Hizmet-İş Sendikası İmzamız, İşçinin Kararıdır
Genel Başkanımız Mahmut Arslan Ankara 4 No’lu Şubemizin 4. Olağan Genel Kurulu’nda Konuştu
Arslan, “Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz” dedi.
10 Ekim 2020 tarihinde Genel Başkan Yardımcımız Celal Yıldız’ın Divan Başkanlığında gerçekleştirilen Genel Kurula, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve HİZMET-İŞ Genel Başkan Vekili Av. Hüseyin Öz, Genel Başkan Yardımcılarımız Halil Özdemir, Celal Yıldız, Mehmet Keskin ve Genel Sekreterimiz Remzi Karataş, Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Raşit Şahin, Ankara 4 No’lu Şube Başkanımız Yusuf Güler, Ankara 5 No’lu Şube Başkanımız Murat Demirtaş, Ankara 6 No’lu Şube Başkanımız İbrahim Tuncer, Bolu İl Başkanımız Hacer Çınar, Genel Kurula ayrıca Öz İnşaat-İş Genel Başkanı Zekeriya Koca, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Öz Güven Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Sipahi sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
“Taşeron İşçilikle Mücadeleyi HAK-İŞ Başlattı”
Taşerondan kadroya geçişin tarihi bir başarı olduğunu belirten Genel Başkanımız Arslan, “Taşeronla mücadeleyi HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ olarak biz başlattık ve başarıyla sonuçlandırdık. Mücadele yolumuzda ÖSP’yi önümüze getirdiler, kabul etmedik. Kadro mücadelemizi başarıyla tamamladık” dedi.
Fazla çalışma ücreti, kıdem tazminatı, hafta sonu tatili verilmeyen, dışlanan, ücretleri pazarlık konusu olan, taşeron şirketler tarafından ücretleri önce bankaya yatırılıp sonra geri alınan o günlerin unutulmaması gerektiğini kaydeden Arslan, “Bu zor günlerde işçilerimizin yanında sadece HAK-İŞ vardı. Karar verdik, şartlar ne olursa olsun kölelik anlayışını yıkacağız ve sendikal mücadeleye taşeron işçisi arkadaşları da katacağız dedik. Onları mücadelemize katarak bugünlere geldik” diye konuştu.
Arslan’dan, algı operasyonlarına aldanmayın uyarısı
Son zamanlarda özellikle medya üzerinden HAK-İŞ’in talepleriyle ilgili kamuoyunda farklı algı oluşturulduğuna dikkat çeken Arslan, “Kamuda kadro mimarı HAK-İŞ’e karşı bir kısım gruplar harekete geçtiler. Dün sahada olmayan, taşeron emekçilerin arkasında olmayan, ‘siz kadro alamazsınız” diyenler, bugün taşerondan kadroya geçen emekçilere sahip çıkıyormuş gibi görünüyorlar. Sakın bu oyuna gelmeyin” uyarısında bulundu.
“Asıl iş yardımcı iş ayrımı bitmiştir”
Arslan, şöyle konuştu: “Bu kesimler emekçilere ‘HAK-İŞ asıl işte çalışmanıza itiraz ediyor’ diyorlar, yalan söylüyorlar. Bu nasıl bir çarpıtma, bu nasıl bir yalan, bu nasıl bir iftiradır. 696’nın getirdiği düzenleme sadece üyelerin sendikalarını değiştiriyor, işçilerin statülerini, yaptıkları işleri değiştirmiyor. 1 Kasım’da HİZMET-İŞ Sendikamızdaki arkadaşlarımız sağlık işkolunda bulunan Öz Sağlık-İş Sendikamıza üye olacaklar. Ama Öz Sağlık-İş’e geçti diye arkadaşlarımız farklı bir statü kazanmayacaklar, aynı görevi yapacaklar. Fakat bazı kesimler asıl iş, yardımcı iş diye bir algı oluşturdular. Bizler bu algının yanlışlığını anlatmaya çalışıyoruz. Kadroya geçen bütün arkadaşlarımız asıl işlerini yapıyorlar, kadrolular. Asıl iş yardımcı iş dönemi bitti. 2017 Aralık’tan beri herkes asıl işinde çalışıyor, bunu herkesin bilmesi lazım. Artık yardımcı iş, asıl iş diye bir şey yok.”
“Emekçi şu anda hangi sendikada örgütlü ise orada devam etmelidir”
Emekçilerin başka bir sendikaya üye olmasının kabul edilemez olduğunun altını çizen Arslan “Biz ta baştan beri 696 KHK’de bir yanlışlık var diyoruz. Bunu değiştirelim diyoruz. Kanun zoruyla işçilerin bir başka sendikaya gitmesine gönlümüz razı değil, çünkü bu adil değil, hakkaniyetli değil. İşçiler sendikalarını değiştirmek istiyorsa isterlerse, kendi iradeleriyle değiştirsinler. Ama onların iradesini hiçe saymak yanlıştır. HAK-İŞ olarak üyelerimizin, bugüne kadar taşeron işçisine selam vermemiş bir kısım sendikalara üye yapılmasını istemiyoruz. Bunu üyelerimiz de istemiyor. Bizler ne istiyoruz biliyor musunuz? Şu anda hangi arkadaşımız hangi sendikada örgütlü ise orada devam etsin istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Haksızlık içeren düzenlemeye karşı mücadelemizi sürdüreceğiz”
Düzenlemenin değiştirilmemesi durumunda yaklaşık 200 bine yakın HAK-İŞ üyesi emekçinin sendikalarından zorla ayrılmaya maruz kalacağını belirten Arslan, “Eğer kanun yürürlüğe girerse sendikamızın üyeleri başka sendikalara geçecek ve arkadaşlarımız uzun süredir çalıştığı sendikalarından kopartılacak. Üyelerimiz, sizleri hiç tanımayan, sendikal mücadelede bize karşı olan ve bizlere acımasızca iftiralar atan bazı sendikalara üye olmaya zorlanacaklar. Buna gönlümüz razı değil. Taşeron emekçiler için mücadele veren, kadrolarını alan, toplu sözleşmelerini yapan ve her daim onların yanınızda olan ve 2018 yılından bu yana taşerondaki hiçbir üye emekçiden 1 kuruş aidat almayan HAK-İŞ Konfederasyonudur. Arkadaşlarımızın ayrılmasına razı mı olacağız? Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu haksızlığın, adaletsizliğin, işçilerimizin iradesini yok sayan ve onları zorla bir başka sendikanın üyesi olmaya zorlayan düzenlemeye itirazımız var” diye konuştu.
“HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Onur Mücadelesi Veriyor”
TBMM Başkanı, Bakanlar, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, siyasi partilerin grup başkanları ve Başkanvekilleri, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan ve üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu üyelerine işçilerin kanun zoruyla sendikalarından ayrılmak zorunda kalmalarının engellenmesine ilişkin bir mektup yazdıklarını hatırlatan Arslan, “Bu düzenleme bizim istediğimiz gibi olursa, herkes sendikasında kalacak. Hangi iş kolunda olursanız olun, hiçbir fark olmayacak. İnandığınız mücadelenin ve sendikanızın arkasında durun ve sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Biz kazanıp kaybetme mücadelesi değil, bir haysiyet, bir onur mücadelesi yapıyoruz, yapmamız gerekenleri yapıyoruz. Sonucu Rabbim verecek, biz mücadele ile sorumluyuz” şeklinde konuştu.
Arslan, yürütülen mücadelenin kamuoyunda çarpıtıldığını, medya üzerinden oyunlar oynanarak başarısızlıkların HAK-İŞ Konfederasyonu’na yıkılmak istendiğini belirterek, ‘Kim ne derse desin bu mücadeleyi sonuna kadar yapacağız. HAK-İŞ’in bir sorumluluğu var’ Bu düzenlemeden sendikalarımıza üye gelmesine rağmen, üye sendikalarımız ortak bir deklarasyon yayınladık ve bu düzenlemenin kaldırılmasını istiyoruz. Sendikalarımız başka sendikalardan gelen üyelere de karşı. HAK-İŞ’in bu haklı mücadelesine herkesin destek vermesini istiyorum. Hesap yapanların hesabını Rabbim bozmuştur ve bozacaktır” dedi.
“Kadın Emekçiler Sendikalarda Daha Fazla Yer almalı”
HAK-İŞ olarak kadın çalışanların sendikalarda daha fazla yer almaları konusunda bir yol haritası oluşturduklarını anlatan Arslan, “Kadın ve erkek sendikal bir yapıyı inşa edeceğiz, işimiz zor ama bunu başaracağız. 2007’de ilk kez Kadın Komitesi’ni kurduğumuzda kadın üyelerimizi Ankara’ya davet ettiğimizde gelememişlerdi. Bugün ise 1 Mayıslarda ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde üyelerimiz alanları ve meydanları dolduruyorlar. Bunu imar eden HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası’dır. Arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum. Gerçekten bu konuda Türkiye’de örnek bir mücadeleyi başlattık ve gerçekleştirdik. Kadınlarımıza sendikal mücadeleye daha çok katılmalarını ve daha fazla katkı vermelerini istiyorum. Bizler daha fazla kadının bu mücadelede yer almasını arzu ediyoruz” dedi.
“HAK-İŞ Olarak Azerbaycan’ın Yanındayız”
Azerbaycan toprağı Yukarı Karabağ ve çevresindeki yerleşim alanlarında uzunca süredir işgalci konumunda olan Ermenistan’ın, 27 Eylül 2020’de Azerbaycan’ın egemenliği altındaki topraklara yönelik yeni bir saldırı gerçekleştirdiğini ve bu saldırılarda masum sivillerin hedef alındığına dikkat çeken Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan kovulması mücadelesinde Azerbaycan’lı kardeşlerimizin yanındayız. Ermenistan’ın 30 yıl önceki Karabağ ve Azerbaycan’ı işgaline sessiz kalanlar şimdi harekete geçtiler. Ne zaman ki Azerbaycan topraklarını kurtarmaya başladı, inanılmaz bir kara propaganda, yalan ve dolanla Azerbaycan’ın şanlı mücadelesini karartmaya çalışıyorlar. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türkiye’de ki kardeşleri ile beraber bu işgalcilere karşı muzaffer gelecektir” şeklinde konuştu.
“HAK-İŞ Olarak Maraş’ın Açılmasını Destekliyoruz”
KKTC’de bulunan Maraş bölgesinin yeniden açılmasının olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Arslan, “Maraş Türkiye’nin güvenliği için stratejik bir bölgedir. HAK-İŞ olarak Maraş’ın açılmasını destekliyoruz” dedi.
Ankara 4 No’lu Şube Başkanımız Yusuf Güler ve Genel Merkez Kadın Komite Başkanımız Hatice Ayhan da birer kısa konuşma gerçekleştirerek, genel kurulun hayırlara vesile olması temennisinde bulundular.
Şube Başkanlığına Yeniden Yusuf Güler Seçildi
Genel Kurulda yapılan seçim sonucunda Ankara 4 No’lu Şube Başkanlığımıza yeniden Yusuf Güler seçilirken, yönetim kurulu üyeliklerine ise Arzu Tekin, İlhan Ok, Turan Öz, Mehmet Doğan seçildi.
