Seminerimiz Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart’ın koordinatörlüğünde 2-5 Aralık 2014 tarihlerinde Kırşehir’de gerçekleştirildi.
Ankara 5, 6 ve 7 Nolu Şubelerimize yönelik eğitim seminerimiz Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart’ın koordinatörlüğünde 2-5 Aralık 2014 tarihlerinde Kırşehir’de gerçekleştirildi.
Eğitim Seminerine HAK-İŞ ve Sendikamız Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Sekreterimiz Devlet Sert, Genel Mali Sekreterimiz Fahrettin Kütükçü, Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, Ankara 5 Nolu Şube Başkanımız Ömer Yılmaz, Ankara 6 Nolu Şube Başkanımız İbrahim Tuncer, Ankara 7 Nolu Şube Başkanımız Mehmet Can, Hak-İş Konfederasyonu İl Temsilcimiz Ferhat Demir, işyeri temsilcilerimiz ve üyelerimiz katıldı.
Eğitim Seminerimizin açılış konuşmasını yapan Genel Eğitim Sekreterimiz Ali Osman Kart, Eğitim Seminerlerinin “eğitilmeyen öğütülür” prensibiyle gerçekleştirildiğini ifade ederek katılımcıların verilen eğitimleri iyi değerlendirmelerini, bilgi ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarını istedi.
“Biz Hizmet-İş Sendikası olarak eğitimi, örgütsel mücadelemizin ‘olmazsa olmaz’ı kabul ediyoruz” diye konuşan Kart, yararlı, verimli, birikimli bir program dahilinde gerçekleştirilen seminerlerin örgütlenmeden toplu iş sözleşmelerine, kurum içi iletişimden yasal mevzuatlara kadar bir dizi konuyu kapsadığını belirterek Eğitim Seminerlerinin aynı zamanda teşkilat içinde sendikal kimlik ve aidiyetleri de pekiştirdiğini dile getirdi.
Eğitim programında katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İş ve Hizmet-İş’in kurulduğu ’70’lerde Türkiye’de binin üzerinde sendika bulunduğunu ve adeta sendika enflasyonu yaşandığını hatırlatarak, buna rağmen büyük bir eksiklik yaşandığını ve bu eksikliğin giderilmesi için Hak-İş ve Hizmet-İş’in kurulduğunu söyledi.
Arslan, şunları kaydetti: “HAK-İŞ ve Hizmet-İş’e ihtiyaç duyuldu, çünkü mevcut sendikalar çatışma kültürüne dayanıyordu. Aslında bu normal bir durumdu. Dünya düzeyinde çalışma koşulları çok kötüydü ve Türkiye’deki sendikalar Batı’dan etkilenmişlerdi. HAK-İŞ batıdan devşirilen bir konfederasyon olarak değil, aksine tamamen kendi kültüründen beslenerek sendikal anlayışı yeni bir soluk getirdi. Çatışma yerine, uzlaşmacı kültürü egemen kılmaya çalıştı. Biz Ahilik gibi tarihsel kodlarımızdaki bilinçle yola çıktık. Kendimiz kalarak sendikacılık yapıyoruz. Bu anlayışın yerleşmesi için muhataplarımızın da böyle düşünmesini istiyoruz. Aksi takdirde uzlaşma olmaz.”
Arslan, Türkiye’de sendikacılık yapmanın zorluğuna da değinerek, “Türkiye’de 12 milyon sendikasız emekçi var. İşsizlik oranı yüzde 10 ve kamudaki taşeron firmalar başta olmak üzere 1 işçi maliyetine 4 işçi çalıştırılıyor. Böyle bir durumda pazarlık koşulları da zorlaşıyor. Ama biz bunu bahane etmiyoruz. HAK-İŞ olarak, ortaya koyduğumuz projelerle işsizlik oranlarını düşürülmesinde de aktif rol alıyoruz” diye konuştu.
Arslan, “Gerek çalışma hayatıyla ilgili sorunlar, gerek çevremizde yaşanan ve ülkemizi etkileyen bölgesel ve uluslararası sorunlar, gerekse diğer toplumsal sorunlar bizi bire bir ilgilendirmektedir. Biz HAK-İŞ ve Hizmet-İş olarak, tüm sorunların çözümünde etkin olmaya çalışıyoruz. Kendi gündemimizin yoğunluğu biraz da bu ilgi ve kaygılarımızdan ibarettir. Çünkü emeğin karşılığı ancak huzurun ve demokrasinin olduğu yerde alınabilir. Bizim gayretimiz de bunun içindir” dedi.
HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısını eleştirerek, işçilerin bütünün temsil edilmediği komisyondan sağlıklı bir sonucun çıkmayacağını söyledi. Asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile asgari şartlarda yaşayabileceği bir rakam olması gerektiğini belirten Arslan, böyle bir sonucun çıkması için bütün işçi konfederasyonlarının Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda temsil edilmesi ve bunların görüş birliği içinde olması gerektiğini söyledi.
