696 Sayılı KHK hükümleri gereği kadroya taşeron işçilerimizin imzalaması gereken sulh ve feragat beyanlarına ilişkin açıklama.
696 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME HÜKÜMLERİ GEREĞİ ASIL İŞVEREN KAMU KURUMLARI BÜNYESİNDE KADROYA GEÇİRİLECEK veya MAHALLİ İDARELERİN ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞTIRILACAK TAŞERON İŞÇİLERİMİZİN İMZALAMASI GEREKEN SULH ve FERAGAT BEYANLARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
1- Bilindiği üzere, 696 Sayılı KHK’nin 127. Maddesi ile 375 Sayılı KHK’ye geçici 23 ve 23. Maddeler eklenerek, kamu idarelerinde çalışan taşeron işçilerinin, müracaatları ve diğer gerekli şartları taşımaları kaydıyla kadroya geçirilmesi yolu açılmıştır.
2- KHK’de kadroya geçiş için öngörülen şartlardan birisi de, işçilerimizin kamu kurumlarında çalışmalarına ilişkin olarak açmış oldukları davalardan feragat etmeleri ve yine alt işveren işçisi olarak çalışmalarından dolayı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağına ve bu haklardan feragat ettiklerine ilişkin sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini beyan etmeleridir.
3- Bu düzenleme, işçilerimizde feragat edilecek davalar ve sulh sözleşmesine konu alacakların kapsamı bakımında tereddüde yol açacak nitelikte olup, işçilerimizin idareye verecekleri feragat ve sulh taahhütlerinin hangi alacakları kapsadığının açıklanmasında fayda görülmektedir.
4- KHK kararname ile 375 Sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ve 24. Maddenin feragati düzenleyen (C ) bendi feragat edilecek olan davaları açıkça “Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak…” madde metninden anlaşılacağı üzere, feragate konu davalar yalnızca alt işveren ilişkisinin niteliğine ilişkin muvazaa ve buna bağlı olarak asıl işverenin işçisi olduğunun tespitine yönelik davalardır. İşçilerimiz yalnızca bu tür muvazaa davalarından feragat edeceklerdir.
5- Aynı maddenin (Ç) bendinde düzenlenen ve “…alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmesinden dolayı herhangi bir hak ve alacak” talebinde bulunmayacağına ilişkin sulh sözleşmesi taahhüdüne konu hak ve alacaklar da yalnızca sözleşmenin niteliğinden kaynaklanan alacaklar olup, işçinin fiili çalışmasına dayalı alacaklardan feragati söz konusu değildir.
6- Bu kapsamda feragat edilecek alacaklar, işçilerimizin yukarıda ki madde ile bağlantılı olarak açmış/açacak olduğu muvazaa davaları sonucu, işçilerin asıl işveren işçisi olarak kabul edilmesine bağlı olarak asıl işveren kamu kurumundan talep edebilecekleri emsal ücret vb. alacak ve haklar olup, alt işveren aleyhine açılmış ve asıl borçlusu alt işveren olan alacak ve davaları kapsamamaktadır.
7- İşçilerimizde oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi bakımından; işçilerimizin söz konusu beyanlarla kıdeme dayalı alacaklarından (kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti) feragati zaten hukuken de mümkün değildir. Zira işçilerimizin iş akitleri feshedilmeden kamu kurumlarınca devralınmaktadır, dolayısıyla bu haklar henüz doğmamış olup, hukukumuzda henüz doğmamış haklardan feragat imkanı bulunmamaktadır.
8- Öte yandan iş ilişkisinin gerek devamı esnasında gerekse sona ermesinden sonra fiili çalışmaya dayalı alacak haklarından (ödenmeyen ücret, fazla mesai, yıllık izin vb.) feragat etmeleri de mümkün değildir, bu yönde ki feragat ve sulh beyanlarının da hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu 420. Maddesi bu tür feragat/ibra gibi beyanları, alacakların tamamı ödenmedikçe geçersiz kabul etmektedir.
9- Bir diğer husus da, işçilerimizin alt işveren bünyesinde geçen kıdemlerinin tasfiye edilip edilmeyeceği hususudur. KHK ile işçilerimizin iş akitleri sonlandırılmaksızın kamu kurumlarınca devralınmaktadır. Bu nedenle ortada hizmet sözleşmesinin devri söz konusu olup, işçilerin kıdeme bağlı hakları bakımından, devirden önceki sürelerin de dikkate alınacağı zaten kanun hükmü gereğidir (Borçlar Kanunu 429)
10- Sonuç olarak, işçilerimizin söz konusu feragat beyanları konusunda; feragat edilen dava ve alacakların yalnızca asıl işveren kamu kurumuna yöneltilmiş olan muvazaa ve buna bağlı emsal ücret vb ödemelere ilişkin dava ve alacaklar olduğunun, bunun dışında işçilerimizin fiili çalışmasına dayalı alacak ve haklarından feragatin söz konusu olmadığının ve işçilerimizin bu konuda müsterih olması gerektiğini,
11. 696 Sayılı KHK ile halen belediyelerin, bağlı kuruluşlarının, mahalli idare birliklerinin birlikte veya ayrı ayrı kurmuş oldukları iktisadî kuruluşlarında çalışanların statülerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Bir başka ifadeyle mahalli idarelerin BİT’lerinde çalışanların durumlarında bir değişiklik olmayacaktır.
Bu nedenle, 696 Sayılı KHK’nın Geçici 24. maddesi düzenlenmesinde söz edilen feragatnamelerin ve sulh sözleşmelerinin, yerel yönetim kuruluşlarının halen faaliyette bulunan BİT’lerinde çalışanlar tarafından imzalanması zorunlu değildir.
Çalışanların ve üyelerimizin bilgisine önemine binaen arz ediyoruz.