Ana Sayfa » Faaliyetlerimiz » Eğitim Seminerleri » DOĞU ANADOLU BÖLGESİ EĞİTİM SEMİNERLERİMİZ TAMAMLANDI

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ EĞİTİM SEMİNERLERİMİZ TAMAMLANDI

Doğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan Eğitim Seminerimiz 1-4 Temmuz 2013 tarihlerinde, Rize’de gerçekleştirildi.

Doğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan Eğitim Seminerimiz Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart’ın koordinatörlüğünde ve iki grup halinde, 1-7 Temmuz 2013 tarihlerinde, Rize ili İkizdere ilçesi Ilıca Köyü’nde gerçekleştirildi.

Van, Muş ve Erzincan şubelerimiz ile Bitlis, Bingöl, Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı ve Tatvan temsilcilerimizin yer aldığı ilk grup seminere, Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, Genel Sekreterimiz Devlet SERT, Genel Mali Sekreterimiz Fahrettin KÜTÜKÇÜ, Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart, Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanımız Abdülmecit Akdemir, Çalışma ve İş Kurumu Rize İl Müdürü Hasan Kiraz, Rize/Büyükköy Belediye Başkanı Mustafa Okur, Van Şube Başkanımız Abdullah Efeoğlu, Muş Şube Başkanımız Yaşar Kalır, Erzincan Şube Başkanımız Harun Mutlu, Şubelerimizin Kadın, Gençlik, Kültür-Sanat ve Engeliler Komite Başkanları ve işyeri sendika temsilcilerimiz katıldı.

Elazığ ve Erzurum şubelerimizin katıldığı ikinci gruba ise Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, Elazığ Şube Başkanımız Kazım Cavlı, Erzurum Şube Başkanımız Erol Aksakal ve Kadın, Gençlik, Kültür-Sanat ve Engeliler Komite Başkanları ile işyeri sendika temsilcilerimiz katıldı.

Eğitim seminerlerinin açılış konuşmasını Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart yaptı.

Kart, eğitim seminerlerinin, kurumsal kimliğimizin önemli bir fonksiyonu olarak sürekli hale getirildiğini ve yer, zaman, mekan ve şartlar ne olurla olsun devam ettirildiğini söyledi.

Eğitim seminerlerinde “eğitilmeyen öğütülür” ilkesiyle hareket edildiğini ve sendikal kadrolarla orijinal bir metot izlendiğini belirten Kart, eğitim ortamımızda sendikal misyonumuzdan sendikal yasalara, örgütlenmeden toplu iş sözleşmelerine, sosyal güvenlikten iş sağlığı ve güvenliğine ile iş hukukuna kadar oldukça yoğun konularda bilgilendirme yapıyoruz. Eğitim Seminerlerimiz aynı zamanda tüm mensuplarımızla olan bağlarımızı, sendikal kimlik ve aidiyetimizi de tahkim etmektedir” dedi.

Kart, “Sendikaların her ortamı eğitim için müsait ortam bilerek eğitim ve örgütlenmeye yer ayırmaları onların varlık borcudur. Aksi takdirde eskimiş raylar üzerinde küflenmeye, çürümeye yüz tutacaklardır” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM SÜRECİ CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ PROJESİDİR
Konfederasyonumuz HAK-İŞ Genel Başkanı ve Sendikamız Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, yoğun programından dolayı eğitim seminerimizin ilk grubuna katıldı.

Seminerde kapsamlı bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN, çözüm sürecinin cumhuriyet tarihinin en önemli projesi olduğunu söyledi.

ARSLAN, “Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada güçlü bir ülke olması için çözüm sürecinin başarıyla tamamlanması gerekiyor” dedi.

ARSLAN, ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK İSTEDİ
Akil adamlar heyetinde yer almasından dolayı Doğu Anadolu Bölgesi’nde halkla buluştuklarını ve izlenimlerini Başbakan Erdoğan’a sunduklarını belirten ARSLAN, “Ben bölgede bölünmeyi isteyene hiç rastlamadım. Aksine, patlamayan silahların bölgede büyük bir memnuniyet oluşturduğunu gördüm. Bölge insanının yüzde 72’si eşit yurttaşlık temelinde bir barış sürecinin tamamlanmasını istiyor. Kürtler hep olduğu gibi, bu topraklarda Türklerle birlikte yaşamak istiyorlar. Hakkari’deki ile Edirne’deki aynı şartlara sahip olsun istiyorlar” dedi.

