Ana Sayfa » Faaliyetlerimiz » BİR AVRUPA BİRLİĞİ PROJEMİZ DAHA BAŞARIYLA TAMAMLANDI

BİR AVRUPA BİRLİĞİ PROJEMİZ DAHA BAŞARIYLA TAMAMLANDI

Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısı yapıldı

Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısı, 20 Eylül 2007 Perşembe günü, İstanbul, Kadıköy’deki Dila Otel’de gerçekleştirildi.

Sendikamız HİZMET-İŞ’in proje ortağı kurum sıfatıyla yer aldığı ve Tüm Özel Kurumları İşverenleri Sendikası (TEKİS) ile birlikte 10 aydır İstanbul’da uygulamakta olduğu Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi, Avrupa Birliği’nin katkılarıyla ülkemizde yürütülmekte olan Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyalogun Güçlendirilmesi Programı’nın hibe bileşeni kapsamında yerelde sosyal diyalogun geliştirilmesi odaklı bir pilot proje şeklinde uygulanmıştır.

Eğitim sektöründe işveren sendikası olan Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Sendikası (TEKİS) ile Genel İşler İşkolu’nda faaliyet gösteren Sendikamız HİZMET-İŞ’i ortak çıkarları olan eğitim arz ve talebinin karşılanması noktasında sosyal diyalogu araç olarak kullanarak buluşturmak amacıyla uygulanan sözkonusu projede, 75 kursiyerin kaydı yapılmıştır. Kaydı yapılanlardan 72’si, derslere devam ederek 2 eğitim modülünde (Turizmde Servis ile Kat hizmetleri ve Büro Yönetimi Teknikleri) 120’şer saat ders almışlar ve 80’er saat staj yapmışlardır. Böylelikle, proje uygulama dönemi sonunda; eğitime ihtiyaç duyan işçi ile eğitim arz eden işveren arasında aracılık fonksiyonu üstlenerek eğitim arz ve talebini bir araya getiren istihdam odaklı bir eğitim modelinin kurulması sağlanmıştır.

Yukarıda hakkında özet bilgiler verilen Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısı’na Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN, TEKİS Yönetim Kurulu Başkanı Cansın İNAN KAVUKÇU, Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman KART, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyalogun Güçlendirilmesi Programı Koordinatörü ve Sosyal Güvenlik Müfettişi Celal POLAT, İstanbul 2 Nolu İETT Şube Başkanımız Ahmet ÇETİNDAĞ, İstanbul 3 Nolu İETT Şube Başkanımız Telal DEMİREL, Türkiye Gıda Sanayi İşverenler Sendikası (TÜGİS) Genel Sekreteri Selçuk MARUFLU, İl Milli Eğitim Müdürlüğü adına Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Proje Uzmanı Volkan BİNİCİ, Genel Başkan Danışmanımız Nadir ADBAY, İstanbul Konut İşçileri İl Başkanımız Mehmet GÖZGÜ, Proje Ekibi, işyeri sendika temsilcilerimiz, kursiyerler, kursiyer yakınları ve basın mensupları katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, sunum ile devam etti. Katılımcıları proje boyunca gerçekleştirilen faaliyetler ve projenin sürdürülebilirlik boyutu hakkında bilgilenmek amacıyla Proje Koordinatörü Ayşe GÜNAY tarafından yapılan sunumu açılış ve protokol konuşmaları izledi. Bu bölümde, ilk sözü proje sahibi kurum olan TEKİS’in Yönetim Kurulu Başkanı Cansın İnan KAVUKÇU aldı.

Salonu dolduran kalabalığın ve projeye gösterilen ilginin kendisini oldukça heyecanlandırdığını belirten TEKİS’in Yönetim Kurulu Başkanı KAVUKÇU, konuşmasında “yaşam boyu eğitim” kavramı üzerinde durdu. Açılış konuşmaları bölümünde projede proje ortağı kurum olarak yer alan Sendikamız HİZMET-İŞ adına katılımcılara Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN hitap etti. Genel Başkanımız ARSLAN, konuşmasında ağırlıklı olarak mesleki eğitim ve hayat boyu öğrenme kavramları üzerinde durdu.

