Doğu Anadolu, Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz Eğitim Seminerimiz yapıldı
Nisan ayında başladığımız 2005 yılı Şube Yöneticileri ve Temsilciler Eğitim Programlarımız planlandığı üzere yoğun bir katılım ve ilgi ile devam ediyor. Dergimizin önceki sayısından bugüne kadar Doğu Anadolu, Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz Grubu Eğitim Seminerlerimiz gerçekleştirildi.
24-30 Haziran 2005 tarihleri arasında iki grup halinde gerçekleştirilen Doğu Anadolu Grubu seminerlerimizin birinci grubuna Erzurum ve Muş Şube Başkanlıklarımıza bağlı işyerleri temsilcileri ile Şube Yöne-ticileri katıldı. İkinci grup seminerimize ise Van, Elazığ Şube Başkanlıklarımıza ve Bitlis İl Başkanlığımı-za bağlı işyeri temsilcileri ile diğer civar belediye işyeri temsilcilerimiz katıldı.
Orta Anadolu Grubu Eğitim Seminerlerimiz ise Ankara 1 ve 2 No.lu Şubelerimiz ile Gölbaşı ve Etimesgut Temsilcilerimize yönelik olarak Kozaklı/Nevşehir’de gerçekleştirildi.
Orta Anadolu’ya yönelik Sivas, Amasya ve Malatya Şube Başkanlıklarımız ile Kırıkkale, Yozgat ve Ço-rum Şube Başkanlıklarımıza yönelik 2 grup halindeki seminerlerimiz 15-21 Eylül 2005 tarihlerinde Ko-zaklı/Nevşehir’de yapıldı.
Doğu Karadeniz Eğitim Seminerimiz ise Trabzon ve Rize Şube Başkanlıklarımız dahilindeki işyerlerine yönelik olarak 26-29 Eylül 2005 tarihlerinde Uzungöl/Çaykara’da gerçekleştirildi.
Eğitim Seminerimizin sunuş konuşmasını yapan Genel Eğitim Sekreterimiz Harun ARSLAN; Sendikamızın 2005 yılı Şube Yöneticileri ve Temsilcilere yönelik Eğitim Seminerlerimizi kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Eğitimin örgütlenme ile olan doğrudan ilgisi hepimizin malumudur. Ne kadar eğitilirsek o kadar örgütlenebiliriz. Bunun bilincinde olan sendikamız 2005 yılını eğitim yılı seferberliğine tahsis etmiştir.
Çağımızda tüm ülke ve kurumların eğitim çabası içerisinde olmaları, ülkelerin eğitilmiş insan potansiyellerinin rekabetini beraberinde getirecektir. Sendikal alanda da ülkemizin gerçeklerine paralel olarak planladığımız ve yürüttüğümüz eğitim programlarımız sonunda kaliteli ve eğitimli temsilciler topluluğu hedefimize ulaşacağımızı ümit ediyorum.
Sendika olarak; en üstteki Genel Başkandan, Yönetim kurulu üyelerimize, danışmanlarımız, uzmanlarımız, genel merkez çalışanlarımızdan şube başkanlarımız, şube yöneticilerimiz ve temsilcilerimize, oradan da şubelerimizdeki personelimize kadar tüm mensuplarımızın hazırlıklı ve donanımlı olmalarını arzu ediyoruz. Bu da eğitimle gerçekleşir. Bu eğitimler sonunda tüm Hizmet-İş mensupları, ne yaptığını bilen, ne yapacağını düşünebilen, gerekli teçhizatla donanmış bireyler olarak bir bütün oluşturacaklardır“ şeklinde konuştu.
Eğitim seminerlerimizin açılış konuşmasını yapan Sendikamız Genel Başkanı Mahmut ARSLAN özetle şunları söyledi:
“…Faaliyetlerinin merkezine insanı oturtan bir misyona sahip sendika olarak tarihi eğitim toplantılarına imza atıyoruz. Bizim için İstanbul da Bingöl de aynı mesafede, aynı önemdedir. Biz bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi kucaklayan bir bünyeye sahip olarak, paylaştığımız değerlerimizin bir gereği ola-rak bu misyonu sürdürüyoruz. Bu eğitim seminerimizi Bingöl’de yapmakla bir mesaj da veriyoruz. O mesaj şudur: Fildişi kulelerde oturarak ya da seyrederek ülkemizin sorunları çözülemez. Yerinde prob-lem tesbiti ve çözümler üretmek gerekiyor. Onun için biz eğitim programlarımızı bölgesel olarak gerçekleştiriyoruz….
