ARSLAN, 696 SAYILI KHK GÜNDEMLİ BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
ARSLAN: “SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜK ANCAK SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ İLE SÖZ KONUSU OLABİLİR”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 696 Sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosuna atanan çalışanların ve Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın yaşadığı sorunlar ve çalışma hayatının gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan Başkanlığında, 5 Ağustos 2020 tarihinde HAK-İŞ Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısına, HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Genel Başkan Vekili Av. Hüseyin Öz, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Yunus Değirmenci, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcıları Eda Güner ve Erdoğan Serdengeçti’nin yanı sıra konfederasyonumuza bağlı sendikaların Genel Başkanları ve basın mensupları katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan konuşmasına Lübnan’ın Başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamada hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı.
Arslan, “Lübnan Sendikal hareketiyle dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade ettik. Kendilerine bir mesaj göndererek başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Ayrıca Malatya’nın Pütürge ilçesinde meydana gelen depremlerden etkilenen bütün vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
“Türkiye İçin Çok Önemli Bir Reformu Hep Birlikte Hayata Geçirdik”
2017 yılı Aralık ayında taşeron şirketlerde çalışan 1 milyona yakın işçinin kadro almasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çalışma hayatındaki en büyük reformunun gerçekleştirildiğini hatırlatan Arslan, “Bu reformun mimarları olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün Bakanlarımıza ve hükümetimize bir kere daha teşekkür ediyoruz. Çağdaş köle muamelesi gören, en temel haklarından yoksun, başta örgütlenme, toplu sözleşme, tazminat, fazla çalışma, izin hakları olmayan, iş güvenceleri yok sayılan milyonlarca işçi kardeşimiz kamuda kadrolu işçi olma hakkına kavuştu. Sendikalarıyla örgütlenerek toplu sözleşmelerini imzaladılar ve Türkiye için çok önemli bir reformu hep birlikte hayata geçirdik. Bu Türkiye’nin yakın tarihinde gerçekleştirdiği çalışma hayatıyla ilgili çok önemli bir reformdur. Bu başarıda konfederasyonumuzun çok önemli bir rolü ve misyonu olmuştur” şeklinde konuştu.
“Son Dakika Müdahalesiyle Gelen Düzenleme Başarıyı Gölgelemiştir”
Arslan, “696 sayılı KHK’ya son dakika müdahalesiyle hiçbir bilgimiz olmayan, bizimle hiçbir şekilde konuşulmayan ve kararname çıktıktan sonra öğrendiğimiz bir düzenleme bütün bu başarıyı ciddi anlamda gölgelemiştir. Özellikle 2014 yılında taşeronda örgütlenen sendikaların taşeron şirketlerle yaptığı sözleşmeye rağmen daha sonra getirilen düzenlemeyle bu yol kapatılmıştır” dedi.
“Üyelerimizin Kanun Zoruyla Başka Sendikalara Üye Yapılması Kabul Edilemez”
Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla imza atılan büyük başarının böyle bir düzenleme ile gölgelenmesine itiraz ettiklerini söyleyen Arslan, “Bu durumun hesaplanamayan ve gelecekte Türkiye için ciddi yeni sorunları doğurabileceği endişemizi paylaştık. Sendika üyelerimizin kanun zoruyla başka sendikalara üye olma durumunun kabul edilemez olduğunun altını çizdik. Düzenlemeyle toplu sözleşme özgürlüğünün bazı sendikalarımız için ortadan kaldırıldığının altını çizdik ve konfederasyonumuzun bünyesinde bu düzenlemenin yeniden gözden geçirilerek ortadan kaldırılması için bir komite oluşturduk. Düzenlemeden etkilenen 9 sendikamız ortak bir deklarasyon yayınladı. Bu deklarasyonun bir tanesinin temeli 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı kanunun geçici 7. Maddesinin 3. Fıkrasına dayanılarak 1 Kasım 2020 tarihinden itibaren örgütlü olduğumuz iş kollarının değiştirilmiş olmasına itirazımızdır. Bu konuda sendikalarımızla ortak bir mücadele platformu oluşturduk ve bütün sendikalarımızla birlikte ortak mücadelemiz devam etmektedir” diye konuştu.
“Düzenleme Konfederasyonlar Arasında Haksız Rekabete Yol Açacak”
Geçici 7. Maddenin hayata geçirilmesi halinde yaklaşık 180 bin HAK-İŞ üyesinin kanun zoruyla başka sendikalara üye olmaya mecbur bırakılacağını dile getiren Arslan, “Bu rakam, Konfederasyonumuzun toplam üye sayısının çok ciddi bir kısmına tekabül etmektedir. Düzenleme hayata geçirilirse hem sendikalarımızın arasındaki denge, uyum, dayanışma ortadan kaldırılacak, hem de hak etmedikleri halde başka sendikalara imkan sağlayacaktır. Ayrıca Konfederasyonlar arasında da haksız bir rekabeti beraberinde getirecektir” dedi.
