerin erkene alınmasını destekliyoruz. Seçimlerin süresinin kısa olmasını çok olumlu buluyoruz. Erken seçim kararı Türkiye’nin uzun süre seçim tartışmalarıyla meşgul olmasını, gündemin seçimle doldurulmasını bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için yararlı bulmadığımız için kısa olmasını olumlu buluyoruz” açıklamasında bulundu.

Arslan, “14 Mayıs günü terör devleti İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yaptığı katliamda yeni bir aşamaya geçtik. ABD’nin Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma girişimiyle başlayan gerginlik,  maalesef 14 Mayıs’ta zirveye çıktı. Hepimizin derin üzüntüyle gördüğü 8 aylıktan 70 yaşına kadar Filistinlilerin katliama uğradığı bir gün yaşadık. Dün HAK-İŞ ve Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği olarak bir protesto eylemi gerçekleştirdik. İsrail ve ABD Büyükelçiliği önünde yoğun bir işçi katılımıyla katliamları ve ABD’nin tutumunu protesto ederek siyah çelenk bıraktık. Protesto eylemimizin ardından AB-KİK heyetinin üyesi olarak TOBB’da gerçekleştirilen İsrail’in Kudüs katliamına karşı düzenlenen basın toplantısına katılarak ortak bildiriye imza attık” ifadelerini kullandı.

HAK-İŞ olarak 2017 yılında dünyanın 40 ülkesinden gelen yaklaşık 250 delegenin katılımıyla ‘Kudüs İçin Hep Birlikte Konferansı’ düzenlediklerini anımsatan Arslan, “Bu konferansta ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki tavrına karşı bir takvim başlattığımızı ve bu süreci de takip etmemiz gerektiği kararını almıştık. Konferansta aldığımız bir başka karar da Türkiye’nin başkanlığında bu birliğin oluşturulmasıydı. Katılan ülkelerin oy birliğiyle HAK-İŞ Konfederasyonu Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği’nin başkanlığını üstlenmiştir” şeklinde konuştu.

“FİLİSTİN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ANAHTAR BURADADIR”

Uluslararası toplumun ve Türkiye’nin ilk defa çok geniş bir mutabakatla Filistin’deki oldu-bittiye karşı durduğunu anlatan Arslan, “Bence Filistin sorununun çözümü için anahtar buradadır. Türkiye’nin bu konudaki kararlılığı, önderliği ve liderliği son derece önemlidir. Uluslararası toplumu ikna etmek, İsrail’e ve ABD’ye karşı bu tutumlarından vazgeçmeleri için baskıların artırılması ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ikinci toplantısının olağanüstü olarak bu gündemle toplanmış olması bizi umutlandırıyor” ifadelerini kullandı.

ARSLAN, FİLİSTİNLİLERE ÇAĞRIDA BULUNDU

Filistinlilere çağrı yapan Arslan, “Filistinli dostlarımıza buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Asla umutsuzluğa kapılmasınlar. 1948 yılında kurulan ve 70 yıldır devam eden İsrail Devleti’nin kurulduğu gün, Filistinliler tarafından ‘Nakbe’ yani büyük felaket olarak anılmaktadır. Nakbe’nin 70. Yılında belki de İsrail’in sonunun yaklaştığı bir döneme giriyoruz. ABD’nin ve İsrail’in yaptığı bu katliamlar karşısında bütün dünyanın işbirliği yapmasını istiyoruz. Kudüs’ün sadece Filistinlilerin, Arapların, Kudüs’te yaşayanların değil İslam dünyasının ve bütün insanlığın merkezi olduğunu düşünüyoruz. Kudüs aslında bir barış kentidir. Haremeyn’in olduğu yerde yanlış işlerin, kötülüklerin, katliamın, baskının ve zulmün olmaması gerekiyor. Kudüs hak ettiği yere mutlaka ulaşacaktır. Hamaset yapmadan, Filistin için ne yapmak gerekir konusunda hepimizin elinden geleni ortaya koyması gerekiyor. HAK-İŞ olarak bir Kudüs Komitesi kurma kararı aldık. Bu komiteyi en kısa zamanda kurup harekete geçireceğiz” diye konuştu.

“TAŞERON SİSTEMİNİN İPTAL EDİLMESİ TÜRKİYE VE EMEKÇİLER İÇİN TARİHİ BİR BAŞARIDIR”

Filistin meselesi ve seçimlerin erkene alınmasının çalışma hayatı gündemini geri plana attığını bildiren Arslan, “Gündemimizin en önemlisini oluşturan taşeron meselesinde geldiğimiz noktayı büyük bir başarı olarak görüyoruz. Kamuda taşeron sisteminin sona erdirilmiş olması, özellikle işçi teminine yönelik hem kamuda hem de yerel yönetimlerde bundan sonra taşeron sisteminin iptal edilmiş olması Türkiye için ve emekçiler için tarihi bir başarıdır. Kamuda taşeron sisteminin sona erdirilmesi bizim hedeflediğimiz ve gerçekleştirmek istediğimiz önemli bir başarıdır. Bu düzenlemenin eksikleri var. Bunları zaman zaman başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetimizin yetkililerine ifade ettik. KİT’lerin ve bazı çalışanlarımızın kapsam dışı kalması bizim beklentilerimizin tamamının gerçekleşmediğini gösteriyor. Ama hem yerel yönetimlerin hem de kamuda 1 milyona yakın arkadaşımızın kamunun bünyesinde işçi olarak çalışmaya başlamış olmasını küresel kapitalizme, küresel güçlere karşı Türkiye’nin bir meydan okuması olarak görüyoruz” açıklamasında bulundu.

Kamuda taşeron sisteminin kaldırılması konusunda uluslararası kuruluşlardan destek ve teşekkür aldıklarını belirten Arslan, “Taşeron konusunun kamuda vazgeçilmiş olmasından dolayı üye olduğumuz uluslararası kuruluşlar olan ITUC, ETUC ve PERC’ün gündemlerinin birinci maddesi olan konunun çözüme oluşturulmasından dolayı tebrik ve teşekkürlerini ifade ettiler. Bu gerçekten çalışma hayatımız için büyük bir devrimdir. Şu anda taşeron işçilerin kadroya geçenlerini saymazsak kamuda belediyeler dahil bütün kamu kurumlarında, KİT’lerde, bakanlıklarda, özel idarelerde ve üniversitelerde toplam kadrolu işçi sayımız 170 bindir. Biz bunun 5 katı işçiyi kamu işçisi olarak çalıştırmaya başlıyoruz. Taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu, Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ve hükümetimize çok teşekkür ediyorum. Çok hızlı ve yoğun bir çalışmayla taşeron sistemini çözdüler” ifadelerini kullandı.