Bir bölgede barış yoksa hizmet, yatırım ve huzur da yoktur. Dolayısıyla istihdam da yoktur. Onun için bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin üzerine düşenleri vakit geçirmeden yapması gerekiyor. Bu topraklarda huzurun bozulması demek bölge insanına yapılacak en büyük kötülüktür. Biz bir tarağın dişleri gibi eşit ve özgür bir şekilde ortak yaşama zemini oluşturmalıyız. Biz bu toprakların değerlerini taşıyoruz. Bunun örneklerini tarihte yaşatmış bir geleneğin mirasçılarıyız. Birtakım manipülasyon ve kışkırtmaların arkasındaki niyetleri iyi okumamız gerekiyor. Yeni umut ışıkları oluşmaya başlamıştır. Bunları sürdürmemiz elzemdir. Yıllardır kangren olmuş sorunları bir anda çözmenin mümkün olmadığını biliyoruz ama bir iklim oluşmaya başlamıştır. İnşallah bu iklim devam edecektir. Bölgemizin hizmete, yatırıma, istihdama ihtiyacı var. Yatırım teşvikleri bölgesel uygulamalı olarak yapılmalı ve özel sektörün bölgeye çekilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bölge insanımıza balık vermek yerine balık tutmanın öğretilmesi, yani kendi yatırım ve istihdam alanlarını açmasının yöntemi öğretilmelidir. Devlet altyapıyı yaparken, bölge insanı-mız da elini taşın altına koymalıdır.
Biz eğitimlerimizi kuru bilgiler yığını olarak anlamıyoruz ve uygulamıyoruz. Bizatihi hayatımıza ve işyerlerimize yönelik yani işlevsel olarak gerçekleştiriyoruz. Eğitimlerimizde; “Biz kimiz, neyiz, nerede duruyoruz?” konuları birinci aşamadır. Bundan sonraki aşamalar devam edecektir. Temsilcilerimizin bilinci gelişmiş bireyler olarak temsil kabiliyetlerini geliştirmeyi amaçlıyoruz ve aldığımız sonuçların da pozitif olduğunu görüyoruz..
Sendikamızın temsilcileri Sendikamızın değerlerini temsil ederler. Dolayısıyla Sendikamızın tüm ülkemizdeki omurgasının önemli organlarıdırlar. Bizim değerlerimizle problemi olanlar bizim temsilcimiz olamazlar. Çünkü sıfatları “Hizmet-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi”dir. Bu temsil yetkisi önemlidir. Her yerde bu sıfat ve yetkiyi aslına uygun olarak temsil etme yükümlülüğündedirler.
Her bölgemizin bizim için ayrı önemi vardır. Yapmış olduğumuz eğitim seminerlerinin tümünde aynı konuları aynı hocalarımızla işliyoruz ki; ortak bir hafızaya, ortak bir kimliğe ve vizyona sahip olduğumuz daha bir pekişsin diye. Bu pekişme ile sendikamızın misyonu kökleşecek ve vizyonu genişleyecektir. Ayaklarımızı üzerine bastığımız topraklar sıradan topraklar değildir. Değerlerimizin ve kimliğimizin üzerlerine kazındığı topraklardır. Hizmet-İş böyle bir ‘değerler dünyası’nı Endüstriyel ilişkiler içerisinde temsil etme ve geliştirme çabasındadır.“ şeklinde konuştu.
Eğitim seminerlerimizin Doğu Anadolu grubuna katılan ve bir konuşma yapan Ilıcalar Belediye Başkanı Maruf GÜNERİGÖK de; “Hizmet-İş Sendikasının bu semineri beldemizde gerçekleştirmiş olmasından dolayı teşekkür ediyorum. Bu vesile ile beldemizin de tanıtımına katkıda bulunmuş oldunuz. Biz belediye olarak sizlerle emeğin değerini bilen taraflar olarak doğru bir zeminde, karşılıklı hukuklarımızın korunarak ilişkilerimizin sürmesini arzu ediyoruz“ şeklinde konuştu.
Bingöl Belediye Başkanı Hacı KETENALP de; “Hizmet-İş Sendikamız bu eğitim seminerini İlimiz dahilinde yapmakla bizleri onurlandırmıştır. Doyurucu bir eğitim programı gerçekleştirdiğinize inanıyorum. Sendika temsilcilerimiz işveren’le işçiler arasında köprü görevi görmektedirler yani denge unsurlarıdırlar. Hizmet-İş’in bir misyonu var. Bu misyonun bilincinde olduğunuzu düşünüyorum. Bu bilincin Bingöl’ümüzde de belli konular kapsamında ortaya konulmasından memnuniyet duyduk” şeklinde konuştu.