Dünyada Kürtlerle iç içe yaşayan tek milletin Türkler olduğunu vurgulayan ARSLAN, Kürtlerin Türkiye’nin dışındaki ülkelerde hep ayrı bölgelerde yaşadıkları gerçeğine işaret ederek, “Türkiye’de en çok Kürt vatandaşımız İstanbul’da yaşıyor. Kürtler bu coğrafyaya sonradan gelmedi, onlar da bu toprakların asli unsurudur. Türklerle Kürtler arasında sorun yok. Tıpkı dindarlarla devlet arasında olduğu gibi Kürtlerle devlet arasında sorun var. Sorun devletin geçmişteki yanlış uygulamalarıdır” ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecine bölünme, akil adamlara ise bölünmenin parçası olarak bakanların yanıldıklarını ifade eden Genel Başkanımız ARSLAN, sürecin bir bütünleştirme, bölünmeyi durdurma ve demokratikleşme projesi olduğunu söyledi.

Uluslararası güçlerin sorunun çözümü için inisiyatif almak istediklerini ancak, Türkiye’nin bunu reddettiğini belirten ARSLAN, “Türkiye’nin kendi çözüm projesini hayata geçirmesi, Başbakan Erdoğan’ın kararlılığı ve Öcalan’ın da çözüme destek vermesi uluslar arası güçleri rahatsız etti” dedi.

ARSLAN, Reyhanlı ve Lice’de meydana gelen olaylar ile gezi parkı olaylarının süreci sabote etmeye yönelik provokasyonlar olduğuna işaret ederek, benzeri provokasyonlara karşı dikkatli olunması çağrısında bulundu. ARSLAN, “Toplum olarak bütün çabalarımızı çözüm sürecine destek için ayarlamalıyız. Herkes Türkiye’nin kendine özgü şartlarıyla oluşturduğu bu çözüm süreci projesinin akamete uğramaması için çaba sarf etmeli. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada saygın ve güçlü bir ülke olması için sürecin başarıyla tamamlanması gerekiyor. Çünkü çözüm sürecin cumhuriyet tarihinin en önemli projesidir” dedi.

ARSLAN, TAŞERON İŞÇİLER İÇİN İKİ TEMEL ÇÖZÜM ÖNERDİ
HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ gündeminin ilk maddesinin taşeron şirketlerde örgütlenmek olduğunu kaydeden ARSLAN, taşeronlaşmanın modern kölelik olarak devam ettirilmesine karşı olduğunu belirterek, mağduriyetin giderilmesi için iki temel çözüm önerdi. ARSLAN, “Taşeron işçiler için iki önerim var: Birinci önerim; işe alımlardaki sınav sistemi değiştirilerek, taşeron firmada çalışan işçilere kadro verilmesidir. İkincisi; kadro verilemeyenler sendikalı yapılarak hakları güvence altına alınabilir. Onlara bu haklar tanınabilir, tanınmalıdır” dedi.

DİSK’in örgütlerinin Taksim’de çözüm sürecini engellemek için kullanıldığını kaydeden ARSLAN, mağduriyetleri giderilmezse taşeron şirket işçilerinin de içinde bulundukları kötü koşullardan dolayı bu tür provokasyonlara alet edilmek istenebileceğine dikkat çekti.

ARSLAN, “Bu insanları korumamız gerekiyor. Onlar üyemiz değil diye bir kenara atamayız. Yasal engel olsa bile onları örgütlemek, haklarını yasal güvence altına almak için çalışmak, sorunlarına çare olmak ve sahip çıkmak zorundayız. Çözümü başkalarına havale etmeyeceğiz, sorunu taşeron işçiyle birlikte çözeceğiz” şeklinde konuştu.

Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca da yaptığı konuşmalarda, öğrenmenin öncelikli kuralının meseleyi sahiplenmek olduğunu söyledi.

Sendikamızın eğitim seminerlerinin verimli kılınmaya çalışıldığını belirten Koca, şube yöneticileri ve işyeri sendika temsilcilerimizden, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun getirdiği yeniliklere hazır olmalarını istedi.

Başarılı bir örgütlenme ve kaliteli sendikacılık için ilgili kanunların kavranmasının önemine işaret eden Koca, taşeron firmalarda çalışan işçilerin yaşadıkları mağduriyete değindi. Koca, taşeron işçiler az bir ücretle ve bütün sosyal haklardan yoksun olarak çalıştırılıyor. İşverenlere sesleniyorum, insan hakları bunun neresinde” ifadelerini kullandı.

Daha sonra Genel Başkan Danışmanız Yahya Düzenli “Kimlik, Temsil ve Aidiyet Kültürü”; Sendikamız Hukuk Müşaviri Av. Oğuz Aksoy “İş Hukuku”; HAK-İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı Zahit Gönencan “İş Sağlığı ve Güvenliği” konulu sunumlar yaptılar.

Eğitim Seminerlerinin sonunda katılımcılara sertifikaları verildi.