Protokol konuşmaları bölümünde ise Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyalogun Güçlendirilmesi Programı Koordinatörü ve Sosyal Güvenlik Müfettişi Celal POLAT, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına bir konuşma yaptı. Konuşmasında adı geçen program ve sözkonusu programın hibe bileşeni kapsamında uygulanan 26 proje hakkında katılımcıları bilgilendiren POLAT, Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi’nin hedeflerine ulaştığını belirterek, proje sonuçlarının sosyal diyalog kavramının ruhuyla uyumlu olduğunun altını çizdi.

Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısı’nda konuşmaların tamamlanmasının akabinde, programda proje sahibi ve ortağı kurumlar arasında Eğitimde İşbirliği Protokolü imzalanması vardı.

Projenin devamlılığını sağlamak konusunda Proje Sahibi ve Ortağı Kurumlar olarak TEKİS ve Sendikamız HİZMET-İŞ arasında Eğitimde İşbirliği Protokolü imzalandı. Eğitimde İşbirliği Protokolü’ne, Sendikamız adına Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN, TEKİS adına da Yönetim Kurulu Başkanı Cansın İnan KAVUKÇU imza koydu.

Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısı, salonda hazır bulunan kursiyer ve yakınlarına sertifikalarının verilmesi ile devam etti. Sertifikaların dağıtılmasının ardından salonda bulunan herkes, hep birlikte hatıra fotoğrafının çekilmesi için platformda yerini aldı.

Proje kapsamında Sendikamız HİZMET-İŞ’e üye işçilerin profili, illere dağılımı, çalıştıkları işletmeler ve eğitime ihtiyaç duydukları alanlar Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından şube, ilçe ve il başkanlıklarından veya görevlendirilen uzmanlar tarafından anketler ile belirlenmiştir. Projenin Sürdürülebilirlik aşamalarında da devam edecek olan model oluşturma faaliyeti kapsamında konuya ilgi duyanlardan anket doldurmaları istenmektedir. Sözkonusu anket, bundan böyle ağırlıklı olarak web sitesi üzerinden “http://www.tekissen.org/ssd/iscianketgoster2.asp” internet adresinden sürdürülecektir. Anket doldurmak için buraya tıklayınız ve açılan sayfada Yeni Anket Girişi butonuna basınız. İlginiz için teşekkür ederiz.

 

GENEL BAŞKANIMIZ MAHMUT ARSLAN’IN KONUŞMA METNİ

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Sayın Mahmut ARSLAN’ın “Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi”

  • Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Sendikasının Sayın Genel Başkanı, 
  • Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Saygıdeğer Başkan ve Yöneticileri, 
  • Değerli Konuklar, 
  • Sevgili Kursiyerler, 
  • Basın Yayın Organlarımızın Güzide Temsilcileri,

Avrupa Birliği’nin desteğinde Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Sendikası ile birlikte uygulamakta olduğumuz Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projemizin Sertifika Töreni ve Kapanış Toplantısına hoş geldiniz diyor, sizleri şahsım ve Sendikamız HİZMET-İŞ adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Avrupa Birliği’nin desteğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyalogun Güçlendirilmesi Programı’nın Hibe Bileşeni altında uygulanan 26 proje arasında yer alan bu önemli projede yer almış olmaktan ve projenin hedeflerine ulaşmasına somut katkılar vermekten dolayı sevinçliyim.

Değerli Katılımcılar,

HİZMET-İŞ Sendikası olarak bu projenin yazım aşamasından başlayarak, PROJE ORTAĞI KURUM sıfatıyla yer almak istememizin altında çok sayıda sebep sayılabilir. Ancak bu nedenler arasında üç kavram öne çıkmaktadır: Sosyal diyalog, mesleki eğitim ve istihdam.

Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projemiz ile bir yandan işçi-işveren sendikaları arasında varolan ilişkiler geliştirilerek yerel ölçekte sosyal diyalog kavramına somut anlamlar yüklenmiştir, yeni boyutlar kazandırılmıştır.  Proje faaliyetleri ile iki sendika arasında temaslar sıklaşmış ve elbirliğiyle güzel işlerin başarılabileceği görülmüştür. HİZMET-İŞ ve TEKİS, sosyal diyalog anlayışı içerisinde, aralarında sendikamız üyelerinin de olduğu işsizlere        2 farklı alanda mesleği eğitim verilmiştir. “Turizmde Servis ve Kat Hizmetleri” ile “Büro Yönetimi Teknikleri” alanlarında bilgi ve beceri eğitimi alan 72 kursiyerden yarısının stajlarını tamamlayarak işbaşı yapmış olmaları oldukça sevindiricidir. Bir başka ifadeyle, bu proje, hedefine  yüzde 72 başarı düzeyi ile ulaşmıştır.