Amasya, Sivas, Malatya Grubumuzun Eğitim Seminerine katılan Kurucu ve Onursal Genel Başkanımız Manisa Milletvekili Hüseyin TANRIVERDİ yaptığı konuşmada; Hizmet-İş’in bugünlere gelişin-den son derece mutlu olduğunu belirterek; “24 yıl Genel Başkanlık yaptığım Hizmet-İş’in eğitim seminer-lerinde Değerlerimiz ve geleceğimizin konuşuluyor olmasını önemli buluyorum. İlkelerimizin yozlaşmadan, değerlerimizin ufalanmadan yola devam edilmesinin arkasında sağlam bir temel bulunuyor. Bugünlere gelmek için hiçbir zaman yılmadık, hedefe kilitlendik ve sapmadık. Hedefimiz; değerlerimizden taviz vermeden Belediye işçilerinin huzura kavuşturulmasıdır. Görüyorum ki; hayattayız, ayaktayız ve yürüyü-şümüze devam ediyoruz. Ücret sendikacılığını aşan politikalar ortaya koyuyoruz. Biz de sizin TBMM’deki temsilciniz olarak sizin sorunlarınızın takipçisi oluyoruz. Ben 24 yıllık Hizmet-İş birikimlerimi, tecrübelerimi parlamentoya taşımaya gayret ediyorum ve de taşıyorum. Siz şu anda Sendikal alanda, biz de siyasal alanda sorumluluklarımızı yerine getirirsek sorunlar ortadan kalkar diye düşünüyorum. Yerel Yönetimleri güçlendirmek için yasalar çıkarıyoruz. Onlar güçlendikçe siz de güçleneceksiniz. Ça-lışma Hayatına ilişkin çıkardığımız ve çıkaracağımız yasalarda sizlerin hak ve menfaatlerini koruyucu ve geliştirici bir hedefimiz olduğunu ve bu yönde gayret sarf ettiğimizden emin olunuz. Biz sonuna kadar sizinle beraberiz” şeklinde konuştu.
Orta Anadolu Grubumuzun Amasya-Sivas-Malatya grubuna katılan Genel Sekreterimiz Rahmi YAVUZ ve Genel Mali Sekreterimiz Metin ESER; Eğitim seminerlerinin önemine ve birlik-bütünlüğe vurgu yapan konuşmalar yaptılar.
Doğu Karadeniz Grubumuza ise Genel Mali Sekreterimiz Metin ESER ile Öz Ağaç İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp KARADERELİ de katıldılar. Ayrıca Trabzon Orman Bölge Müdürü Turgut BALIK da seminerimizi izledi.
Her üç Genel Grubumuzda planlandığı üzere tebliğlerini sunan konuşmacılarımızdan Genel Başkan Danışmanımız Yahya DÜZENLİ, “Kimlik, aidiyet ve Temsil Kültürü” konulu sunumunu yaptı. Düzenli, sinevizyon eşliğinde yaptığı konuşmasında; “Kimlik; insanın ve kurumların doğuşundan başlayarak oluşan omurgadır. Kimliğin temeli; insanın ve kurumların ‘kendisini keşfetmesi’dir. Bu keşfediş onların başkalarından farklı olduklarının bilincini kuşanmalarını gerekli kılar. Hizmet-İş sendikası da hizmete odaklanmış bir kurum olarak benzerlerinden yani ‘diğerleri’nden ‘değerleri’yle ayrılır, farklılaşır, kıymet kazanır. Bizim değerlerimiz; yolumuzu aydınlatan fenerler gibidir. Doğrularımız doğrultumuzu belirler. Bugün eğer kimliğimizi, aidiyetimizi, değerlerimizi konuşabiliyorsak bunları taşıyabildiğimizi ve taşıyabi-leceğimizi de ortaya koyuyoruz demektir. Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi’nin ‘Evlatlarım gökyüzü çadırınız olsun’ sözü bizim önemli şiarlarımızdan birisidir. Çünkü yüzyıllar öncesinde bile nasıl bir ‘küresel sorumluluğa’ sahip olduğumuzu hem hatırlatmakta hem de ihtar etmektedir. Gökyüzünün altın-da cereyan eden her olay yankısını bizde bulmalı ve her sorun çözümünü bizde bulabilmelidir. Hizmet-İş temsilcileri olarak böyle bir küresel sorumluluğa, küresel bilince sahip olmamız gerektiğini tekrar vurgulamak gerekiyor.
