Sendikamız eğitim yayınları dizisinin 33ncü kitabı, “YOKSULLUK, İŞSİZLİK, SENDİKAL DÜNYA” adı altında yayınlandı.
Sendikamız eğitim yayınları dizisinin 33 ncü kitabı yayınlandı. Sendikamız Genel Başkanı Mahmut ARSLAN’ın değişik zamanlarda hazırladığı iki yazı ve yaptığı iki konuşmayı içeren “Yoksulluk, İşsizlik, Sendikal Dünya” isimli kitabımız Yoksulları Unutma Lüksümüz Yok, Yoksul İşçiler ve İşsiz Yoksullar, Sürdürülebilir İşgücü Piyasalarında Sosyal Tarafların Rolü, Küreselleşme Sendikal Yapıyı da Dönüştürüyor başlıklı konuşma ve yazılar, ülkemizin uzun süredir içerisinde bulunduğu durum ve tartışma konularına sendikal bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
Kitap, “Dünyadaki en zengin 200 kişinin serveti dünya nüfusunun % 41’ine sahip bir grup ülkenin gayrisafi milli hasılalarına eşit. 3 Amerikan firması dünya muz piyasasının % 70’ini kontrol ediyor. Küreselleşme, yoksulluğu patlatıp zengin ülkelere doğru önlenemez bir göç dalgası yaratmadan ve dünya çapında bir işçi dayanışmasına yol açmadan çağdaş bir kölelik düzenini pekiştirmek için kurgulanmış bir oyundur. Bu oyun, coğrafya ve kültür farkı gözetmeksizin, hammadde kaynaklarına sahip ama yoksul ülkeler üzerinden kurgulanıyor; özellikle halkı Müslüman ülkeler ve Ortadoğu ülkeleri üzerinden kurgulanıyor…” cümleleriyle sunuluyor.
Kitapta yoksullukla ilgili olarak “.. yoksulluğun neden olduğu göç dalgaları, halihazırda zengin ülkelerin en büyük korkuları arasında. Küresel yoksulluğun şiddetlenmesi göç dalgasının büyümesine neden oluyor. Zengin ülkelerin sakinleri, mültecilerin yoksulluk düzeninin hastalıklarını kendi evlerine taşımasından endişeli. Yoksul mültecilerin bu ülkelerin sosyal, ekonomik, siyasi her türlü yaşam standardını aşağı çektiği bir gerçek. Ancak göç dalgalarını hafifletmenin yolu, olup bitenleri görmezlikten gelmekte değil; insanların anayurtlarını daha yaşanabilir hale getirmek gerekiyor. Yani refah ve sosyal adaleti küreselleştirmek gerekiyor…” deniliyor.
Eserde; ülkemizin önemli kronik sorunlarından olan işsizlikle yoksulluk-yolsuzluk ilişkisi üzerinde durularak kaydadeğer tesbit ve önerilerde bulunuluyor. İlgili bölümde “.. insanımız, toplumumuz bu konudaki hassasiyetlerini ciddi anlamda kaybetmiştir. Bunu yeniden ihya etmemiz gerekiyor… Türkiye’de toplumun bütün kesimlerinin, başta siyasetçiler, ülkeyi yönetenler olmak üzere, toplumun bütün kesimlerinin bir ortak paydada buluşması gerekir. Öncelikle yolsuzluklarla mücadele etmeyi, bu ülke en önemli gündemi haline getirmeli. Çünkü bütün sorunların kaynağında yolsuzluklar yatıyor…” vurgulanıyor.
Kitapta önemli bir bölüm olan küreselleşmenin sendikal yapılara olan etkisi üzerinde de duruluyor: “… Küresel perspektif Türkiye’yi de kuşatıyor. Nitekim, işgücü piyasalarının esnetilmesinde Türkiye AB ülkelerinin bile önüne geçti. Sanki 21 Şubat 2001’deki kriz işgücü piyasalarındaki bir dengesizlikten kaynaklanmış gibi, iş kanunu değişikliği bankacılık sisteminin yeniden düzenlenmesinin bile önüne geçti. Bu örnek Türkiye’de sendikacılığın özgün sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor…. Sendikal gelecek açısından yerel, ulusal ve küresel sorunlar arasında bir aykırılık yok. Bunlar, birisi diğerinin türevi türünden sorunlar. Küresel şartlar ulusal ve işkolu düzeyinde işgücü piyasalarını etkiliyor, evet; ama, öte yandan, küresel şartlara da her düzeyde sendikalar müdahil olmalıdır…”
Sendikamız Eğitim Yayınları dizisi bundan sonra da artan bir hızla devam edecek.