EPSU İtfaiyeciler Ağı Toplantısı’na Katıldık

EPSU İtfaiyeciler Ağı Toplantısı, 27-28 Ekim 2014 tarihlerinde Glasgow’da yapıldı.

27-28 Ekim 2014 tarihlerinde Birleşik Krallık – İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılan EPSU İtfaiyeciler Ağı Toplantısı’na Sendikamız HİZMET-İŞ adına İstanbul 7 Nolu Şube Başkanımız Hüseyin Topçu ile Dış İlişkiler Uzmanlarımızdan Recep Atar katıldı. Türkiye’de itfaiyecilerin durumuna ilişkin olarak Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından gönderilen rapor, EPSU web sayfasında 28 Ekim 2014 tarihinde yayınlandı.

Sendikamız HİZMET-İŞ’in aktif üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu’nun (EPSU’nun) Birleşik Krallık İtfaiyeciler Sendikası (Fire Brigade Union-FBU) ile birlikte gerçekleştirdiği toplantının ilk günü, İskoçya İtfaiye Eğitim Merkezi gezdirildi; programın ikinci ve son günü ise, katılımcılar aynı merkezde gün boyu dünya genelinde itfaiyecilerin karşılaştıkları sorunları değerlendirdi.

Toplantının açılışında konuşan EPSU Yerel ve Bölge Yönetimleri Uzmanı Christine Jacob, toplantı gündemi hakkında bilgi verdi. Ev sahibi sıfatıyla toplantıya FBU Genel Başkanı Alan McLean başkanlık yaptı.

Türkiye’den sadece Sendikamız HİZMET-İŞ’in katıldığı toplantıda, e-call (elektronik çağrı) sistemi hakkında bilgi verildi. Almanya Ver.Di Sendikası’ndan Arno Dick’in verdiği bilgiye göre, bundan böyle üretilecek yeni motorlu araçlarda (otomobillerde ve tehlikeli madde taşıyan araçlarda) zorunlu olarak e-call çağrı sisteminin bulunacak. Bu yeni sistemin günlük yaşantımızı ve itfaiyecilerin çalışma koşullarını ne ölçüde etkileyeceği üzerindeki tartışmaların devam ettiğini anlatan Dick, “Kaza gibi acil durumlarda e-call çağrı sisteminin gönderdiği mesajların hangi merkezlere ulaşacağı, bu merkezlerde mesajların kimler tarafından ne şekilde değerlendirileceği, itfaiye ve kurtarma merkezlerindeki personel ve araçların ne kadar kısa sürede kaza mahalline ulaşacağı gibi hususlar zaman içerisinde netlik kazanacaktır” dedi.

İstanbul 7 Nolu Şube Başkanımız Hüseyin Toplu, İskoçya İtfaiyeci Eğitim Merkezi yöneticilerine, EPSU ve FBU yöneticilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın porselen tabağını hediye etti.

E-çağrı sisteminin özellikle tehlikeli madde taşıyan araçlar da bulunmasının can ve mal güvenliği açısından yararlı sonuçlar doğuracağını aktaran Arno Dick, bu yeni sistem ve işleyişi hakkında medya organlarına önemli görevler düştüğünü, toplumun doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi noktasında televizyon, gazete, dergi, radyo gibi kitle iletişim araçlarından destek beklendiğini belirtti.

Almanya’da Aşağı Saksonya Bölgesi’nde e-call sisteminin işleyişine dair “HeERO” adlı bir pilot projenin %50 oranında Avrupa Birliği mali desteği ile uygulandığını ve bu projenin ilk sonuçlarının memnuniyet verici, çarpıcı ve ümit verici olduğunu belirten ITS Deutschland GmbH’dan Harry Evers ise konuşmasında, e-call sisteminin ana parçasının araçlara yerleştirilecek chip olduğunu hatırlatarak bunun AB üyesi ülkelerinin tamamında yakın bir tarihte hizmete girmesinin beklendiğini söyledi.