Arslan, “Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, söz konusu ücretle çalışan emekçiler için anlamlı bir sonucun çıkmasına engel teşkil etmektedir. Çünkü burada, en etkin emek konfederasyonu olan HAK-İŞ yoktur. Komisyonda işçileri sadece bir konfederasyon temsil ediyor. Bizim olmayışımız eksikliğimizden değil, mevcut yasalardan dolayıdır.
Eksik temsille oluşturulan bir komisyondan objektif, bilimsel, TÜİK verilerine dayalı, gerçek yoksulluğu ve açlık sınırını belirleyen rakamların dikkate alındığı anlamlı bir sonuç bugüne kadar çıkmamıştır, eksik temsil devam ettiği müddetçe de çıkmayacaktır” diye konuştu.
Bugünün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olması dolayısıyla tüm engellileri kutlayan Arslan, herkesin bu konuda empati yapması gerektiğini söyledi. HAK-İŞ ve Hizmet-İş’in engelliler konusunda önemli açılımlar yaptığını kaydeden Arslan, engellilerle ilgili yükümlülüklerin imzalanan toplu iş sözleşmesi metinlerinde kalmaması için uygulanırlığının üye sendikalar tarafından takip edilmesini istedi.
Daha sonra Genel Sekreterimiz Devlet Sert, Genel Mali Sekreterimiz Fahrettin Kütükçü ve Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca birer konuşma yaparak, görev alanlarıyla ilgili bilgi verdiler.
Genel Sekreterimiz Devlet Sert, sendikalar arası rekabetin yoğunluğuna dikkat çekerek, en güçlü olanın kazandığına dikkat çekerek bilgi çağını yaşadığımızı ve bilginin en önemli güç olduğunu belirterek, “Biz bilgimizle ön plana çıkıyoruz. Onun içindir ki teşkilatımız sürekli büyümektedir. Bugün 90bini aşkın üyemizle Türkiye’nin ikinci en büyük, Hak-İş’in ve işkolumuzun en büyük sendikasıyız. 2011 yılında yaptığımız genel kurulumuzun sloganı “Zirve… Yapabiliriz!” idi. Şimdi zirveye çıkıyoruz. Ama önemli olan zirvede kalabilmektir. Bu da bilgiyle olacak bir iştir” diye konuştu.
Genel Mali Sekreterimiz Fahrettin Kütükçü yaptığı konuşmasında 20 yıllık sendikacılık hayatının ilk dönemlerinde Belediye-İş Sendikasında temsilcilik yaptığını hatırlattı ve o günlere dair bir anısı paylaştı ve şöyle konuştu:
“Belediye-İş bizi eğitim seminerine götürdüğünde Darwin’in teorisini anlatılardı. Oysa ki Hizmet-İş eğitim seminerlerinde insan tabiatına aykırı fikirler empoze etmiyor, insana hizmetin yollarını öğretmeye çalışıyor. İşte Belediye-İş ile Hizmet-İş arasındaki fark da budur.”
Kütükçü işyeri sendika temsilcilerinin seçilmiş insanlar olduğunu söyleyerek bilginin en iyi şekilde kullanılması gerektiğini ve ne kadar donanımlı olunursa o kadar iyi mücadele verilebileceğini belirtti.
Genel Teşkilatlanma Sekreterimiz Zekeriya Koca, sendikacılığın temelinin örgütlenme olduğunu belirterek, bunun da eğitimsiz olamayacağını, ne kadar bilgili olunursa o kadar güçlü olunacağını, bu yüzden de eğitim seminerlerine katılımı önemsediğini söyledi. Kamu kurumlarında kadrolu işçilerin sayısının gün geçtikçe azaldığını söyleyen Koca, hizmetlerin taşeron firma işçileriyle yürütüldüğünü belirtti. Bu işçilerin de hızla sendikamız saflarına katılması gerektiğine vurgu yapan Koca, e-devlet sistemine geçildiği andan itibaren büyük bir gayret gösterdiklerini ve yılbaşı itibariyle de 100 bin üyeyi geçmeyi hedeflediklerini söyledi.
Ankara 5 Nolu Şube Başkanımız Ömer Yılmaz ve Ankara 6 Nolu Şube Başkanımız İbrahim Tuncer de şube yönetimi ve temsilci arkadaşlarla birlikte seminerin kendileri için faydalı ve verimli olduğunu ifade etti.
Eğitim Seminerinde Genel Başkan Danışmanımız Yahya Düzenli “Kimlik ve Temsil Kültürü” konulu sunumunda, sendikal kimlik ile değerlerin fiiliyata taşınmasındaki önemi anlattı.
Sendikamız Hukuk Müşaviri Av. Oğuz Aksoy ise çalışma hayatıyla ilgili yeni kanuni düzenlemeleri anlattı.
Eğitim Seminerinin sonunda seminere katılan şube yöneticileri, temsilciler ve üyelere katılım belgeleri takdim edildi.