“Sendikal Örgütlülük Ancak Sendika Özgürlüğü ile Söz Konusu Olabilir”
Düzenlemenin hayata geçirilmesine yaklaşık 3 aylık bir süre kaldığını dile getiren Arslan, “Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanlarımıza ve bütün muhataplarımıza bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. İşçilerin yıllardır örgütlendikleri sendikaların kanun düzenlemesiyle içinin boşaltılmasına, sendikalarımızın bazılarının büyük ölçüde üyelerini kaybetmiş olmasına, hiç hak etmedikleri halde işçilerin kanun zoruyla başka sendikalara üye olmak zorunda bırakılmasına şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu karşı çıkışımız hem uluslararası sözleşmelerle, hem anayasamızla, hem de mevcut mevzuatlarımızla örtüşüyor. Biz kanun zoruyla hiçbir işçinin başka bir sendikanın üyesi olmaya zorlanmasını kabul edemeyiz. Sendikal örgütlülük ancak sendika özgürlüğü ile söz konusu olabilir. Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelin kaldırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Sendikalarımızın Üyeleri Bir Çırpıda Ortadan Kaldırılmış Olacak”
Güvenlik, büro, temizlik, enerji, taşımacılık başta olmak üzere bütün işçilerin hangi iş kolunda faaliyet yapıyorsa o iş kolunda örgütlendiğini dile getiren Arslan, “İşçilerimiz kendi iş kolundaki işverenlerle, şirketlerle, kendi iş kollarında yetki alarak sözleşmeleri yaptılar. 2014’ten 2020 yılına kadar bu sözleşmeler devam etti. Ancak 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı kanunun geçici 7. Maddesinin 3. Fıkrası ile 1 Kasım’dan itibaren örgütlendiğimiz iş kollarındaki üyelerimiz asıl iş kolu iddiasıyla farklı işkollarında tescil edilecekler ve sendikalarımızın üyeleri bir çırpıda ortadan kaldırılmış olacak. Bu durum hem sendikaların arasındaki dayanışmayı, uyumu, birlikteliği ciddi bir şekilde tehdit etmekte, hem haksız bir rekabet oluşturmakta hem de konfederasyonumuzun toplam gücüne ciddi bir şekilde zarar vermektedir. İşçileri örgütleyen, onlarla mücadele eden, onların sorunlarıyla yakından ilgilenen, kurumsal yapısını güçlendiren, pek çok konuda toplu iş sözleşmesiyle arkadaşlarımıza sahip çıkan sendikalarımızın üyelerinden mahrum bırakılmasının hiçbir gerekçesi olamaz” ifadelerini kullandı.
“Geçici 7. Madde Derhal Ortadan Kaldırılmalı”
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak geçici 7. maddenin derhal ortadan kaldırılarak işçilerin hangi işkolunda örgütlü ise aynı işkolunda örgütlülüklerinin toplu sözleşmelerinin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, “Bu durum hem iş barışı için hem üyelerimizin özgür iradeleriyle tercih ettikleri sendikalar için, hem de üyelerimiz için çok önemlidir. Bu süreci bu noktada gündemde tutmaya devam edeceğiz. Aklıselimin galip geleceğine ve bu yanlıştan dönüleceğine inanıyoruz. Böylelikle işçilerimizin kendi özgür iradeleriyle tercih ettikleri sendikalardan kanun zoruyla ayrılmaları engellenmiş olacaktır. Sonuna kadar bu durumun mücadelesini sürdürmeye ve bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta ortaya koymaya, gerektiğinde bu çalışmalarımızı yeni bazı atacağımız bazı adımlarla desteklemeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin Koronavirüs salgını başta olmak üzere birçok sorunu olduğunu söyleyen Arslan, “Ülkemizin birçok sorunu varken çalışma hayatımızın sorunları varken, Türkiye’nin temel sorunlarına yeni bir sorun daha ilave etmek kimseye fayda sağlamaz. Bu düzenlemeleri bize rağmen yapanlar Türk çalışma hayatının en büyük reformunun içerisine dinamit gibi koyanlar bu sorunun sorumlularıdır” dedi.
“Sorunun Çözüme Kavuşturulması İçin Bütün Yetkililerden Destek İstiyoruz”
“Bir başka sendika veya kuruluştan hak etmediğimiz, bize üye olmayan işçilerin bize üyeliğinin yapılmasını istemiyoruz” diyen Arslan, “Sendikalarımıza üye olan arkadaşlarımızın üyeliklerinin güvence altına alınmasını, iş kollarının güvence altına alınmasını istiyoruz. Bu sorunun çözüme kavuşturulması için başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız bütün yetkililerden destek istiyoruz” dedi.