E-call sisteminde GSM operatörleriyle işbirliğinin gerekli olduğunun altını çizen Evers, “Pilot projenin uygulama yeri olarak trafik kazalarının oldukça sık yaşanmasından hareketle Aşağı Saksonya seçilmiştir. Elbette bu yeni elektronik çağrı ve sinyal gönderme sisteminde, kişilerin ve şirketlerin bilgi gizlilikleri boyutuyla, hukuki düzenlenmelerinin içeriğinin ne olacağının bir an evvel netleştirilmesi elzemdir. Her hangi bir trafik kazasında araçlardaki airbagler (hava yastıkları) da acil hizmet birimlerine sinyal gönderecektir” dedi.

2011 yılı Ocak ayı ile 2014 Aralık ayı arasındaki 4 yıl boyunca uygulanacağını ve proje toplam bütçesinin 16 milyon Euro olarak belirlendiğini aktaran Evers, HeERO kapsamında 15 pilot bölge seçildiğini ve 82 ortakla çalışıldığını söyledi. Türkiye’nin de dahil olduğu HeERO adlı proje ile 01.10.2017 tarihine kadar AB üyesi devletlerde acil yardım ve itfaiye araçlarının, 31.12.2017 itibariyle tehlikeli madde taşıyan araçların tamamının e-call sistemlerinin hazır olması planlanıyor.

E-call sisteminin araçlara montajı, tüketicilere ulaştırılması, hizmetin ve ekipmanların sertifikalandırılması gibi birbiriyle bağlantı zincirlerinin sorunsuz çalışmasının gerekliliğine dikkat çeken Evers, bu alanda Avrupa Komisyonu tarafından gerekli düzenlemelerin geçmişte yapıldığı bilgisini paylaştı.

EPSU Yerel ve Bölge Yönetimleri Uzmanı Christine Jakob, AB Çalışma Direktifi hakkında bilgi vererek bu direktife dair EPSU’nun görüş ve değerlendirmeleri paylaştı. Jakob şunları söyledi:

“Bir araştırmaya göre AB’de, çalışanların %85’i işyerlerindeki İSG uygulamalarından memnun görünmektedir. EPSU, işyeri büyüklüğü ve oradaki çalışan sayısı her ne olursa olsun, herkes İSG hizmetlerinden etkin şekilde yararlandırılmasını talep etmektedir.”

Toplantıda söz alan sendikacılar, ülkesinde İSG tedbirlerinin yetersiz olduğunu, itfaiyecilerin meslekleri kaynaklı hastalıklara baş etmek zorunda kaldığını, bu yetmezmiş gibi özelleştirme uygulamalarının yaygınlaştığını ifade ederek, Avrupa ölçeğinde herkesi, özellikle itfaiyecileri yaptıkları işler kaynaklı hastalıklara ve diğer sağlık sorunlarına karşı koruyacak düzenlemeler yapılmasının hayati bir konu olduğunu vurguladı.

Belçika’nın Antwerp kentinde 100 kadar itfaiyeci kanser hastalığına yakalandığını ve bunlardan 30 kadarı hayatını kaybettiğinin hatırlatıldığı toplantıda, benzer üzücü tabloların diğer ülkelerde de yaşandığı, dolayısıyla, itfaiyecileri koruyacak ekipmanlara ve kıyafetlere acil ihtiyaç olduğu ifade edildi.

Almanya’da itfaiye hizmetleri, belediyeler tarafından sunulan kamu hizmetleri kapsamında ele alındığı, yangın söndürme ve kurtarma hizmetlerini veren çalışanların maruz kaldığı risklere ve hastalıklara karşı onları koruyacak öncü kurum, kuruluş ve kişilerin eksikliğinin derinden hissedildiği belirtilen toplantıda şu değerlendirmelerde bulunuldu:

İtfaiyecilerin yaşam kaliteleri düşmekte, çalışma koşulları kötüye gidiyor. Polonya’da, itfaiyeciler arasında intihar eylemleri yaygınlaştı. Bir başka konu ise, artan kalp krizi vakalardır. Her iki konuda da istatistiki veriler mevcut değildir. Sendikalar/sendikacılar olarak, geleceğe dönük projeksiyonlar yaparak, tahminler yürüterek olası riskleri bugünden önleyebilecek mekanizmaları hareket geçirmeliyiz. Yoksa, kalp krizi, intihar gibi korkunç sonuçlar kaçınılmaz olacaktır. Kemer sıkma politikalarının etkisiyle, Almanya’da itfaiyeciler maaşlarını her ay 100 Euro daha az alıyor. Sendikacılar olarak; mesaileri yoğun stres altında geçen itfaiye hizmetleri çalışanlarının yaşadığı sorunların eyalet ölçeğinde değil tüm Almanya’da federal çapta kamuoyuna anlatmak ve farkındalık oluşturmak durumundayız.