Kursiyerlerden teorik eğitimden sonra staj yapmaları istenmiştir. Kursiyerlerin yaklaşık dörtte biri kadındır ve yüzde 80 civarındaki bölümü lise mezunu ve yaşları 25’in altındadır. Yani, nihai faydalanıcıların ekseriyetini genç işsizler oluşturmaktadır.

Projenin bir diğer boyutu olan mesleki eğitim, YÖK’ün katsayı adaletsizliği türünden ayrımcı uygulamalarıyla yıllardır ihmal edilen ve bitirilme noktasına gelen ciddi problemlerimizden biridir. Basın-yayın organlarından takip edebildiğim kadarıyla, bu eğitim-öğretim yılında meslek liselerine gençlerimizin tarafından gösterilen ilgi ve teveccüh, yarınlarımız için ümit vermektedir. Arzumuz ve talebimiz, siyasi iktidarın mesleki eğitimin önündeki tüm engelleri ivedilikle kaldırarak, yarınımız olan gençlerimizin, dolayısıyla işverenlerimiz ve ülkemizin önünü açmasıdır.

Saygıdeğer Konuklar,

Proje bütçesinde yer almayan iki harcama kalemi konusunda proje sahibi ve ortağı kurumlar olarak TEKİS ve HİZMET-İŞ Sendikalarının ayni katkı vermeleri gerekmiştir. Kursiyerlerin yemek ihtiyaçları TEKİS tarafından karşılanmıştır; ulaşım giderleri ise Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından ödenmiştir. Bunu şunun için açıklama gereği duyuyorum. Öyle asılsız iddialar ortaya atılıyor ki insanın akıl sınırları, insaf boyutu sonuna kadar zorlanıyor.

Neymiş efendim !  Sivil toplum kuruluşları, özellikle de sendikalar, Avrupa Birliği’nden veya başka ülke vakıflarından, bankalarında fon sağlayarak keyfilerince harcıyorlar, karşılığında da onlara hizmet ediyorlarmış! HİZMET-İŞ olarak Aktif İşgücü Programı’nda da, Yenileşme ve Değişim İçin Türkiye’de Sosyal Diyalogun Güçlendirilmesi Hibe Programı’nda da uyguladığımız projelerde Sendikamız kasasından kurum katkısına ek olarak ilave harcamalar yaptığımızı, her bir projede katkı düzeyinin yüzde 30’lara kadar yükseldiğini bir defa daha belirtmek istedim.

 Sayın Katılımcılar,

Sosyal sorumluluklarının farkında bir sivil toplum kuruluşu, bir işçi sendikası olarak sadece toplu iş sözleşme masasında ücret pazarlığı yapan bir anlayış, HİZMET-İŞ’e yabancıdır. Biz, sadece  üyelerimizin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için çaba harcamıyoruz. Ayrıca, ülkemize ve bağrından çıktığımız halkımıza bir şeyler verme gayreti içerisindeyiz. Şöyle ki; Aktif İşgücü Programı’nda İstanbul’da Konut Teknisyenliği Mesleki Eğitim Projesi’ni uygulayarak 250 kapıcının, konut işçisinin bilgi ve becerilerini artırarak iş güvenceleri sağlamlaştırılmış, işsiz olanlarının da kolayca iş bulmalarının önü açılmıştır. 

Afet Stratejisi İşletim Paketi Yöneticisi Eğitim Projemiz ile İstanbul’umuzda yaşanabilecek muhtemel bir deprem anında harekete geçirilmek üzere 200 İETT şoförü 6 farklı alanda 50’şer saat, toplamda 10 bin saat Afet Müdahale Elemanı Eğitimi’nden geçirilmiştir.