Kimlik; bizim yönümüzü gösteren pusuladır. Bizim derin gerçekliğimizdir. Kimliğimize yabancılaşamayız. Yabancılaşma; kimlikten uzaklaşmadır yani başkasına benzemek, başkasına dönüşmektir. Değerlerinden, ilkelerinden şüpheye düşmektir. Hizmet-İş temsilcileri olarak “ neleri, hangi değerleri temsil ettiğimiz önemlidir” şeklinde konuştu.
Programların ikinci gününde Genel Başkan Ekonomi Danışmanı Dr.Ahmet ATILGAN Konjonktürden Trende 2005 Türkiye Ekonomisi konulu konuşmasında, borçlanma ve cari işlemler açığı hariç, ekonomik göstergelerin genellikle yiye gittğini, büyümenin istikrar kazandığını, enflasyonun hızlı büyüme ve petrol fiyatlarındaki aşırı yükselişe rağmen kontrol altında tutulduğunu, faiz oranlarının düştüğünü, işsizliğin azalma eğiliminde olduğunu anlattı. Atılgan’ın faizlere ve işsizliğe ilişkin görüşleri özetle şöyle:
“Merkez Bankası iç talebi kontrol altında tutmak için faizleri indirmekte çok muhafazakar davranıyor. Ama iki sebeple yanlış yapıyor. Kredi kart faizleri zaten %100’lere yakın. Faizler yolu ile talebi kısılacak kesim zaten boğuluyor. Diğer yandan, hasıla yaratıcı etkisi yüksek yatırımlar teşvik edilerek iç talebi yükseltmeden üretimi arttırıp işsizliği düşürmek mümkün. Merkez Bankası IMF’ye paralel bir yaklaşım içerisinde bu politikaya onay vermiyor. Faizler Amerika, AB ve Japonya’ya nispetle hala çok yüksek olduğu için Türk parası aşırı değerleniyor, cari açık büyüyor, ara mallar ithalatı ekonomideki dış sızıntı etkisini kuvvetlendirecek tarzda artıyor. İşsizliğe olumsuz etkide bulunuyor.
Buna rağmen, 2005 yılı ilk yarısında işsizlik azalma eğilimdedir. Kamu yatırımları 2004’e nispetle 15.6 milyar dolar arttırılmıştır. Bu sene reel faizler düşerek %8’ler civarına gelmiştir. İnşaat sektöründe büyüme hızlanmıştır. İstihdamı arttıran firmalara faizsiz kredi verilmesi çok akıllı bir politikadır. Kamu borç faiz ödemelerinde yılın ilk 8 ayında 6.4 milyar YTL tasarruf gerçekleşmiştir. Telekom ve Tüpraş özelleş-tirme gelirleri kamu borç baskısını hafifletecektir. Faizlerin düşmesi yatırım, üretim ve istihdam artışı şeklinde bir etki yaratacaktır.” şeklinde konuştu.
Eğitim programlarımızda 4857 sayılı İş Kanunu konusunda bilgi veren ve işyerlerinde temsilcilerimizin karşılaştıkları sorunlarla ilgili soruları cevaplayan Sendikamız Hukuk Müşavirleri Muharrem Özkaya, Hüseyin Öz ve Oğuz Aksoy yaptıkları konuşmalarda: “Yeni İş Kanunu’ndaki taşeron uygulamalarıyla ilgili düzenlemeler, ödenmeyen alacaklar hususunda 34. maddedeki başvurulacak yenilikler ve İş Güvencesiyle getirilen işe iade kararlarının pratikte gereği gibi işçilerin lehine yararlanabilmenin yolu bilinçli sendika temsilcilerinden geçmektedir. Özellikle 34. madde ile getirilen düzenlemeler ile Belediyelerde çalışan işçilerin artık gününde ücretlerine kavuşabilme mücadelesi tüm hızıyla verilmelidir. Yeni İş Kanunu’nun işçiler aleyhine getirdiği temel düzenlemelere gelince; bunun başında esneklik uygulamaları gelmektedir. Esnek çalışma şekillerine göre fazla mesailerin tamamen kalkması sonucunu doğurabilir. Yeni dönemde daha fazla sendika, daha fazla toplu iş sözleşmesi imzalamak için mücadele etmeliyiz. Özellikle Belediye şirketlerindeki ve taşeronlardaki sendikasız işçiler işimizin geleceğini tehdit eder nite-liktedir.” şeklinde konuştular.
2005 yılını yoğun bir eğitim yılı olarak yaşayan sendikamız, 2006 yılı Eğitim Programı için hazırlıklarını sürdürüyor.