EPSU Yerel ve Bölge Yönetimleri Uzmanı Christine Jacob, AB Çalışma Direktifi’nin Avrupa kıtası ölçeğinde uygulanması konusunda başarı sağlanamadığını, sendikalar olarak bu direktifin olumsuzluklarını kendi ülkemizde yürüteceğimiz toplu pazarlık müzakereleri ile giderilebileceğini aktardı. Avrupa Komisyonu’nun, AB Çalışma Direktifi’nin çalışma sürelerini uzatacak şekilde revize etmek çabasında olduğunu aktaran Jacob, bu girişimin arkasında Angela Merkel ile David Cameron’un bulunduğunu ve üye ülke parlamentolarının önlerinde ne türden seçenekler olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade etti.

“Avrupa’da İtfaiyeciler İçin Endüstriyel Eylem” başlığı altında, FBU’nın EPSU ile birlikte, EPSU üyesi sendikalardan gelen bilgi ve veriler ışığında Avrupa’da itfaiyecilerin sorunlarına, özellikle de ekonomik-mali kriz paralelinde uygulana gelen kemer sıkma politikalarının yansımalarına, olumsuz sonuçlarına yer veren bir çalışma yapıldığı ifade edilen toplantıda, itfaiyecilerin çalışma koşulları ne şekilde değişti, ücretlerinde gerileme veya dondurma var mı, özelleştirme yaygınlaştı mı, ekipman ve araç sayılarında neler yaşanıyor gibi sorulara cevap bulunmaya çalışıldı.

Felaketin türü (deprem, sel baskını, yangın, trafik kazası, toprak kayması vb.) her ne olursa olsun, halka hizmet ve yardımcı olarak en ön safta itfaiyeciler bulunduğunun altı çizilen toplantıda, özelleştirme dalgasının İngiltere’de itfaiyecilerin eğitim hizmetlerini vurduğu, örneğin İrlanda’da ekonomik krizin etkisiyle itfaiyecilerin sayısı %25’e varan oranda azaltıldığı ifade edildi.

FBU’nun Birleşik Krallık ölçeğinde itfaiyecilerin çalışma koşullarına bir standart getirilmesi yönünde hükümet ve yerel yönetimler nezdinde mücadele verdiği, bu mücadele kapsamında araştırmalar yapıldığı, veriler toplandığı, ayrıca, kemer sıkma politikalarının olumsuz sonuçlarına dair hükümeti, yerel yönetimleri ve halkı bilgilendirmek yönünde çaba harcandığı bilgisi paylaşıldı.

AB-ABD Serbest Ticaret Antlaşması (Transatlantic Trade and Investment Partnership -TTIP)’nın kamu hizmetleri sunumunun tamamının serbest piyasa koşullarına açılmasını öngördüğüne ve bunun kamu hizmetleri sendikaları açısından büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekilen toplantıda, sosyal boyutları göz önüne bulundurulduğunda, kaliteli kamu hizmetleri yaklaşımı çerçevesinde, itfaiye ve kurtarma hizmetlerinin özelleştirilmesi kabul edilemeyeceği, bu tehlikeye karşı, sendikalar teyakkuz durumunda olmak zorunda olduğu ortaya kondu.

Bir sonraki itfaiyeciler ağı toplantısı, 2015 yılı Haziran ayı başında Almanya’nın Hannover kentinde yapılacak.

Türkiye’de itfaiyecilerin durumuna ilişkin olarak Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından gönderilen rapor, EPSU web sayfasında (http://www.epsu.org/a/10866) 28 Ekim 2014 tarihinde “Turkey Firefighters services” başlığı altında yayınlandı.