Denizli’de Denizli Belediye Başkanlığı, Sanayi, Ticaret ve Esnaf Odaları ve diğer yerel aktörler ile birlikte İşsizlikle Mücadelede Yerel Yönetimler İle Sosyal Ortaklıklar Kurma Projesi uygulanmış olup kent konseyi, işsizlik, istihdam ve mesleki eğitim alanlarında “Avrupa Birliği En İyi Örnekler Çalışması” ve “Politika Belgesi” yayınlanmıştır.

Yine Sendikamız HİZMET-İŞ, Kırşehir’de Kırşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte uygulanan Eğitimli ve Diyalog İçinde Bir Yarın İçin Projesi’ni ve Kocaeli’nde Yerel Yönetimler Kamu İşverenleri Sendikası (YERELSEN) ile birlikte Yerel İş Barışı Projesi’ni tamamlamak üzereyiz. Sendikamız PROJE ORTAĞI KURUM sıfatıyla yer aldığı üç projenin faaliyetlerinde ağırlık yine eğitim olmuştur.

Sayın Konuklar,  Değerli Katılımcılar,

 Konuşmanın bu bölümünde sizlere SENDİKAMIZ ve temsil ettiğimiz SENDİKAL ANLAYIŞ hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum: 24 Ocak 1979’da kurulan Sendikamız HİZMET-İŞ, bugün 120 bin civarındaki üyesiyle ülkemizin yedinci, işkolumuzun ikinci ve üyesi bulunduğumuz HAK-İŞ Konfederasyonu’nun en büyük sendikasıdır. Genel İşler İşkolunda faaliyet gösteriyoruz. Üyelerimiz ağırlıklı olarak belediye işçileri ve kapıcı olarak adlandırılan konut işçileridir. Ülke genelinde 50 kadar şube, bölge, il ve ilçe başkanlıkları teşkilatlanmış olup 700’ü aşkın belediyede örgütlüdür.

Sadece ücret odaklı sendikacılık yapmıyor, işyerinin sorunlarıyla yakından ilgileniyor ve imkanlarımız ölçüsünde sorunların çözümüne katkı veriyoruz. Bu söylemimizi, İETT’den somut iki örnek vererek daha doğru şekilde ifade edebileceğim, daha etkili şekilde anlatabileceğim kanaati taşıyorum. Şöyle ki; henüz daha yetki ihtilafının çözümlenmediği 2003 yılı sonbaharında “İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ – İETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – OTOBÜS ŞOFÖRLERİNİN ÇALIŞMA KOŞULLARINA İLİŞKİN ÖN TESPİTLER VE ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI İÇİN ÖNERİLER” adlı raporumuzu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne sunmuştuk. Adı geçen raporda dünya genelinde toplu taşıma hizmetlerine dair önemli tespitler yapılarak İstanbul’un giderek ağırlaşan trafik sorununun çözümüne dair görüş, öneri ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Sözkonusu raporumuzun amacı; İETT şoförlerinin ne derece ağır koşullarda çalıştıkları konusuna İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün dikkatini çekmek ve böylelikle İETT şoförlerinin STRES ve FİZİKSEL RAHATSIZLIKLARINA ÇÖZÜM odaklı projelerin uygulamaya konulmasını sağlamaktı.

 Biz de işçi sendikası ve işçilerin temsilcisi olarak işveren ile her alanda yakın bir etkileşim içinde olmayı, işletmenin ve çalışanların sorunlarını bir masa  etrafında sağduyuyla, önyargılardan uzak bir şekilde istişare etmeyi, sorunların çözüm sürecine katkı vermeyi önemsiyoruz. Bu alanda bilimsel çalışmalar yapıyor, sonuçlarını işverenimizle paylaşıyor, gerektiğinde fedakârlık yapmaktan kaçınmıyoruz. Somut bir örnek olması açısından; Sendikamızdan bir heyet yaklaşık bir yıl önce, 2006 senesinin Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’nın resmi daveti ile bu ülkeye bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün katkı verdiği çalışma ziyaretimizde Amerika Birleşik Devletleri’nin farklı eyaletlerinde su ve toplu taşımacılık sistemi incelenmiştir.

