Hizmet-İş Sendikası İmzamız, İşçinin Kararıdır
Adana Şube Başkanlığımız tarafından toplantı yoğun bir katılım ile 21 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirildi.
Adana Şube Başkanlığımız tarafından Yüreğir Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen, Taşeron İşçileri Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı 21 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirildi.
Toplantıya Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, Adana Şube Başkanımız Abdurrahman Yücel, Sendikamız Hukuk Müşaviri Av. Oğuz Aksoy, Hak-İş’e bağlı sendikaların Adana şube başkan ve il temsilcileri, Adana ve Mersin’de Kredi ve Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, PTT, TMO, Devlet Demir Yolları, kamu hastaneleri ve üniversitelerde temizlik işçisi, güvenlik ve vb. işlerde çalışan taşeron işçileri katıldı.
Toplantıda katılımcılara hitap eden Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, Taşeronluğun 1936 yılında iş hukukuna girdiğini ve 2005 yılında yapılan düzenleme sonucu önünün açılarak yaygınlaştığını kaydeden Koca, daha sonra 6 aydan fazla çalıştırmamak suretiyle de kadrolu işçi alımının önünün tıkandığını söyledi.
Türkiye’de taşeron emekçilerin sorunlarının çözümüne ve dolayısıyla, onların sendikalı olma haklarını kullanmalarına yönelik ilk ciddi adımların Sendikamız Hizmet-iş tarafından atıldığını ifade eden Koca, “Biz 2008 yılında, taşeron sorunundan kimselerin bahsetmediği bir zamanda, Sendikamız bünyesinde taşeron emekçisi arkadaşlarımızla ilgili bir birim oluşturarak çalışmalara başladık. Yine 2014 yılında 5 bin taşeron emekçisini Ankara’da buluşturarak, onlarla birlikte, ‘Seni Sendika Korur’, ‘Hakkın Bize Emanet’ temalarıyla örgütlenme kampanyası başlattık. Gerek bu kampanyamız ve aldığımız olumlu sonuçlar, gerekse HAK-İŞ ve Hizmet-İş Sendikamız Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın hükümet ve Meclis nezdinde yürüttüğü çalışmalar neticesindedir ki, taşeron emekçilerinin bir kısım haklarının verilmesi noktasında yasal adımlar atıldı” dedi.
Özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalar sonucu modern bir köleliğin dayatıldığını belirten Koca, “Bu nasıl bir çalışma biçimidir ki, izin, mesai parası yok, söz söyleme hakkı yok. Türkiye’de 13 milyon sigortalı işçi var, sadece 1,3 milyonu sendikalı. Adeta insanları bedava çalıştırmak için gayret gösteriyorlar. Size söylenen yalanlara kanmayın. HAK-İŞ olarak kimsenin başını öne eğdirmedik. Kimsenin işinden, ekmeğinden olmasını istemiyoruz” diye konuştu.
E-devlet uygulamasının yürürlüğe girdiği günden bu güne en çok üye kaydeden sendikanın Hizmet-İş olduğunu belirten Koca, “Günde bini aşkın taşeron emekçisi Hizmet-İş üyesi oluyor. Taşeron emekçisi arkadaşlarımızın sorunlarının çözümünün yolunu biz açtık, biz tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
Daha sonra Adana Şube Başkanımız Abdurrahman Yücel, taşeron emekçilerinin yıllık izinlerini kullanamadıklarını, fazla mesailerinin karşılığını alamadıklarını ve angaryaya hayır diyemediklerinin altını çizdi. Yücel, “Taşeron firmalarda çalışan emekçi arkadaşlarımız hukuken haklı olmalarına rağmen fiilen sömürülüyorlar. Kimi kurumlarda yaz aylarında ücretsiz izne gönderiliyorlar. Yine pek çok kurumda temizlik işçilerine hamallık yaptırılıyor. Nereden bakılırsa bakılsın, içler acısı bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Taşeron emekçilerin en doğal hakkı olan sendikalı olma hakkını işten atılma korkusuyla uzun bir süre kullanamadıklarını ancak, Sendikamızın yürüttüğü çalışmalar neticesinde bu korkunun aşıldığını ifade eden Yücel, “Taşeron firma ve kamu kurumlarının yöneticileri bu emekçi arkadaşlarımızı yanlış yönlendiriyorlar. Onlar istiyor ki, sendika olmasın, biz istediğimiz gibi çalıştıralım. Kimi rakip sendikacılar da kendi sendikalarına üye yapmak için yahut bize üye olmuyorlarsa başka sendikalara da olmasınlar anlayışıyla bilgi kirliliği oluşturuyorlar. Bunlara karşı dikkat olunmalıdır. Sendikalı olmaktan korkmayın. Sorunlarınızı birlikte, dayanışma içinde aşalım. DDY, Adana Devlet Hastanesi, KYK ve Halk Sağlığı Müdürlüğü ve diğer kurumlarda çalışan 2 bin 400 arkadaşımızı ilgilendiren yetki tespitlerimizi aldık, bu birlikteliğimizi huzurla, kazançla devam ettireceğiz.”
Sonra, Sendikamız Hukuk Müşavirlerinden Av. Oğuz Aksoy bir sunum yaparak, katılımcıları hukuki ve sendikal haklar konusunda bilgilendirdi.
Taşeron emekçilerinin uzun süre sahiplenilmediğini ve bir temsilcilerinin bile olmadığını, ancak yeni çıkan yasalarla birlikte bir takım haklara kavuştuklarını kaydeden Aksoy, “6552 sayılı kanunla birlikte, taşeron emekçilerinin yıllık izinleri toplam çalışma süreleri esas alınarak hesaplandı. Taşeron emekçilerinin ücretlerinden asıl işveren sorumlu tutuldu. Kıdem tazminatının alamıyorlardı, bu da asıl işverene yüklendi. Taşeron işçisi birden fazla kamu kurumunda çalışsa bile son çalıştığı kamu kurumu kıdem tazminatını öder denildi. Yine, taşeron emekçilerine toplu iş sözleşmesi yapmak hakkı doğdu. Toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkları da asıl işverene yüklendi. Artık taşeron işçilerinin de sendikaları var, temsilcileri var, güçleri var, sahipsiz değiller” dedi.
“Yıllık izinler zaman aşımına uğramaz. İş güvencesi açısından kadrolularla taşeron işçileri arasında bir fark yok. Her ikisi de aynı kanuna tabidir. İşçi ihale şartnamesinin dışında çalıştırılamaz, bunu yapanlar cezalandırılır. Haftalık 45 saatin üzeri fazla mesaidir, ödenmesi gerekir. İşçi istemezse fazla mesaiye zorlanamaz” şeklinde konuşan Aksoy, katılımcı taşeron emekçilerinin sorularını da cevapladı.
