
ALTINDAĞ BELEDİYESİ’NDE GREVE GİDİYORUZ!
46 emekçinin haksız yere işten çıkarıldığı, Şube Başkanımızın yumruklandığı, eylem çadırımızla birlikte Türk Bayrağı’nın da tekmelendiği Altındağ Belediyesi önünde, 14 Nisan 2025 tarihinde, ‘Türk Bayrağına, Emeğe Saygı Yürüyüşü’ ve basın açıklaması yaptık.
Basın açıklamamıza, Genel Sekreterimiz Av. Oğuz Aksoy, Genel Sekreter Yardımcımız Av. Mehmet Yeşilyurt, Şubelerimizin Başkan ve Yardımcıları, işten çıkarılan emekçilerimiz, sivil toplum örgütü temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
‘Türk Bayrağına, Emeğe Saygı Yürüyüşü’müzün ardından yapılan basın açıklamasında Altındağ Belediyesi’nde 21 Nisan 2025 Pazartesi gününden itibaren grev kararı aldığımızı kamuoyuna ilan ettik.
Genel Sekreter Yardımcımız Av. Mehmet Yeşilyurt, belediye önünde yaptığı basın açıklamasında, Altındağ Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi ek protokolünde sağlanan kazanımların nasıl yok edilmek istendiğini kamuoyuna anlatarak, anti demokratik yöntemler ve mobing uygulamalarıyla Altındağ Belediyesi’nin Ramazan ayında 46 arkadaşımızın hukuksuz ve keyfi olarak işten çıkarıldığını hatırlattı.
11 Nisan 2025 Cuma günü Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin eylem çadırımıza, Türk Bayrağına, direnişteki emekçilere ve şube başkanımıza yaptığı saldırının ardından akıl almaz, gerçek dışı ve tutarsız kamuoyu açıklamasına da dikkat çeken Yeşilyurt, en demokratik sendikal haklarımızdan birisi olan grev kararımızı kamuoyuna duyurdu.
Yeşilyurt basın açıklamasında şunları söyledi;
“2019 Yerel Seçimlerinin ardından göreve gelen belediye başkanı tarafından, 2024 Yerel Seçimleri öncesinde hukuka uygun olarak imzalanan ek protokol, 2024 Yerel Seçimleri sonrası seçilen yeni Başkan Veysel Tiryaki tarafından uygulanmadı. Kazanımlarımız verilmedi. Yapılan eksik ödemelerle ilgili sendikamız tarafından gerekli ihtarlarda bulunuldu. Bu süreçte yeni toplu iş sözleşmesi için sendikamız tarafından yetki alındı. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde belediye yönetimi ek protokolü uygulamayacağını söyledi. Başkan Tiryaki daha önce sendikamızın yaptığı sözleşmede sosyal hak olarak elde ettiğimiz çocuk, bayram, yakacak ve hastalık yardımlarının kaldırılması gerektiği söyledi.
Bizler belediye yönetiminden yeni ücret tekliflerini istedik. Sosyal haklar konusundaki tekliflerini talep ettik. “Yeter ki arkadaşlarımızın ücretlerini iyileştirelim” dedik. Toplu sözleşme görüşme sürecinde yöneticilerimiz veya uzmanlarımıza ücret zammına ilişkin hiçbir teklif yapılmadı.
Son toplantıda belediye başkan yardımcıları tarafından sendikamıza teklif ettikleri ücret, üyelerimizin ek protokolde alacakları ücretten daha düşük bir ücretti. Belediye yönetimi daha da ileriye giderek belediyede asgari ücret ile işçi çalıştırılması teklif edilmiştir.
Bu anlamsız teklifi, elli yıllık hak arama mücadelesinde olan Sendikamız HİZMET-İŞ’e hakaret olarak gördük. Demokratik hak arama mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.
Sendikamızın sefalet ücretine imza atmadığını gören belediye başkanı karşısında teklifi kabul etmeyen ve onurlu duruşunu sürdüren sendikamıza karşı büyük bir tahribat girişimine başladı.
Üye arkadaşlarımız, birim amirleri ya da daha üst düzey yöneticilerin baskılarıyla sendikamızdan istifa ettirilmeye zorlanmış; bu yolla hem üyelerimize hem de sendikamıza gözdağı verilmek istenmiştir. Yaklaşık 1.200 olan üye sayımız baskılar sonucu önce 800’lere, ardından 500’lere ve son olarak 300’lere kadar düşürülmüştür.
Ancak sendikamız, bu yoğun baskı ortamına rağmen dimdik ayakta durmuştur. Üyelerimize dayatılan ve kazanılmış haklarını geriye götüren toplu iş sözleşmesini imzalamamıştır.
Baskı yoluyla başarılı olamayan belediye başkanı, Ramazan ayı içerisinde yeni bir adım atarak 46 üyemizi işten çıkarmıştır. Bu açık haksızlığa karşı yaptığımız çağrılara rağmen, belediye başkanı hiçbir anlayış göstermemiş, üyelerimizi mübarek Ramazan ayında kapı önüne koymuştur.
Ramazan ayı boyunca, üyelerimizle birlikte bu meydanda direnişimizi kararlılıkla sürdürdük. Belediye başkanı ise bu direniş çadırını küçümsemiş, akıl tutulmasıyla malul bazı iddialarda bulunmuştur. 10-15 yıldır Altındağ Belediyesi’nde hizmet veren arkadaşlarımızın belediye çalışanı olmadığını ileri sürmüş; sermayesinin yüzde yüzü Altındağ Belediyesi’ne ait olan Altın-Bel Şirketi’nin çalışanlarını da belediye personeli olarak saymamıştır.
İşten çıkarılan arkadaşlarımız, Ramazan ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın emekçilerle yaptığı iftara katılarak yaşadıkları mağduriyeti doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımıza iletmişlerdir. Bu vesileyle, yıllardır kanayan yara olan taşeron işçiliğini kaldıran ve Türk işçi hareketine verdiği katkılardan ötürü Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Belediye başkanının, önceki belediye yönetimiyle ilgili iddialarına karşı ise şunu açıkça ifade ediyoruz: Biz hak arama mücadelesi veriyoruz! Haklı direnişimizi hiçbir siyasi tartışmanın parçası haline getirmeyeceğiz.
Buradan Belediye Başkanına açıkça sesleniyoruz:
Haksız yere işten attığın arkadaşlarımızı derhal işe geri al!
Direniş çadırını yıktığın, üyelerimizi yumrukladığın için hem onlardan hem kamuoyundan özür dile!
Akıl tutulmasını bir kenara bırak ve üyelerimizin sesine kulak ver!
Buradan kamuoyuna da ilan ediyoruz: 21 Nisan 2025 Pazartesi günü, HİZMET-İŞ Sendikası olarak Altındağ Belediyesi’nde Grev kararı aldık!
Bu alanda bulunan tüm arkadaşlarımız, Pazartesi gününe kadar onurlu duruşlarını ve kararlı direnişlerini sürdüreceklerdir”