 Saygıdeğer Konuklar,

Bugün burada sertifika dağıtım töreni ve kapanış toplantısını  yaptığımız Eğitim ve İstihdam Odaklı İşbirliği Modeli Geliştirilmesi Projesi’ni yaşama geçirmek istememizin esasını, sosyal sorumluluklarımız ve bu sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmek yönündeki duygu ve düşüncesi yerleşmiştir.  Çünkü; HİZMET-İŞ SENDİKASI, mesajının duruş, duruşunun mesaj olarak algılandığının bilincindedir. Temennimiz; proje uygulama dönemi boyunca başlatılan çalışmaların projeden sonra da akamete uğratılmadan sürdürülmesidir.

Birazdan Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Sendikasının Sayın Genel Başkanı ile birlikte imzalayacağımız EĞİTİMDE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ ile bu anlamlı projeyi kaldığı noktadan ileri noktalara taşıma ve yaygınlaştırma konusunda niyetimizi ortaya koymuş ve bu arzumuzu somuta indirgemiş olacağız.

Saygıdeğer Konuklar,  Değerli Katılımcılar,

Konuşmamın bu bölümünde dünya genelinde ve ülkemizde sendikal örgütlenmenin durumu ile ilgili bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

1980’li yıllardan başlayarak, neo liberal politikalar, küreselleşme olgusu, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşması gibi birbirini destekleyen gelişmeler, sendikaların güç kaybetmesine yol açmıştır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanan son sendikal istatistiklere göre, kayıtlı çalışan 5 milyon 210 bin işçinin sadece %58’i bir sendikaya üyedir.  Bu olumsuz tablo karşısında biz, umutsuzluğa kapılmak yerine, kendimizi sürekli yeniliyoruz, değişiyoruz; üyelerimize, milletimize ve bu ülkeye somut bir şeyler vermeye gayret ediyoruz.

Sendikalar, 18.yüzyıldan itibaren, Batı’da, emek sömürüsüne karşı işçilerin hak mücadelesi için kurulmuştur. O dönemde ve daha önceki devirlerde bizim ülkemizde esnaf ile işçi aynı örgütte bir araya geliyorlardı. Lonca teşkilatları esnaf, zenaatkar ve işçilerin haklarını dayanışma ve kardeşlik esasları içerisinde koruyordu. 19.yüzyıl ortalarından itibaren loncaların etkileri hızla zayıfladı. 1960’lara kadar da sendikacılık pek etkili olamadı. Halbuki, Batı’da işçi sendikalarının işçileri temsil hakları 20.yy’ın ilk çeyreğinde, tartışmasız kabul edilmişti. Hatta sendikalardan çalışma barışı ve verimlilik artışı için destek alınabileceği fark edilmiş, işçi-işveren ilişkileri bu anlayış üzerine kurulmuştu. Gerçekten, “30 refah yılı” diye nitelenen 50’li-70’li yıllar boyunca sendikalar, Batılı ülkelerin kalkınma hamlelerine büyük katkılarda bulunmuşlardır. Buna mukabil, ülkemizde, 1970’li yıllarda sendikacılık, maalesef fazlası ile ideolojik ve fazlası ile siyasal kalıplar içerisine girmiş, işverenleri ürkütmüştür. 30 yıl sonra, halen, işverenlerimiz sendikal örgütlenmeden kaçınmaktadır. Bu kaçınma refleksini anlıyoruz.

Kimse işyerini, fabrikasını, kurumunu ideolojik-siyasal hesapları olan nevzuhur bazı adamların inisiyatifine – insafına terk etmek istemez. Fakat biz, Hizmet-İş Sendikası olarak bu tür sendikacılığa sizinle beraber karşıyız. Biz sendikacılığı, işçiyle işverenin daha yüksek verimlilik ve daha adil bölüşüm için işbirliği yapmaları olarak anlıyoruz. Bir işyerinde verimlilik düşükse, bu, en az işveren kadar, işçinin ve sendikanın da aşması gereken bir problemdir. Sendika bizim anlayışımızda budur. Böyle olduğu için yararlı ve gereklidir.

Bizim anlayamadığımız nokta; sendikal örgütlenmeye karşı gösterilen tahammülsüzlük, sendika kavramı karşısında sergilenen önyargı, çalışanların sendikaya üye oldukları anda kendilerini kapı dışarı eden çağdışı anlayışın bu ülkede hâlâ hakim olmasıdır.

