
Sendikamızın ‘Bölgesel Eğitimler’ kapsamında Ankara 1 ve 4 No’lu Şubelerimize yönelik gerçekleştirdiği eğitim semineri, Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Keskin ve Celal Yıldız’ın yaptığı açılış konuşmalarıyla başladı.
‘Sürekli Eğitim Nitelikli Sendikacılık’ temasıyla Bolu’da gerçekleştirilen eğitim seminerine; Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Keskin ve Celal Yıldız, Ankara 1 No’lu Şube Başkanımız Mahmut Tosun, Ankara 4 No’lu Şube Başkanımız Yusuf Güler, Genel Merkez Teşkilatlanma Uzmanımız Ahmet Beğendi, Şubelerimizin Başkan Yardımcıları, komite başkanları ve iş yeri sendika temsilcileri ile Pursaklar Belediyesi, Akyurt Belediyesi ve ETİ Maden İşletmeleri temsilcilerimiz katıldı.
“Temsilcilerimiz, Sendikamızın En Önemli Unsurlarındandır”
Pandemi döneminin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle sendikamızın eğitim programlarına ara vermek zorunda kaldığını belirten Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin, “Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olmanın bilincinde olarak, üyelerimize katkı sunmak için sahada olmaya gayret ediyoruz. Temsilcilik zor ama ayrıcalıklı bir görev. Üyelerimizin özgür iradeleriyle seçtiği temsilcilerimiz, sendikamızın en önemli unsurlarındandır. Temsilcilerimiz tıpkı bir vücudun damarları gibi her here ulaşıp her yerde bizi temsil ediyor. İş yerlerimizde Genel Başkanımızı, Genel Yönetim Kurulu Üyelerimizi, Şube Başkanlarımızı sizler temsil ediyorsunuz” dedi.
“Sosyal Medyada Kullandığımız Dil, Bizi Diğer Sendikalardan Ayırıyor”
Sosyal medyanın önemine vurgu yaparak gelinen noktaya değinen Keskin, “İşçiler olarak eskiden sorunlarımızı dile getirmek için alanlara inerdik, günümüzde bunun yerini sosyal medya aldı. Sorunlarımızın gündem olması hususunda sosyal medya artık daha ön planda. Bizim sosyal medyada kullandığımız dil, bizi diğer sendikalardan ayırıyor. Bizim paylaşımlarımızda hakaret vari paylaşımlar olmaz” şeklinde konuştu.
Keskin: “Derdimiz Üzüm Yemek Bağcıyı Dövmek Değil”
Taşeron işçilere kadro verilmesinin önemli bir reform olduğunu belirten Genel Başkan Yardımcımız Keskin, “Belediyelerde çalışanlarla, belediyelerin şirketlerinde çalışan işçilerin hiçbir farkı yok. Hukukta aynı iş kanuna tabiyiz. Aradaki tek fark ücretlerimiz. İmzaladığımız toplu iş sözleşmeleriyle bu farkı ortadan kaldıracağız. Kadro mücadelesinin zaferle sonuçlanması Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu ve Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın kararlı mücadelesinin sonucudur” ifadelerini kullandı.
Sendikamızın ülkemizin ve işçilerin menfaatinden yana taraf olduğunu belirten Keskin, “İş verenlerimizle diyaloglarımızı iyi tutmak zorundayız. Bizim derdimiz üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. İş verenlerimizi rakip yada hasım olarak görmüyoruz. Bu görüşümüzden dolayı olmadık yakıştırma yapanlara kulak asmadan işimize bakıyoruz. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’i diğerlerinden ayıran şey mücadeledir” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Yardımcımız Yıldız: “Örgütlü Olmaktan Hiçbir Zaman Vazgeçmemeliyiz”
Genel Başkan Yardımcımız Keskin sonrası eğitim seminerimizde konuşan Genel Başkan Yardımcımız Celal Yıldız, iletişimin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Eğitim seminerlerimizin sorunsuz şekilde düzenlenmesinde ve temsilcilerimizle bizleri buluşturan başta Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Keskin olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde sağlık çalışanlarımız kadar belediyelerde çalışan emekçilerimizde takdiri hak ediyor. Pandemi döneminde bütün belediye emekçileri sahadaydı. Sizlere teşekkür ediyoruz” dedi.
Örgütlü olmaktan hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz diyen Yıldız sözlerine şöyle devam etti: “Sendika olmazsa haklarımızı almak hayal olur. Sendika olmazsa hiçbir problemimizi çözemiyoruz. Örgütlü bir yapının içerisinde olursak sorunlarımızı, sıkıntılarımızı çözeriz.”
Yıldız, Taşeronlarda Çalışan İşçilerin Kadro Mücadelesini Anlattı
Taşeron sistemini kölelik sistemi olarak gördüklerini belirten Genel Başkan Yardımcımız Yıldız, “2000’li yılların başında kamuda veya belediyelerde taşeron şirketlerde çalışan emekçileri HAK-İŞ çatısı altında örgütlemeye başladık. O dönem kanun izin vermediği için imzalanan toplu sözleşmeler uygulanamadı. Vazgeçmedik. Taşeronda çalışan altı bin emekçinin katıldığı bir anket düzenleyerek, sorunlarımızı somut hale getirdik. 2014 yılında Ankara da yaklaşık 5 bin taşeron emekçiyi kuruluş yıl dönümümüzde sendikamızda örgütlemeye davet ettik. O dönem önümüze getirilen Özel Sözleşmeli Personel(ÖSP) uygulamasının çıkmasına engel olduk. Bu mücadelelerinin sonucu 2017 yılının sonunda bir milyona yakın emekçinin kadro mücadelesini zaferle tamamladık” şeklinde konuştu.
KİT’lerde çalışan kadro kapsamı dışında bırakılan emekçilerin kadro alması için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü hatırlatan Yıldız, HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in bu kadro mücadelesini de zaferle sonuçlandıracağının altını çizdi.
Eğitim Seminerimizin ilk günü, Kurumsal İletişim Daire Personelimiz Hatice Yiğit ile Eğitim Birimi Uzman Yardımcılarımız Av. Bahadır Mısırlıgil ve Asaleddin Yıldız’ın sunumlarıyla son buldu.