 İşverenlerimiz sendikayı, tabiri caizse “ÖCÜ” olarak görmesinler. Fonksiyonlarını doğru icra eden sendikalar öcü değildir. 1970’li yıllarda haydut yöntemler uygulayan sözde sendikacılar ile HİZMET-İŞ camiasının her hangi bir benzerliği, ortak yönü yoktur. Sosyal diyalog anlayışı içerisinde işverenlerimizle her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu bir defa daha beyan ediyorum.

 Değerli Konuklar,

 Çağdaş sendikalar işçilerin konut, eğitim, sağlık, eğitim, boş zaman etkinlikleri ve kültürel kimliğini geliştirme gibi ihtiyaçları ile ilgilenmektedir. İşletmelerin daha başarılı yönetilmesi için danışmanlık hizmetleri üretmektedir.

HİZMET-İŞ olarak geçtiğimiz Mart ayı ortasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İETT Ayazağa Garajı İhalesi ile ilgili kapsamlı bir dosya hazırladık ve bu çalışmamızı İstanbul Büyükşehir Başkanlığı ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ulaştırdık. Öneri ve uyarılarla dolu, açıklayıcı bir dosya sunduk. Kimsenin elinden belediyeyi almıyoruz, kimseyi bir şeye mecbur etmiyoruz; diyoruz ki, “şurada şöyle yapılırsa daha iyi olur.” Böyle olumlu bir sendikal faaliyetten kimsenin kaçınmaması gerekir.

İşimize ve işyerimize sahip çıkıyoruz. Toplu iş sözleşme müzakere sürecinde işverenimiz ile istişareler yapıyoruz. İşverenimizi sıkıntıya sokacak koşulları dayatmıyoruz. Üyelerimizi de aldıkları ücretin hakkını vermeleri konusunda motive etmeye çalışıyoruz.

Şube başkanlarımızdan ülkemizin en ücra köşesindeki üyelerimize kadar her işçimizi, imkanlarımız nispetinde, eğitim sürecinden geçirmeye çalışıyoruz.

Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon illerini kapsayan TR 90 Düzey 2 Bölgesi Kalkınma Programı Yerel Kalkınma Girişimleri Hibe Programı DEZAVANTAJLI GRUPLAR İÇİN BİLGİSAYAR VE HALKLA İLİŞKİLER EĞİTİMİ adlı bir başka projenin teklif fişini geçtiğimiz Haziran ayında sunmuş bulunuyoruz. Bu proje teklifimizin kabul edilmesi durumunda, Trabzon’da bir Mesleki Eğitim Merkezi kurulacak ve 72 özürlüye, kadına ve işsizle Milli Eğitim Bakanlığı onaylı temel bilgisayar, halkla ilişkiler ve iletişim kursu verilecektir. Böylelikle, kendileri istihdam piyasasına kazandırılmış olacaktır.

2006-2007 eğitim öğretim yılında, halen çalışan üyelerimizin yüksek öğrenim gören ve sayıları 4 bine yaklaşan çocuklarına eğitim yardımı yaptık ve her birine 150’şer YTL tutarında ödemede bulunduk.

Biz biliyoruz ki, kayıt dışı çalışanlar, ülkede rekabeti bozar, adaleti bozar, doğru ekonomik kararlar alınmasını zorlaştırır, geri teknoloji ile ve düşük verimle çalışır, hızlı büyümeyi engeller. Sendikal örgütlenme, kayıt dışılığı önlemeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sebeple biz, işverenlerimize, sendikal örgütlenmenin faydalarını anlatarak, kendilerini örgütlü olmaya cesaretlendiriyoruz, teşvik ediyoruz.  

Saygıdeğer Konuklar,

Değerli Katılımcılar,

 Sözlerimin sonunda, bu ortak projemizin başarıya ulaşmasında emeği geçen tüm kurum, kuruluş, firma ve şahıslara teşekkür etmek istiyorum. Proje eğitim programına katkı veren eğitim şirketleri ve eğitmenlerine teşekkür ederken dersleri takip eden kursiyerleri tebrik ve takdir ediyorum. Bu projenin sonuçları ve çıktılarının şimdiden İstanbul’umuza ve ülkemize yararlar getirmesini diliyorum.

Katılım ve katkılarından dolayı bu salonu dolduran seçkin kalabalığa içtenlikle teşekkür ediyor, en içten selam ve saygılarımı sunuyorum.